İbrahim Kiras
Bugünkü Türkiye tablosu itibarıyla mevcut iktidar kompozisyonunun sürdürülemez olduğu ortada. Yönetemeyen bir hükümet, yönetilemeyen bir devlet var karşımızda. Ekonomide, dış politikada, tarımda, eğitimde, sağlıkta… özellikle son birkaç yıl içinde nereden nereye geldiğimiz ortada.
Merkeziyetçi sistemin ve şahsi yönetimin benimsenip başkanlık rejimine geçilmesinden sonra hemen her alanda yaşananlar facia boyutunda olmakla birlikte yanlış yönetimin sonuçlarının somut olarak herkesçe hissedilebildiği alan ekonomi tabii… Cebinizdeki parayla beş altı yıl önce ne alabildiğinizi, bugün ise ne alabileceğinizi düşünün…
Tek başına bu yetmiyorsa eğitimde, sağlıkta, tarımda veya dış politikada inanılmaz bir hız içinde nereden nereye gelindiğine de bakabilirsiniz.
Bütün bunlara rağmen AK Partililer Başkanlık sisteminin faziletlerini savunmaya devam ediyorlar. Ama çok küçük bir detay var burada: Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin referansı parlamenter sistem! İktidar mensupları mevcut sistemin niye desteklenmesi gerektiğini anlatmak için geçmişte gerçekleştirilmiş olan bir dizi icraatı hatırlatıyorlar bize.
IMF borçlarını ödeyip bitirmiş olmaktan demokratik reformlara, eğitimde ve sağlıkta atılan birtakım yeni adımlardan alt yapı yatırımlarına kadar saydıkları icraat kalemlerinin büyük çoğunluğu 2010’lara kadar yapılmış işler. 2010’lu yıllarda ise önce parti yönetiminin, sonra da devlet yönetiminin yavaş yavaş merkezileştiğini ve giderek şahsileştiğini görüyoruz. (İktidar partisindeki bu “geçiş” süresinin dinamiklerini daha önce anlatmaya çalışmıştım.) En sonunda da bu yönetim anlayışı resmî bir çerçeveye oturtuldu ve Başkanlık sistemine geçildi.
İşte bu dönemde yapılan işlerin referans olma değeri yok. Çünkü böyle bir yönetim sistemiyle bir devletin yönetilmesi mümkün değil ki övünülecek işler yapılabilmiş olsun. Başkanlık rejimine geçilmesinden önceki “ara süreç” olan partili cumhurbaşkanlığı döneminde de durum daha iyi değildi tabii. Aslına bakarsanız, AK Parti iktidarlarının bugün de kredisini tüketmeye devam ettikleri “olumlu işler” parlamenter demokratik sistem içinde ve üstelik Erdoğan’ın “dünya lideri, ümmetin reisi” falan olmadığı, hatta ve hatta parti genel başkanlığının bile “eşitler arasında birinci”likten ibaret olduğu zamanlarda gerçekleşti… İlginç değil mi?
Bu tabloda asıl ilginç husus AK Parti’nin bürokratik vesayetten şikâyet ettiği -yani gerçek anlamda iktidarda olup olmadığının bile tartışıldığı- zamanlarda “başarılı icraat” yapabilirken devletin bütün kurumlarına hükmettiği ve bu arada yargıyı, medyayı, sermayeyi de kontrol altında tuttuğu günlerde kötü yönetimin “kitabını yazması”. Bu şaşırtıcı çelişkinin açıklaması basit. Hemen her fırsatta dile getiriyoruz: Devletin yönetilmesi için kurallara, kurumlara, kurumsal tecrübeye, ehliyet ve liyakat temelinde oluşturulan kadrolara, istişare kültürüne, yargı kurumunun bağımsızlığına vs. vs. ihtiyaç var. Bütün bunların değerini ve anlamını bilmek için de bir parça tarih bilgisine… Çünkü bunlar olmayınca devletin -masallardaki veya efsanelerdeki gibi- padişahın ağzından çıkan bir fermanla yönetilebileceğini düşünmek -kibar bir tanım kullanayım- naiflik.
Her neyse… Bu sıkıntılı sürecin artık çok fazla sürmeyeceğine, sürpriz bir erken seçim kararı alınmazsa en geç 2023’te sona ereceğine ilişkin beklentiler paralelinde muhalif cephede de gelecek projeksiyonu çalışmaları arttı. Bu minvalde mevcut Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ne yapılacağına ilişkin tartışmalar da boyut kazandı.
Genel olarak parlamenter hükümet sistemine, yani başbakanlık yönetimine geri dönüş fikri muhalefet partilerinin hepsinin tabanında ve tavanında kabul görüyor gibi. Yalnızca “geçiş süreci” konusunda bir belirsizlik var. Hemen mi eski sisteme geçme adımları atılmalı yoksa kademeli olarak bir geçiş mi gerçekleştirilmeli? Bu konuda da farklı görüşler olmakla beraber kademeli bir geçiş fikrinin daha fazla destek bulduğu söylenebilir. Ama bunu biraz da iktidarın devredilme şekli belirleyecektir.
Kimi zaman muhalefet saflarından gelen bazı sesler halihazırda devletin bütün kurumlarının yanısıra medyayı, yargıyı, sermayeyi ve hatta sivil toplumu kontrol eden bugünkü iktidar yapısının dönüştürülebilmesi için yine bu şekilde bir kontrolün bir müddet daha sürdürülmesi gerektiğini söylüyor. Geçiş sürecinin kademeli olarak gerçekleştirilmesi fikrini makul bir yaklaşım olarak görmek lazım. Ne var ki AK Parti iktidarını bugünkü noktaya getiren yanlışları tekrarlamanın müstakbel iktidarları da ayın akıbete götüreceği de hiç unutulmamalı.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.05.2025
22.05.2025
1.05.2025
17.04.2025
15.04.2025
10.04.2025
5.04.2025
3.04.2025
20.03.2025
11.03.2025