Kemal CAN
Nüfusunun neredeyse yüzde 80'i bu topraklara başka yerlerden gelmiş, bunun saklanan değil övünülen bir şey olduğu bir ülke Türkiye. Bu topraklara girilmesi devlet töreniyle kutlanıyor. Böyle bir ülkede, "dışarıdan gelmiş olma" ayrıştırıcılığının saçmalığı ortada. Asıl şaşırtıcı olan düpedüz ırkçı reaksiyonlar verenlerin yaptıklarının farkına varamayacak fobik bir kuşatmaya girmiş olmaları.
Uzunca bir süredir, hiç normal sayılamayacak şartlarda, son derece zehirli etkilere maruz kalarak ve gerçek çarelere olduğu kadar, sıkıntıları hafifletecek rahatlatıcılara bile erişemeden yaşanan bir ülkede yeni hastalıkların belirmesi, bazı rahatsızlıkların kronik hale gelmesi şaşırtıcı olmaz. Bu şartların hakim olduğu süre uzadıkça, normalde bulaşıcı olmayan hastalıkların yaygınlaşması, geri dönülmez hasarların oluşması da beklenir. Şartların iyileşmesi yerine, giderek daha da ağırlaşması, ciddi halk sağlığı tehdidi yanında, tek tek insanlarda da kalıcı bozulmalara yol açabilir.
Toplumsal bilimler alanında yaşanan sosyo-politik anormallikler genellikle tıbbi patolojinin sahasına giren hastalıklarla tanımlanmaz, metaforik olarak böyle benzetmeler kullanılsa bile genellikle fazla hoş karşılanmaz, daha özel bir kavramsal dil tercih edilir. İnsanlar söz konusu olduğunda kolayca bir hastalık tanısına neden olacak anomaliler, toplumsal ve siyasal alanda ilerleyen bir hastalık olarak değil, yükselen eğilim olarak işaret edilir ve çoğunlukla “haklı” nedenleri bulunmaya çalışılarak tartışılır. Sosyal psikoloji ve siyaset psikolojisi bu konuda zengin bir kavram ve tartışma literatürüne sahip.
DÜZEN HASTA EDER
Bir bütün olarak sosyal ve siyasal süreçleri tarif ederken kullanılan kavramlar, bu süreçlere maruz kalan insan ve insan topluluklarının üzerindeki etkileri açısından yeterince konu edilmez. Akademik alanda önemli çalışmalar olsa da, gündelik dile, gazetecilik analizlerine pek yansımaz. Daha çok politik ve toplumsal çatışma hatlarındaki tarafların birbirleri için kullandığı aşağılayıcı sıfatlar olarak dolaşıma girer. Veya çok genel anlamda “stres” yaratan etkiler başlığında ele alınıp, psikiyatristlere veya kişisel gelişimcilerin “baş etme” yöntemlerine bırakılır. Bazen de, “ne oldu bize böyle” başlığının altına yerleşen popüler metinlerin konusu olur.
Oysa, toplumsal-siyasal süreçler, ekonomik tercihler ve en genel anlamda içinde yaşadığımız düzen, başlı başına bir sağlık sorunu. Fiziki anlamda da, psikolojik anlamda da tüketiyor, çürütüyor ve öldürüyor. Anlatım kolaylığı için kullanılmış metafor olarak değil, doğrudan kelimenin gerçek anlamıyla bir hastalık kaynağı. Ve etkileri de, güçlü bir benzetme imkanı vermekten daha somut sonuçlar yaratan, izlenebilir, hatta ölçülebilir şeyler. İş cinayetlerinden obeziteye, açlıktan kanser vakalarına, sosyopatiden Stockholm sendromuna kadar her alanda görülebilen rahatsızlıklarla “düzen” arasındaki ilişki açık.
Toplumsal ve siyasal süreçler ve ekonomik öncelikler çok uzun bir süredir yukarıdan aşağıya doğru kurulan fiziki ve psikolojik baskı ile belirleniyor. Hem küresel düzen hem özel olarak Türkiye’de yaşananlar anlamında neredeyse kırk yıldır durum daha da sert. Bu genel durumun nispeten yavaşladığı veya geri çekildiği haller, ya konjontürel etkilere ya da geçici reaksiyonlara bağlı olmanın ötesine geçemiyor. İçinde yaşanılan şartlar açısından göreli bir süreklilik ve hatta tutarlılık olduğu söylenebilir: 12 Eylül, kabus 90’lar ve halen sürmekte olan 2000’ler; Özal, Çiller, Erdoğan.
SÜREKLİ TAHAKKÜM
Uzun bir zamandır -hakim aktörleri ve baskı yönü değişse bile- süreklilik arz eden bir baskı ve bütün psikolojik yönlendirme araçları kullanılarak kabul ettirilmeye çalışılan bir çerçeve söz konusu. Laikliği korurken de, ümmet ruhunu ihya ederken de; yabancılara fabrikaları satarken de, “emperyalistlerle ekonomik savaş” verirken de aynı tahakküm dili ve yaygınlaştırma araçları devrede. Muarızlara yönelecek hınç için parlatılan “milli iradeye” de, kazanma dışında kendini ifade alanı tanınmayanlara da hatırlatılan hiçlik duygusu. Sadece kazananın ve kazanmanın konuşulduğu bir yetersizlik hissi.
Tıpkı akut hastalık ataklarında olduğu gibi, toplumsal ve siyasal patolojilerde de, kusma, bayılma gibi koruyucu veya uyarıcı reaksiyonlar görülebiliyor. Ama tıpkı hastalıklarda olduğu gibi, bazen bu belirtilerin neyi işaret ettiği anlaşılamadığı gibi, asıl meseleden ayrıştırılarak çok önemli hale getirildiği de oluyor. Türkiye’nin verdiği tepkiler, garip çıkışlar ve şaşırtıcı durgunluklar açısından tehlikeli rahatsızlıkları işaret ediyor. Bunların bazılarının kronikleşme ve kalıcı hasar aşamasına geldiği, kolay geri döndürülür olmaktan çıkmaya başladığı da ortada. Toplumsal vasattaki erozyon artık rakamlara yansıyor.
Ancak, bu yazıda mesele edilmek istenen toplumsal ve siyasal hastalıklar değil de, bu zemini yaratan şartların tek tek insanları nasıl ele geçirdiği ve hasta ettiği. Örneğin, ırkçılık daha çok modern çağın ama hiç de günümüzün meselesi değil. Dünya çok yakıcı, kıyıcı örneklerle bu sorunu defalarca deneyimledi. Toplumsal ve siyasal olarak nasıl oluştuğu, nasıl beslendiği ve nasıl kullanıldığı konusunda geniş bir literatür var. Fakat, bu eğilimin tek tek insanları etkileme biçimi ve insanların bu etkilere karşı korunmasızlığı ayrı bir değerlendirmeyi hak ediyor.
ETRAFA İYİ BAKMAK
Nüfusunun neredeyse yüzde 80’i bu topraklara başka yerlerden gelmiş, bunun saklanan değil övünülen bir şey olduğu bir ülke Türkiye. Bu topraklara girilmesi devlet töreniyle kutlanıyor. Böyle bir ülkede, “dışarıdan gelmiş olma” ayrıştırıcılığının saçmalığı ortada. Asıl şaşırtıcı olan düpedüz ırkçı reaksiyonlar verenlerin yaptıklarının farkına varamayacak fobik bir kuşatmaya girmiş olmaları. Bu hal, dozu azalsa da bütün çatışma ve ayrışma alanlarında izleniyor aslında. “Hastalık denilerek normalleştiriliyor” suçlamasıyla geçiştirilemeyecek bu hastalıklı hali görmek için çevrenize bakmanız yeterli.
Tanıdığınız, daha önce aklı başında tepkiler verdiğine tanıklık edeceğiniz insanların beklenmedik çıkışlarıyla giderek daha fazla karşılaşmıyor musunuz? Herhangi bir kişi ve durumu önüne sıfat yerleştirmeden konuşmanın imkansızlaştığı idrak atmosferinin anlama ve anlatma sorunlarını görmüyor musunuz? “Her şey bizimle ilgili ama biz herhangi bir şeyle ilgilenmek zorunda değiliz” duygusunun sosyopatik savrulmalarını daha fazla insanda ve çevrede izlemiyor musunuz? En kuvvetli kibir kalkanlarının bile koruyamadığı hınç karşılaşmalarının yıkıcılığını fark etmiyor musunuz?
Koşulların yarattığı veya daha belirleyici olduğu rahatsızlıklar söz konusuysa, sadece bir kesimin bundan etkilenmesi pek mümkün değil. Ve her türlü hastalıkla ilgili iyileşme, fark ve kabul edilmesi ile başlıyor. Artık koşulların değişmesiyle kendiliğinden iyileşmesi zorlaşan ve geniş bir alana yayılan hasarlarla yaşıyoruz. İnkara ve “haklı nedenlere” odaklanmak yerine yüzleşmeye yer açmak, kaybedilenler muhasebesine kendimizde eksilenlerden başlamak önemli. Bir de hastalanmaya başladığını gördüklerimize, “iyisin” yalanı söylememek.
Yazarlar
-
Akın ÖZÇERBolsonaro’nun tarihi mahkûmiyeti 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayÇin yoksulluk tuzağından nasıl çıktı? 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDemokrasinin içerideki ve dışarıdaki dinamikleri 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTektonik Kırılmalar: Liberalizmin Tasfiyesi ve Müslümanlar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTürk-Rus-Çin ittifakı? 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet farkında mı? 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKültürel hegemoni savaşı: Türkiye’ye bak, Amerika’nın geleceğini gör 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞUR“Bize bir ömür daha lazım…” 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZCHP’liler için bir seçimlik başarı mı, Türkiye’nin demokratik dönüşüm mü? 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRCHP’ye kayyım davasında AK Parti’nin eli var diyen yok ki… 19.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciKalıcı fakirlik ve pahalılık 19.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖzgür Özel ve siyasi drama… 19.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünyayı çılgınlar yönetiyor; akıllı olmak gerek… 19.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENYeni Diyanet İşleri Başkanı 19.09.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluZeytine ağıt 19.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanTopunuz bir İspanya Başbakanı kadar olamadınız... 19.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunStalin ‘Huzur Türklükte’ demiş! Cidden mi? 19.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTeflon siyaset 18.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRAltın ve boksit madenleri, elektrik, kahveci… Yeni bir el koyma mı geliyor? 18.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANTürkiye kötüye gidiyorsa AKP’nin oyu neden yüzde 30 18.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu Ergilİç Sömürge: Gücün İçeriye Yöneldiği Karanlık Düzen 18.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBaşkan’ın bütün akbabaları aşkına 18.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEskinin Öldüğü, Yeninin Henüz Doğmadığı Bir Dönem.. 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “Al sana misilleme”… 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSınırsız küstahlığın sınırları; acziyetin sınırsızlığı 15.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluHukuksuzluktan daha pahalı bir nesne yok 15.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞ“BACASIZ SANAYİ” ALARM VERİYOR… 15.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKKıyamet saatini durdurmak 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANGerilimle yönetmek ya da gerilimi yönetmek 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalCharlie Kirk cinayeti ve ‘radikal sol’ 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’nin diğer dertleri… 10.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUTürkiye’nin Kürt Sorununu çözecek yaklaşım neden Suriye’de uygulanmasın? 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞGürsel Tekin konusunun pek konuşulmayan tarafı 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'nin umudu eğitim: Cumhuriyet’in en önemli başarısı, bugün sınav usulsüzlüğü ve fırsat eşitsi 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞCassandra Çığlığı* 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇKudüs, ey Kudüs! 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.08.2025
17.08.2025
17.08.2025
21.07.2025
6.07.2025
30.06.2025
27.05.2025
6.04.2025
23.02.2025
16.02.2025