Murat AKSOY
CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün kaçırıldıktan yaklaşık 48 saat sonra serbest bırakıldı. Kürtlerin hak ve özgürlükleri için silahlı mücadele etme iddiasındaki PKK, Tunceli'nin sorunlarını sözün ve siyasetin gücüyle kamuoyuna taşıyan Hüseyin Aygün'ü neden kaçırır? PKK, sözün gücünden korktuğu için mi yoksa Tunceli ve çevresindeki gücünü konsolide etme isteğinden mi gerçekleştirdi bu eylemi?
Hüseyin Aygün'ü Türkiye, geçen yıl "Dersim katliamında CHP'nin ve devletin sorumluluğu var" açıklaması ile tanıdı. CHP içindeki ulusalcı ve Kemalist kanat Aygün'e karşı sert çıkış yapsa da, bu, Aygün'ün söylediği gerçekleri değiştirmedi. Ki son olayda da benzer zihniyette olanlar aynı tepkiyi vermeleri şaşırtıcı değil.
Bundan birkaç ay önce Meclis'in muhalefet kulisinde buluştuğumuzda bana; "Yıllarca marjinal partilerde siyaset yaptım. Alevilerin yaşadığı sorunları, uğradıkları ayrımcılığa dikkat çekmek istedim. Kemal Kılıçdaroğlu'ndan milletvekilliği teklifi alınca da kabul ettim ve siyasete girdim. Ben, Türkiye'de kimliği, inancı ne olursa olsun herkesin eşit yaşadığı bir ülke için mücadele ediyorum. Yeni CHP ile de bunu gerçekleştirebileceğimize inanıyorum" demişti.
PKK tarafından kaçırılmadan önce köylerde halkın sorunlarını dinleyen, o sorunları çözmek için uğraşan bir siyasetçi Aygün. Aygün'ün PKK tarafından hedef seçilmesi de bu yüzden. Siyasetin halkın sorunlarıyla ilgilenmesi, sorunları siyaset içinde çözmesi çözümü şiddette arayan PKK'yı rahatsız etmiş görünüyor.
NEDEN TUNCELİ NEDEN AYGÜN?
Tunceli, sivil siyaset ile meşruiyetini şiddetten alan siyasetinin mücadele alanı olmuş görünüyor. Tunceli'nin böylesine bir test alanı olmasında bölgenin kültürel ve etnik kimliğinin de önemli etkisi var. Kültürel kimlik olarak "Alevilik" ve etnik kimlik olarak "Kürtlük" bölgede öne çıkan iki kimlik. Bölgede baskın kimlik ise Dersim katliamında olduğu gibi Alevilik. Ortalama bölge insanı kendini tanımlarken Kürtlüğünden çok Aleviliğini öne çıkarıyor.
Bunu Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP Genel Başkanı olması öncesi ve sonrası ildeki oy kaymasından izleyebiliriz.
Seçimler CHP BDP (DTP)
2002 % 24 (2 vekil) % 32 (DTP barajı aşamadı)
2007 % 16 (0 vekil) % 59 (DTP 1 vekil, Şerafettin Halis)
2011 % 56 (2 vekil) % 23 (0 vekil)
Bu tabloya 2009'da yapılan yerel seçimlerde DTP'li aday kazanmasını da eklediğimizde 2010 yılına kadar BDP çizgisindeki yükselişi görmek mümkün. Bu yükseliş 2010'da Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP Genel Başkanı olması ile terse dönüyor.
BDP'de CHP'ye oy kaymasının ilk işareti 2010'da yapılan referandumda görüldü. BDP'nin boykot çağrısına rağmen referanduma katılım oranı yüzde 80'nin üzerinde oldu. Bunu 2011 seçimleri izledi ve CHP 2007'de yüzde 16 olan oyunu yüzde 56'ya yükseltti ve iki vekil (Hüseyin Aygün ve Kamer genç) çıkardı.
PKK'nın Aygün'den (muhtemelen Kemal Kılıçdaroğlu'ndan da) rahatsızlığının nedeni bu.
Tabi burada PKK'nın bölgedeki yerel unsurlarının özelliğini hatırlatmak gerekiyor. Türkiye içindeki en şahin grubun Tunceli çevresinde konuşlanmış birimler olduğu bir gerçek.
Öcalan'ın yakalandıktan sonra 1999'da yaptığı PKK'nın sınır dışına çekilmesi için yaptığı çağrıyı, Tunceli grubu direnmiş ve sınır dışına çıkmamıştı. Yine Demokratik Açılım sürecinde Reşadiye saldırısı, Tunceli'de yapılan karakol baskınları bu grup tarafından PKK liderliğine rağmen yapılmıştı.
AK PARTİ VE CHP'YE DÜŞEN SORUMLULUK
PKK içindeki şahin grup Ortadoğu'daki gelişmelerin kendilerine yeni egemenlik alanları açtığını düşünüyor olabilirler. Başlattıkları "devrimci halk savaşı" stratejisinin başarısızlığı hem Şemdinli de hem de Tunceli de ortaya çıktı.
Türkiye'nin terörle mücadele konusunda değiştirdiği konsept, Türkiye'deki demokratikleşme adımları (bu aralar yavaşlasa da) ve siyasetin alanının genişlemesi şiddeti bir hak arama aracı olmaktan çıkarıyor. CHP'nin bile demokratik bir çözüme sahip çıktığı Türkiye'de iş gelip BDP'de düğümleniyor.
BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, haklı bir çıkış yaparak; "Hüseyin Aygün'ün kaçırılmasını kabul edilmez" demiş. Evet ama yetmez. BDP'nin hızla PKK'ya mesafe alarak siyasete sahip çıkması gerekiyor. Ancak BDP'nin kaçırılma eylemini "alıkoyma" olarak tanımlaması bile BDP'nin açmazını ortaya koyuyor. BDP eğer kendini yenileyemezse yakın gelecekte iyice işlevsiz bir partiye dönüşebilir.
Hüseyin Aygün, sözün gücünü temsil eden bir siyasetçi. PKK ise Kürtlerin haklarını şiddet kullanarak alabileceğini düşünen bir örgüt. PKK, Aygün'ü kaçırarak bölgedeki gücünü yeniden konsolide etmeye çalışıyor ve ben buradayım mesajı veriyor. Ancak PKK, bu aşamadan sonra ne yaparsa yapsın fark etmez. Çünkü çevremizdeki gelişmeler PKK'nın varlığını anlamsız hale getiriyor.
Bu aşamada AK Parti ve CHP'ye de büyük sorumluluk düşmektedir. AK Parti'ye düşen demokratikleşmeye devam, CHP'ye düşen de başlattıkları çıkışı devam ettirmektir. CHP içinde Aygün'e karşı oluşan tepki Eski CHP reflekslerini taşıyor. Tabi bir de Aygün'ün kaçırılması üzerine CHP-BDP arasında kurulmaya çalışılan ilişki var ki, nerden tutsanız elinizde kalacak cinsten.
PKK'yı işlevsiz hale getirme ve Kürt sorununun çözüm sürecini hızlandırmak siyasetin elinde. Hükümetin terörle mücadeleden bağımsız olarak, Kürt sorununun çözümünde atacağı somut adımlar bu süreci hızlandıracak PKK'yı işlevsiz hale getirecektir. Unutmamak gerekiyor ki, PKK'nın elindeki silahı etkisiz hale getirecek tek formül demokratikleşmedir, siyasetin alanının genişlemesidir.
twitter: @murataksoy
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.02.2019
23.11.2018
20.11.2018
16.11.2018
13.11.2018
10.11.2018
6.01.2018
3.01.2018
30.10.2018
26.10.2018