Akif BEKİ
Sınavda yanlış cevap ver bütünlemeye kal, bütünlemede aynı yanlışı tekrarla, uyarıldığın halde yanlışını düzeltme, niye diye sorulduğunda 'ne var ki' de, geçmiş doğrularına saydırmaya çalış, son şansını da yakarken 'etme eyleme' diyenlere sınavdan sonra düzeltmeyi vaat et, sınav kağıdını verdikten sonra gerekirse hocadan özür dileyip kağıdını düzelttirebileceğini söyle, karne pazarlığıyla sınıf geçmek için torpil iste, hatta önden affa uğrayıp yıldızlı pekiyi almayı bekle...Uyuyor mu sınav denen şeyin mantığına?
Yahut şuradan baķın...
Yaşadığın fani hayatın bir sınamadan ibaret olduğuna iman et ama imtihan dünyası demeden de gününü gün et, sevaba günahı kat, yanlışı doğruyu ayırma, şeytana uy, har vurup harman savur, hesap gününü hatırlattıklarında da şöyle karşılık ver: Hele şu dünya nimetleriyle sınanmalar bir bitsin, tövbe kapısı kapansın, kabir azabını atlatıp cehennem alevlerinin üstündeki Sırat Köprüsü'nü de geçtikten hemen sonra, cennete adım atar atmaz tövbe istiğfar etsem, geçmiş hatalarımdan dolayı bağışlanmak istesem, bir daha işlemeyeceğime yeminbillah söz versem günahlarımdan arınıp kurtuluşa eremez miyim, bittikten sonra duyulan pişmanlıkla felaha kavuşsam olmaz mı bu el?
Nihat Hatipoğlu'na en saçma fetvayı soranların bile aklından geçmedi böyle bir pazarlığa kalkışmak. Geçse, saç baş yoldurtan şovlarda bunu soran bir aklıevvel de çıkardı muhakkak.
İşte demokraside de seçim zamanı okuldaki sınav gününe, dindeki dünya imtihanına benzer.
Çilekeş dervişler için hayatın zorluklarıyla sınanmak neyse, vatandaşın parasıyla vatandaşın hizmetini görmeye talip adaylar için sandıkla sınanmak da odur.
Talep ve beklentileri karşılar, düzgün görünür, özeleştirilerle günah çıkartır, hatalarınızın kefaretini ödeyip tekrarlamayacağınıza dair güven de verirseniz kazanırsınız. Talep ve beklentilere kulak vermeyi, hesap sordurup bedel ödemeyi kazandıktan sonraya bıraktığınızda, onu da kazanma şartına bağladığınızda değil. Yarışarak ödülü hak etmek yerine, önce ödülü alıp sonra yarışmayı vaat etmekten farkı ne!
Ama ne hikmetse tövbe edip yanlışlarından dönmek için sandıklar kapandıktan, seçmenden geçer not aldıktan sonraya randevu veren siyasetçiler boy gösterebiliyor.
'Kusuruma bakmadan önce oyunuzu verin, beni hatalarımla sevin, sonra gerekirse kendimi size bağışlatmanın çaresine bakarım' tarzı söylemlerle görücüye çıkılabiliyor.
Yanlışlarını gördüğü, bildiği halde kendini düzeltme testini başarmadan, önce testi geçip sonra kendini düzeltme vaadiyle karne pazarlığına girişmek seçimin mantığıyla, sandığa inançla, demokrasi denen şeyin esası ve ruhuyla nasıl bağdaştırılıyorsa...
İlginç de bir deneme. Ya derlerse ki yağma yok, var mı öyle önce bayram edip sonra orucu tutmak!
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.08.2025
5.08.2025
29.07.2025
26.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
15.07.2025
10.07.2025
19.06.2025
5.06.2025