Abdurrahman Dilipak
Almanya ve Japonya için tarihi bir fırsat doğdu. Eğer bugün Merkel ve Abe ABD’ye “One minute” diyebilirlerse, 2. Dünya Savaşı sonrası başlayan süreçteki “mahcur ülke” prangasından kurtulmuş olacaklar.
Almanya ve Japonya için karar zamanı. Bugün değilse ne zaman. Aradan yarım asırdan daha fazla bir zaman geçti. Bugün hâlâ bu iki ülkede işgal sonrası durum geçerli. Savunma harcamalarını eğitim ve sağlığa ayırdılar, çok zengin oldular ama bir türlü bağımsız olamadılar.
Almanya’nın durumu daha vahim. Japonya’da tek işgal kuvveti Amerika. Ama Almanya’da ABD’nin yanında bir de İngiltere ve Fransa var. Dahası, Nazi Almanya’sının sırtlarına yüklediği bir kambur da İsrail’e karşı mahcur ülke konumunda olması.
Doğu Almanya ve Berlin’in Almanya’ya bağlanması ile ABD, İngiltere ve Fransa koalisyonu ayrıca ortak olarak Almanya’nın karşısında bir koalisyon gücü oluşturuyor.
Almanya’nın zenginliği dışında Ürdün’den ne farkı var ki! Sınır, rejim ve iktidar yapıları başkaları tarafından belirlenen bir ülke! “Aile”nin yaramaz çocuğu.
Ve tabi ki Kuzey Ren Westfalya sorunu var. Orada da Almanya Vatikan’a karşı mecbur bırakıldığı şartlar söz konusu.
Biliyorsunuz Westfalya, işgal altındaki topraklar kiliseden alınıp ulus devletlere devredilirken yapılan anlaşmanın imzalandığı yer. Bugün dünyanın başına bela olan “Ulus devlet” orada doğdu. Ama bugün “Ulus devlet”in doğduğu bu toprak üzerinde kısmı egemenlik hakkına sahip kâmil anlamda bir ulus devlet yok.
Saydınız mı kaç Almanya varmış! Tam 7 tane. Bu 7 devletin de derin devletleri bu ülkede.
Almanya kurtulursa dünya da rahat bir nefes alır. Dünya derin devletinin şeytani planları ABD’de ve İngiltere’de yazılıyorsa, bunun uygulamasının takip edildiği merkez Almanya olsa gerek.
Bu konuda resmi hükümetlerin dışındaki bir yapıdan söz ediyorum. Hani şu “derin yapı”lardan. Rothchild’lerden, Rocofeller’den mesela.
Rothchild İngiliz olduğu kadar Yahudi, Yahudi olduğu kadar Almandır. Hasburg’lardandır. Yaşadıkları toprak, din, kan, dil derken nerede ise istedikleri her ülkeden pasaport alma imkânına sahip bir aileden söz ediyoruz.
Bir gün Almanya ve Japonya da özgür olacak, ama ne zaman.. Bugün bu hedefe aslında her zamankinden daha yakınlar ama bu iş o kadar da kolay olmayacak.
Konrad Adeneuer 3 adımda özgürlük hayali kuruyordu. Büyük Avrupa ideali içinde zaten İngiltere ve Fransa ile “bir” olacaklardı. Bu kadar büyük bir güç karşısında da ABD’nin direnme şansı olmayacaktır. Onu tanımlayanlar, Alman, Hristiyan, demokrat kimliği ile tanımlıyorlar.
5 Ocak 1876’da Köln’de Dom kilisesinin gölgesinde, Westfelya eyaletinin merkezinde doğan Konrad Hermann Josef Adenauer Luther’in ülkesinde Katolik bir avukat iken politikaya atıldı. 19 Nisan 1967’de öldü. 1. Dünya Savaşını ve Hitler dönemini bütün sıcaklığı ile yaşadı. Hayalleri vardı ama o hayallerin birçoğu gerçekleşmedi. Onun adına kurulan vakıf bugün onun hayallerinden çok uzaklarda.
Alman aklı, zekâsı, hayali bir gün uyanabilir. Hafızası canlanabilir (mi)? Bilmiyoruz. Ama İngiltere’nin birlikten ayrılması ile AB’nin geleceği belirsiz bir hal aldı. Fransa artık kendisi himmete muhtaç bir dede. Bu şartlarda Almanlar ülkelerini İngiltere ve Fransa’dan alabilirler mi? Bu iki ülke olmadan ABD vazgeçmek istemeyecektir. Ya da ABD ciddi anlamda güç kaybına uğrarsa Avrupa kendi içinde yeni bir kriz istemeyebilir..
Tayyib Erdoğan “Dünya 5’ten büyüktür” diyerek aslında yeni bir tartışma başlattı. 1. ve 2. Dünya Savaşı sonrası oluşturulan yeni dünya düzenine hayır diyen bir sesti bu. Hatta bu ses, sömürgeci ülkelerin işgal altındaki topraklar üzerindeki hakimiyetleri ve kendi aralarındaki ilişkileri düzenleyen ve bunun adına Westfelya süreci diyen akla karşı bir “one minute” çıkışı idi. İkinci Dünya Savaşı sonunda faşizm çöktü ama Almanya bunun altında kaldı. Soğuk Savaşın sonunda Komünizm çöktü Rusya altında kaldı. Rusya bu enkazdan kurtulmaya çalışıyor, ama Almanya ve Japonya’dan ses yok. Oysa bugünkü kriz kapitalizmin krizidir. Siyonizm’in krizidir, Tapınakçı’ların krizidir. Bu krizin kalbinde ABD var. Hemen yanı başında İngiltere var. Onun da yanında İsrail ve Vatikan var.
Aslında Almanya başkenti Köln olan KRW eyaleti konusunda Fransa ile birlikte hareket edebilir. Çünkü merkezinde Strasbourg’un yer aldığı Alsace Lourenne eyaleti de aynen Westfelya gibi.
Yeni dünya düzeni, BOP öncülüğünde başlangıçta İslam dünyasındaki 22 ülkenin sınır, rejim ve iktidar yapılarını yeniden düzenlemeyi hedefliyordu. Ama olmadı. Şimdi aynı durum batıda da söz konusu. 1. ve 2. Dünya Savaşı sonrası oluşturulan sınırlar, rejimler ve iktidar yapılarının büyük ölçüde değişmesi gerek. Düşünsenize din, dil, tarih, coğrafya aynı olan 22 Arap ülkesinin ne anlamı var. Balkanlar, Kafkaslar, Türki dünya.. Niye büyük Hindistan yeniden gerçekleşmesin.. Hindistan ve Çin’de dünya nüfusunun yarısı yaşarken, Avustralya kıtasını kim, niçin öyle boş bırakıyor ki!
Değişim sadece siyaset ve ekonomide değil, hayatın bütün alanlarında gerçekleşecek.
Değişim kaçınılmaz. Alman ve Japon halkları da dünyadaki bu büyük değişimin dışında kalamaz, kalmayacaktır elbette.
Bugün yaşadığımız kriz, Kapitalizm’in ve Siyonizm’in krizidir. Biz bu krizin fay hattı üzerinde olduğumuz için ilk sarsıntıları burada hissediyoruz. Yoksa bunlar öncü sarsıntılardır ve bu depremin merkez üssü Kapitalizmin ve Siyonizm’in kalbindedir.
Birileri istemese de elbet bir gün mutlaka adaletten, barıştan, özgürlükten yana bir nizam kurulacaktır. Bu sonuç tarihin şahitliği ile sabittir. Tarihin bu en kanlı dönemlerinden biri olan, bir ırkın tümden yok edildiği, birinin kökleştirildiği, birinin sömürüldüğü, bir diğeri adına küçük bir azınlığın son yüz yılda insanlığa iki sıcak dünya savaşı bir de tüm dünyayı sarsan bir soğuk savaş yaşattığı Kapitalist düzen de yıkılacaktır. “Ne zaman” derseniz, “kim bilir belki yarın, belki yarından da yakın!” Kapitalizmin yıkılışı mazlum halkların kurtuluşu olacaktır inşallah. Bu süreci yakınlaştırmak için tüm dünyanın erdemli insanları ve mazlumları birleşin! Selam ve dua ile.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.08.2024
4.06.2024
27.05.2024
20.05.2024
5.05.2024
29.04.2024
22.04.2024
2.06.2022
7.03.2022
17.02.2022