Fehmi KORU
Galatasaray dün Kasımpaşa’ya 1-0 yenildi. Beşiktaş da Gençlerbirliği’nden yenilgiyi aynı skorla tattı. Taraftar gözüyle bu yıl şampiyon olması beklenen ülkenin en çok taraftara sahip en büyük takımları bunlar; taraftarları sonuçlara üzülüyordur doğal olarak…
Üzülmesinler. Geçen yılın şampiyonu Başakşehir, lig başlayalı beri, dört haftadır, galibiyet yüzü görmedi ve Göztepe’den çaldığı tek puanla ligin en alt sırasında yer alıyor.
Başakşehir taraftarına da teselli yerine geçecek bir gelişme bu hafta sonu İngiltere’de yaşandı.Önceki yılın şampiyonu, geçen yıl ligi ikinci olarak bitirmiş Manchester City takımı bir hafta önce kalesinde 5 gol görmüştü; bu hafta sonu ise geçen yılı açık ara birinci olarak tamamlamış Liverpool takımı, geçen yıl ligden düşmesine ramak kalmış bir takımdan tam 7 gol yedi.
Manchester’in çok başarılı ikinci takımı United’ın payına da dün tam 6 gol düştü.
Her biri, bizim ligin bütün takımlarının futbolcularının toplam değerine yakın para harcamış takımlar bunlar.
Yeniliyorlar, hem de tarihlerinde görülmemiş şekilde hezimete uğrayarak…
Galatasaray ile Beşiktaş taraftarları onlara bakıp “Ucuz kurtulmuşuz” diye düşünseler yeridir.
Merak etmeyin, yazıya futbolla başladım fakat bu maçların kimini ekrandan izlerken benim zihnim yine siyasetin labirentlerinde dolaşıyordu.
Futbolda olduğu gibi siyasette de ‘yenilmez armada’ diye bir şey yoktur. Çok güçlü, baş edilemez görünenler de, gün gelir, küçümsedikleri rakipleri tarafından alt edilirler.
Çoktandır yerlerinde yeller esen koskoca imparatorluklar yıkıldı, hatırlasanıza…
Yalnızca tek bir halkı değil çok sayıda halkları bünyesinde bulunduran ve 70 yıldan uzun süreyle hepsini acımasız bir gaddarlıkla yönetme başarısı göstermiş Sovyetler Birliği vardı bir zamanlar ve şimdi yok.
Afrika’da, Asya’da, Ortadoğu’da hiç gitmeyecek görünen nice güçlü görüntülü liderler de öyle.
Hep küçümsedikleri sıradan insanların direnmesi nicelerinin sonunu getirdi.
ABD’de Trump virüs kaptı
Tezvirata gerek yok, sürpriz sonuçlarla biten futbol maçlarını izlerken aklıma ilk gelen ülke ABD ve politikacı da Donald Trump oldu.
Vahim sonuçlar doğurabileceği daha en baştan kendisine bilgi olarak sunulduğu için gerçeği bildiğini yine o günlerde Bob Woodward’a anlatmış Trump, halkını “Korona da neymiş, nezleden biraz ileri, grip gibi bir şey” diye yatıştırıp duruyordu.
Maske takmaya uzun süre bayağı direndiğini de biliyoruz.
Sırf ‘güçlü lider’ görüntüsünü koruyabilmek içindi bütün bunlar…
Beyaz Saray’da düzenlediği anayasa mahkemesi adayını tanıtma toplantısında herkesle tokalaşmaktan, dokunmatik şakalaşmalarda bulunmaktan geri durmadığı ekranlardan evlere taşınan ABD başkanı sonunda kendisi virüse yakalanıverdi.
Ülkesinde şu ana kadar kaydedilmiş 7,5 milyon vakadan biri de artık o.
Kendisinin de hazır bulunduğu brifinglerde “Yeterli tedbirler alınmazsa ölü sayısı 100 bini aşabilir” diyen uzman görevliye inanmaz gözlerle bakışı hafızamda çakılı duruyor.
ABD’de ölü sayısı 210 binin üzerine çıktı.
Uzak komşumuz siyasi hayatını yakından izleyenler arasından virüsü kapmasına rağmen “Trump bundan da yararlanır ve seçimi kazanır” diyenler çıkıyor.
Öyle diyenleri yalanlayacak değilim. Ancak, sandıkta kazansa veya kazanamadığı halde mızıkçılık ederek yerinden kalkmaya dirense bile, virüsün Trump’ı yendiğini düşünüyorum. “Yenilmez bu adam, ne yapar eder yerinde kalır” denilen birini yatağa düşürerek yendi virüs.
Tıpkı kendisine ‘yenilmez armada’ gözüyle bakılan Liverpool ve Manchester City takımlarının kendilerinden çok güçsüz takımlara açık farkla yenilmeleri gibi…
Bundan sonra karşılarına çıkacak takımlar onlara ‘yenilmez armada’ gözüyle bakmayacak ve son yenilgileri sırasında açık ettikleri zaaflarını kullanarak onları yenmenin yollarını arayacaklardır.
Arayanlar her zaman aradıklarını bulamasalar bile bulanlar arayanlardır.
Virüsün ölümcül etkisini hafife alarak kendisini güçlü gösterme çabası içerisindeki Trump’ın “Görevimin başındayım” fotoğraflarının, 48 saat bile geçirmediği hastaneden çıkıp Beyaz Saray’a dönmesinin, Twitlerle kamuoyunu meşgul etmesinin fazla bir işe yaracağını nedense sanmıyorum.
Elbette yanılabilirim, ama güçlü bir biçimde yanılmamak istiyorum.
Düşünmüyorlarsa düşünmeliler
Ülkesine, bölgesine, dünyaya, insanlığa yararı dokunmayanların, zararlarını bir de kendilerine güç atfederek ve insanlar üzerinde o gücü kullanarak veriyorlarsa, o güçlerini kaybetmeleri insanlığın yararınadır.
Geleceklerini ona bağlayanları düşündürecek bir olaydır Trump’ın virüsle sınanması…
Düşünüyorlar mıdır?
Bütün hesaplarını “Trump’lı dört yıl daha” formulüne göre yapıp kaderlerini Trump’ın gücünün devamına bağlayanlar yalnızca ABD’de yok, çoğu Arap dünyasından bölge liderleri de öyle durumdalar; acaba onlar düşünüyorlar mıdır?
Trump’ın kendisi şu sırada hasta yatağında yatarken ne düşünüyordur?
“Yalancıktan virüs kapmış gibi yapıyordur” mu dediniz?
Öyleyse bile, seçilebilmek için virüse bel bağlamak dahi zaaf belirtisi değil midir?
İngiltere’de ve ülkemizde takımları yenilen teknik direktörler üzerlerindeki dokunulmazlık zırhının artık kalktığını anlamışlarsa kendilerine çıkış yolu bulabilirler; ço zahmetli bir lig yılı var önlerinde.
Etraflarının ‘yenilmez’ gözüyle baktığı Trump ve benzerleri de rakiplerini küçümsemelerinin ceremesini çekmeye kendilerini hazırlamalı.
Rakipleri de kimsenin üzerinde ‘yenilmezlik zırhı’ olmadığını anlamalı.
ABD’de Joe Biden ve ekibi bu gerçeği gördükleri izlenimini veriyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
16.06.2025
10.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025
18.05.2025