Mehmet TIRAŞ
Thomas Mann 20.Yüz yılın en büyük yazarlarından biri…
6 Haziran 1875 yılında Alman Kenti Lübeck de doğdu…
12 Ağustos 1955 yılında da İsviçre’nin Zürih kentinde öldü…
Ölümünün üzerinden 70 yıl geçmiş olmasına rağmen unutulmadı.
Doğumunun 150.Yılı edebiyata eğilimli tüm edebiyat mahfillerinde kutlanmakta…
Gene aramızdan on yıl önce ayrılan saygı ve sevgi ile andığım bir başka büyük yazar olan Çetin Altan;
”Eğer bir yazar öldükten sonra da okunuyorsa o büyük bir yazardır” derdi.
Buddenbrooklar/Bir Ailenin çöküşü “Thomas Mann’ın 1901 Tarihinde yayımladığı ilk Romanıdır.
Kitap, Kuzey Almanya’nın Lübeck şehrinde yaşayan zengin bir tüccar ailenin dört kuşak boyunca geçirdiği süreçleri ve sonunda çöküşünü ele alır.
Mann Roman da,6 Haziran 1875-12 Ağustos 1955 yılları arasındaki burjuvazinin hayat tarzına, hayat algılayış biçimlerine, siyasi, sosyal ve iktisadi ilişkilerine dair önemli bir portre sunmaktadır.
Mann bu romanı yazarken kendi ailesini örnek almış ve birçok karakterde kendi aile fertlerinden esinlenmiştir.
Bu anlamda roman otobiyografik bir özellik taşımaktadır.
Mann bu eseriyle 1929 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanmıştır.
Bu ilk romanını “Tonio Kröger,Tristan ve Venedik’te ölüm” gibi roman ve hikayeler izledi.
Batı edebiyatının Bidungsroman geleneğinin sürdürüldüğü 1924 tarihli Der Zauberberg geleneğinin sürdürüldüğü (Türkçesi:Büyülü Dağ)
Mann’ın betimleme maharetini ortaya koyar…Anlatıcı,karekterlere şüpheci-ironik bir mesafede durur,türün tipik öğeleri leitmotiv(roman dalında geçen kavram) olarak kullanır ve romana sözdizim bakımından karmaşık çetrefilli bir üslup hakimdir.
Bu özellikler,aralarında Mario ile Sihirbaz romanı,Joseph ve Kardeşleri roman tetralojisi ve hayatının son döneminde yazdığı Doktor Fausstuss başlıklı eserin de bulunduğu diğer eserlerinin de hakim niteliğidir.
Biidungsroman geleneğini hatırlamak Mann’ın edebiyat üslubuna da ışık tutmaya yarıyor.
Almanca bir sözcük olan Bildungsroman “eğitim romanı” ya da “ oluşum romanı” anlamına gelir.
Bildungsromanın Baş kahramanı ahlaki ve psikolojik olarak nasıl geliştiğini betimleyen ve inceleyen roman türü olarak temayüz etti.
Eğitim Romanı (Erziehungsroman ya da Bildungsroman)XVIII.yüzyılın ikinci yarısında Almanya’da ortaya çıkmıştı.
Eğitim Romanı terimi, XIX.yüyılın yirmili yıllarında edebiyat kuramında kullanılmaya başlandı.
Eğitim romanlarında, genel olarak ana kahramanın belirli bir manevi değere sahip olma sürecine odaklanılmaktadır.
Böylelikle hem odaklanılan kahramanın hem de okurların eğitildiği görülmektedir.
Eğitim romanı türünde tarihsel süreç içinde yaşanan siyasi ve toplumsal olayların kişiler üzerinde yarattığı birtakım sorunlar da ele alınır.
Eğitim romanında kahramanın kendisinde gözlenen değişiklikler,olay örgüsü bakımından önem kazanır.
Tabii yaşamın dönüm noktaları da edebiyat serüvenini etkiler.
Hitler 1933 yılında iktidara gelir.
Thomas Mann can güvenliği olmadığı için,1933 yılında İsviçre’ye sığınır.
1933 yılında, o günlerde Stefan ZWEİG ile dostluk kurar.
Zweig’e yolladığı mektubunda; Almanya inanılmaz bir duruma düştü;İleride çok insan o günleri yaşadığı için utanç duyacak” diye yazar.
Zweig 18 Nisan 1933 Tarihli Thomas Mann’a yanıt verir:
“Söylenenlere karşı çıkmak artık mümkün değil, çünkü yalan kanatlarını öyle açmış ki gerçekler dışlanıyor, yalanın aktığı lağımlardan yükselen pis kokuları insanlar güzel kokular gibi içlerine çekiyor…”
Thomas Mann 24 Nisan 1933 Tarihinde Zweig’e şu yanıtı verir;
“Sizde acılar çekiyorsunuz. İnanamıyorum. Günümüzde böyle şeyleri yaşamak zorunda bırakılmamız insanın nefret duygularını doruğuna çıkarıyor.”
1936 yılında Hitler Thomas Mann’ı vatandaşlıktan çıkartır.
Dostu Stefen Zweig ona şunları yazacaktır;
“Resmen Alman vatandaşlığından çıkarılıp bir dünya vatandaşı olmaya hak kazandığınız için sizi tebrik ederim…” diyecektir.
Kendini bir dünya vatandaşı olarak görür 1955 Yılında 80 yaşında İsviçre’de hayata gözlerini yumar.
Thomas Mann kolayca tanıtılacak bir yazar değil.
Ama muhakkak 0kunması gereken bir yazar…
Türkiye çok çoraklaştı.
Türkiye dünyadan koptu.
Türkiye sanat ve edebiyatla da bağını kopardı.
Bu nedenlerle…
Thomas Mann’ın 150.Doğum gününde kendisini anarken,edebi bir saygıyı da yerine getirmek istedim.
Yazarlar
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.09.2025
15.09.2025
1.09.2025
25.08.2025
22.08.2025
18.08.2025
11.08.2025
4.08.2025
28.07.2025
21.07.2025