A.Turan ALKAN
Muaviye'yle ilgili yazı bir ölçüde dikkat çekti ve bu gibi meselelere eğilmek gerektiğini farkettim. Olumsuz yaklaşanlar da vardı ama beni en çok gülümseten, “Bu yazı Muaviye'nin aleyhinde mi lehinde mi anlayamadım!” mealindeki mektuptu.
TARİH BAŞKA, MİTOLOJİ APAYRI...
Muaviye tarihi bir aktör; hayatı, yönetim tarzı ve yaptıkları hakkında bir fikir edinebileceğimiz derecede zengin malzeme var. Tarihi aktörler ve figürler hakkında olumlu veya olumsuz fikir geliştirmek, tarihi ciddiye alan herkesin en tabii hakkıdır. O bir esâtir kahramanı, bir efsâne veya mitoloji unsuru değil, bildiğimiz tarih dışında bir yerde durmuyor. Meselâ Kur'an kıssalarında adı geçen, Karun, Aziz (Hz. Yusuf devrinin firavunu), Ashab-ı Kehf, Zülkarneyn, Nemrud, Hâmân gibi isimler, izah etmeye çalıştığım mânâda tarihi birer aktör değildir. Bunlar hakkında tarih disiplininin ele alıp inceleyebileceği belge, şahitlik veya kronik türünden kaynaklar yok zaten. Onları sadece Kur'an'da zikredildiği kadarıyla tanıyor ve biliyoruz; kezâ zikredilen bütün peygamberler de aynı cümledendir. Gerçi İslâmi literatürde “İsrailiyyat” diye adlandırılan ve kadim Yahudi tarihçi ve din adamları tarafından kaleme alınmış edebiyatta bu benzeri efsânevi şahıslar hakkında hayli mâlumat bulunuyor ve bu mâlumat önemli ölçüde tefsirciler tarafından rağbet görmüştür. Ne var ki bu mâlumat yığını ‘tarih'in ilgi alanına giremiyor; o yüzden esatir kahramanları ve efsaneler hakkında kritikte bulunmak gereksizdir. Onlar sadece ‘ibret' duygumuza hitab ederler.
Mukaddes kitaplarda, insanlara bir ibret olmak üzere nakledilen bu kıssalar ve meseller, ancak inanç alanında kalır; oysaki tarih inancın ötesine taşar. Olgulara vesikaların ışığında yaklaşır, inceler, tartışır ve müsbet-menfî bir hüküm verir.
Dolayısıyla, “Aman efendim bunlar gelmiş-geçmiş kişiler ve eski meseleler; bu defterleri kurcalamanın âlemi yok. Zaten büyüklerimiz de tartışılması netâmeli bu gibi konular hakkında ağzı olanın ileri geri konuşmasını hoş karşılamamışlardır. Fitneyi uyandırıp azdırmayalım” türünden örtbas edici tavır doğru değil. İslâm tarihinin bütün devirleri eşit derecede ilgi alanımıza girmelidir çünkü İslâm âleminin hicrî 15. asırda yüzleştiği problemlerin hemen hepsinin tarihi kökleri var; bu köklerle iyi veya kötü her gün yüzleşiyor, problemlerimizin mahiyetini tanımaya çalışıyoruz.
Ne var ki tarihin belirli bir kısmını tartışmaya kapatmak, ecdad güzellemesi yapmak ve Müslümanlar için son derece hayatî konulara tabu getirmek, sağlıklı düşünceyi, akıl yürütmeyi, mukayeseyi ve nihayetinde önyargısız eleştiride bulunmayı engelliyor.
BAKIŞ AÇISI (ŞAPKA) ANLAM VE HÜKMÜ ETKİLER
Daha sarih ve net konuşmak için aynı örnek üzerinden gidelim: Muaviye hakkında fikir beyan etmeden önce kendimize bir şapka seçmemiz gerekiyor. Tarih kritiği şapkasını seçenlerin yaklaşımını izah etmeye çalıştım; onlar meseleye önyargısız, Batılı bilim çevrelerinin tarifiyle kinsiz ve sempatisiz eğilirler; belgeleri kontrol eder, şahitlikleri ve rivayetleri soruşturur, meseleyi tarihi olayların ‘siyak ü sibâk'a, yani öncesi ve sonrasının oluşturduğu anlam bütünlüğü içine yerleştirerek anlamaya çalışırlar. Onlar için sözü geçen kişinin ‘dinen' taşıdığı önem ayrı bir yerde durur ve analize tesir etmez.
Mensup bulunduğumuz mezhebin bakışı (şapkası) farklıdır. O şapka, bizden önceki (tarihçilerin değil) din âlimlerinin hükümlerini önemsemeyi gerektirir ve bu hükümler eğer tarihi kişi hakkında “Gıyabında konuşup günaha girmeyelim; onlar hakkında hükmü Allah vermiştir, bize didiklemek düşmez” diye bir rezerv koymuşlarsa, tarihi kritik bir anda günah-sevap veya mekruh-mendup gibi dini ölçülerin dünyasına giriverir.
Kaldı ki farklı şapkalar da var geride. Şii dünyasından kimse Muaviye'ye muhabbet ve hürmet duymaz; işin garibi Sünnî ekolün tarih anlatıcıları Hz. Ali-Muaviye geriliminde neredeyse ittifakla Hz. Ali cephesine gönül bağladıkları için (ki yazarınız da tabiatiyle bu zümre içinde bulunuyor) Sünnîler de Muaviye'den hazetmez ve en azından çocuklara ismini vererek nâmını yaşatmazlar.
Aynı nüans Kerbelâ faciâsında daha belirginleşir. Faciayı Sünni kaynaklardan okuyanlar, kendilerini Kerbelâ çölünde Hz. Hüseyin'in safında hisseder ve Yezid'den nefret ederler. Bu nefret öyle büyük ve yaygındır ki Kerbelâ faciasını tarih disiplininin soğukanlı kriterleriyle tahlil etmeye bile kimse istekli değildir. Hâdise, vicdanlarda tarihi olmaktan ziyade dini ve esâtiri bir mânâya bürünmüş, yani son söz çoktan söylenmiştir. Dolayısıyla kimse kolay kolay ‘Tutmayın beni, objektif tahlil yapacağım' diye ortalığa düşüp dini değerler alanında ilmi hükümler geliştirmeye cesaret edemez. Kerbelâ artık inanç dairesine girdiği için, soğukkanlı ilmi tedkiklere konu olamaz. Tarihi hadiseleri inancın himâyesine almanın zararını bütün Müslümanlar görüyor.
MUAVİYE NİÇİN ‘MODERN'?
Muaviye'nin teşkil ettiği örnek, soğukkanlı tahlile daha müsait ve önceki yazıda kısmen bunu yapmaya çalışmıştım.
O, bugünün gazetelerinde bile benzerlerine rastlayacağımız kadar modern vasıflar gösteren bir yöneticidir. Başarılı bir siyaset adamıdır, iktidara tutkundur. Rakiplerini safdışı bırakmakta hangi vasıta daha az maliyetli ise ona bavurmaktan çekinmez. Yönetim işlerinde dini kıstaslardan ziyade kendisini başarıya götürecek unsurları tercih etmesiyle hafif tertib laik (ama daha çok Makyavelci) bir çizgide ilerlemekle birlikte işine geldiğinde âyet ve hadisleri şahit göstererek eylemine meşrûluk kazandırmaktan da vazgeçmez. İnatçı değildir; ebedi dostu ve düşmanı yoktur. O devrin şartları ölçüsünde kamuoyunu mükemmel yönlendirmesi ve kontrolünde tutmasıyla tanınmıştır. İşte bu gibi vasıfları, onu ‘modern' kılıyor; aslında modern maksadı tam ifade edemeyen, şanssız bir sıfat. Muaviye, bütün çağlar boyunca en çok örneğini gördüğümüz politikacı tipinin İslam tarihindeki ilk prototipidir. Onun politik davranışlarını, bir kısmımızın sandığı gibi dini esaslar ve ‘takvâ' değil politik çıkar ve başarı belirlemiştir. Muaviye'nin benzerlerine her ülkenin millî tarihinde rastlayabilirsiniz; bu haliyle ‘evrensel' bir nitelik gösteriyor.
MUAVİYE'NİN BENZERİ NİÇİN ÇOK; HZ. ÖMER'İN BENZERİ NİÇİN ÇOK AZ?
Muaviye örneği, bütün askeri ve idari başarılarına rağmen (İslâm devleti onun zamanında bir dünya gücü olmuştu) Müslümanlar için hayal kırıklığı uyandırıyor çünkü biz, Müslüman sıfatlı yöneticilerde siyasetin evrensel arazlarını değil, İslâm'ın müteâl vasıflarını görmek istiyoruz. Her yöneticiden bir Hz. Ebubekir dirâyeti, bir Hz. Ömer adâleti, bir Hz. Osman adanmışlığı, bir Hz. Ali vicdânı ve bir Ömer ibn-i Abdülaziz takvâsı bekliyor ve umduğumuzu bulamayınca üzülüyoruz. Beklentilerimiz yüksek fakat tarihin genel hikâyesi içinde biraz yersiz bir beklenti. Muttakîliğini yöneticilikleri esnasında gösterebilenler sayıca çok az ve bunlar elbette hüsn-i misâl olarak yüceliyorlar. Tarihin hikâyesi bize farklı bir şey söylüyor ve diyor ki, “Yöneticiler, eğer yönetim sistemi tarafından sınırlandırılmaz, denetlenmez ve hesap sorulamaz derecede güce erişirlerse –tamamı değil belki- fakat pek çoğu eninde sonunda Muaviye gibi siyasetin gereklerine teslim olur; ideallerinden sapma gösterir, baskıya yönelir ve sıradanlaşır.
Bütün dünya tarihinde Muaviye'nin yüzlerce, binlerce türevi var. Yöneticisini lâyüsel, tam anlamıyla muktedir bırakan, sınırlandırmayan, denetlemeyen ve hesap vermeye zorlayamayan her politik iklim kendi Muaviye'sini üretir ve buna şaşılmaz lâkin Hz. Ömer'in yanına koyabileceğimiz kaç hüsn-i misâle sahibiz?
Kıssadan hisse: Fazileti, yöneticinin şahsi vasıflarından bekleyen toplumlar çokça Muaviye ve benzeriyle karşılaşırlar ve Hz. Ömer gibi şahsiyetler istisnâ kalır. İşin doğrusu, yöneticiyi, sınırsız iktidarın baştançıkarıcılığı ile baş başa bırakmayan, denetimci bir sistem kurmaktır. Bu sistemin günümüzdeki adı ‘güçler ayrılığı'na dayanan hukuk devletidir.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.07.2016
13.07.2016
11.07.2016
10.07.2016
8.02.2016
7.02.2016
6.02.2016
4.02.2016
3.02.2016
2.02.2016