İşleyen bir katılım sistemi oluşturmamış bir sisteme ileri demokrasi denemez, denemez ancak bunun istisnası vardır. Bu istisnalardan biri de Akçakoca’dır.

İşleyen bir katılım sistemi yaratılmamış olmasından rahatsızlık duymayan ileri demokrasi taraftarlarına sahip bir ilçedir, Akçakoca.

Biliyorsunuz İstanbul Büyükşehir Belediyesi Haydarpaşa ve Taksim Meydanı için yüksek maliyetli iki proje hazırladı ve bu projenin yapılmaması için protestolar ve eylemler gerçekleşti. İlçemizin ileri demokratları umumiyetle de bu protestoları ve eylemleri desteklediler.

Ne var bunda diyeceksiniz? Cevaplayayım çiste standart var ilkesizlik var. İleri demokrasinin ne olduğunu bilmemek ya da umurunda olmama hali var.

İleri demokrasi kavramının olmazsa olmazı olan katılım kavramı katılanlardan çok katılmayanların dikkate alınması üzerine kuruludur.

Sayın Kadir Topbaş iki proje hazırlamış, nasıl hazırlamış kendi tasavvurları ve birkaç uzmanın çalışmaları ile sonra da bunu kamuoyuna sunup hadi katılın diyor. Doğru mudur bu yaklaşım? İleri demokrasi ilkelerine göre kesinlikle hayır. Bu yaklaşıma karşı çıkmak ileri demokrasi ilkelerine sahip çıkmak mıdır? Tabii ki, evet.

Akçakoca’nın ileri demokratları fikren dahi olsa Haydarpaşa ve Taksim Meydanı için yapılan eylemlere destek verirken haksız mıdırlar? Kesinlikle haklıdırlar.

Bunun çifte standart nerde o zaman diyeceksiniz? Hemen izah edeyim. Bu anlayışı bu yaklaşımı Akçakoca Belediye Başkanı Sayın Fikret Albayrak gösterince ilçemizin ileri demokratları sus pus olmalarında ve ”Başkan iyi çalışıyor canım, Nesi var bu projenin? Şahane proje işte “ klişelerini arka arkaya dizmekte bir an bile tereddüt duymamalarında.

Taksim meydanı ve Haydarpaşa Garı için yapılan dayatmacı proje anlayışına karşı çıkıp da; aynı dayatmacılık Akçakoca’da yapılırken alkışlamak çifte standartlı davranmanın dik alası değil midir?

Bakın işte! Sayın Fikret Albayrak’ı eleştirdiğim kadar önere de ediyorum. Kendisini İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ile kıyaslıyorum. Düzce CHP İl Başkanı Sayın Basri Karslıoğılu’nun dediği gibi CHP’li belediye başkanları ufku geniş insanlardır tespitinden hareketle Sayın Fikret Albayrak’ın bir sonraki hedefi neden? İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı olmasın diyorum, izah ettiğim gibi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olmak için ileri demokrasi taraftarı olmaya da gerek yok.

  Sayınn Fikret Albayrak’ yüzyılın projesi benim kaldırım projesi diye adlandırdığım projenin hazırlanmasında ki zihniyet Sayın Kadir Topbaş’ın zihniyeti ile aynıdır, yani ileri demokrasi ile alakası yoktur.

İleri demokrasi kavramıyla uzaktan yakından alakası olmadan hazırlanan bu projeden vazgeçilmeyeceği ayan beyan ortada, ancak bu projenin kesinlikle de tadil edilmesi gerçeği ile de yüz yüzeyiz.

Yapılan uyarı dikkate alınmak zorunda. Hayır, efendim benim yaptığım uyarı ve eleştirilerden bahsetmiyorum. Karadeniz’in yaptığı uyarılardan, Karadeniz’in poyraz fırtınası ile yaptığı uyarılardan bahsediyorum.

Özellikle Merkez Camii hizasındaki seyir merdiveni ve yine Çuhallı Plajının başlangıcındaki yamaçtaki fantezi uygulamalara tadilat gerekli. Karadeniz ben bu uygulamaları yer ile yeksan ederim uyarısını yaptı.

Hayatı felç eden, önemli zararlar veren poyraz fırtınası sırasında Sayın Fikret Albayrak’ın şöyle dediğini okudum “Maalesef Akçakoca Balıkçı Barınağı yanlış yere yapılmıştır.” Bu sürekli tekrarlanan yargının fırtınanın verdiği zararla ne alakası var. O fırtınayı göz önüne alırsak Karadeniz’de liman ya da barınak yapılacak bir tane bile doğru yer bulamayız ki.

Şöyle bir açıklamaya bile razıydım ”Dünyanın değişen ikliminin bir neticesi olarak poyraz fırtınasının neler yapabileceğini gördük. Bu ve benzeri fırtınaların tekrar olabileceğini göz önüne alarak, özelikle projemizin deniz seviyesinde olan uygulamaları konusunda tadilat yapmak zorunda olduğumuzu anladık”

Yaşadığımız şiddette bir fırtına, birebir uygulanmış sahil projesine büyük zarar verecektir. Gereken tedbirler alınmalı ve projede tadilat yapılmalıdır. Proje birebir uygulandığı takdirde tamiratlar için devamlı bütçe ayırmak belediyemiz için bir zorunluluk olacaktır.

 Hani hep deriz ya Karadeniz ile şaka olmaz, bu söze inanıyorsak Karadeniz’in uyarılarını dikkate alalım.

Karadeniz ‘in uyarlarını ciddiye almak için ileri demokrasi ilkeleri ne sahip olmak mecburiyeti de yok, Özdilcikler bile bu uyarıları anlayabilirler, anlatabilirler.