Ergun BABAHAN
Devletlerin bir ağırlığı, bir üslubu, bir sorumluluğu vardır. Devleti temsil eden kişiler mevkileri, konumları ne olursa olsun belirli bir olgunluk içinde davranmak zorundadır. Devleti temsil eden kişiler tribün amigosu gibi davranmaya başlayınca sadece devletin itibarını zedelemez, devletin güvenilirliğini, saygınlığını ve birleştiriciliğini de zedeler.
Nusaybin'de olan da tam budur.
Suriye'den görüntüleri andıran yıkıntılar, yerle bir edilmiş binalar, yıkıntıların üzerine asılmış dev Türk bayrakları ve bu görüntülerin ortasında Komando Marşı söyleyen Özel Harekat Timleri. Gören, Nusaybin'i Suriye'nin bir parçası zanneder. Düşman toprağını işgal etmişçesine verilen görüntülerin utanç verici olduğunu söylemeye gerek bile yok.
Evet, Kürtler hendek politikasından, şehir savaşlarından rahatsız olabilir ama aşağılanmaktan, düşman muamelesi görmekten daha çok rahatsız olur. Bugün PKK diye bir gerçeklik varsa, 12 Eylül rejiminin Kürtlere muamelesinin bu durumda önemli bir payı vardır. Diyarbakır Cezaevi'nde aşağılanan, işkenceden geçirilen, insanlık onurları ayaklar altına alınanların öfkesi ciddi bir yer kaplar Kürt Siyasi Hareketi'nin doğuşunda.
Bugün gelinen noktada, siz hangi ismi verirseniz verin, hangi sıfatı yakıştırırsanız yakıştırın; PKK bir gerçeklik olarak vardır ve bölge halkının ciddi desteğine sahiptir. Yakıp yıktığınız ilçeleri Türk bayraklarıyla donatıp marşlar söylemeniz, bölge halkına düşmanca davranmanız, PKK'ye olan desteğin artmasını sağlamaktan başka bir sonuç vermeyecek, şiddetin yaygınlaşmasına yardımcı olmaktan başka bir işlev görmeyecektir.
Ciddi bir devletin vakarı, duruşu vardır ve bunu kadroları üzerinden gösterir. Maalesef Türkiye'de devletin böyle bir duruşu her geçen gün hızla azalıyor. Devletin en tepesinden başlayıp en alt kademelerine yansıyan bu duruşun bedelini uluslararası alanda ciddiye alınmayarak, içeride ise birlik duygumuzu kaybetmeye başlayarak ödüyoruz.
Nusaybin'i, Sur'u hafızalarına kazımış, özel harekatçıların zırhlı araçlarından ‘‘Ermeni dölleri'' küfürlerini işitmek zorunda kalmış, duvarlara yazılmış nefret söylemlerini okumuş gençlerin ruh dünyasının nasıl olduğunu tahmin etmek zor değil. Irak'ta, Suriye'de kendi ayakları üzerinde duran, dünya siyasetinin saygın bir üyesi olmuş akrabalarını gören Kürt gençlerinin zihinlerinden geçenleri anlamak da zor değil.
Erdoğan liderliğindeki AKP koca ülkeyi her alanda aşağı çekiyor. Kahve sohbeti düzeyinde ifade edilen diplomasi hamleleri, her gün yeniden çizilmek zorunda kalınan kırmızı çizgiler, bitmek tükenmek bilmeyen ‘‘Kimse bizim sabrımızı test etmesin'' açıklamaları, Avrupa ile yaşanan her gerilimde, kapıları açıp mültecileri sınıra yığma tehdidinin gündeme gelmesi…
İçeride giderek artan baskı düzeni, yasaklar, muhaliflerin birer ikişer demir parmaklıklar arkasına gönderilmesi, artık New York mahkemelerinde ortaya saçılan yolsuzluk eylemleri…
Ekonomideki krizin ayak seslerinin de duyulmaya başladığı bir dönemde, kendi içinde biri silahlı olmak üzere birden çok çatışmaya girişmiş, birbirine düşman kesilmiş bir toplumsal yapının geleceğe güven ve sağlıkla bakması mümkün değildir. Bu gidişat, bir kişiye, bir aileye, yanlarındaki çanak yalayıcılara yarayabilir ama ülkeyi birden çok parçaya bölmeye mahkumdur. Somali'de itibar arayanlar, Avrupa'da kapıların birer ikişer yüzlerine kapanmasından öfkeye kapıldıkça yanlışları artacak.
Bu öfkeyi içeride Kürtlerden, muhaliflerden çıkarma çabası içerisinde de devletin hem saygınlığını, hem de sağlığını daha fazla tehlikeye atacaklar. Bu yolun sonu karanlık...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2022
7.03.2022
1.03.2022
21.02.2022
28.01.2022
11.01.2022
6.01.2022
3.01.2022
25.11.2021
18.11.2021