Hadi ULUENGİN
SOYLU generalin adına atfenDabrowski Mazurkası diye de bilinen Leh milli marşı ülkenin Rusya’yla Prusya arasında üçüncü kez paylaşıldığı 1795’den sonra bestelenmiştir.
“Polonya ölmedi henüz/ Çünkü bakın, daha biz varız ” diyen ünlü girizgâhla başlar.
GÜFTE o sıra bütün Avrupa’da, özellikle de hürriyetçi çevrelerde çok tutmuştu.
Nitekim Çekler, Sırplar, Luzaslar, vs. daha sonraki bağımsızlık mücadelelerinde marşı Polonya yerine kendi yurtlarının adını telaffuz ederek söyler oldular.
Artı, 1830- 1848 devrimleri sırasında Slav olmayan liberaller de dil pelesengi ettiler.
Musiki Paris, Berlin, Milano barikatlarında tüfeng ve piştov seslerine karıştı.
Ve bir asır sonra, yine ülke tanımını değiştirerek onu en son teganni eden ulus Ukraynalılar oldu.
Ne zaman ki Stalin zaten metazori Bolşevik sulta altına sokulmuş bu halkın tarlasını, davarını, evini, barkını da kolektifleştirme bahanesiyle gasp etmeye soyundu, İç Savaş ertesi SSCB’de patlak veren ilk gerçek kitle isyanları Karpatlar’ın kuzey steplerinde baş gösterdi.
Otuzlu yıllar “Ukrayna ölmedi henüz/ Çünkü bakın biz varız ” temposuyla başladı.
AMA henüz başlangıçtı, zira hemen sonra, hele hele şu meşum ve melun 1933 senesinde Ukrayna modern tarihinin en korkunç katliamlarından birisini yaşadı.
İki kör tavuğu ve bir sıska ineği olduğu için kızılların zengin köylü anlamındakulak dediği milyonlarca ve milyonlarca insan bu dönemde göz göre göre açlığa mahkûm edildi.
Yerel parti örgütlerinin dahi imkânsız diye karşı çıkmasına rağmen Molotov ve Kaganoviç gibi iki has kulunu bölgeye komiser tayin eden o Stalin, ambarlardaki tohumluk buğday ve ahırlardaki damızlık sığır dâhil her bir şeye el koydu. Çöp ve tezek bile bırakmadı.
Kolhoz ve sovhozlarda çalışmayanı da karşı devrimci sıfatıyla sıra sıra kurşuna dizdi.
Bırakın insanların at leşi falan yemesini, köylerde resmen yamyamlık baş gösterdi.
Ve cinnetlik şey, Sovyetler Birliği o yıl dışarıya yüklü miktarda tahıl ihraç etti.
Büyük Fecaat ’teki ölü sayısı bugün 3,5 milyonla 5 milyon arasında hesaplanıyor.
UKRAYNALILAR Nazilerin Yahudilere karşı gerçekleştirdiğiHolokost ’tan yola çıkarak yukarıdaki dehşetiHolomor, yani açlık vasıtasıyla soykırım olarak adlandırıyorlar.
Zaten terimin mucidi Raphael Lemkin de ta 1953’te aynı sonuca varmıştı.
Ama ben hassas kelimeyi cımbızla tuttuğum için biraz daha ihtiyatlı yaklaşıyorum.
Komünistlerin sırf Ukraynalıları bir etnisite olarak yok etmek iddiası fazla abartılı kaçtığından ve açlık da sebepten ziyade sonuca tekabül ettiğinden, soykırım demeyeceğim.
Tamam da, meleklerin cinsiyetine dair bu semantik tartışma bir yana, şayet yukarıdaki korkunç dehşeti bilmezsek Ukrayna’da dört haftadır devam eden gösterilerin neden esas itibariyle anti-Rusya bir karakter arz ettiğini anlamakta çok zorlanırız.
EVET, Vladimir Putin’in “gaz vanasını kapatırım ha ” şantajı karşısında AB’yle ortaklık antlaşması imzalamaktan korkan Kiev hükümetine yönelik protestolar eğer bugün böylesine devasa bir boyuta ulaştıysa ve böylesine süreklilik arz ediyorsa, hiç şüphesiz ki bunun derin bilinçaltında Ukrayna kolektif hafızasını belirleyenHolomor faciası yatıyor.
Zaten aslında hiçbir zaman gönül rızasıyla Ruslaşmamış, üstelik hemen hemen her evde en azından bir ninenin veya dedenin yasını tutmuş bir ülke halkı tabii ki Moskova tarafından dayatılan bu oldubittiyi kuzu kuzu kabullenmeyecekti. Ve işte, kabullenmiyor!
Bizim ulusalcıların uydurduğu gibi de direnişi şunun bunun parmağı yönlendirmiyor.
HafızanınHolomor acıları ve marşın “Ukrayna ölmedi henüz ” güftesi yönlendiriyor!
[email protected]
Yazarlar
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.02.2016
12.02.2016
6.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
18.01.2016
15.01.2016
8.02.2016
1.02.2016
25.12.2015