Benim hayatımın hiçbir döneminde bu ülkenin hiçbir toplumsal kesimiyle problemim olmadı. 

Hani toplumu cahil cühala gören, kendilerine insanları irşad etme misyonu verenler var ya, en çok onlardan gıcık aldım bugüne kadar... 

* * *

Ben hiçbir dünya görüşünün, hiçbir yaşama biçiminin bir insanı diğerlerine üstün kılmayacağına inanırım. 

Hiçbir dinin, hiçbir ideolojinin, hiçbir inancın insanları otomatik olarak iyi ya da kötü yapmadığını hayat tecrübemle biliyorum. 

Dünyayı anlama yetisinin hiç kimsenin tekelinde olmadığını da... 

* * * 

Merhametin, iyiliğin, problemleri çözecek aklın kimde olduğunu hiçbir zaman bilemezsiniz. 

O kılık kıyafetine bakıp, cahil zannettiğiniz adam, hiç ummayacağınız bir şekilde olağanüstü karmaşık bir toplumsal sorunun çözümünde inanılmaz derecede yaratıcı bir rol oynayabilir... 

Ya da “sosyetik” görünümü nedeniyle onunla böyle bir şeyi hiçbir şekilde bir arada düşünemeyeceğiniz bir kadın, hayal bile edemeyeceğiniz bir fedakârlıkla müthiş bir merhamet sergileyebilir. 

* * * 

İnsanlar seküler, muhafazakâr, dindar veya ateist oldukları için bir diğerinden daha iyi, daha akıllı, daha bilgili, daha görgülü, daha merhametli değildir... 

* * * 

Şimdi bütün bunları söyledikten sonra, geçen gün bu ülkenin hatırı sayılır bir kesimiyle sorunum olduğunu nasıl fark ettiğimi anlatayım size... 

Stadyumlarda Ankara’da, Pariste katledilenler için bir dakika saygı duruşunda bulunamayan, ıslık çalan, tekbir getirenlerle çok büyük bir problemim var şüphesiz... 

* * * 

İşte onların Türkiye’deki oranından da bahseden bir anket okudum geçen gün ve tüylerim diken diken oldu. Küresel araştırma şirketi PEW, Türkiye’deki IŞİD sempatizanlarının nüfusun yüzde 8’i oranında olduğunu söylüyor. Dünya’da IŞİD’e en çok sempati duyulan ülkeler arasında 5. sıradaymışız. 

Ama beni asıl sarsan, dehşete düşüren şu oldu: PEW’in “İnsanlar hükümetlerin politikalarını kamuoyu önünde eleştirebilmeli mi” sorusuna “evet” cevabı verenlerin oranı Türkiye’de sadece yüzde 52’ymiş. Dünyada en geri ülkelerden birisiymişiz bu konuda. 

Hükümetin eleştirilmemesi gerektiğini düşünen bu yüzde 48’le benim ciddi bir sorunum var. 

Demokrasi karşıtı böyle korkunç bir zihniyeti bu kadar yaygın bir hale getirenlerle de.