Sezin ÖNEY
Her şeyi değiştirebilecek o “kader seçimi” yaklaşıyor; fakat Türkiye’de değil, Macaristan’da.
Ancak, iki ülke gündemini de birbirini bağlayan ortak bir de gündem var: muhalefetin ortak adayı kim olacak?
Türkiye’de yavaştan yavaştan spekülasyon konusu olan bu mesele, Macaristan’da da merak konusu.
Macaristan’da Nisan 2022’de gerçekleşecek genel seçimlerde, Başbakan Viktor Orbán, iktidara geldiğinden ilk defa “kaybetme” tehdidi ile karşı karşıya kalacak. Zira, %50 civarı desteğini 12 yıldır sürdüren Orbán’a karşı, muhalefet partileri ittifak yapmaya karar verdiler. Önce, Ağustos 2020’de ittifak yapacakları konusunda niyet beyanında bulundular. Ardından da Aralık 2020’de bu niyetlerini resmileştirdiler ve seçimlere yekpare biçimde, ortak liste ile gireceklerini açıkladılar. Görüldüğü gibi, tıpkı Türkiye’de olduğu gibi Macaristan’da da “muhalefet ittifakı” konusu adım adım gerçekleşti. Muhalefet doğal olarak; bir fikirsel-ideolojik çekimle ve kendi istekleriyle bir araya gelmedi. Siyasi şartlar ve “hayatta kalma içgüdüsü”, muhalif partileri bir araya gelmeye zorladı.
Şartların zorlaması ile bir araya geldikten sonra da ideolojik birliktelik kurulmaya çalışıyor. Diğer bir deyişle; önce bir araya gelmek ve sonra ideolojik sathı oluşturmak gibi “atı arabanın önüne koymayı gerektiren” bir zorluk var.
Öte yandan da muhalefeti bir araya getiren esas sebep, “kazananın her şeyi aldığı bir düzende ayakta kalabilmek” olduğundan, ittifakların içinde adeta saatli bombalar oluyor. Birbiriyle gerçekten siyaseten anlaştıkları için değil; sadece iktidara başka türlü gelemeyecekleri için bir araya gelip, bir arada duran liderlerin iş birliği, “saatli bomba” ile kast ettiğim. Her ne kadar arka planda kalıp kamuoyuna yansımasa da zorunluluk neticesi bir araya gelen liderlerin ortaklığı ve egoların çarpışması söz konusu oluyor.
Ve muhalefet ittifakları konusunun en can alıcı yönü de ülkenin yeni lideri olması muhtemel ortak adayı belirlemek.
Macaristan ve Türkiye’nin önündeki kritik süreç de bu; çok da benzeşiyor hallerimiz.
Ancak, elbette Macaristan’ı benim konu etmemin bir sebebi de “benzerlikler” dışında, 2000’lerin başından beri bu ülkeye olan bağım. Hala orada bir evim var; Koronavirüs Pandemisi başlayana kadar da sık sık gidip geldiğim bir yerdi.
21 yıllık süreç içinde, Macaristan’ın Avrupa Birliği üyesi oluşundan, Orbán’ın ülkenin “mutlak hâkimine” dönüşmesine “kader dönümlerinin” önemli bir kısmını yaşadım. Bu dönüm noktalarından bir tanesi de 13 Ekim 2019’da gerçekleşen yerel seçimlerdi. 2010’dan itibaren Budapeşte’yi yaklaşık 10 yıl yöneten ve iktidardaki Fidesz’in yeniden adayı olan Istvân Tarlós’un yenilgiye uğradığı seçimlerden bahsediyorum. Bu oylama sonucunda, Budapeşte’nin yeni Büyükşehir Belediye Başkanı olarak Gergely Karácsony seçildi. 1975 doğumlu, yeşil-sol-liberal görüşteki, siyaset bilimi kökenli bir siyasetçi. Açıkçası, Karácsony’ye seçimler öncesinde fazla bir şans verilmiyordu ve kazanması da hakikaten sürpriz oldu. Karácsony’nin seçimler öncesi İstanbul’a gelerek o dönem yeni İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmiş Ekrem İmamoğlu’nu ziyaret ettiğini ve akıl danıştığını da hatırlayalım. Gerçi, kamuoyu araştırmalarıyla da uğraşan ve kampanya sürecine son derece bilimsel yaklaşan Karácsony’nin akıl almaya çok da ihtiyacı var mıydı tartışılır.
Karácsony, 15 Mayıs 2021 günü, 2022 seçimlerinde muhalefetin ortak adayı olmak için yarışa gireceğini açıkladı. Yani, niyet beyanında bulundu. Bu aşamada, Karácsony’nin hakikaten muhalefetin adayı olup olamayacağı meçhul. Tıpkı, Budapeşte Belediye Başkanlığı’na giden süreçte olduğu gibi ön seçimlerde, tüm muhalefetin desteğini alması gerekecek. Budapeşte seçimlerinde, şimdi muhalefet ittifakının ana akslarından biri olan aşırı sağ kökenli Jobbik, Karácsony’ye doğrudan destek vermemişti. Bunun sebebi de Karácsony’nin “fazla sol ve liberal” bulunmasıydı. Buna karşılık, Jobbik’in yaptığı, Karácsony’ye karşı aday çıkarmamaktı.
Geçtiğimiz iki yılda, Macaristan muhalefeti beraber çalışmak konusunda pratiklerini geliştirdi ve sağın en sağındaki Jobbik de sol isimlerle beraber hareket etmeye alışmaya başladı. Buna karşılık Jobbik’in, Karácsony’ye göre daha fazla tercih edeceği ortak adaylar olabilir. Öncelikle, parti içinden veya kendi çizgilerine daha yakın birisinin ortak aday olmasını tercih edebilirler. Örneğin, Hódmez?vásárhely Belediye Başkanı Péter Márki-Zay gibi bir ismin. Márki-Zay, 2018’de Fidesz’in kalesi varsayılan taşra kenti Hódmez?vásárhely’de muhalefetin ortak adayı olarak belediye başkanı seçilmişti. Üstelik de Jobbik’tan Yeşil çizgideki partilere tüm muhalefeti kampanyasında ortaklaştırmayı başarmıştı.
Karácsony’nin ülkenin daha kentli, kozmopolit, sol ve liberal yüzünü temsil ederken; Márki-Zay’ın ülkenin çoğunluğunu oluşturan kırsal kesimdeki milliyetçi ve muhafazakâr kesimlere daha çok hitap ettiğini düşünenler var.
Karácsony de, ülke geneline yabancı Budapeşteli seçkin algısı yaratmamak için adaylık açıklamasını, köyü Nyírtass’tan yaptı. Dahası da adaylığını ilan ederken, milliyetçi tonlamalarla, “Anavatanım büyük tehdit altında; ülkemiz aşırı derecede bölünmüş vaziyette” dedi.
Ocak 2021’de Budapeşte çapında yapılan bir kamuoyu yoklamasına göre, Karácsony’yi aday olarak görmek isteyenler kentin %50’sini oluşturuyordu. İstemeyenler ise, %47 oranındaydı ve %3’ün de bir fikri yoktu. Ancak, yukarıda da vurguladığımız gibi, Budapeşte dışına çıkıldığında farklı fikirler de söz konusu olabilir.
Macaristan’da muhalefetin ortak adayları için gerçekleştireceği önseçimler, hakikaten ortaklaşma ve demokrasi vurgusu açısından bir dönüm noktası olacak. Bakalım, Türkiye’de ortak ittifak adayı belirleme süreci nasıl ilerleyecek? Ankara’da bir yerlerde, liderler arasında müzakere ile bu karar alınacağına önseçimler yapılabilseydi keşke...Neticede, sonuç kadar süreç de önemli ve süreç, asıl sonucun da belirleyeni...
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYapıyorlar, oluyor ve bir şey de olmuyor 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANCHP operasyonlarında yeni eşik 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Yargıya güvenin’ 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUABD Büyükelçisi bir şeyler söylüyor da, ne diyor? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRCHP'YE YAPILAN OPERASYONLARA KARŞI NE YAPMALI? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBahçeli’nin jeopolitik sorumluluğu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBenimki bir valiz hikayesi… 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİklim adıyla sınai kirletmenin ticareti 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞYangınlar yeniden başladı, Orman Bakanı ne yapacak ve George Orwell 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKafkasya ötesinde kanlı satranç 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciŞimşek görmüyor mu? 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “Kürt Sorununda atılacak ‘hayal gibi’ 9 adım…” 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSıcak bir yaz, serin bir sonbahar ve belirsiz bir kış 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİİnsan yerin yüzüdür 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanÜç liderin 12 Gün Savaşı’nda karşılaştırmalı performansı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti, kendi eseri olan bu Türkiye fotoğrafına daha dikkatli bakmalı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAToplumsal Muhalefetten Demokratik Topluma: Halkların, İnançların ve Özgürlük Güçlerinin Birleşik Müc 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞELLİ MİLYAR DOLAR DÜNYADAKİ AÇLIĞI ÇÖZÜYOR… 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURDemek ki “ideolojiler” henüz ölmemiş 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye, sıcak savaşlara evrilen küresel paylaşım savaşının hem sahnesi hem öznesi 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset ırmağı kirlenirken… 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENOrtadoğu ve Kürtler CHP’yi Çağırıyor 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNBarışı savunmayayım da ne yapayım! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanŞaka değil, Kılıçdaroğlu sahiden gelip CHP’nin başında kalmak istiyor! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024
20.05.2024