Alper GÖRMÜŞ
Ümit Özdağ’ın Mansur Yavaş’ı Zafer Partisi’nin cumhurbaşkanı adayı olarak ilan etmesi üç şekilde açıklanabilir: a) Basitçe, pragmatik bir hamle üzerinden kendisinin ve partisinin adını gündeme sokmak, görünür olmak, b) Şimdilik nedenini bilemeyeceğimiz nedenlerle Mansur Yavaş’ın adaylık şansını dinamitlemek, c) Tedavisi imkânsız bir şuursuzluk içinde ne yaptığını bilememek.
Ben, Özdağ’ın çıkışının a ve b şıklarının bileşiminin bir sonucu olduğunu düşünüyorum, tabii asıl motif ‘b’ olmak kaydıyla… Yani: Özdağ muhtemelen birilerinin adına hareket ederek Yavaş’ın “işini bitirmek” için böyle bir formül bulmuş, formülün yan hasatı olarak da partisinin ve kendisinin adını gündeme sokmuştur.
Özdağ’ın Mansur Yavaş ‘tercihinde’ temel motifin onun adaylığını dinamitlemek olduğunu bilmem izaha gerek var mı (tekrar ediyorum, meğerki bunu bilinçle değil de şuursuzluğundan yapmış olsun). Şu soruyu sormak yeterli olur diye düşünüyorum? Bu çıkıştan sonra Altılı Masanın Mansur Yavaş’ı aday gösterme ihtimali var mıdır?
Biliyoruz ki Yavaş’ı aday gösteren kişi, Altılı Masada hiç ama hiç sevilmemektedir, neredeyse masadakilerin her biriyle kişisel sorunlar yaşamıştır. Yine de diyelim ki Altılı Masa onu aday gösterdi… Muhtemel bir ikinci turu HDP oyları belirleyecek, Yavaş’ın bu partinin tabanına sempatik görünmediğini biliyoruz, şimdi bir de Ümit Özdağ tarafından aday gösterilmiş olma yükü bindi omuzlarına; HDP’liler böyle bir Mansur Yavaş’a oy verir mi?
Mansur Yavaş hadisesiyle birlikte düşünüldüğünde, Millet İttifakı’nın adayının eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç olacağı iddiası da anlamlı görünüyor. Sanki bir el, Erdoğan’ın, karşısında aday olarak görmek istemeyeceği kişileri saha dışına atmak için harekete geçmiş gibi. (Sorabilirsiniz: “Mansur Yavaş’ı anladık da aday olduğu takdirde Haşim Kılıç’ın Erdoğan karşısında güçlü bir aday olacağını nereden çıkartıyorsunuz?” Bu yerinde soru karşısında biraz gerileyip düzeltiyorum: Mansur Yavaş hadisesiyle birlikte düşündüğümüzde, Haşim Kılıç adının ortaya atılması, Erdoğan ve çevresinin tıpkı Yavaş gibi onu da karşısında görmek istemediğini gösteriyor olabilir.)
Mansur Yavaş ve Altılı Masanın kesişim kümesi: Siyasetsizlik
Yavaş’ın adının ortaya atılmasından sonra, onun anketlerde neden hep birinci sırada çıktığına dair yorumlar da yapılmaya başladı. Bu yorumların en dikkate değer olanı, ki ben de katılıyorum bu yoruma, şu:
Yavaş Türkiye’nin gündemindeki siyasi tartışmaların hiçbiri hakkında görüş belirtmiyor. Dış politika, ekonomi, Kürt meselesi, eğitim, yargı, medya, hatta temel insan hakları… Bu ‘nötr’ tutum, bu sükût hali onun adının ‘steril’ kalmasını sağlıyor, bu konularda söz söylese kutuplaşmış toplum kesimlerinden ya birinin ya öbürünün homurtusuyla karşılaşacak. Yavaş’ın yükselen grafiğinin düştüğü tek ânın Boğaziçi Üniversitesi’ndeki rektör tartışmalarında görüş beyan etmesini izlediğini unutmamak lazım…
Bu, Mansur Yavaş’ın cumhurbaşkanlığı adaylığının bilinçli bir stratejisi midir, yoksa onun Ankara Belediye başkanı olarak kalma arzusunun bir tezahürü müdür, bilemeyiz.
İki tarz-ı siyasetsizlik: Yavaş’ınkinin nedenini şimdilik bilemiyoruz, Altılı Masanınkini biliyoruz: Korku
Bu, Mansur Yavaş’ın adaylığı tartışmaları üzerine bir yazı değil. Buraya kadar okuduklarınızı, muhalefetin Altılı Masasının da tıpkı Yavaş gibi aynı siyaset dışı pozisyonu sergilediği önermesine sıçramak için yazdım.
Latince ‘festina lente’ diye bir özdeyiş var, ‘yavaşça acele et’ anlamına geliyor. Muhalefetin seçimlere hazırlanma hızına baktığımızda bir ‘festina lente’ bile göremiyoruz; festinasız bir lente hali var sanki. Ayda bir liderlerden birinin ev sahipliğinde toplanılıyor, ‘merak etmeyin, iyiyiz, sağlamız’ anlamında sözler sarf ediliyor ve dağılınıyor.
Seçmenler açısından onların bir arada olması, bu yönde irade beyanında bulunmaları tabii ki önemli, fakat bu irade ancak onların ortak siyasi irade beyanlarıyla birlikte anlamlı olabilir, ki bunu bir türlü göremiyoruz.
Altılı Masadaki partilerin her birinin “partimiz iktidara geldiğinde” diye başlayan lafları onları destekleyen seçmenlerde sadece sinirlilik yaratıyor. Çünkü tek başlarına değil birlikte iktidar olacaklar ve seçmenler onların birlikte ne yapacaklarını görmek istiyor.
Bu yönde en somut sözler, ev sahipliği yaptığı toplantıdan önce DEVA lideri Ali Babacan’dan geldi. Babacan, bu hakikatin farkında olduğunu, bu nedenle liderlerle “yol haritası”nı konuşacaklarını söyledi. Şöyle anlattı “yol haritası”nı Karar’dan Yıldıray Oğur’a verdiği söyleşide:
“Çok çalışmamız lazım. Günü gelince eğer uygulanmasını istiyorsak politikalar konusundaki siyasi mutabakatlar zeminini mutlaka genişletmemiz lazım. Aksi halde gereksiz tartışmalarla zaman geçer. Zaman geçer, bakarız elde bir şey yok. Demokrasiyi savunan partiler seçimi kazandığı zaman demokrasinin vatandaşlar için sonuç üretebildiğini de göstermemiz gerekiyor. Yoksa seçimi kazandık ama Türkiye’yi kaybettik, ne anladık bundan. O zaman Erdoğan giden Merdoğan diye başka bir otoriter lider gelir. Halkta başka bir otoriter lider arayışı olur. Memlekete kötülük olur, hem de dünyadaki demokrasiyi savunanların umutlarını de kırmış oluruz. Ama Türkiye’de iyi bir başarıyı yakalarsak demokrasinin sonuç verdiğini, ülke için refah ürettiğini, güvenlik sağladığını ispat edersek bu dünyadaki bütün demokratları cesaretlendirecek bir sonuç olur. O yüzden seçildikten sonra ‘bunlar yürütemiyorlar, karar alamıyorlar’ gibi bir şey olmamalı. Biz böyle bir şeyi istemeyiz. Onun için hazırlanıyoruz.”
Peki ne oldu? O toplantıda konuşuldu mu bunlar? Konuşulduğuna dair bir açıklama yapılmadı. Duyduğumuz, seçim güvenliği üzerine ortak bir çalışma grubunun kurulacağı; o kadar.
Muhalefete iyi gözle bakan insanların muhalefetten ne beklediği bu kadar açıkken bu beklentinin karşılanacağına dair hiçbir sesin gelmemesi nasıl açıklanabilir?
Bana öyle geliyor ki Mansur Yavaş neden siyaset dışı kalıyorsa muhalefet de aynı nedenle siyaset dışı kalıyor. Yani, ülke meseleleri hakkında ortak ve net açıklamalar yapılması durumunda seçmenlerin bazen bir bölümünün bazen öbür bölümünün sinirleneceğinden korkuluyor. Ve ifade edilemeyen korkuların devrede olduğu her durumda olduğu gibi ipe un seriliyor, iktidar olunduğunda ülkenin hangi politikalarla yönetileceği sorusundan sıyrılmanın bir yolu bulunuyor.
Mansur Yavaş eğer cumhurbaşkanı adayı olmak istiyorsa ve suskunluğu (siyasetsizliği) baştan beri bir taktik olarak belirlemişse, anketlerde kendisine gösterilen teveccühten de anlaşılabileceği gibi bu ‘taktik’ işlemiştir. Baksanıza, “bir cumhurbaşkanı adayı ülkenin temel meseleleri konusunda hiçbir görüş beyan etmiyorsa, onun aday olmaya hakkı olamaz” diyen yok; insanlar sükûta aldırış etmeden “Mansur da Mansur” diye tempo tutmaya devam ediyor.
Fakat tersine, ‘sükût’un (siyasetsizliğin) muhalefet için iyi bir ‘taktik’ olduğu herhalde söylenemez.
“Hele bir Erdoğan’ı gönderelim, sonra kervanı düzeriz…”
Hesap buysa, bu hesapla Erdoğan gönderilemeyebilir; evet, şu korkunç yoksullaşmaya rağmen…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
17.06.2025
8.06.2025
1.06.2025
11.05.2025
8.05.2025
4.05.2025
29.04.2025
25.04.2025
21.04.2025