Ali BAYRAMOĞLU
Sinop ve Samsun'daki olaylar tedirginlik vericiydi.
İlk defa olmuyor.
Son yıllarda benzer gerginlikler Kürt meselesi merkezli Marmara bölgesinde pek çok kez yaşandı. Trabzon'da TAYAD'lıların maruz kaldıkları böyle bir saldırıydı. Sivas Madımak vahşeti, Kahramanmaraş'taki Alevi katliamı ve diğerleri…
Her ne kadar reddetsek de, kültür dokumuz izin vermez desek de, bu ülke bu tür durumlara 1800'lü yılların ortalarından bu yana, Karadeniz, Orta Anadolu ve Güney Doğu'da 3 ayda 50 bin sivil Ermeninin hayatına mal olan 1894-1896 hadiselerinden beri, 1909 Adana'da olduğu gibi pek çok kez tanık olmuştur.
İki hususun altını çizmek gerek.
1.Toplum dokusunu tam oluşturamamış, toplulukların üst üste oturmasından oluşan, güvensizlik ve milliyetçilik ya da aidiyetçilik ikilisini iç içe sokan bizim gibi parçalı yapılarda kültürel-politik karşılaşmalar hassastır. Sünni-Alevi, Kürt-Türk, Müslüman-Gayrimüslim ayrışmalarının 70'lerdeki sağ-sol çatışmalarında ya da şimdinin Kürt meselesinde olduğu gibi kanla bulandığı dönemlerde özellikle dikkatli olmak gerekir.
2. Bu tür dokuların ve bu tür dönemlerin araya pek çok unsurun girmesine izin verdiği de ortadadır. 1970'lerde yaşanan Anadolu katliamlarında, Sivas olaylarında 'tahrik ve saldırı işinin bir üçüncü el tarafından örgütlendiği' iddiası her zaman ciddi, önemli olmuştur.
1894-1896 hadiseleriyle ilgili François Georgeon mealen şöyle yazar Abdülhamit kitabında: 'Önce çarşıda sıradan bir kavga, bir iki silah sesi, gece mahalle basan güruhlar, Amasya'dan Trabzon'a ve onlarca kentte her yerde aynı senaryo…'
Hafiye teşkilatı, sonra Teşkilat-ı Mahsusa, takiben Mukavemet teşkilatı, 2007'deki devamı bunlara bulaşan, karışan türlü eller…
Karadeniz'de saldırılara maruz kalanlardan Sırrı Süreyya Önder, 'devletin içinde barış gelmesinden rahatsız olan özel kuvvet, gladyo rahatsız olmuştur' diyordu geçen gün.
Evet, Sinop ve Samsun olayları bunu akla getiriyor.
Ancak bugün ve özellikle Kürt meselesi itibariyle bakıldığında Sırrı Sürreyya'nın kendi üslubuyla söylediği yaptığı şu tespitte ciddi bir haklılık payı var:
'Bu sefer sökmeyecektir…'
Gerçekten de Türkiye'nin kültürel-politik karşılaşmalar açısından taşıdığı tüm hassasiyete rağmen, toplumun kana boğulmuş ve ölüme doymuş bir noktaya geldiği açıktır. Ve kamuoyuna dair tüm göstergeler, bu konuda yapılan tüm araştırmalar, Sinop ve Samsun'daki havanın aksine, barış sürecine destek ve inanç haline işaret etmektedir.
Ne var ki, dönem kritik.
Türkiye silahların susmasına, barışa hiç olmadığı kadar yakın. Bu dönemde her siyasi aktörün barış sürecine destek vermesi gerekiyor.
Böyle olmuyor.
Kimisi hata yapıyor.
Örneğin BDP'nin Karadeniz gezisi tüm iyi niyetine, saldırıyı hiç bir şekilde ve hiç bir noktada doğrulamamasına rağmen, zamansız ve gereksiz bir geziydi.
Kimisi ise kendisini kaybediyor.
Yıllardır, garip bir şekilde, adamlarını sokağa sürmediği için demokratikleşme hamlelerine ve barış sürecine destek verdiği iddia edilen Bahçeli örneğin…
Başbakanın son dönemlerin en önemli ve en yerinde çıkışıyla, bu süreçte, 'biz her türlü milliyetçiliği ayaklar altına aldık' sözlerine inanılmaz tepkiler veriyordu. MHP Genel Başkanı…
Konuşmasından şu kelimelerin altını çizelim:
Fitne, zehir, haram, cani, şerefsiz…
Dile bakın…
Siyasetin ve demokrasinin üzerine toprak atan bu dil ve anlayış, belki MHP'nin Sinop ve Samsun'daki olayların içinde olduğunu göstermez.
Ama o olayları siyasetin ve ruhen temsil ettiğini gösterir.
Herkes dikkatli olmalı…
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları










































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.12.2025
20.12.2025
18.12.2025
13.12.2025
11.12.2025
6.12.2025
4.12.2025
30.11.2025
27.11.2025
22.11.2025