Mehmet TIRAŞ
“Konfüçyüs,Öğrencileriyle Birlikte Thai Dağının Eteklerinde Gezinirken Ağlayan Bir Kadın Görür.Öğrencilerinden Biri(Tze-Lu) Kadına Neden Ağladığını Sorar.Kadın:Çok Acı Çekiyorum,Bu Çevrede Bir KAPLAN var.Önce Kaynatamı Parçalayıp Yedi,Sonra Kocamı,Şimdi de Oğlumu Öldürdü der.Konfüçyüs Söze Karışır ve Öyleyse Niçin Bir Başka yere Gitmiyorsun,diye Sorar.Kadın Şu İlginç Yanıtı Verir: Çünkü Burada Baskı Yapan bir Devlet yok der.Konvüçyüs Kadıncağız haklı çocuklarım, Baskı yapan Devletler Kaplanlardan daha Korkunçtur Unutmayın” der.
Türkiye bugün toplumsal sorunlarını çözemiyor ve içe kapanıyorsa bunun tek bir nedeni ‘Hukuktan’ uzaklaşmış olmasıdır, gerisi teferruat.
Akp’e 2002 yılında iktidara geldiğinde toplumun en önemli sorunu olarak gördüğü ve toplumdan da büyük destek aldığı ve ‘3 Y’ diye adlandırdığı;” Yolsuzluk,Yoksulluk ve Yasakları” yok edeceğiz diyerek iktidar koltuğuna oturdu..
Ama bugün ülkenin geldiği yer itibarı ile geçmişini arar duruma düştü.
Böylesi bir hukuksuzluğu toplum olarak askeri darbelerde bile yaşamadık.
Erdoğan yolsuzluklar üzerine ne diyordu bugün ne diyor:
-Hortumları keseceğiz diyordu.
-Şimdi hortumların yerini değiştirip yakınlarını ve kendi zenginini yaratıyor.
-Bir ülkede bir kişi özgür değilse o toplum özgür değildir diyordu.
-Şimdi kendine muhalif olan toplumun yarısını terörist, darbeci,dış güçlerin uşağı ve vatan hainliği ile suçluyor.
-Sandık demokrasinin namusu diyordu, milli iradenin üstünde hiç bir şeyi tanımayız diye yeri göğü inletirken.
-Şimdi Sandıktan çıkan muhalefeti tanımayarak seçim iptal ettirdi İstanbul Büyük Şehir Belediye başkanlık seçimi iki defa yapıldı..Kürtlerin seçtiği üçü Büyük Şehir olmak üzer 45 belediye başkanını görevden alarak yerlerine Vali ve Kaymakamları kayyım olarak atadı. Kürtleri şeytanlaştırırken, Kürtlerin seçme ve seçilme hakları ellerinden alınmış durumda.
-Demokrasi hukukun çeşmesinden beslenir diyordu.
-Şimdi yargı kararlarını yok sayıp Anayasa Mahkemesinin kendisinin beğenmediği bir kararı alırsa, AYM’nin kararlarını tanımıyor, saygı da duymuyor ve yargıyı muhaliflerine karşı bir sopa olarak kullanıyor.
-Üstünlerin hukuku değil hukukun üstünlüğü olacak diyordu.
-Beğenmediği yargı kararlarını veren hakimlerin yerlerini değiştirmekle kalmıyor; hatta daha da ileri giderek oturduğu sarayının yargı kaçak olduğuna karar verince, yargıya gücün yetiyorsa gel yık diye düelloya çağırıyor.
Anayasa Mahkemesi beğenmediği bir karar verse hem tanımıyor hem de uygulatmıyor.
Mehmet Altan İçin Anayasa Mahkemesi tutuklanması şöyle dursun; göz altına bile alınmayacağına karar verdi, kararın uygulanması Anayasa’nın 153.Maddesi gereğince zorunlu iken, İstanbul 26.Ağır Ceza Mahkemesi Mehmet Altan’ı bu karardan tam beş buçuk ay sonra tahliye etti.. Bu Cumhuriyet Tarihinde ilk defa oldu. Anayasa Mahkemesi ’hak ihlalini yok sayan bir hak ihlali’ yolunda bir karar verdi. Bu da Cumhuriyet Tarihinde bir ilk oluyordu.Kararlarbilgibankası.anayasa.gov.tr/BB/2018/2620
-Erdoğan AİHM’in kararları Türkiye’de ki kanunların üstünde diyordu.
-Şimdi AİHM kararları bizi bağlamaz demeye başladı.
-AB üyeliği bizim olmazsa olmazımız diyordu.
-Şimdi AB bizi bölmeye çalışıyor diyor.
-Uluslararası hukuk devleti endeksinde Türkiye 117 ülke arasında 107’ci sırada, insani gelişmişlik endeksinde ise 64. Sırada yer alıyor.
-Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay yargıya güvenin yüzde 38,Adalet bakanı ve Yargıtay Başkanı yargıya güvenin yüzde 25’lerde olduğunu..
10 Haziran 2020 Tarihinde bir toplantıda Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Aslan: ”yargı kararlarının yüzde 52’sinin adil olmadığını, Hukuksuz kalan devlet yaşam destek ünitesine bağlı bir hasta gibidir” diyor. Bu sözleri Zühtü Aslan partili Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katıldığı bir toplantıda gözlerinin içine bakarak söyledi.
-Hukukun bay pas edildiğinin bir başka vahim örneği; İstanbul, Ankara ve Mersin gibi muhalefet Belediyelere Sarayın talimatı ile Kamu Bankaları kredi vermiyor, inanılır gibi değil. Bu hukuksuzluğun ne boyutlarda olduğunu ve keyfiyeti ortaya koyuyor.
-Ülkenin üçüncü büyük partisi 6 milyon seçmenin oyunu almış HDP’li siyasetçilere yapılan gözaltı ve tutuklamaların hukuki hiç bir gerekçesi olmadan rutin hale gelirken..HDP’lilerin birinci adresi cezaevleri oldu . HDP’nin seçim başarısı terör örgütü ile ilişkilendirilerek potansiyel suçlu ilan ediliyor. HDP’yi PKK’nın uzantısı gören muktedir 31 Mart yerel seçimlerde PKK lideri Abdullah Öcalan’a bir akademisyeni göndererek Öcalan’ın el yazılı mektubunu Anadolu Ajansı aracılığı ile medyaya servis ettiriyor; Kırmızı bültenle DEVLET TARAFINDAN aranan eski PKK yöneticisi Osman Öcalan’ı TRT KüRDİ’ye çıkartıyordu. Sormazlar mı adama nerede görülmüş bir devlet terörist ilan ettiği ve kırmızı bültenle aradığı insanı, devletin televizyonunda konuşma yaptıracak ve onun mektubunu yayınlatacak.!
-Yasaklardan medyada nasibini aldı; basın özgürlüğünde Tükiye 180 ülke sıralamasında 155’ci sıraya kadar düşerken,Çin’den sonra en fazla cezaevlerinde tutuklu gazeteci Türkiye’de bulunuyor.
-Türkiye Gazeteciler sendikasının 26 Kasım 2019 Tarihli açıklamasına göre şuan cezaevlerinde 118 gazeteci tutuklu ve hükümlü olarka tutuluyor.Ahmet Altan’ın üç yılı aşkın tutuklu kaldıktan sonra hüküm verilerek tahliye edildi, mahkeme başkanı değişti ve bir hafta sonra bir gün önce atanan İstanbul 27.Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tekrar tutuklanmasına karar vermesi, yargının talimatla karar aldığını göstermiyor mu?
Ayrıca hükümle tahliye sonrasında yan bir mahkeme tutuklama veremez çünkü dosya Yargıtay’a gitmiştir,bu Türk Yargı Sisteminde görülen bir büyük rezalettir.
-Akp toplumu özgürleştireceğine ülkeyi açık cezaevine çevirdi 381 cezaevinin 139’u Akp’nin son on yıllık iktidarında devreye sokuldu.
-Akp’e iktidara geldiğinde toplam cezaevlerinde tutuklu ve hükümlü sayısı 52 bin iken,2019 yılı itibarı ile cezaevlerinde tutuklu ve hükümlü sayısı 264 bin kişiye çıkmış durumda ve son bir yılda tutuklu sayısı yüzde 14 artmış.TÜİK’in bir başka çarpıcı açıklaması ülkede her 100 bin kişiden 323’nün cezaevinde olduğu.
-Hukuksuzluk ekonomiyi de çok ciddi bir şekilde çarptı. Devletin iki bacağından biri hukuk ise diğeri ekonomidir.Hukuka ihanet ekonomiyi de öldürür. Nitekim 83 milyon insanın 20 milyonu açlık sınırında yaşarken,65 milyon insanda yoksullukla boğuşuyor.
Patronlar kulübü olarak bilinen TÜSİAD bile gelir dağılımı adaletsizliğinden ve yoksulluktan şikayetçi olmaya başladı, düşünebiliyor musunuz?
-2002 yılında toplumun en varlıklı kesimi Milli Gelirin yüzde 39’nu alırken,2019 yılında aynı varlıklı kesim Milli Gelirin yüzde 54’nün alıyor.Ülkede bir paylaşım faciası yaşanıyor.
-Erdoğan 1994 yılında İstanbul Büyük Şehir Belediye başkanı seçildikten sonra basına yaptığı açıklamada;eğer bir gün Recep Tayyip Erdoğan zengin olursa bilin ki haram yemiştir diyordu,şimdi dolar milyarderleri listesinde yer alıyor.
-İşsizlik tarihi rekor kırdı yüzde 15’lere çıkarak 4 milyon 563 bine yükselirken , genç nüfusta ki işsizlik ise rekor tazeleyerek yüzde 27.4 çıkmış durumda.
-OHAL ile yaptığı sivil darbeden sonra parti devleti sistemini uygulamaya başladı ve OHAL ne kadar kaldırıldı dense de fiilen uygulanıyor.
-Çıkarttığı KHK’lerle Valiler ve Kaymakamlar askeri darbelerde bile verilmemiş yetkilerle donattı:, vatandaşlar anayasal demokratik haklarını arayamaz oldu.
-Yolsuzluk ise almış başını gidiyor: kamu ihaleleri, ihaleye çıkartılmadan Akp’ye yakın iş adamlarına veriliyor kaça ihale edildiğini de öğrenemiyoruz. Kamu ihaleleri üzerinden Erdoğan kendi zenginini ve medyasını yaratmaya devam ediyor.
-Bir başka karanlık konu ise hazineyi soyan hazine garantili Yap-İşlet-Devret modeli.Bu ihalelerin kaça yapıldığını öğrenemiyorsunuz? Sorduğunuzda “TİCARİ SIR” diye geçiştiriyorlar.
-Hazine garantili yapılan ihale hakkında dava açamıyorsunuz; anlaşma gereği bu firmalar hakkında davaların Londra Mahkemelerinde görülmesi gerekiyor.Bu sözleşme Türkiye’de Yargının bağımsız olmadığını,güvenin sıfırlandığını teyit ediyor.
Hukuksuzluğun olduğu yerde 3Y’nin hiç birini bertaraf edemezsiniz, ortaya çıkan tablo da bunu göstermiyor mu?
Bir devletten hukuku çıkartırsanız o ülke çeteler yönetir ve kimsenin can ve mal güvenliği kalmaz.
Ortaya çıkan manzara bunu fazlasıyla gösteriyor.
Diktatörler toplumsal sorunları çözemedikçe iç ve dış düşman yaratırlar ve ülkenin beka sorununa sığınırlar.
Yazıya tarihten bir hukuk dersi ile son verelim.
Irak’ın devrik diktatörü Saddam Hüseyin mahkeme heyetine bağırır beni adil yargılayın diye. Mahkeme başkanı:” biz seni senin çıkarttığın kanunlarla yargılıyoruz” der.
Kimse aklından çıkartmasın er geç bir gün hukuk mutlaka herkese lazım olacak.
Hukuk başlıca iki işlevi yerine getirir:
1.Düzeni sağlar.
2.Adaleti Tesisi eder.
Devletin dini Adalettir, adaletin olmadığı yerde de kaos olur.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları





























































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.12.2025
15.12.2025
8.12.2025
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025