Murat BELGE
Türkiye toplumu çok "sağcı'' mı? Buna şu aşamada, ne ''evet'' diyebilirim ne de ''hayır". Bir toplumun ''sağcı", bir başka toplumun ''solcu'' olduğunu kabul etmem. Bütün toplumların özlemleri, sevdikleri ve sevmedikleri, üç aşağı beş yukarı aynıdır. Bunlar, normal halde, oldukça ''nebülöz'' denebilecek bir şekilde durur ortak, genel ideolojide. Yani, ayrışmamış, belirli bir tanımın ayırıcı çizgilerini edinmemiştir. Bulanıktır, bulutludur. Bir duygudan öbürüne nerede geçildiği çok belli değildir. Bu bulanıklık ''düşünce'' dediğimiz süreçle aşılır, çizgiler, ayrımlar belli olmaya başlar. Ancak ''düşünme'' insan zihnine her zaman dışarıdan gelmez. O da, zihnin içindeki bulamaçtan doğar. Dolayısıyla insan, zaten zihninde olan birtakım kavramların arasında bağlar kurarak ''yeni'' bir şey düşünmeye başlar. Zaten zihninde olan kavramlarla, zihninde aldıkları biçimlerle, ''Dışarısı'' dediğim şey de bu noktada devreye girer: ''dışarısı'', yeni toplumda geçerli eğitim sistemi (buna kısmen aile-içi eğitimi de koymalıyız), bütün iletişim alanı, medya, hukuk, siyasi ideolojiler, en son da sanat, edebiyat ve olduğu kadar bilim. ''Sağ''dı, ''sol''du, bu aşamada biçimlenmeye başlar.
Buraya gelince, evet, Türkiye toplumunda, ''nebula''dan ''düşünceler'' dünyasına geçişte, insanlara düşünmeleri için sunulmuş bütün düşünsel araçların ''sağ'' bir karakteri olduğunu söyleyebilirim. Bu toplumda düşüncenin kodları ''sağ''dır. Kavramları birbirine bağlayarak bir düşünce oluşturmanın yöntemi olan ''eklemlenme''nin orkestra şefi bir sağcıdır.
Bu bağlamda tabii ''sağ/sol'' terimlerini de en geniş anlamında kullanıyorum. Üretici güçlerin devlet mülkiyetinde olması gerektiğini söyleyen ''solcu'', özel mülk olması gerektiğini söyleyen ''sağcı'' gibi basit denklemlerden söz etmiyorum. Yaramazlık eden çocuğunu dövmesinin gerekli olduğunu, kendisini kızdırırsa karısını dövme hakkına sahip olduğuna inanarak yaşayan adam, üretici güçlerin kanunlaştırılması üstüne dahiyane makaleler de yazsa, aslında ''sağcı''dır. Bu gibi ''değerler'' de tarih içinde sürekli değişim gösterdiği için kavramların tanımı da sürekli değişime açıktır.
Bunları söyledikten sonra seçimi izleyen duruma bir bakalım: AKP ve Erdoğan en yüksek oyu aldılar. ''Nebülöz'' düzeyde AKP tabanının bir hayli heterojen olduğunu düşünüyorum ama biçimlenmiş düşünceler düzeyinde AKP'nin ''solcu'' olduğu elbette düşünülemez. Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan'ın bir rakibi Temel Karamollaoğlu'ydu. Şimdi aralarında görece daha pratik düzeyde yaklaşım yorum farkları var ama zaten aynı ideolojik kaynaktan geliyorlar. Herhalde Karamollaoğlu da ''solcu'' değil.
Seçime MHP girdi, İyi Parti girdi. İkisi de yüzde onu geçti. Aradaki farkları ne? AKP'yi değerlendirmek, onun karşısında tavır almak dışında çok önemli bir farkları var mı? Yani, ''bu seçimde böyle oldu, bir yerine iki MHP girdi'' demek çok yanlış olur mu? MHP, İyi Parti ya da BBP için ''solcu'' sıfatı düşünülebilir mi?
CHP'yi ''solda'' olarak düşünmenin iyice uzamış bir tarihi var. Ben buna öteden beri katılmam. Çok sevdiğim dostum Müntekim Ökmen vardı. Zamanında kısa bir süre TKP genel sekreterliği de yapmış biriydi. Biz tanıştığımızda siyasetten fiilen uzaklaşmıştı ama tabii her şeyi ilgiyle, merakla izliyor, sağlam bir mantıkla değerlendiriyordu. Bir gün bir anısını anlattı: gazetede müsahhih olarak çalışıyormuş; dizgici dalga geçmiş, ''Atatürk'' yerine ''Atakürt'' çıkmış basılan gazetede. Bizim Müntekim Bey epey bir korku atlatmış ama bir şey olmamış. Anlatırken anısını ''Atatürk sağlığında şimdi olduğu kadar ilerici değildi'' demişti. O zamana kadar ülkede her türlü ''sol''un amansız düşmanı, CHP, 1966'daydı galiba, İnönü'nün ''Ortanın solundayım'' sözünden sonra - ve Doğan Avcıoğlu'nun çabalarıyla ''solcu'' oldu. Ancak, asıl misyonu, yani ülkede solun olmasını önlemek misyonunu bu yeni kimliğiyle de devam ettirdi. Şüphesiz bu uzunca süre içinde, bütün bu ''sosyal-demokrasi'' edebiyatı arasında, birçok kişi CHP'nin ''sol'' olmasını bekledi, hâlâ bekliyor. Ama CHP'den ''sol'' denecek bir şey çıkmıyor.
CHP'nin sade suya tirit ''sol''culuğu dahi, bu partinin birçok ileri gelenini kızdırdı. Bir fasıl Turhan Feyzioğlu ve arkadaşları, bir fasıl da Kemal Satır ve arkadaşları ''CHP'den ayrılma faşizm''in nasıl bir şey olduğunu gösterdiler.
Böylece geliyoruz HDP'ye. ''Hah, işte bulduk solu'' demeyeceğim, çünkü burada da homojen bir yapıyla karşılaşmıyoruz. Yani herkes Selahattin Demirtaş değil. Türkiye'nin demokrasi kusurlarını eleştiren çok da, bir ''Kürt yönetimi'' kurulabilse, onun demokratlığı konusunda herkes aynı derecede titiz değil. Kürt milliyetçisi çok ve milliyetçilik ''sol'' bir ideoloji değildir, ''ezilenin milliyetçiliği'' olduğu zaman da.
Bunlara rağmen, varolanın içinde demokrasiye, dolayısıyla ''sol''a en yakın duran HDP.
Tabii bir de ''radikal sol'' olarak bilinenlerden bugünlere kalanlara göz atılabilir. Doğu Perinçek'e, Türk Solu adında dergi çıkaranlar, daha birçok küçük grup...
Peki, bunca laftan sonra, ''Türkiye toplumu çok 'sağcı' mı?''
Bilmem, siz ne dersiniz?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.06.2025
23.05.2025
21.05.2025
12.05.2025
5.05.2025
22.04.2025
31.03.2025
17.03.2025
10.03.2025
7.03.2025