Melih ALTINOK
Emre Uslu, Oslo görüşmelerinde hükümetin “PKK ile barış anlaşması sağlanırsa ‘Güneydoğuda görev yapan güvenlik görevlileri savaş suçlusu olarak yargılanacak’ maddesini kabul ettiğini iddia ediyor.
Dün köşesinde Uslu’nun iddialarını destekleyen Mehmet Baransu da, bazı kaynaklarına bu iddiayı doğrulattığını yazdı.
Cemaat’in görüşleriyle uyum sağlasa da, ulusalcı medyada manşetten görülen bu iddianın sahipleri güvendiğim iki dostum. Suç değil elbette ama Cemaat’le organik bağları olmadığını biliyorum. Dahası olsa bile manipülasyon yapacaklarına inanmam. Vicdanları, müzakere mantığını savunuyor görünen pek çok şirinlik muskası zattan daha muteberdir benim için.
Zaten bu aidiyet ilişkisi de konumuzun, iddianın içeriğine dair yapılan tartışmaların yegâne belirleyicisi olamazdı. Bu zorunlu girizgâhı, peşin hükümlerle olaya yaklaşmadığımı kaydetmek için yaptım.
Bizler içerikle ilgileniyoruz. Doğal olarak da devlet refleksiyle uyuşmayan, ancak “yenik” bir tarafın kabul edeceği ve milliyetçilerin-ulusalcıların perspektifini yansıtan bu iddialar hakkında daha inandırıcı argümanlar bekliyoruz.
Emre ve Mehmet, iddiaları karşısında hükümetten ve MİT’ten yanıt beklediklerini söylüyorlar. Bu makamların sessizliğini ise “ikrara” yoruyorlar.
İyi de bu “ben lafımı ortaya korum, üstüne alınan alınır” denecek bir mevzu değil ki. Hükümet de, MİT de, Uludere sonrasında gördüğümüz üzere, pek konuşkan değiller. Bu durumda iddialarının ciddiyetine binaen, kendilerini enforme edenlerden daha ciddi, somut deliller talep edip bizlerle paylaşmaları gerekmiyor mu?
İddialarının, tıpkı Habur sürecinde olduğu gibi milliyetçi-ulusalcı cenahı ayağa kaldırdığını, hatta açılım sürecini destekleyen muhafazakâr kamuoyunu bile huzursuz ettiğini, bunun da barış sürecinin toplumsal algısında onulmaz bir gedik açtığını görmüyorlar mı?
İklim, güze dönen baharın ardından yeniden ılımanlaşmışken, Leyla Zana gibi, sağduyusuna sağlık isimler çözüm iradesinin desteklenmesi yönünde cesur açıklamalarda bulunurken bu “rahatlığa” dikkat çekmek hakkımız değil mi?
Başkentte konuştuğum hükümet cephesinden isimler ve bölgesel kaynaklar, “Oslo sürecinde sorunun bittiğine dair aşırı heyecana kapılan müzakerecilerin ‘sarhoşlukla’ ileri gitmiş olabileceklerine ancak bu denli ‘dağıtacaklarına’ ihtimal vermediklerini” söylüyorlar.
30 yıllık savaş süresince suça karışmış bazı asker, polis ve özel harekâtçılar hakkında soruşturma ve kovuşturmaların “engellenmemesi” noktasında bir uzlaşı olabileceğini kabul ediyorlar. Fakat “tüm personelin vatana ihanetten yargılanması” gibi bir maddeyi esrik müzakereciler kabul etmiş olsa bile nihai karar merci Başbakan Erdoğan’ın “asla” kabul etmeyeceğini belirtiyorlar.
Konuyu, Neşe Düzel’e verdiği mülakatta protokol metinlerini okuduğunu söyleyen Şerafettin Elçi’ye de sordum. Elçi “Ben protokol metninde böyle bir madde görmedim, böyle bir şey hatırlamıyorum” dedi.
Dediğim gibi, mantığımızın sınırlarını zorlasa da, iddia sahipleri güvenilir kişiler. Bunca ayak oyunun döndüğü memlekette, hiçbir ihtimali peşinen çöpe atmamak gerektiğini de öğrendim.
Ama barış sürecinin kamuoyundaki olumlu algısını akamete uğratacak bu denli ciddi bir iddiayı ortaya atanları da ciddi bir sorumluluk bekliyor sanırım.
Hem bu saatten sonra hükümet ya da MİT çıkıp “yok” dese ne olacak ki?
“Kanıtın yokluğu yokluğun kanıtı değildir” mi diyeceğiz o zaman da?
Kanıt!
Yalçın Hocam yapmayın Allah aşkına
Dün İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmasında savunma yapan Yalçın Küçük şöyle demiş:
“Yazar Melih Altınok ‘Yalçın Küçük suçtur’ dedi. Suça değil suçluya ceza verebilirsiniz. Ben suç olduğum için fail değilim, bana ceza veremezsiniz. Hiçbir şey veremezsiniz. Bana yaklaşanlar iyi olmuyor. Kâğıda yazdım ‘Zekeriya Bey siz beni tutuklayacaksınız ama görevden alınacaksınız’ dedim, görevden alındı.”
Son duruşmada üzerinde epeyce durulduğunu öğrendiğim bu zırvalığı, davanın daha önceki duruşmalarında da duymuştum. Belli ki oturtup çekirdek “çitlerken” savunma hazırlayan bir grup aklı evvelin kulaktan kulağa oyunundaki son halkanın “yaratıcılığı” pek bir rağbet görmüş.
Ne desek ki? Sussak olmaz. Zira pek çok kişi bu yalanları “veri” olarak kabul edip kelam ediyor, yazı yazıyor ve bu çamurlar üzerinize yapışıp kalıyor.
Yalnızca tiye almakla da olmuyor. Ama akıl tutulmasının bu boyutlara vardığı bir ortamda ironi yapmak intihar olur. O yüzden açıkça diyelim:
Yalçın Bey, asla böylesine ahmakça bir cümle kurmadım; ahmaklık, yalan da olsa böyle bir cümleyi kurup bana mal edenlere aittir.
Kaldı ki, demokratikleşme davalarını çok önemsiyorum. Ancak sizin bırakın davanın bir numarası olduğunuzu düşünmeyi, ciddiye alınıp tutuklanmanızın bile kötü bir şaka olduğunu kanaatindeyim.
Lütfen bir zamanlar sizin kitaplarınızı ciddi ciddi okuyor olmamızın ayıbını böylesine vurmayın yüzümüze. Üzerine savunma kuracağım diye bu kadar komikleşmeyin.
Allah kurtarsın; kurtarsın da biz de rahat edelim.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019