Mehmet TIRAŞ
CHP’nin 10 Mayıs 2013 tarihinde İstanbul da gazetelerin genel yayın yönetmenleriyle yaptığı basın toplantısında,Kürt sorunu ve ülkenin demokratikleşmesine yönelik;”19 maddelik özgürlük ve barış bildirgesi” yabana atılacak bir gelişme olduğu gibi, övgüyü de hak ediyor eksiklerine rağmen..
CHP’nin anadilde eğitime karşı çıkması ise;ünlü şairimiz Yahya Kemal’in veciz sözünü yazıya başlık koydurdu bana.
CHP’nin önemsediğimiz bildiriyi kamuoyuna açıkladığı gün, Taraf Gazetesinin manşetinde de; 6 CHP milletvekilinin statükodan yana tavır alan partide ulusalcı kanat olarak tanınan,barış sürecine karşı çıktıklarını manşetten veriyordu.Bu da CHP’nin bir tezatlar partisi olduğunu ortaya koymaktadır.
İşte CHP’nin öne çıkarttığı bizim de önemsediğimiz demokratikleşmenin önündeki engeller.
· Seçim barajının yüzde 10 dan 5’e inmesi.
· Siyasi partiler ve seçim kanunun değişmesi,
· Diyarbakır Cezaevinin müze olması.
· Koruculuk sistemini kaldırılması.
· Uludere katliamının aydınlatılması.
· Demokrasimizde hiç birimizin kabul etmediği lider sultası var.Milletin vekilini liderler değil,millet seçsin.
· Düşünceyi,inanç ve ifade özgürlüğünü güvence altına alalım.Kim nerede istiyorsa girsin ibadetini yapsın.Toplantı,gösteri ve örgütlenme özgürlüğü bir haktır,güçlendirelim.
· Din ve vicdan özgürlüğü tartışılamaz.İnançlar arası farklılık gözetilemez.Bunu gerçekleştirelim.
· Demokrasi ve insan haklarının önündeki engelleri temizleyelim.
· Basın hürdür,sansür edilemez.İletişim özgürlüğü esastır,onu sağlayalım.
· Tutuklu siyasetçi,bilim adamı,gazeteci ve öğrenci ayıbına son verelim.
· Faili meçhuller,yargısız infazlar cezasız bırakılamaz.Zaman aşımı engellenmelidir.
· Gizli tanık,yasa dışı dinlemelerle yargılama olamaz.
· Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi ve kısaca 12 Eylül hukukuna son verilmesini istiyor CHP.
Her şeye rağmen CHP’nin bu önerileri siyasi partiler ve demokrasiden yana olan güçler destek vermeli.
Hatta bu öneriler “ana dilde eğitim,ademi merkeziyetçilik,vicdani ret ve Kürt bölgesindeki isim değişikliklerine son verip orijinal isimlerinin iadesiyle zenginleştirilmeli.”
CHP BDP’den sonra Türkiye de Kürt sorununa parlamentoda en fazla kafa yoran raporlar hazırlayan parti olmasına rağmen,bir türlü parti içinde Kürt sorununun çözümü konusunda ilkesel bir siyaseti kamuoyunun önüne taşıyamıyor.
Anadilde verilecek eğitim ülkeyi böler,ayrıştırır yanıtı akıllara durgunluk veriyor.
Bu kadar önemli bir özgürlük ve barış bildirgesiyle demokrasinin önündeki engellere çözüm üreteceksin ve ardından da ;ana dilde eğitime karşıyım dediğiniz de,bir insanın doğuştan kazanmış olduğu hakkı yok saymanız; bütün demokratik taleplerinizi gölgede bırakır.
Kendisi de çok iyi biliyor ki Kılıçdaroğlu;Kürtlerin olmazsa olmazlarındandır “ana dilde eğitim.”
Anadilde birden fazla eğitim veren dünyada çok ülke var Güney Afrika da 12 dilde devlet eğitim veriliyor,bu kadar ciddi çalışma yapan bir parti bunları nasıl görmez veya görmek istemez. Sıraladığınız güzel özgürlük paketine ana dilde ve her isteyenin istediği dilde kültürünü yaşaması ve yaymasının önündeki engellerinde kalkmasını ilave etseydiniz ne kaybederdiniz,demokrasi,hukuk ve barış açısından.
AKP’nin Kürt sorunu konusunda bir çözüm politikası yok bunu anlıyoruz da; CHP’nin 1991 yılından beri SHP’den bu tarafa yıllarca üzerinde çalıştığı Kürt sorunun çözümü çabalarını;anadilde eğitime karşı çıkarsanız; çok gülünç bir duruma düşürüyor politikanızı içeride ve dış dünyada.
Eğer CHP barış sürecine Kürt sorunun çözümüne ve demokratikleşme boyutunda evrensel bir hukukla katkı sağlamaya devam ederse, iktidar yolunda önemli bir yol alacaktır.CHP’nin barış sürecinin saydam olmadığı konusunda yani PKK ile AKP hangi konularda anlaştılar tezinin haklı yanı var..
Yalnız, CHP’nin AKP’nin PKK ile görüşmesine karşı çıkması ise karşılığı yok bunun siyasette;çünkü kiminle savaşıyorsanız onunla barışırsınız.CHP de olsa bir başka parti de olsa silahların susmasının muhatabı BDP değil PKK’dır.
Eksiklerine rağmen CHP’nin “demokrasi,barış ve özgürlükler” bildirisi veya paketi desteklenmeli; eksikler ise kervan yolda dizilir misali ele alınarak yola devam edilmelidir.
Tabi bizim burada CHP’ye bir vatandaş olarak önerimiz; sosyal,siyasal ve ekonomi politikalarını,sosyal demokrasinin evrensel ilkleriyle,siyasetini örtüştürmeli ve yürütürken de;Türkiye’nin AB’liğinin üyeliğine hız vermeli,yoksa bu mücadelesi çok güdük kalacaktır.
Muhalefet, demokratik toplumlarda her zaman iktidardan daha özgürlükçü,insan odaklı,hümanist bir siyaseti ilke edinir..Vatandaşı devletin hizmetkarı değil,tersi devleti vatandaşın hizmetkarı gören ve devletin nötr olması konusunda,devlet aklını evrensel hukukla bağlayan bir sistemi savunur..
Not.Bu yazıyı bitirdikten sonra; Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde vahim bir terörle şok olduk toplum olarak,patlatılan iki bombalı araçla 43 kişinin ölüm haberini, haber kanallarından öğrendim.Ölenlere baş sağlığı yakınlarına da sabır diliyorum.
Dileriz CHP’nin bu demokratikleşme paketi, bu terör olayıyla gündemden düşmez.
Birde şunu hatırlatalım AKP’ye; Suriye iç savaşının tarafı olup alenen Beşer ESAD muhaliflerini eğitir ve savaşa hazırlarsanız ülkenizde, karşılaştıklarımızda sürpriz olmasa gerek.AKP’nin öngörüsüz dış politikasının sonucudur bu terör olayları.Dilimiz varmıyor söylemeye ama bunun devamı gelecek gibi görünüyor,dileriz yanılırız.
Ne demişler,”camdan evde oturan başkasının penceresine taş atmasın.”
Bir taraftan ülke içinde barışı sağlamaya çalışırken; dışarıdan gelen bir sistematik terörle de kuşatılmış durumdayız.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- İSRAİL İRAN SAVAŞI “YAPAY ZEK” SİLAHI…
18.06.2025 - THOMAS MANN 150 YAŞINDA…
16.06.2025 - “ALTIN KAÇAKÇISI VEKİLLER…”
9.06.2025 - DEMOKRATİKLEŞME YOK İSE,ÇOK ZOR…
2.06.2025 - ERDOĞAN “İMAMOĞLU”NUN SAVUNMASINI OKUDU MU?
26.05.2025 - “YAPAY ZEKÂYI” NASIL BİLİRSİNİZ?
19.05.2025 - “ANAN GURBAN SEN MİSİN?”
16.05.2025 - TOPLUMSAL CANAVARLAŞMA VE KADIN CİNAYETLERİ!...
12.05.2025 - DEŞİFRE…
5.05.2025 - YOZGAT MİTİNGİ MİLAT MI OLACAK?
28.04.2025
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
yalanın yatsıya kadar omru ve akçam cılık
torosyanın uydurmalarının faş edilmesi,akçam a batmayıp da ne yapacaktı. ermeni iddialarıının ciddi bir elekten gecirildiğinde, elekte ne kadarının kaldığına dair guncel ve önemli bir gösterge oldu bu torosyanın (hayalellerinin) günlükleri. soykırım iddiaların kabulu için tüm imkanları topyekun seferber etme savaş/propoganda kampanyası konseptine dayanan maksist mobilizasyondan devşirme, amaç için her aracı mubah gören akçamcı anlayış, bilimsel ahlak ve anlayış sahibi herkesi tiksindiriyor
akçam için değmez
içine yuvarlandığı ve ekmegini de yediği soykırım müminliğiyle, bay akçamın two-state machine denk reflekse indirgenmiş beynine, on kusur yazı ile ince ince deşifre ettiğin kalpazanlık bir şey soylemedi ise, daha ne yazacaksın. zamanını vereceğin değerli birşey mi kalmadı..bu tiplere karşı, bir yaşam pratiği olarak tavsiye: h..tir diyip geçmek..
düzce
elinize yureginize saglik... Ermenilerin acisi uzerinden kariyer, guc ve para yapan Akcam ve Aktar gibilere cevabiniz az bile. ortalik onlara kalmasin...
Ali demirhan
Halil Berktay tam bir sarlatan ve muthis demogog. tipki 1970 yillarinda yoldaslari Aydinlikcilar gibi. Halil berktayin durdugu yer D.Perincekkin durdugu yerdir. Bu hareketin verdigi zarar ortadadir. Solda durup sag vuran boksordurler bunlar.
Ad Soyad Giriniz...
berktay 1970 lerde Aydınlıkçı olduğu için muteber sayılmazmış; peki akçam neymiş o zamanlarda.. akçam, alt etnik kimliğini dürüstçe açıklasın.. o zaman, soykırım papazlığı, amigoluğu yapmasını, bu ulkenin insanları anlayışla karşılar. örneğin c çandar, objektiflik kisvesi de takınıp devletin pkk ya teslim olmasını savunurken, çok tepki çekiyordu. soyunun kürt çandarlı kara husamettine dayandığını kitabında açıkladı. kendi de rahatladı. insanlar artık c candar ı anlayabiliyor..
yalanın yatsıya kadar omru ve akçam cılık
torosyanın uydurmalarının faş edilmesi,akçam a batmayıp da ne yapacaktı. ermeni iddialarıının ciddi bir elekten gecirildiğinde, elekte ne kadarının kaldığına dair guncel ve önemli bir gösterge oldu bu torosyanın (hayalellerinin) günlükleri. soykırım iddiaların kabulu için tüm imkanları topyekun seferber etme savaş/propoganda kampanyası konseptine dayanan maksist mobilizasyondan devşirme, amaç için her aracı mubah gören akçamcı anlayış, bilimsel ahlak ve anlayış sahibi herkesi tiksindiriyor
akçam için değmez
içine yuvarlandığı ve ekmegini de yediği soykırım müminliğiyle, bay akçamın two-state machine denk reflekse indirgenmiş beynine, on kusur yazı ile ince ince deşifre ettiğin kalpazanlık bir şey soylemedi ise, daha ne yazacaksın. zamanını vereceğin değerli birşey mi kalmadı..bu tiplere karşı, bir yaşam pratiği olarak tavsiye: h..tir diyip geçmek..
düzce
elinize yureginize saglik... Ermenilerin acisi uzerinden kariyer, guc ve para yapan Akcam ve Aktar gibilere cevabiniz az bile. ortalik onlara kalmasin...
Ali demirhan
Halil Berktay tam bir sarlatan ve muthis demogog. tipki 1970 yillarinda yoldaslari Aydinlikcilar gibi. Halil berktayin durdugu yer D.Perincekkin durdugu yerdir. Bu hareketin verdigi zarar ortadadir. Solda durup sag vuran boksordurler bunlar.
Ad Soyad Giriniz...
berktay 1970 lerde Aydınlıkçı olduğu için muteber sayılmazmış; peki akçam neymiş o zamanlarda.. akçam, alt etnik kimliğini dürüstçe açıklasın.. o zaman, soykırım papazlığı, amigoluğu yapmasını, bu ulkenin insanları anlayışla karşılar. örneğin c çandar, objektiflik kisvesi de takınıp devletin pkk ya teslim olmasını savunurken, çok tepki çekiyordu. soyunun kürt çandarlı kara husamettine dayandığını kitabında açıkladı. kendi de rahatladı. insanlar artık c candar ı anlayabiliyor..
Onur Dinçer
Cengiz Çandarın Kürt kökenli olduğunu itiraf ettiğini nereden çıkarıyorsun? Cengiz Çandarın soyu Osmanlının erken dönemindeki önde gelen Türk ailelerinden biri olan ve tam 5 sadrazam çıkartmış olan meşhur Çandarlı ailesine dayanır ve Cengiz Çandarın kendisi de bu gerçeğe dayanarak Türklüğünün Türkiyedeki çoğu insanınkinden daha saf olduğu yönünde sözler etmiştir zaman zaman. Örneğin, Çandar şunu söylemiş bir yerde: "Türklüğünde karışıklık ve spekülasyon olmayacak birisi de benim."
Onur Dinçer
İkinci bir husus; kişinin politik görüşünün etnik kimliğinden bağımsız olamaması ancak kabile toplumlarında görülebilecek bir şey. Türkiye öyle bir toplum değil çok şükür. Mesela, ben de etnik Türküm ve ben de Ermeni soykırımını kabul ediyorum. Zaten Türklükle Ermeni soykırımının kabulü veya reddi arasında da her hangi bir mantık ilişkisi göremiyorum. Uluslararası hukukta tanımlandığı şekliyle soykırım, ya vardır ya yoktur; var ya da yok olduğu kişiden kişiye değişmez.
Onur Dinçer
Ali Demirhan adlı yorumcunun demagojinin ne manaya geldiğini bildiğinden şüpheliyim. Halil Berktayın yazdıklarının demagojiyle uzaktan yakından alakası yok, zaten o karakterde biri de değil. O sadece kendisinin bu konudaki haklılığını isbatlamak için tüm karşı argümanlara yeri yettiğince cevap vermeye çalışıyor, bunu da bilimsel metotlarla yapıyor. Ayrıca, Berktayın bugünkü Doğu Perinçekle herhangi bir fikri yakınlığını göremiyorum. İnsanları damgalamak bu kadar kolay olmamalı. Seviye lütfen.
dinçer e yanıt 1
cengiz çandar ın soyunun çandarlı kürt kara husamettin e (?) dayandığına dair kendi açıklaması kendi son kitabı mezopotamya .. da yazdığına dair bkz... http://yenisafak.com.tr/yazarlar/SalihTuna/cengiz-candar-niye-boyle-yapiyor/35234 c. çandar ın, kendi kürt feodal kökeninin sağlamlığına dayanarak, tüm kürtler arasında yuksek perdeden volta atması ve pkk misyonunu tumuyle meşrulamaya adanması sadece evrenselci sosyalıst ayaklara değil, etli kanlı kimlik sövenizmine de dayanıyor..
dincere yanıt -2
derileri altındaki etnik tortuları gizleyip toplumun başat özelliklerini her türlü hücümü yapıp, ülkeyi muz cumhuriyeti iktidarsızlığına indirgemek için genişletilmiş türklük kavramına tüneyip, bu hususiyetin hakikiliğinin içini ise boşaltırken, gerçekten saflara ise "kişinin politik görüşünün etnik kimliğinden bağımsız olamaması ancak kabile toplumlarında görülebilecek bir şey" aforizması pazarlıyorlar..
dydincer yanıt 3
buna inanan, eleştirel gözleri açılmamış, sahada işlerin nasıl donduğunu görüp de okuyamayan safların sorunu ise, bu aforizmanın tek yanlı safları saf dışı etmeye yonelik sistematik bir araç olduğunu görmemeleri.. kısacası bir dua ya sadece kendilerinin amin demesi..
Onur Dinçer
Kaldı ki ben dünyanın her yerinde eşit derecede doğru olan bir gerçeği ifade ettim. Yani, kişinin politik görüşünün etnik kimliğinden bağımsız olamamasının ancak kabile toplumlarında görülebilecek bir şey olduğu, dünyanın her yerinde aklı başında olan her insanın söyleyebileceği bir şey.
Onur Dinçer
Diğer meseleye gelince, senin ideolojine ters gelen bir görüşü savunanı (bu durumda ben oluyorum) komplo teorileriyle kendi görüşüne inanmaya ikna etmeye çalışıyorsun. Sanki ortada herkesten saklanmaya çalışılan bir komplo var ve bunun da sadece sen ve senin gibi düşünenler farkında.
Onur Dinçer
Çandarlı sülalesinin baba soyunun Kürt olması eldeki o döneme ait veriler ışığında düşük bir ihtimal. Ama, devrin her önde gelen Müslüman sülalesi gibi, onlar da evliliklerinin gayrimüslim ailelerden gelen kadınlarla olanları haricindekilerini diğer önde gelen Müslüman ailelerle yapmıştır ve bunlar içinde önde gelen Kürt, Arap, Acem vs. aileler de pek tabii olabilir. Milliyetçiliğin olmadığı devirlerden söz ediyoruz.
Ad Soyad Giriniz...
olgularla teorik kılıklı dolmalar arasındaki devasa açıklığın idrak alanındaki karşılığının ne olduğuna dair olası bir sakatlığın ne sonuç verdiğini, bir okuru olduguna göre okuduğunu içselleştirebilseydin, berktay vs akçam atışmasının da ana damarı oldugunu ve berktay a hak vermekle, bu pozisyonun arasındaki çelişkiyi farkederdin. yani berktay a hak verirken, tartışmayı anlayarak degil de berktay hakkında izlenim ve imana dayalı tutum belirliyorsun ki, aynı hataya burda da dusuyorsun.
Ad Soyad Giriniz...
ideoloji ve komplo teorisi, saçmalıkların gecerli teori diye yutulduğu düşünce sakatlığının aynı yarıkuresine ait seyler..resim, sakındığını sandığın tuzaga düşmenin ta kendisi.. Burnunun dibinde bile geçerliliği olmayan bir varsayımı, dunyanın her yerinde gecerli ilan ederken, olguyu pas gecip iman alanında dolma yutmak gerçekliğe erişimde kötürüm olmak, elinin erişebildiği bir olgusallığı okuyamamak demek..
Ad Soyad Giriniz...
spekülasyona artık gerek kalıyor mu, candarın kendinin cok yakın zamanda çıkardığı kitabına rucu ediliyorsa.. okuyup anlamada sorun yoksa tabi..kaynak: http://yenisafak.com.tr/yazarlar/SalihTuna/cengiz-candar-niye-boyle-yapiyor/35234
Ad Soyad Giriniz...
berktay ın tam da eleştirdiği şey bu tutum.. ayrıca ne kürt olmak kötü birşey olarak nitelendi, ne kabile toplumu olmak inferior birsey..ne de dunyanın her yerinde gecerli düzlükler var..
Onur Dinçer
Linkini verdiğin makaleyi baştan sona okudum zaten. Bir kere, Çandarlı sülalesinin kendisinde veya devrin kaynaklarında sülalenin Kürt orijinli bir sülale olduğunda dair en ufak bir bilgi, kayıt, gelenek, şecere, belirti vs. yok. Sen Çandarlı Kara Halil Paşanın ölümünden 200 yıl sonra, Çandalıların görünürlüğünün azaldığı bir devirde, Osmanlı yanlısı bir Kürt beyi tarafından yazılmış bir kitaptaki doğruluğu gayet kuşkulu bir ifadeden hareket ederek sülalenin kökeni hakkında hüküm veriyorsun.
Onur Dinçer
Senin diğer yazdıklarına gelince, onlarda ciddiye alınacak hiçbir şey yok. O yüzden muhatap alınıp cevaplanmaya bile değmezler. Sen ne beni ne de Halil Berktayı anlayabiliyorsun.