Serpil Çevikcan
Türkiye’nin devlet yapılanma-sındaki tarihsel sorunlardan biri, sorunlu alanlarda derinlemesine çalışmalar yapılmadan tedbir geliştirmek.
Zaman zaman hamasete bile kayabilen bu yöntem, sorunun çözümünü sağlamadığı gibi, derinleşmesine, kronikleşmesine de yol açıyor.
Özellikle de sosyolojik, kültürel, ekonomik boyutu da olan, çok yönlü sorunlarda.
Ancak devletin belli noktalarında son dönemde bu alışkanlık yerini doğru teşhisle sorunun çözülebileceği düşüncesine bırakmış durumda.
Polis Akademisi, son dönemde hazırladığı raporlar ve o raporlarda yer verdiği önerilerle devletin ve siyasetin önüne ufuk açıcı fotoğraflar koyuyor.
Akademinin son yayını da bu nitelikte.
Doç. Dr. Bayram Ali Soner, Yrd. Doç. Dr. Ömer Aslan, araştırma görevlisi Hakan Kıyıcı tarafından hazırlanan, “PKK’nın Bölgesel Terör Ağı Yapılanması” adlı çalışma, Türkiye’nin 40 yıldır mücadele ettiği örgütün geldiği son noktayı göstermesi ve içerdiği uyarılar açısından mühim.
Mardin’de, geçtiğimiz günlerde yapılan özel bir toplantıyla duyurulan rapor, Suriye’de yaşananların nasıl sonuçlar doğurabileceğini de gösteriyor.
Öcalan ‘Oz sihirbazı’
Raporda, PKK’nın, Abdullah Öcalan’ın İmralı’ya konulmasından sonra liderleri yakalanan ve sonrasında dağılan benzer yapıdaki örgütlerin geçirdiği süreçlere benzer bir sürece girdiğine vurgu var.
Bu noktada, IRA, ETA gibi örgütlerin genellikle etkili oldukları coğrafyanın dışına çıkmamaya özen gösterdikleri anımsatılıyor.
Rapora göre, Kürtlerin Suriye, Irak, İran, Türkiye’deki dağılımı PKK’yı bu noktada farklılaştırdı.
Öcalan da dağılma eğilimine girdiği noktada, örgütüne yeni bir yapılanmaya gidilmesi talimatı verdi.
Raporda, bu talimat doğrultusunda PKK’nın başka ülkelerdeki kolları aracılığıyla bölgeye yayılan bir çatı örgüt haline getirildiği, merkezine kültürel, ekolojist, konfederalist devrim gibi kavramları alarak otoriterci, merkezi, Stalinist yapısını geride bıraktığı imajını oluşturduğu vurgulanıyor.
Ancak tam aksine, Öcalan’ın bu yolla, örgüt içerisinde, “Oz sihirbazı” gibi bir konum kazandığı, gücünü cezaevinde olmasına rağmen iyiden iyiye artırdığının altı çiziliyor.
Suriye havzası
Raporu okuyunca, PKK’nın bölgedeki diğer ülkelerde, özellikle Suriye’de etkili olabilmesinin nedenlerini kavrıyorsunuz.
Raporda, Suriye devletinin uzun yıllar PKK’yı himaye ettiği, Suriyeli Kürtlerin PKK’ya katılımını teşvik ettiği, böylece hem Türkiye’yi güçsüz kılmayı amaçladığı hem de sınırları içindeki Suriyeli militan Kürtleri uzak tutabildiği vurgulanıyor.
Bu altyapının, 2003’te PYD ve YPG kurulduğunda, PKK’ya geniş bir etki alanı sağladığına işaret ediliyor.
Suriye’deki iç savaşın PYD lehine gelişmesinin ardından, örgütün dünyaya ekolojist, seküler, cihatçılara karşı savaşan özgürlük savaşçıları imajını verdiği ve PKK’yla bağlantısı yokmuş gibi davranmaya çalıştığı da rapordaki önemli saptamalardan.
Kongreyle, kuruluş belgelerinde PKK ve KCK’ya yapılan bütün atıfları çıkaran PYD’nin, kurucu ve militan kadrosundaki PKK’lıları ise gizleyemediğine, PKK, PYD, PJAK gibi yapılarda bulunan militanların da bu örgütler arasında hiçbir fark görmediğine vurgu yapılıyor.
PKK merkezi ve NATO’ya uyarı
Rapor, tarihsel gelişimle sınırlı değil. Raporda, PYD’ye koşulsuz destek veren Batı ülkeleri ve NATO üyesi ülkeler uyarılarak şu saptamalar sıralanıyor:
- Terör ağı yapılanma stratejisi, örgütün yetkilerini kollarına devretmesi anlamına gelmemektedir. El Kaide’nin Bin Ladin’in 2011’de öldürülmesinin ardından merkezi yapısının önemini korumaya devam etmesi gibi, PKK örneğinde de halen çok güçlü bir PKK merkezi bulunmaktadır.
- Batı, PKK’nın terör ağında bulunan gruplara ekonomik, diplomatik ve askeri yardım yaptığında, bu yardım doğrudan PKK’ya katılan anarko sosyalistlere, Marksistlere verilen aktif ve tehlikeli bir desteğe dönüşmektedir.
- Otoriter PKK uygulamalarıyla çelişen fakat süslü ifadelerle gündemde tutulan demokratik özerklik, demokratik konfederalizm gibi projelerin Ortadoğu’nun ötesinde sol hareketlere ilham verebileceği görülmektedir.
- Şu an PKK/PYD saflarında savaşan fakat silahlı eğitimleri, şiddet deneyimleri, suç bağlantıları ve radikal fikirleriyle Batı’ya er ya da geç dönecek olan Batılı yabancı savaşçılar olması vesilesiyle de yeni ulusaşırı suç ve terör bağlarının kurulmasına yol açmaktadır. Yabancı savaşçıların uluslararası düzen açısından diğer yabancı savaşçılardan daha az tehlikeli olmayacağı görülmelidir.
- Yunanistan’da terör faaliyetlerinde bulunan, eski Yunanistan Başbakanı’na bombalı saldırı düzenleyen, Suriye’den döndüklerinde şehir savaşını uygulayacaklarını söyleyen terör gruplarına Suriye’nin kuzeyinde alan tanınması, orta ve uzun vadede Avrupa güvenliği açısından büyük risk barındırmaktadır.
- Önemli kısmı NATO üyesi ülkelerden gelen yabancı terörist savaşçıların, bir NATO üyesi ülkeyi hedef alan terör örgütünün yanında olmaları, NATO ve Batı ittifakı için bir kriz anlamına gelecektir.
Rapordaki saptamalar bu şekilde. Suriye’deki gelişmelerin tüm dünyayı etkileyebilecek özellikler taşıdığı ortada.
Türkiye ve mücadele ettiği PKK da bu gelişmelerin tam merkezinde.
PKK’nın Türkiye’yi bölme ve Kürt devleti kurma hedefinden vazgeçmediği, bu yolla uluslararası bir dalga yaratmayı hedeflediği aşikâr.
Hem Türkiye’nin hem de Batı ülkelerinin adımlarını tüm bu bilgiler ışığında atması gerekiyor.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları










































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.05.2018
25.05.2018
23.05.2018
19.05.2018
16.05.2018
12.05.2018
9.02.2018
5.02.2018
2.02.2018
28.04.2018