Akın ÖZÇER
Başbakan Erdoğan’ın 24 Nisan mesajı, bir önceki yazımda söylediğim gibi, Türkiye’den İttihat ve Terakki’nin Tehcir Kararı’nın soykırım olduğunu tanımasını ve özür dilemesini bekleyenleri tatmin etmedi. Le Monde’un değerlendirmesine göre, “2002’den bu yana iktidarda olan İslamcı-muhafazakâr hükümet, seleflerine oranla çok daha uzlaşmacı bir yaklaşım benimsemiş olsa da, soykırım terimini kategorik olarak reddediyor.” Burada kalın harflerle yazılı ifadenin, AK Parti hükümetinin öncekilerden çok daha uzlaşmacı bir yaklaşım benimsiyor olmasının altını çizmek gerekiyor.
Ermeni diasporasının Avrupa’da en kalabalık (yaklaşık 500 bin) olduğu ülke olan Fransa’da soykırım konusunun sahibi olan Sosyalist Parti’nin Cumhurbaşkanı Hollande, Erdoğan’ın mesajını “duyulması gereken ama henüz yeterli olamayan bir söz” (C’est un mot qu’il faut entendre mais qui ne peut pas encore suffire) olarak niteledi. ABD Başkanı’nın aksine “soykırım” sözcüğünü kullanmaktan çekinmeyen François Hollande, bu küçük cümleyle Obama’dan farklı olarak Erdoğan’ın mesajını olumlu bir gelişme olarak kayda geçirmiş oldu.
Erdoğan’ın 24 Nisan mesajının Fransa’daki yankılarını öne çıkarmamın nedeni, yukarıda belirttiğim gibi, Avrupa’da Ermeni diasporasının en kalabalık olduğu ülke konumunda bulunması ve bu konuyu yakın geçmişte inkârcılığın cezalandırılması boyutuyla birlikte ikili ilişkileri olumsuz yönde etkileyecek ölçüde siyaset arenasına taşınmış olması. Çok daha kişisel olan ikinci neden ise Ermenilerin yoğun yaşadığı kentlerden Lyon’da, ikinci seferinde Başkonsolos olarak, on beş yıl arayla iki kez görev yapmış olmam. 1986 yılında ayrıldığım Lyon’a 2001’de döndüğümde fark etmiş olduğum ilk şey, “Türklük” unsuruna dayalı bugün rahatlıkla “İttihatçı” olarak nitelenebilecek Ermeni sorununa ilişkin eski politikanın çoktan iflas etmiş olduğuydu.
Sanal alemde üretilmiş diaspora politikası
Lyon’a Başkonsolos atanmam, Kürt sorununun şiddet ve terör boyutuyla birlikte çözümü için neler yapılması gerektiğini İspanya üzerinden anlatan bir kitap yayınlamış ve yeni başlayan AB adaylık sürecindeki siyasi reform çalışmalarında “fazlaca” yer almış olmam nedeniyle bana bir süre “ortalıktan kaybolma” imkânı vermişti. AB üyeliği merhum Başbakan Bülent Ecevit’in yakın çevresine söylediği öne sürülen “birkaç yasal düzenlemeyle” kazanılabilecek bir statü değildi elbette. O yıllarda eskiyle yeni, AB süreci üzerinden çatışıyordu. Ana dilin öğretilmesi (o zaman eğitime sıra gelmemişti) gerektiğini söylediğinizde “Dışişlerinden valilere Kürtçe brifingi” diye manşetler atılıyor, dil, din gibi farklılıkları olan vatandaşların bu farklılıklarını ifade etmesinin eşit vatandaşlığın gereği olduğunu yazdığınızda, aykırılığınız yüzünüze adeta çarpılıyordu.
Ermeni sorunuyla yüzleşme, AB üyelik süreciyle başlayan demokratikleşmenin yerleşmesi ve hâlâ hayal gibi olan demokratik bir anayasayla taçlanmasından sonra mümkün olabilecek bir şey. 1986’da bıraktığım Lyon’a döndüğümde neyse ki ASALAtehdidi artık kalmadığı için pantolonumun kemerine kullanmasını pek de iyi bilmediğim bir tabanca iliştirmek zorunda kalmamıştım. Ama Anakent Belediye Başkanı Gérard Colomb başta olmak üzere resmi makamlarla yakın ilişkiler kuracaksanız, Ermenilerin acılarını paylaşmak, sorunun çözümüne ilişkin açılım sayılabilecek şeyler söylemek zorundaydınız. En azından bugün siyasette olsa kesinlikle oy vermeyeceğiniz İttihat ve Terakki’nin gayri insani sonuçlar doğurması kaçınılmaz Tehcir kararını doğru bulmadığınızı kişisel olarak da olsa dile getirebilmeliydiniz.
Gelin görün ki Ankara derin bir uykudaydı o zamanlar. Daha reformdan geçmemiş MGK Genel Sekreterliği’nde kurulmuş, anımsadığım kadarıyla “Asılsız Ermeni iddialarıyla” ilgili bir komisyondan çok parlak (!) öneriler geliyordu. “Görev yerinizdeki yerel makamlarla temas edilerek kentin önemli cadde veya meydanlarından birine Talat Paşa isminin verilmesinin sağlanması” ve tabii ki her zaman olduğu gibi “sonucundan bilgi verilmesi” türünde kargaları bile güldürecek talimatlar… Birileri Eskişehir yoluna bakarak hayaller kuruyordu belli ki ama Dışişleri neden bu talimatları sahibine iade etmiyor gönderiyor diye kızıyordum. Öyle ya, ağır, aksak da olsa yürüyen bir AB reform süreci vardı ama birileri hâlâ Türklük üzerinden ayırımcı bir milliyetçiliğe dayalı politikaları Ermeni diasporasının güçlü olduğu Fransa’da uygulayabileceğini düşünebiliyordu demek ki.
Oysa o dönemde AB sürecimizle ilgili paneller düzenliyor; Türkiye’nin üyeliğine karşı çıkan çevreleri ikna etmeye çalışıyorduk. Panellerde zaman, zaman diaspora temsilcileri ortaya çıkıyor ve konuyu 1915 olaylarına getiriyordu. Sadece panellerde de değil, “Corps consulaire” yemeklerinden birinde, Villeurbanne Belediye Meclisi üyelerinden biri, “Ermeni soykırımını tanımazsanız, üyeliği rüyanızda görürsünüz” gibi bir söz söylemiş o geceyi bize zehir etmişti. Kopenhag siyasi ölçütlerinin kapsamı belliydi, içinde tarihi nitelik taşıyan ölçütlere yer yoktu ama sağ partiler gibi üyeliğimize kategorik olarak karşı çıkmayan sosyalistler için de Ermeni soykırımıyla yüzleşmek adeta yeni bir koşul haline gelmişti.
İttihatçı politikanın sahipleri
2007 yılında Erdoğan ya da AK Partili bir Cumhurbaşkanı seçilmesin diye üç büyük kentte düzenlenen Cumhuriyet mitinglerinde AB karşıtı sloganlar atılmasını, her şeye karşın, o zaman çok yadırgamıştım. Çünkü mitingleri düzenleyenlerin başında ana muhalefet partisi CHP geliyordu. CHP’nin sosyal demokrat olamadığı belliydi ama demokratikleşmeye ve siyasi reformların itici gücü olan AB sürecine MHP gibi karşı çıkması bu partide değişimin hayal olduğu gerçeğini de ortaya koyuyordu. Bundan böyle bu partinin evrensel demokrasi konusunda takınacağı aykırı tavırlar, MHP ile aynı çizgide buluşması beni şaşırtmayacaktı. Anayasa Mahkemesi’nin 367 kararına, AK Parti’ye karşı açılan kapatma davasına verilen destek, 12 Eylül referandumunda hayır oyu ve yeni anayasaya koyulan kırmızıçizgiler gibi.
Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç’un CHP adına yaptığı Başbakan Erdoğan’ın 24 Nisan mesajıyla ilgili açıklaması da, beklediğim gibi, MHP’ninkinden çok farklı olmadı. “Tabii ki yaşamını yitirmiş tüm insanların acılarını bizler de paylaşıyoruz” diyen Koç, “bu talihsiz süreçlerin devamında yaşanan diğer acıların kurbanlarına” meslektaşlarım başta olmak üzere rahmet dilemeyi ön plana çıkararak, Tehcir konusundaki açılıma destek olmadı. Onları unutmamak elbette önemliydi ama Koç klasik politikanın unsurlarını yineleyip, Erdoğan’ın mesajını, dünyada son iki yıldır yitirdiği itibarını geri almaya yönelik bir çaba olarak niteledi: “iyi niyet mesajları ile bir itibar arama gayretleri içine girmiş olabilir. Bu süreci siyasetin öznesine oturtursanız, tarihsel gerçeklerinden kopartırsanız kaybettiğiniz itibarınızı arama gayreti olarak algılanacağından şüpheniz olmasın.”
Haluk Koç daha açık konuşamadı belki ama bunu partiye yakın Sözcü gazetesi son derece açık bir şekilde yapıyor. Rahmi Turan “Tokmak” isimli köşesinden “Kürt açılımı derken, şimdi de ‘Ermeni açılımı’ mı başladı? Bu açılımlar, ülkemizin birliğine, Türkiye’nin bütünlüğüne indirilen darbedir! Başbakan Erdoğan keşke benzeri şekilde bir ‘Türk açılımı’ da yapsa? İnsanlarının her geçen gün kutuplaştığı bu ülkede en mağdur kişiler Türkler!” diye yazıyor. Aynı gazetedeki köşesinde Emin Çölaşan “Sen kime hizmet ediyorsun Tayyip” başlığıyla kaleme aldığı yazıda “Ermeni tehcirinin -zorunlu göçün- 99. yıldönümünde yayınlanan bu mesaj Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir yüz karası, utanç belgesi olarak yerini aldı” derken, Başbakan Erdoğan’ı seçmenine şikâyet ediyor.
Peki, CHP seçmeni böyle bir politika mı istiyor? Benim bildiğim kadarıyla aralarında hâlâ “Türkiye’nin en azından bir AB üyesi kadar demokratik bir hukuk devleti olmasını arzu ettiklerini” ifade edenler de var. Bunun Kürt sorununu çözmeden, Tehcir ’in yol açtığı gayri insani sonuçlarla yüzleşmeden mümkün olabileceğini düşünenler olabilir mi bilmem ama Çölaşan da, Turan gibi her ikisine de karşı. Diyor ki “Önce Kürtçülük açılımı başlatmıştı, şimdi sırada Ermeni açılımı var! Bu açılım önemlidir, gereğini yapması gerekir. Örneğin İstanbul veya Ankara’da bir Ermeni anıtı yaptırması mümkündür! Üzerine de ‘Soykırım yaptık, özür diliyoruz. Ruhlarınız şad olsun’ yazdırabilir.”
‘Ermeni soykırımını Türkiye’de analım’
Aralarında Charles Aznavour, Fransa eski Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner ile Bernard-Henri Levy gibi uluslararası şahsiyetlerle Türkiye’den Dur de sözcüsü Levent Şensever başta olmak üzere bazı aydınların altına imza attıkları bildiri gelecek yıl 24 Nisanı Türkiye’de anma çağrısını içeriyor.
Le Monde’un “Ermeni soykırımını Türkiye’de analım” başlığıyla aktardığı bildiride “bazıları Ermeni soykırımı gerçeğini tanımanın bütün Türklere ve ‘Türklüğe’ saldırı olduğunu öne sürüyor; oysa bu inkârcılığa karşı bir saldırı ve adalet ve demokrasi için bir girişim” deniyor.
Bu yıl soykırımı anmak üzere, isimleri söz konusu bildiride yer alan merkezi Paris’teki Ermeni Hayırseverlik Birliği UGAB ile çeşitli AB ülkeleri ve Rusya’dan Avrupa Irkçılıkla Mücadele Hareketi EGAM mensuplarından oluşan küçük bir grup İstanbul’a geldi. Benim görebildiğim kadarıyla ılımlı fikirlere sahip olan grubun bu konuda şahin tutumuyla bilinen Taşnak değil liberal demokrat eğilimli Ramgavar partisine mensup olduğu söylendi.
Çölaşan’a göre, “entel-liboş kesiminden oluşan Ermeni soykırımını anma platformu dün Taksim Meydanı’nda pankartlar açarak gösteri yaptı. Taksim’e işçi, öğrenci, gezici vesaire çıkamaz ama torpilli Ermenici liboşlara derhal izin verildi.”
Oysa tüm çabalar, çoktan iflas etmiş bir politikanın yerine yenisini koymak ve Türkiye’yi biraz olsun yenidünya ile bütünleştirebilmek için. Kabul etmek gerekir ki dünyadaki birçok ülke gibi Türkiye de homojen bir etnik gruptan oluşan bir ülke değil; hiçbir zaman da olamaz. Başbakan’ın dediği gibi Kürdü, Alevisi, Süryani si, Ermeni’si ile tüm farklılıklarını kucaklayan bir politikaya ihtiyacımız var. Hatta milliyetçiliği dahi kapsayıcı bir yaklaşımla yeniden tanımlamak gerekiyor.
Bu bağlamda bütün siyasi partilerin, ama kendilerinden hep bir adım önde giden AK Parti’ye yetişebilmeleri ve inanılır bir alternatif oluşturabilmeleri için öncelikle Meclis’te temsil edilen muhalefet partilerinin yeni koşullara ayak uydurmaları zorunlu. Bunun yolu da, kim ne desin, yüzyıllık İttihatçı politikaları artık bir tarafa bırakmaktan geçiyor.
Yazarlar
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel’e saldırı aydınlatıldı mı şimdi? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDış politikada rasyonel zemin 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKomisyon Suriye’yi, Suriye İsrail’i, İsrail Trump’ı…. 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı CHP’ye çalışıyor 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluHerkes sözünden sorumludur; 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanBüyük Türkiye hayali böyle bir hayal miydi? 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilFanatizm ve inancın siyasallaşması 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’nin diğer dertleri… 10.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞCassandra Çığlığı* 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.09.2025
8.09.2025
3.09.2025
29.08.2025
18.08.2025
1.08.2025
1.08.2025
1.08.2025
26.06.2025
6.05.2023