Amberin ZAMAN
ABD hava kuvvetlerinin bir yıl önce Kobane’de YPG’ye silah atmasıyla başlayan Washington ile Ankara arasındaki huzursuzluk bir türlü dinmek bilmiyor. Görünürde böyle.
En son ABD’nin PKK’nin Suriye kolu YPG’ye Irak Kürdistanı üzerinden silah sevkiyatında bulunması Ankara’da sert tepkilerle karşılandı. AKP sözcüsü Ömer Çelik hükümetin duygularını şu sözlerle ifade etti: “DAEŞ terör örgütüne karşı savaşılıyor diye başka terör örgütleri asla desteklenmemelidir. Onlara yardımların ulaşması oradaki terör kapasitesini artırır.”
Kapalı kapılar ardında geçen konuşmalarda tansiyon daha da artabiliyor. Güvenilir resmi kaynaklardan edindiğimiz bilgiye göre geçtiğimiz günlerde Türk tarafı Amerikalılara YPG’nin Türkiye aleyhinde herhangi bir hamlesi söz konusu olduğunda Türkiye’nin anında karşılık vereceğini, YPG denetimindeki Cezire bölgesinde konuşlanan 30 civarındaki ABD özel kuvvet mensubunun hedef alınan noktalarda bulunması halinde ise bunun herhangi bir caydırıcı etkisi olmayacağını belirtmiş. Yani bir şekilde, ‘Sizinkiler de arada kaynayabilir ayağınızı denk alın’ demeye getirilmiş.
Epey bir zamandır Türkiye’nin YPG konusundaki tepkisi Pentagon ile ABD dışişleri bakanlığı arasında tartışmalara neden oluyordu. Bu köşede daha önce belirttiğimiz üzere Türkiye’ye duyduğu alerjiyi pek gizlemeyen ABD Savunma Bakanı Ashton Carter Ankara’nın itirazlarına kulak asılmaması gerektiğini tekrarlarken dışişleri tam tersi Türkiye’yi ‘kaybetmenin’ riskleri konusunda sürekli uyarılarda bulunuyordu.
İncirlik Üssü’nün açılması ABD dışişlerinin Türkiye konusunda elini güçlendirdi. Ancak sahada IŞİD’e karşı mücadelede öncellikli yerini koruyan YPG’yi feda etmeye kimse razı değil. Washington çareyi her iki tarafı idare etmekte buldu. Bu imkansız görünen dengeyi tutturmak adına YPG’ye yeni bir kılıf giydirildi. YPG ve beraberinde savaşan Arap birlikler Suriye Demokratik Güçleri adı altında toplandı. ABD’nin YPG’ye yolladığı silahlar yeni oluşumun Arap unsurlarına teslim edildi.
Ömer Çelik’in yaptığı şahince çıkışlara karşın sevkiyatın yapılacağı Ankara’ya önceden bildirilip onayı alındı. Ve Ankara’nın talepleri doğrultusunda teslimatın Araplara yapıldığı belgelendi. Yine güvenilir kaynakların ifadesine göre G20 zirvesi öncesinde gerçekleşen telefon görüşmesinde Obama Erdoğan’a silahlar konusunda bilgi iletti. Erdoğan ise Irak’ta Mesut Barzani’nin himayesinde eğitilen Suriye KDP’sine bağlı peşmergelerin Suriye’ye geri dönmesi gerektiğini, ancak halen YPG tarafından engellendiklerini hatırlattı (Obama’nın bu noktada hazır bir cevap bulamadığı çünkü bu detay konusunda yardımcılarından brifing almadığı kaydediliyor. Oysa YPG’nin bu konudaki görüşü net:“Suriye Demokratik Güçleri çatısı altına, yani YPG komutası altına girmeye razıysalar buyursunlar”).
Türkiye’nin PKK/YPG hassasiyeti Şengal operasyonunda da gözetildi Uzun zamandır PKK ile KDP arasındaki çekişmeler yüzünden Şengal geri alınamıyordu. 12 Kasım’da Amerikan hava gücünün desteğiyle başlatılan operasyon neticesinde Şengal geri alındı. Peşmergelerin başarıyı kendi hanelerine yazabilmesi ve ABD-PKK işbirliği görüntüsünün önünün alınabilmesi için PKK’nin bulunduğu batı cephesinden olabildiğince uzak duruldu. ABD’li güvenlik kaynakları ısrarla zaten Şengal’de PKK’lıların ‘çok az’ olduğunu, ‘sayılarının yüzü bile geçmediğini’ savunuyor. New York Times gazetesi Şengal’den geçtiği haberlerde tam tersine PKK ve YPG güçlerinin operasyonlarda yer aldıığını teyit etti (Belki de sahadaki gerçekleri çarpıtarak Pentagon ABD dışişlerini teskin etmeye çalışıyor).
Türkiye açısından en kritik konu IŞİD tarafından kısmen işgal edilen ve YPG’nin de Cezire ve Kobane’yi Afrin kantonuyla birleştirmek için göz diktiği Mare-Cerabulus hattı. Washington’un Ankara’ya İncirlik karşılığında sunduğu en önemli taviz Kürtlerin Cerabulus’a girmesine izin vermemek. Daha doğrusu girmeye kalkıştıkları takdirde herhangi bir askeri destek sunmamak. Hafta başında CNN’e konuşan ABD dışişleri bakanı John Kerry Mare hattını kastederek, “Kalan 98 kilometrelik kısmı Türklerle birlikte biz bir operasyona girerek kapatacağız” dedi. Türkiye kara operasyonunda yer almayacağını söylerken ve Obama da Amerikan ‘postallar’ını Suriye’ye sokmama kararlığını sürdürürken sahada IŞİD’e karşı tam olarak kimin savaşacağı halen netlik kazanmış değil. Bir ABD’li yetkilinin ifadesiyle, “Doğru dürüst savaşacak güç yok.”
Var aslında. YPG. Ama Türkiye Kürtlerin yer alacağa herhangi bir operasyonu kabul etmiyor.
Aynı yetkiliye göre, “Türkiye YPG konusunda bağırıp çağırdıkça, ABD’nin geri adım atabileceğini gördü.” Bundan dolayı mı PYD lideri Salih Müslim hala ABD vizesi alamıyor? Yanıt yok.
Özetle İncirlik’i IŞİD karşıtı koalisyona nihayet açarak Türkiye Washington’daki ağırlığını yeniden artırdı. Ancak her ne kadar ABD Türkiye’ye bir dizi tavizler veriyor gözükse de bunun da belli sınırları var. Ankara bunun farkında.
Batılı istihbarat kaynakları IŞİD’e yabancı savaşçı akışında önemli bir düşüş olmadığını kaydediyor. Haritaya baktığımızda nereden geçtiklerini tahmin etmek zor değil. Hal böyleyken Türkiye’nin YPG’yi ekarte etme ısrarı karşısında ABD ne kadar sabredebilir? Veya soruyu tersinden sorabiliriz: Türkiye YPG üzerinden PKK’ye baskı kurabilme stratejisini ne kadar sürdürebilir?
Yazarlar
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.08.2018
18.08.2018
31.07.2018
3.02.2018
24.06.2018
14.06.2018
3.02.2018
20.05.2018
1.02.2018
23.04.2018