Ümit Akçay
Geçtiğimiz haftanın ekonomi gündemi, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in görevine devam edip etmeyeceği konusunda artan kuşkular tarafından belirlendi. Her ne kadar gerek Bakanlık gerekse Şimşek’in kendisi ‘göreve devam’ açıklaması yapsa da, konu tam olarak kapanmış değil. Bu nedenle, bu haftaki yazıda Şimşek’in koltuğunun sallantıda olup olmadığı konusunu ele alacağım. Ancak konuyu ‘dedikodulara’ ya da daha kibar tabirle ‘kulis haberlerine’ değil, toplumsal dinamiklere dayanarak tartışacağım.
KRİZ EĞİLİMLERİ BELİRGİNLEŞİYOR
Öncelikle geçtiğimiz hafta açıklanan güncel verilerden bazılarına değinelim. Reel Kesim Güven Endeksi, işlerin giderek bozulmaya başladığını gösteriyor. Firmaların gelecek üç ayda istihdama ilişkin beklentileri bozulmuş durumda. Yani işsizliğin artacağı neredeyse kesin. İç piyasadan aldıkları siparişlerin gelecek üç ayda daha da azalacağı beklentisi hakim. Dahası, iç pazar daralırken gelecek üç ayda ihracat siparişlerinin azalması da bekleniyor. Kısacası sanayiciler ekonomik daralma bekliyor.
İkinci gösterge İmalat Sanayi Kapasite Kullanım Oranı. Bu gösterge de ekonomik yavaşlamayı işaret ediyor. Sanayideki kapasite kullanımı hem bir yıl öncesine göre hem de aydan aya azalmış durumda.
Burada bir açmazla karşı karşıya kalıyoruz. Ekonomi yönetimi talebi bastırmak için faizleri yüksek tutuyor. Ancak enflasyon beklentileri, özellikle hane halkının beklentileri gerilemezken, toplam üretim kapasitesi yani arz azalıyor. Bu durumda enflasyonun kalıcı olarak düşmesinden söz edilebilir mi?
İki veriye daha değinebiliriz. İlki, firmaların borç ödemede zorlandıklarını ifade eden bir gösterge olarak konkordato ilan eden firma sayısının arttığını görüyoruz. Hatta Güven Sak’ın değerlendirmesine göre, borç ödeme zorluğu yaşayarak konkordato ilan eden firmaların sayısı ekonomik daralmanın yaşandığı 2019 yılındaki seviyelere ulaşmış durumda.
Son olarak, hane halkının borç verisine baktığımızda, burada da takipteki alacakların hızla yükseldiğini görüyoruz. Bu, yüksek faizlerin doğrudan bir sonucu. Yani zaten hayat pahalılığı krizi nedeniyle alım güçleri gerileyen geniş toplum kesimleri için harcamalarını borçla finanse etmenin yolları da kapanıyor.
Kısacası geçtiğimiz bir haftaki verileri bir arada değerlendirdiğimizde, ekonomideki yavaşlamanın beklenenden daha hızlı gerçekleşebileceğini ve önümüzdeki aylarda başta işsizlikteki artış olmak üzere ekonomik zorlukların daha da artacağını öngörebiliriz.
Bu kısa özetten sonra ilk tespiti yapabiliriz: Şimşek’in koltuğunu sallayan kriz eğilimlerinin daha da belirginleşmesidir.
TRAKTÖRLERİN SESİ DUYULDU
Ancak konu bununla sınırlı değil. Birkaç haftadır ardı ardına pek çok ilde hareketlenen traktörler, çiftçilerin giderek artan rahatsızlıklarını yansıtıyor. Plansız, piyasanın gidişatına ve fiyat belirleme güçleri olan büyük alıcıların inisiyatifine bırakılmış tarım sektörü, artık pek çok çiftçi için bir geçim kaynağı olmaktan çıkıyor. Girdi fiyatlarının yüksekliği karşısında çiftçinin ürününü sattığı fiyatın düşüklüğü, borçların giderek ödenemez hale gelmesi, traktörleri hareketlendiren nedenlerden bazıları olarak sıralanabilir.
Ancak tıpkı kapasite kullanım oranı konusunda olduğu gibi, burada da orta ve alt gelir gruplarının talebini baskılamaya dayalı olan Şimşek programının bir açmazı ile karşılaşıyoruz. Zaten dünya ile karşılaştırıldığında çok yüksek seviyede olan gıda fiyatları, çiftçi tarımdan uzaklaşırken nasıl düşecek?
Dolayısıyla ikinci tespiti ekleyebiliriz: Şimşek’in koltuğunu sallayan, uzaktan gelen traktörlerdir.
İKTİDAR BLOKUNUN YENİDEN YAPILANMASI
Şimşek programı, her ne kadar bir ‘şok terapisi’ olarak kurgulanmasa da, amacı Nebati programını tasfiye etmektir. Ancak bu sadece bazı makroekonomik değişkenlerle oynayarak hayata geçecek bir konu değil. Bunun nedeni şu: Nasıl Nebati programının ortaya çıkışı iktidar bloku içi güç dengesindeki değişim sonucunda gerçekleştiyse, bu programın tasfiyesi de benzer şekilde iktidar bloku içi güç dengesindeki değişimi gerektirmektedir.(1)
Krediye erişim imkanı sınırlanan KOBİ’lerden, TL’nin reel olarak değerlenmesinden şikayetçi ihracatçılardan, faizlerin yüksekliğinden yakınan inşaatçılardan, ekonominin yavaşlamasından mustarip esnaflardan ve nihayetinde tekstil gibi emek yoğun sektörlerden gelen şikayetler giderek artıyor. Bu şikayetler, enflasyonla mücadele programının aynı zamanda iktidar bloku içinde bir yeniden yapılandırma gerektirdiğinin bir göstergesi.
Bu durumda üçüncü tespiti de yapabiliriz: Şimşek’in koltuğunu büyük sermaye kesimleri dışındaki diğer sermaye fraksiyonları da sallamaya hazırlanıyor.
ŞİMŞEK’İN KOLTUĞU
Tüm bu gelişmelere rağmen, kısa vadede ekonomi yönetiminde herhangi bir değişim beklemek isabetli olmayacaktır. Zira her ne kadar kriz eğilimleri derinleşse ya da iktidar bloku içi gerilimler açığa çıksa da, mevcut ekonomi programına alternatif öneren bir muhalefet çıkmadıkça, Şimşek’in koltuğunu koruması ve hayat pahalılığı krizinin maliyetini orta ve düşük gelirli kesimlerin sırtına yükleyen programın devam etmesi muhtemeldir.
Yine de bu konuda hala biraz ihtiyatlı olmakta fayda var. Aralık’taki ücret pazarlıkları sürecinde çalışanların ve iktidarın tutumları sonrası, Şimşek’in koltuğu meselesini yeniden gündeme almak zorunda kalabiliriz.
Bunlar kısa vade için düşündüklerim. Uzun vadede ise tam tersini düşünüyorum. Bir başka ifadeyle, kısa vadede Şimşek’in koltuğunu koruması ihtimali ile uzun vadede görevden ayrılması ihtimali arasında çok büyük farklar olmayabilir.
NOTLAR:
(1) Bu tartışmanın detaylarını merak edenlere, geçtiğimiz hafta yayımlanan Krizin Gölgesinde En Uzun Beş Yıl (2018-2023): Türkiye’de Kriz, Siyaset ve Sermaye kitabıma (özellikle de Yedinci ve Sekizinci Bölümlere) bakabilir. İleriki haftalarda kitapla ilgili daha detaylı olarak yazacağım.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.03.2025
27.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
7.02.2025
31.01.2025
23.01.2025
16.01.2025
9.01.2025
2.01.2025