Hilâl KAPLAN
Darbe girişiminden iki hafta sonra, bu yıl Zafer Bayramı'nın kutlanmayacağı açıklanmıştı. Gerçekten de tanklar altında ezilmiş, F-16'larla bombalanmış bir milletin tankların ve F-16'ların geçiş yaptığı bir stat töreniyle kutlama yapması düşünülemezdi.
Ancak kutlamanın tamamen iptali yerine, bence daha yapıcı ve güzel bir formülle sorun çözüldü. Şimdiye kadar bürokratik teamüller eşliğinde, tankla topla, askerî geçitle kutlanan bayram, bu sene 'halkın seviyesi'ne geldi. Biraz daha 'sivilleşti.'
Halk, devlet erkânı ile aynı anda tören alanını doldurdu, tank ve top gibi zırhlı araçlar, savaş uçakları ve helikopterler yerine, millî birlik görüntüsü vardı. Lise öğrencileri halkı selamladı.
15 Temmuz gazilerimizin de aileleri ile birlikte davet edilmesi, önemli ve güzel bir detaydı. Millet, devlet ve hükümet kademesi, parti liderleri ve sivil- askerî bürokrasi ile bir aradaydı. Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan da verdiği mesajda, "Aziz milletimizin tıpkı 94 yıl önce olduğu gibi tüm farklılıkları bir tarafa bırakarak 15 Temmuz gecesi ortaya koyduğu irade en büyük güven kaynağımızdır" diyerek, millet iradesinin esas güç kaynağı olduğunu vurguladı.
Akbabalar gibi bekleşen büyük devletler, bizi çevreleyen çatırdayan devletler, içeriden vuran hainler... Daha ağır çekim ve daha sinsi taktiklerle de üzerimize gelseler, aslında Millî Mücadele döneminin bir benzerini yaşıyoruz ve bu Zafer Bayramı, en az 94 yıl önce olduğu kadar önemli bir zaferi milletçe kutladık.
***
ŞEHİTLERE BORÇLUYUZ
Dünya tarihindeki en leş, en organize ve en lanetli topluluklardan biri ile savaşıyoruz.
Bu sözleri, 15 Temmuz'dan önce yazmış olsaydım, abarttığımı düşünenlerin sayısı, hak verenlerden fazla olacaktı ve bu da FETÖ'nün 'başarısı'na işaret ediyor maalesef.
Nitekim, "Paralel yapı ile mücadelede çok merhametli gidiliyor" demem üzerine az linç edilmemiştim. Ancak çok şükür, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "Merhamet ederseniz, acınacak hale gelirsiniz" dediği durumun kıyısından döndük. Şimdi aktif mücadelenin verilmesi gereken günlerden geçiyoruz. Lakin yolunda gitmeyen bir şeyler var sanki.
Örneğin bir yandan, Bank Asya'dan 17-25 Aralık sonrası parasını tamamen çekmiş ama hesabını kapatmayı ihmal etmiş öğretmenler açığa alınıyor. Öte yandan, milyonlarca dolarlık hesaplarla Bank Asya ve çeşitli kanallar üzerinden FETÖ'ye 'himmet' aktardığı bilinen/ söylenen işadamları ellerini kollarını sallayarak gözaltından çıkabiliyor. Kayseri'de FETÖ'den gözaltına alınan 20 işadamının, Ak Partili Mustafa Elitaş'ın adliyeyi ziyareti ertesinde bırakılması gibi durumlar, halkın güvenini zedeliyor.
YÖK bünyesindeki atalet de işin başka bir veçhesi. Ne YÖK'ün kendisinden ne de ilgili üniversitelerden kayda değer bir tasfiye girişimi olmadı. Hâlbuki akademi, FETÖ'nün 1970'lerden beri en çok ve en rahat sızdığı alanların başında geliyor. Yekta Saraç ve ekibi, her şeyi ya devlete ya da üniversitelerin inisiyatifine bırakacaklarsa, kendileri niye varlar?
Şehitlerin kanı var bu davada, kolunu bacağını verenlerin alın teri var, anasını babasını evlâdını kaybedenlerin gözyaşları var. Milletin elleri, FETÖ ile mücadeleyi zaafa uğratanların yakasından iki cihanda da düşmez.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ve Başbakan Yıldırım'ın bu davadaki 'ölümüne' duruşuna herkes destek olmak zorundadır; tâ ki bu virüs Türkiye Cumhuriyeti bünyesinden tamamen kazınabilsin.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2019
27.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
24.04.2019
16.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
8.02.2019