Mahalli İdareler Seçimlerinde hangi partiler arasında ittifakın yapılıp yapılmayacağı hususu sıkça konuşulur olmuştur. AK Parti-MHP arasında yapılabilecek bir seçim ittifakı ve CHP-HDP arasında ittifak yapılıp yapılamayacağı, yapılırsa bunun nasıl gerçekleşeceği üzerinde çok konuşulan konulardır. Seçim ittifaklarının üzerinde duranların hareket noktası şüphesiz sistem değişimi sürecinde yaşananlar ve Cumhur ittifakının ortaya çıktığı süreç ile ilgilidir.

“Türkiye’nin yakın dönemde yaşadıklarını anlamadan ne Cumhur ittifakını ne Yenikapı ruhunu ne de verilen mücadelenin mahiyetini kavramak mümkündür. 15 Temmuz saldırısı mağlup edildikten sonra ortaya çıkan milli dayanışma ve güçbirliği Türkiye’nin siyasal yapısındaki hastalıklı kurumsal ilişkileri tasfiye edecek iradeyi ortaya koymuştur.”

NEYİN İTTİFAKI?

Bu değişimin merkezinde, ülkemizde ‘Parlamenter Sistem’ adıyla yerleştirilmiş olan ‘militarist düzen’ ve onun Batı sistemiyle bağımlılık ilişkilerini düzenleyen mekanizmaları bulunmaktaydı. Bu bakımdan önce Meclis’te başlayan, sonra referandumla birlikte millet kararıyla gerçekleştirilen sistem değişimi konusunda ortaya çıkan işbirliği, sonrasında yeni sistemin ilk uygulaması olan Devlet Başkanlığı seçiminde meydana gelen Cumhur ittifakı tarihi bir misyonu yerine getirmiştir. Bu sebepledir ki bu ittifakı, bir seçim ittifakı veya herhangi bir konuda ortaya çıkan herhangi bir siyasi işbirliği veya seçim ittifakıyla karıştırmamak gerekir.

Cumhur ittifakı, Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını hedef haline getiren saldırının veya saldırıların karşısında adeta yeni bir Kuvayi Milliye tavrıdır. Türkiye’yi ‘emperyalizmin zayıf halkası’, bağımlılık ilişkileri içinde ilk gözden çıkarılacak eleman olarak gören dünya sistemi, bu durumu kendi çıkarları için ne kadar sürdürmek isterse o kadar devam ettirmek niyetinde olduğunu gizlisi saklısı olmadan ortaya koymuştur. ABD’nin, operasyonel unsurlarının kullanımında olan FETÖ yapılanması üzerinden hazırladığı darbe girişimi, PKK/PYD’yi Türkiye karşısında silahlandırıp ülkeyi kuşatmaya dönük faaliyetleri ve son olarak ekonomik saldırıları, kendileri açısından bu zayıf halkayı koparmanın ‘zamanının geldiğini’ göstermektedir.

SEÇİMLER VE PARTİLER

“O halde durum apaçık ortadadır. Şöyle ki; Cumhur ittifakı Türkiye’nin varlığına, bağımsızlığına saldırılar karşısında ortaya çıkan büyük bir hassasiyetin siyasi ifadesi olmakla birlikte stratejik bir tavırdır ve bunun herhangi bir seçim işbirliği ile karıştırılmaması gerekir. Bu tavır bugün mecliste olduğu kadar ülkemizin her yerinde, her meselesinde devam etmesi gereken bir siyaset anlayışını yansıtmaktadır. Burada unutulmaması gereken husus, normal zamanlarda yaşamadığımızdır; etrafımızda olan bitene dikkatlice bakmak, gerçeği gözden bir an için dahi kaçırmamak mecburiyetindeyiz. Ortadoğu ülkelerinin kaçının haritası şimdiden yırtılıp parçalanmış, kana bulanmıştır. Türkiye’de sistem değişimini hazırlayan süreci, Cumhur ittifakının misyonunu anlamak bakımından bu olayların unutulmaması gerekir.”

Peki, seçim ittifakları önemsiz midir, yapılamaz mı? Elbette mahalli idare seçimleri de önemlidir ve Türkiye’nin siyasal istikrarının devam etmesi, ‘yarın ne olacak’ gibi sorulara endişelere mahal vermemek için, bir anlayış birliği ile bunun değerlendirilmesi mümkündür. AK Parti ve MHP’nin seçim ittifakı mutabakatına bu açıdan bakmak gerekir.