Mehmet Ocaktan
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan seçim gecesinden bu yana yaptığı hemen her konuşmada “tevazu” konusuna vurgu yapıyor. Seçimlerden zaferle çıkmış bir liderin, başarıya rağmen içe dönük özeleştiri yapması, aslında AK Parti’nin bugüne kadar bütün seçimlerden başarıyla çıkmasının da önemli bir göstergesi.
Uzun süredir AK Parti konusunda gerek içeriden, gerekse dışarıdan yapılan eleştirilerde özellikle bir “başarı yorgunluğu”na vurgu yapılıyor. Evet bu parti 16 yıldır ülkeyi yönetiyor ve yaptığı hizmetlerin karşılığını da millet sandıkta takdir ediyor. Ancak bugüne kadar yüksek sesle telaffuz edilmese de, partinin millet nezdindeki algısında zaman zaman bir zaaf görüntüsü oluştuğu da muhakkak.
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan sandıktan aldığı mesajla özellikle içe dönük cesur bir eleştirel adım atıyor ve partinin bütün katmanlarına açık yüreklilikle şu mesajı veriyor: “Bizi yücelten tevazumuz olmuştur. Eğer biz bu tevazuyu kaybettiysek işte bu açık net, puan kaybına da neden olmuştur. En güçlü olduğumuz yerlerde eğer ciddi bir puan kaybı olmuşsa bunu kendi nefsimize soracağız. ‘Biz hatayı nerede yaptık? Yanlışımız nerede’ Çok iyi hizmetler yapmış olabilir, bu hizmetler gerektir. Ama yeterli değildir. Yeterli olan o gönüllere girmektir. Gönüllere girersek bu işi başarmış oluruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumartesi günkü AK Parti grubundaki konuşmasında yeniden “tevazu” vurgusu yaptıktan sonra seçim sonuçları konusunda çok daha dikkat çekici bir uyarıda bulunuyor: “Milletimizin sandıkta yaptığı hassas ayarı doğru değerlendirmemiz lazım.”
Denebilir ki “Seçim sonrası mesajlara fazla anlam yüklememek lazım, zira cumhurbaşkanı bu tür eleştirileri her zaman yapıyor.” Hayır, bu kez farklı... Hemen hatırlatalım, siyasi davranışların sosyolojik tabanda nasıl bir karşılık bulduğunu ve ne tür sonuçlar ürettiğini en iyi Tayyip Erdoğan bilir...
Çünkü Erdoğan sandık sonuçlarını sadece matematiksel olarak değil, sosyolojik olarak da analiz ediyor. Evet sandığın değişmez sonucuna göre Cumhur İttifakı başarılıdır. Tayyip Erdoğan’ı cumhurbaşkanı olarak seçtirmiştir ve parlamentoda da çoğunluğu sağlamıştır. Ama sonuçlara derinlikli olarak baktığımızda, Erdoğan’ın da belirttiği gibi AK Parti’nin geçen seçimlere göre oylarının önemli ölçüde azaldığı da bir gerçektir. Cumhurbaşkanının “milletin hassas terazisi”ne vurgu yapmasının en önemli sebebi ortaya çıkan bu zaaf görüntüsüdür.
Erdoğan’ın her vesileyle tekrar tekrar verdiği bu mesajların yeni dönemin şekillenmesinde belirleyici olacağı kanaatindeyim.
Hatırlayalım, Erdoğan seçim öncesinde yaptığı açıklamalarda “Yeni dönem daha fazla demokrasi dönemi, daha güçlü hukuk devleti dönemi olacaktır. Yeni dönem daha fazla refah, daha fazla zenginlik, daha geniş özgürlük dönemi olacaktır” taahhüdünde bulunmuştu.
Cumhurbaşkanının seçim öncesi verdiği taahhütlerle bugün altını kalın çizgilerle çizdiği ‘tevazu’, ‘milletin hassas terazisi’ kavramlarını birlikte değerlendirdiğimizde yeni dönemin kapılarının yeni bir demokrasi iklimine açılacağı yönündeki umutların daha da güçlendiğini söylemek mümkün. Ve en önemlisi de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son grup toplantısında yaptığı konuşmada “Ehliyet ve liyakati öne çıkarmak suretiyle yeni döneme girmiş olacağız” sözleridir.
Gerçekten de Türkiye’nin şu anda en önemli meselesi ehliyet ve liyakattir. Eğer Erdoğan’ın bu söylemleri yeni dönemin ruhunu oluşturabilirse, hem yeni sistemin ayakları yere daha sağlam basacaktır, hem de Türkiye’nin demokrasi vizyonu zenginleşecektir.
Yazarlar
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.09.2025
22.09.2025
19.09.2025
15.09.2025
12.09.2025
10.09.2025
8.09.2025
5.09.2025
27.08.2025
18.08.2025