Hasan CEMAL
Kürt sorunu hâlâ çözülemedi. Ankara çözüm açısından bazı temel meselelere ne yazık ki hâlâ el atamıyor. Anlaşılan o ki, AK Parti’ye hâkim muhafazakâr-milliyetçi zihniyet, Kürt sorununda çözüme giden yolu tıkıyor. Öyle anlaşılıyor ki, Erdoğan milliyetçiliği de, Kemalist milliyetçilik ile bir yerde benzeşiyor.
Peki damardan girilemeyen konularda hangi kritik adımlar atılabilirdi? Çözüm süreci konusunda Tayyip Erdoğan kapısı hâlâ aralık mı? Kapının az da olsa aralık olduğu düşüncesi hangi gerekçelere dayandırılabilir? Süreçteİmralı’nın, Kandil’in, PKK’nin eleştirilecek yanlışları yok mu? Benim cevaplarım, Brüksel'deki konferansta yaptığım ve aşağıya aldığım konuşmada...
BRÜKSEL
Avrupa Parlamentosu çatısı altında bu yıl onuncusu düzenlenen konferansın adı şöyle:
Türkiye, Kürtler ve İmralı Barış Süreci: Tarihsel bir fırsat.
Ben de dün öğleden sonra bu konferansta aşağıdaki konuşmayı yaptım.
* * *
Söyleyeceklerimde hiçbir yeni taraf yok.
Ne yazık ki öyle.
Son yıllarda ne söylediysem, son yıllardaki kitap ve yazılarımda ne yazdıysam yine hep aynı şeyler.
Neredeyse klişe haline geldiler.
Ya da genel doğrular.
Ama geçerliliklerini korumaya devam ediyorlar.
Çünkü Türkiye’nin Kürt sorunu hâlâ çözülemedi; hâlâ barışcı bir raya oturabilmiş değil bu sorun.
PKK (Pe Ke Ke) hâlâ dağlarda.
PKK’nin silah bırakması, sivilleşmesi hâlâ uzaklarda...
Gerilla elinde hâlâ silah tutuyor.
Evet, şimdilik silahlar sustu.
11 aydan beri patlamıyor.
11 aydan beri dağdan ölüm haberleri gelmiyor.
11 aydan beri analar gözyaşı dökmüyor.
Her iki taraf da ‘ateşkes’i yıllardır belki de ilk kez bu kadar ciddiye almış durumda...
Bu elbette güzel bir gelişme...
Barış fikrinin Abdullah Öcalan’ın 21 Mart Newroz açıklamasıyla genel kabul görmeye, topluma da mal olmaya başladığını gösterdiği için de güzel bir gelişme...
Ama bugün gelinmiş olan nokta, Kürt sorununun barışçı çözümü için yeterli olmaktan uzak.
Ankara’da atılan adımlar yok mu?
Hiç kuşkusuz var.
Bazı tabular kırılıyor.
Utangaç da olsa, yetersiz de olsa bazı açılımlar gerçekleştiriliyor.
Ama hâlâ ‘çözüm’e yakın değil, uzağız.
Erdoğan milliyetçiliği Kemalist milliyetçilikle benzeşiyor
Çözüm konusunda bazı alanlar var ki, onlara maalesef damardan girilmiyor.
Daha doğru deyişle:
Ankara çözüm açısından yaşamsal nitelikteki bazı temel meselelere ne yazık ki bugün hâlâ el atamıyor.
Bu konuda, anlaşılan, AK Parti iktidarının siyasal iradesi yok.
Bu konuda, anlaşılan o ki, AK Parti’ye hâkim muhafazakâr-milliyetçi zihniyet, Kürt sorununda bugün hâlâ çözüme giden yolu tıkıyor.
Bu konuda, yani Kürt sorununda, öyle anlaşılıyor ki, Tayyip Erdoğan milliyetçiliği de, Türkiye’de sorunu 1920’lerden itibaren tarih sahnesine çıkaran Kemalist-milliyetçilik ile bir yerde benzeşiyor.
Bunun içindir ki, AK Parti iktidarı ya da Tayyip Erdoğan bunca yıldır yeni ve demokratik bir anayasa yapamadı. Kritik konulara, demin de belirttiğim gibi, damardan giremediği için havlu attı.
Ne miydi bu kritikkonular?
Türk vurgusu olmayan, etnik vurgudan yoksun, kapsayıcı birvatandaşlık tarifi...
Anadilde eğitim hakkı...
Yetersiz de olsa, güçlü yerel yönetimlerkonusunda en azından bir başlangıç olarakAvrupa Birliği’nde geçerli olan yerel yönetim çerçevesi...
Seçim Kanunu’nda, Siyasi Partiler Kanunu’nda demokrasinin gerektirdiği değişiklikler...
Terörle Mücadele Kanunu’nda, Türk Ceza Kanunu’nda demokrasinin kolunu kanadını kıran, ifade ve örgütlenme özgürlüklerini fena halde kısıtlayan, hatta bazı durumlarda yok eden hükümlerden kurtulmaya dönük düzenlemeler...
Hapisteki milletvekillerini, KCK’lıları, gazetecileri özgürlüklerine kavuşturacak yasal adımlar...
Af...
Hapisteki hasta mahkûmların öncelikle serbest bırakılması...
Ve hiç kuşkusuz Öcalan’ın İmralı koşullarının çok daha iyileştirilmesi ve geleceği...
Liste daha uzatılabilir.
Umudumu tümüyle kesmiş değilim
Kısaca vurgulamak istiyorum.
Başbakan Erdoğan,Kürt sorununu barışçı çözüm rayına oturtacak bütün bu kritikkonularda, boğayı boynuzlarından yakalayacak kararlılık ve cesareti -bazı küçümsenmeyecek önemli adımlar atmış olmasına rağmen- bugüne kadar gösterebilmiş değil.
Neden böyle, diye sorabilirsiniz.
Zaten istemediği için mi?
Muhazakârlık ve milliyetçilik anlayışı bu kadar -ya da buraya kadar- olduğu için mi?
Siyasal vizyon ve ideolojik halleri ancak bu kadarına elverdiği için mi?
Yoksa her şeyin temelinde, 2011’deki gibi yine seçimlere dönük olarak Tayyip Erdoğan’ınzaman kazanma taktikleri ya da malum siyasal oportünizmi mi?
Hangisi?..
Hangisi diye sormak yerine, hepsinden biraz diye yanıt verebilirim.
Ama şu da var:
Ben henüz Tayyip Erdoğan’dan Kürt sorunu ve çözüm süreci konusunda umudumu tümüyle kesmiş değilim.
Demokrasiye ilişkin olumsuzluklar ve hayal kırıklıklarına rağmen kapıyı hâlâ aralık tutmaya çalışıyorum.
Ama gerçekten kolay değil.
Hâlâ devam eden umudumun nedeni
Sorabilirsiniz:
Demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan hakları ve özgürlükler alanında sürekli gerileyen, kırık not üstüne kırık not alan, özellikle Gezi’den beri otoriter bir çizgide -ya da tek adamlıkyolunda- istikrarlı bir şekilde ilerleyen Tayyip Erdoğan’dan Kürt meselesiyle ilgili köklü adımları nasıl oluyor da hâlâ bekleyebiliyorsun, hâlâ umudunu tam olarak kesmiyorsun?..
Evet, meşru ve haklı bir soru.
Ama düşünmekte yarar var:
Türkiye’nin realiteleri ve hayatın gerçekleri, herkes gibi Tayyip Erdoğan’ı da Kürt sorununda çözüm yoluna itiyor, zorluyor. Bugüne kadar da bunun örnekleri var.
Ne demek bu?
Ne mi demek?
Bakın en başta, Kürt sorununu çözüm yoluna oturtmadan bu memlekette barış olmaz demek.
Hukuk devleti olmaz demek.
Birinci sınıf demokrasi ve hukuk devleti olmadan da, örneğin bu memleketin aş ve iş sorunu da çözülemez demektir.
Bütün bu meseleler içiçe düğümlenmiştir, karmaşıktır.
Ve düğümü çözmek için öncelikle yakalayacağın halka da ‘Kürt sorunu’dur.
Bu halkaya asılmadan Türkiye’nin barış, demokrasi ve kalkınma düğümünü çözmek imkansızdır.
Türkiye’nin realiteleri ve hayatın gerçekleri derken, bunu kastediyorum, Kürt sorununda çözümün önceliğini vurguluyorum.
Bunun için de çözüm süreci konusunda hâlâ ‘Tayyip Erdoğan kapısı’nı az da olsa aralık tutmaya devam ediyorum.
Çünkü yakın geçmişte yine ‘hayatın gerçekleri’ Erdoğan’ı nasıl ‘Oslo süreci’ne getirdiyse, nasıl Kandil sakinlerinin karşısına kendi ‘özel temsilcisi’ni oturttuysa, nasıl MİT aracılığıyla İmralı’da Apo’yla görüşmeye başladıysa, -ki bunlar bugüne kadar hiçbir Başbakan'ın atamadığı cesur adımlardı- bundan sonra da Tayyip Erdoğan, ‘realiteler’in yoluna neden sapmasın ki diye düşünebiliyorum.
Beni fazla iyimser bulanlar olabilir
Kimileri, Erdoğan konusunda bu kadar çok şey yaşadıktan sonra, beni biraz fazla iyimser buluyor olabilir.
Olsun, yine de kapının aralık kalmasında yarar var diye düşünüyorum.
Bütün bunlardan sonra Ankara’dan, İstanbul’dan bazı seslerin kulağıma çalınmaya başladığını söyleyebilirim.
Şöyle:
“Uzun uzun konuştun. İyi güzel de, hiç İmralı’yı, Kandil’i, PKK’yi eleştirmedin, onlara dokunmadın. Çözüm süreci konusunda onların sorumlulukları, yanlışları yok mu?”
Bu da meşru ve haklı bir soru.
Bu odakların geçmişten bugüne sorumlulukları, yanlışları elbette var, eleştirilecek yanları elbette var.
Ama lafı uzatmak istemiyorum.
Bugün gelinen noktada eğer içtenlikle ‘çözüm sürecinde yol almak’tan söz ediyorsak, buna gerçekten inanıyorsak, kaç yıldır silahın bir alternatif olmaktan çıktığını ve tamamen çıkması gerektiğini düşünen bir gazeteci olarak bir noktayı bir kez daha vurguluyorum:
Çözüm sürecinde top bugün Ankara’da, Başbakan Erdoğan’ın sahasındadır!
Ve çözüm sürecinde PKK’yi kendi içinde demokrasiye davet edenler, öncelikle Tayyip Erdoğan’ı ‘demokratik reform yolu’na çağırmalıdırlar.
Twitter: @HSNCML
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHüseyin için matem, Gazze için ağıt 25.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayReel sosyalizm neden çöktü? 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl Boraİhtiyatlı İyimserlik 24.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKİktidarın soğuk matematiği 23.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımının toplumsal meşruiyeti nasıl artar? 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürtler, Türkler ve Araplar 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANMuhalefetsiz muhalefet; medyasız medya!... 7.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024