Nuray MERT
CHP uzun bir süredir ilk kez büyük bir seçim başarısı gösterdi. Kuşkusuz, bu başarıda, başta İmamoğu ve Yavaş’ın olmak üzere emeği geçen herkesin payı var. Ancak, yeni genel başkan Özgür Özel’in hakkını hakkıyla teslim etmek gerek. Bunu benim söylememe gerek yok diye düşünüyordum, ama son zamanlardaki tartışmaları izlerken, gördüm ki altını çizmekte fayda var. Söyleme gerek yok, tabi ki, Özel’in de diğer siyasetçiler gibi eleştirilerden muaf tutulması gerekmiyor. Ama, bir büyük başarı ardından muhalefet çevrelerinde dolaşıma giren tartışmalar, bence hakkaniyet ölçüsünü aşıyor.
Özel’in, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesinden rahatsızlık duyanlar olabilir, Erdoğan’ın “yumuşama siyaseti”ne cevap vermenin doğru bir siyaset olmadığını düşünen de olabilir. Ancak, izlediği siyasi strateji seçim başarısına dönüşmüş bir siyasetçiye, üst perdeden akıl öğretmeye kalkmak, Erdoğan’ın oyununa gelmiş acemi muamelesi yapmak büyük bir haksızlık. Üstelik, bu türden laflar edenlerin çoğu, siyasi sahada hiçbir başarısına tanık olmadığımız, kerameti kendinden menkul tipler olabiliyor. Halihazırda, en başta Altılı Masa sayesinde Meclis’e girenler “siyaset gurusu” kesilmiş vaziyette. Oysa, “Altılı Masa” da, siyasi uzlaşma fikri temelinde kurulmamış mıydı? Ama, o uzlaşma siyaseti, iktidar ile çatışma zemininde bir uzlaşma idi, denilebilir.
Ama zaten, hem muhalefette yer alıp, hem de “iktidar ile uzlaşalım” diyen yok. Özel’in yaptığı, siyasetin tüm aktörleri ile görüşme ve müzakere siyaseti. Bu siyasete, “taviz verme”, “oyuna gelme” gölgesi düşürmenin alemi yok. Özgür Özel, siyasete dün girmiş biri değil, ayrıca bu iktidara karşı muhalefet sicili sorgunabilecek bir isim de değil. Tekrar ediyorum, seçim kazandı diye kimse Özel’i eleştirmesin, siyasetini sorgulamasın demiyorum. Sadece, Özel’in yeni yönetim siyasetini töhmet altında bırakmanın hakkaniyetsiz olduğunu söylüyorum. Diğer taraftan, tersi yönde izlenen siyasetin muhalefete ne kazandırıp, kaybettiği de ortada. Dahası, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş, iki başarılı büyükşehir belediye başkanının siyasi çizgisinin de, bir yandan ciddi bir muhalefet, diğer yandan lüzumsuz çatışmacılıktan uzak kalma yönünde olduğunu biliyoruz. Bu başarılar, bu siyasi tavrın toplumsal karşılığının büyük olduğunu göstermiyor mu?
Bu arada, CHP ve yeni yönetiminin başına gelecek en büyük belanın, partinin içinde liderlik kavgası çıkma ihtimali olduğunu biliyoruz. Bazılarının iddiasına gör, Erdoğan Özel’i öne çıkararak İmamoğlu’nun önünü kesmek istiyor. Olabilir, ama onun bu siyasetinin önünü kesmenin yolu, Özel’in muhalefet liderliğinden imtina etmesini önermek mi olmalı? Böyle saçma şey olur mu? Erdoğan’ın izlediği siyaset bu ise, İmamoğlu ve Yavaş’ın bu tür bir tuzaktan uzak durmasını tavsiye etmek daha manalı değil mi? Her iki isimde belli ki, kendileri isterse gelecekte önemli siyasi roller alacaklar, ancak Türkiye’nin düze çıkması açısından, kolektif çalışma ve başarıya odaklanmalarında sonsuz fayda olacak.
İkinci olarak, CHP’nin 1 Mayıs’da, Taksim’e yürümekte ısrar etmeme kararı tartışma/eleştiri konusu oldu. Hafta sonu katıldığım bir dost toplantısında, sevgili, değerli Altan Öymen, diğer arkadaşlara, her şeye rağmen Taksim’e yürümekte ısrar etmenin muhtemel siyasi maliyetini hatırlattı. Buna karşı, “o halde baştan Taksim’e gitme kararı alınmasaydı” diyenler oldu. Oturduğumuz yerden, zor kararları yargılamak kolay. Hiçbir siyasi rolü olmayan benim gibi biri bile, “Bu yıl 1 Mayıs’ta Taksim ısrarından vazgeçilseydi, daha iyi olurdu” dedim diye, işitmediğim laf kalmadı. Ana muhalefet partisinin, bu türden kararları alırken, ne kadar zorlanabileceği açık. Sonuçta, ortaya çıkan tablo, bence hiç de CHP ve Özel’i yıpratmayı gerektirmeyecek, tam tersine soğukkanlı ve olgun bir tavır oldu.
Bu tür konularda, CHP’nin önündeki en büyük tehlike, siyasi muhalefetten itiş-kakışı anlayanların ve özellikle konforlu hayatlarını bozmadan, solcu, radikal takılma hevesine kapılanların etki alanından çıkmak. Bir yandan, Altılı Masa’nın çöküşü ile işlevsiz kalanlar, diğer taraftan CHP içinde yeni yönetim çerçevesinde, siyaset dışı kaldığı için veya istediği adaylığı alamadığı için, eleştiri kisvesi altında yıpratma çabasına girenleri saymıyorum bile. Bu tür davranışlar, zaten ne CHP’ye özgü, ne de ilk kez yaşanıyor. Ancak, Türkiye’nin içinde bulunduğu derin kriz ortamında ve CHP’nin bu denli önemli bir atak yaptığı bir dönemde, daha fazla göze batıyor. Maruzatım budur.
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.03.2025
23.02.2025
16.02.2025
11.11.2024
14.06.2024
5.05.2024
6.11.2023
14.10.2023
2.10.2023
24.09.2023