Fehim TAŞTEKİN
“Orta Dünya”nın kendi koşullarında ortaklıklar geliştirebildiği yeni bir uluslararası denklem şekilleniyor. Bunu neye borçlular?
- Buyurganların küstahlık yapma kapasiteleri pek çok açıdan geriliyor.
- Küreselleşme ve liberalizasyon ilk aşamada Batının mal ve hizmet üstünlüğünün yaygınlaşmasına yaradı. İkinci aşamada sermaye, kaynak ve malların pazarlara erişiminde akışın yönü değişti. Böylece Çin merkezli Doğu, denge kurma şansını yakaladı. “Orta Dünya” da başka ortaklıkların mümkün olduğunu gördü.
- Afganistan, Irak, Suriye ve Yemen’e doğrudan ya da vekâlet savaşlarıyla müdahalelerin felaket sonuçları Batı blokunun “değerler dünyası” hikâyesini bitirdi. İran’da rejim değiştirme planları ve Lübnan’da eski sömürgecilik döneminden miras düzeni sürdürme çabaları gerilim üretmekten başka bir şeye yaramadı. “Değerler Dünyası” bu coğrafyayı her şeyiyle değersizleştirdi. Hiçleştirilmiş insanların önünde iki seçenek kaldı: Kendi dünyalarını yakan ülkelere sefil bir şekilde sığınmak ya da kalıp savaşmak.
- Batının yaptırım stratejisi hasım devletleri hizalayamadığı gibi halkların sosyal ve ekonomik sıkıntılarını çekilmez hale getirdi.
- ABD’nin Körfez’de bağımlılık ilişkisi yaratmak için kullandığı “istikrar ve güvenliğin garantörü” olduğu iddiası karşılıksız çeke döndü.
Oluşan bu tablo kendi sırasını bekleyenlere ders oldu.
***
Son birkaç hafta içinde bölgede gerçekleşen diplomasi trafiği istikamet karmaşası gibi algılanabilir ama özünde her bir aktör ‘stratejik özerklik’ iddiasının altını doldurabildiği kadar doldurmaya çalışıyor. Bunların birkaçını not edelim istedim.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken Riyad’da Arap ortaklarıyla ‘ortaklık tazeleme’ hamlesinden istediği sonucu alamadan asgariye indirilmiş beklentilerle Pekin’e geçti. ABD açısından Çin ve Rusya’nın Körfez’le geliştirdiği ilişkilerin geri döndürülemeyeceği gerçeğini hazmetmekten başka bir yol gözükmüyor.
Blinken’ın üç günlük Riyad ziyaretinin ardından kentte 11-12 Haziran’da onuncusu düzenlenen Arap-Çin İş Konferansı sırasında Çinlilerle değeri 10 milyar doları aşan 30 işbirliği anlaşması imzalandı. Suudi Yatırım Bakanlığı’nın elektrikli araç üreten Çinli Human Horizons’la 5,6 milyar dolarlık ortak yatırım anlaşması liste başı. ABD, Katar’daki 10 bin Amerikan askerinin çizmelerini parlatırken bu ülkenin 2022’de Çin’le ticareti yüzde 45 artışla 26,3 milyar doları buldu. CENTCOM’un hatırı, Katar’ı Çin ve Rusya ile iş yapmaktan alıkoymaya yetmiyor!
***
Washington Çin’in arabuluculuğunda sağlanan Riyad-Tahran barışının hazımsızlığını çekerken ABD’nin saldırgan ve yaptırımcı politikaları İran’ı, kendi periferisinde darbelerle istikrarsızlaştırdığı Latin Amerika’ya taşıdı. Geçen hafta İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin Venezüella, Nikaragua ve Küba’yı kapsayan Latin turu tüm dünyaya ayar veren kibrin sınırlarını gösterdi. İran üç ülkeyle ekonomi, ticaret ve teknoloji ağırlıklı 28 ortaklık anlaşması imzaladı. Venezuela ile enerji ve savunma alanında iş birliğine yönelik görüşmeler izlenmeye değer. Yani İran, ABD’ye arka bahçeden gol atıyor. Reisi dün de Suudi Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan’ı ağırlayarak Suud-İran normalleşmesinin yolunda gittiği mesajını verdi. Yedi yıl sonra ilk üst düzey ziyarette Reisi’ye Kral’ın Riyad’a daveti iletildi. ABD’yi afallatan gelişmeler bunlar.
***
Rusya’dan devam edelim. Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun, Kremlin Sarayı’nda Vladimir Putin’e konuk oldu. Cezayir’in öteden beri Rusya ile savunma alanındaki ortaklığı dikkate alındığında artan temaslar ezber bozucu olmayabilir. Fakat Tebbun’un Moskova’da “derinlemesine stratejik ortaklık anlaşması” imzalaması ve ardından St. Petersburg Uluslararası Ekonomi Forumu’nda Rus lidere eşlik etmesi, Ukrayna’nın gölgesinde yaman bir hamle.
Burada simgesel başka bir boyut daha var: Fransız sömürgesine karşı Cezayir'in bağımsızlık sembolü Emir Abdülkadir'in heykeli Moskova’ya dikildi. Tebbun’un gerçekleştirdiği açılış “Moskova'da Müslüman ve Arap bir liderin ilk anıtı" notuyla yapıldı. Tebbun forum sırasında Rus silahlarından vazgeçmesi yönünde baskı gördüğü yönündeki soruya verdiği yanıtla da Putin’i mest etti: “Cezayirliler özgür doğdular ve öyle kalacaklar.”
Silah ihtiyacının yarıdan fazlasını Rusya'dan temin eden Cezayir, bu konuda Hindistan ve Çin'den sonra Rusların üçüncü büyük müşterisi.
Bu arada Putin’in Afrika’dan arabuluculuk için gelen misafirleri de vardı. Uzatmamak için bunu geçiyorum. Rusya faslında değinmek istediğim diğer ziyaret BAE Başkanı Şeyh Muhammed bin Zayid’in (MbZ) St. Petersburg çıkarması. Rusya’nın aleni müttefiki Tebbun’u saymazsak MbZ savaş yüzünden yıldızı sönen St. Petersburg Forumu’nun tek yıldızıydı. Yüksek profilli diğer katılımcılar Ukrayna’da tarafsızlık politikası güden ülkelerden gelen bakanlardı. Resmi açıklamalara bakılırsa Putin ile MbZ Ukrayna krizinin insani boyutlarının azaltılması ve esir takası gibi meseleleri konuştu. BAE, Putin’le diyaloğu kutuplaşmanın aşılması için gerekli bir kanal olarak sunuyor.
***
Orta Doğu’daki “yaratıcı yön karmaşası” iki önemli ziyarete de odaklanmayı gerektiriyor. Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman (MbS) birkaç yıl önce Kaşıkçı cinayeti nedeniyle kendisine “devlet adamlığı” dersi vermeye yeltenen Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a ikinci kez misafir oldu. MbS 16 Haziran’da Elysée Sarayı’nın merdivenlerinde karşılandı. İhtiram büyüktü. MbS, Riyad’ın Expo 2030 Fuarı’na ev sahipliği için de ağırlığını koyuyor. Riyad’ın rakipleri Roma, Odessa ve Busan. Uluslararası Fuarlar Bürosu'nun 179 üyeli genel kurulu 20 Haziran’da dört ülkeyi dinleyecek.
MbS’nin 22-23 Haziran'da “Yeni Küresel Mali Pakt” zirvesine de katılacağı düşünülürse Fransa’da epeyce zaman geçireceği anlaşılıyor. MbS’nin sahibi olduğu ihtişamlı şatolardan hangisinde konakladığı merak ediliyor. En gözdesi Paris yakınlarında Louveciennes'deki şatosu (Château Louis XIV). Burayı 2018’de 275 milyon euroya satın almıştı. Beğenmeyip içini yeniden dizayn ettirdi. Fransız medyası prensi burada görüntülemek için takla atıyor.
İki ülke klasik iş birliği alanlarının dışında güneş enerjisi, hidrojen ve teknoloji üretimi konusunda görüşmeler yapıyor. MbS Fransız teknoloji şirketlerini Vizyon 2030 Projesi’ne yatırıma bekliyor. Avusturya’ya denizaltı satışında ABD ve İngiltere’den kazık yiyen Macron Körfez’deki keselere bakıyor.
Fransız medyasına bakılırsa iki lider bölgesel sorunlar ve gelişmelere dair fikir teatisinde bulundu. Elysée kaynakları, Macron’un İran ile Suudi Arabistan arasındaki ilişkilerin normalleşmesinin Suriye ve Lübnan başta olmak üzere bölgesel dosyalara nasıl yansıdığını MbS’den dinlemeyi dört gözle beklediği bilgisini paylaşmıştı. Resmi pozisyon şu: Riyad-Tahran yakınlaşması bölgesel güvenlik ve istikrara fayda sağlayabilir. Her iki taraf da bu fırsattan yararlanmalı. Macron İran-Suud yakınlaşmasının özellikle Lübnan’daki cumhurbaşkanlığı seçimindeki kördüğümün aşılmasına yardımcı olmasını umuyor. Riyad ve Paris Lübnan’da aynı ata oynuyor. Macron daha önce MbS’nin Lübnan’a çaylakça müdahaleleri olduğunda durumu kurtaran adamdı. MbS 2017’de Lübnan Başbakanı Saad Hariri’yi ayağına çağırıp Hizbullah’la kurduğu hükümetten çekilmeye zorlamıştı. Hariri’yi tutulduğu otelden kurtaran Macron’un ‘dostça’ müdahalesiydi. İkilinin Lübnan’daki kördüğümü çözmeye nefesi yetmediği için İran’la diyalogdan çıkacak olumlu etkiye bakıyorlar. Bunun yanı sıra MbS bu tür temaslarda Suriye ile normalleşme konusundaki itirazları geriletmeyi umuyor. Paris normalleşmeye karşı çıksa da Arap inisiyatifinin neticelerini de görmek istiyor. En fazla söyleyebildikleri şey “Normalleşme bedavaya gelmemeli, suçlu rejim ödüllendirilmemeli.”
Macron’un bir beklentisi daha var: MbS’nin Putin’e nazı geçiyorsa etkisini bir zahmet Ukrayna konusunda kullanması. AB dönem başkanıyken Putin’le konuşabilen Avrupalı lider olmak, Macron’a özellikle Avrupa’nın doğu kanadında epeyce hasım kazandırmıştı. Putin de bir süre sonra Macron’un telefonlarına çıkmayarak Fransız lideri madara etmişti. Şimdi “Körfez’in şeyhleri Putin’i etkilese de biz de cendereden çıksak” diye düş kuruyorlar.
***
Körfez’in yeni nesil yöneticileri babalarının muhafazakâr çizgilerinden sapmakta daha cesur davranıyor. Batılı müttefiklerin buyurganlığı da eskisi gibi sökmüyor. Pek suskunlar ve alttan almak zorundalar. Sonuçta konvansiyonel ortaklıkların karakteri değişiyor. Yeni dönem tam anlamıyla ezber bozucu.
Yazarlar
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.07.2025
21.07.2025
13.07.2025
9.07.2025
23.06.2025
18.06.2025
29.05.2025
10.03.2025
6.03.2025
3.03.2025