Münir AKTOLGA
-Bilişsel Tarih ve Toplum Bilimlerinin Esasları-
ÖNSÖZ:
Bu çalışmanın temelleri de -benim bütün diğer çalışmalarım gibi- 70 ‘lerde başlayan ve 79 Yaz’ına kadar cezaevinde geçen süreçte ortaya çıkmıştı.[1] Sonra, iğneyle kuyu kazar gibi -keçi boynuzundan bal çıkarmaya çalışarak- adım adım bu noktalara kadar geldik!..
Tabi o ilk dönemde benim en büyük dayanağım annemdi. Bunun hep altını çiziyorum, çünkü o olmasaydı bu çalışmaların hiçbirisi ortaya çıkamazdı. Düşünün, her hafta, önce Ankara’dan İstanbul’a, sonra da Niğde’ye cezaevine beni görmeye gelirken elinde hep benim istediğim kitaplarla gelirdi. İstanbul’daki bütün o Sahaflar Çarşısı’nda nerde ne var ne yok hepsini bilirdi “fukara” anam![2] Ve de tabi daha sonra son nefesini verirken bana söylediği hiç unutamayacağım o sözü... “Bana bak” demişti, “bütün yaşadıklarımızı, bunlardan çıkan sonuçları tek tek yazacaksın, yoksa hakkımı helal etmem”!..
Evet, bu çalışmanın temelleri de, Selimiye’nin kalın duvarları arasında başlayan o kendi kendini sorgulama süreci içinde ortaya çıkmıştı; ama tabi o ilk aşamada ortada henüz daha “Bilişsel Tarih ve Toplum Bilimi” diye bir şey söz konusu değildi! Yaşanılan süreci halâ Marksist diyalektik süzgecinden geçirerek “Tarihi Materyalizm” çerçevesi içinde açıklamaya çalışıyordum...
Ancak, neresinden bakarsanız bakın, Türkiye toplumunun tarihsel evrimi sürecini, hiçbir şekilde, Batı toplumlarında olduğu gibi, klasik Tarihsel Materyalist şablomun içine sığdırarak açıklamak mümkün değildi. İşte, ilkel komünal toplum, köleci toplum, feodal toplum ve kapitalizm!.. Koy sen de bu şabloma içinde yaşadığın toplumu, nerede olduğunu, nereye doğru gittiğini görürsün!..
Ama olmuyordu işte; bizde tarihsel evrim süreci böyle değildi; biz ne köleci, ne de feodal toplum aşamalarından geçmemiştik. Ortada, “tarihsel devrimci” bir aşiret toplumunun fetih süreci-diyalektiği içinde yukardan aşağıya doğru Devletleşmesiyle ortaya çıkan antika Devletçi bir yapı-sistem vardı!.. Ve siz bunun üstüne bir de tutmuş -adeta bir “iç tarihsel devrim” süreciyle- “Batılılaşmayı”, Batılılaşıp-modernleşerek kapitalistleşmeyi ilave etmiştiniz!.. Gel de çık işin içinden!..
Şimdi, bütün bunları söylemek kolay! Ama siz bir de bunu, olayları ve süreçleri, tarihsel akışı belirli bir ideolojinin içine sığdırmaya çalışarak açıklamaya çalışanlara -bir zamanlar ben de onlardan biri idim- anlatın bakalım!.. Hemen karşınıza, kapitalizm aşamasına gelene kadar Batı toplumlarının geçirdiği evrim süreci konulur ve bu şabloma göre nerede bulunduğunuz açıklanarak hemen ileriye yönelik “devrim stratejileri” belirlenir!..
Tipik pozitivizm hastalığıdır bu! Buna göre, nasıl ki fizik, kimya, biyoloji... doğa bilimleri evrenseldir, yani bunlar nerede olursak olalım geçerli olan bilim dallarıdır, aynı şekilde “toplum bilimi”de buna benzer. Bu nedenle, nasıl ki her durumda Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yoksa, aynı şekilde, herhangi bir toplumu, onun tarihsel evrimi sürecini ele alırken de yeni bir toplum bilimi icat etmeye gerek yoktur!.. Hepsi bu kadar!..
İnanın işin en zor yanı, beyin hücrelerimizin en ücra köşelerine kadar işlemiş olan bu zihinsel virüsü oralardan çıkarıp atmak oldu!.. Sakın öyle “pozitivizm” deyip geçmeyin! Özellikle bizde -Türkiye’de- birinci kuşak Jöntürklere kadar uzanan tarihsel kökleri vardır bunun. E, ne de olsa bizler de ikinci kuşak Jöntürkler değil mi idik!..
Aşağı da koysan, yukarı da koysan olmuyordu!.. “minare” bir türlü zihinlerimizdeki o ideolojik “kılıfın” içine sığmıyordu! Ya bütün o ideolojik kılıfları-şablomları bir yana bırakacaktık, ya da yaşanılan süreci açıklamayı!.. Ne olacaktı ki, diğer yol arkadaşları gibi ben de bozuk plak örneği aynı şarkıyı söyleyerek yola devam edebilirdim!..
Ama ben zor olanı seçtim!.. Ve o uçsuz bucaksız deryada bilinç dışı olarak başlayan arayış süreci, sonunda beni adım adım bambaşka bir yola soktu, öyle ki, önceleri hiç hesapta olmayan limanlara ulaştık. İşte “Bilişsel Tarih ve Toplum Bilimi” anlayışı böyle ortaya çıktı.[3]
“Sistem Teorisi”-“Enformasyon İşleme Teorisi”, “Varoluşun Genel İzafiyet Teorisi”[4] derken, ortaya çıkan bu evrensel sonuçları açıklamadan önce, onların hayatın bütün alanlarında nasıl işlediğini -işleyip işlemediğini- görmeye çalıştım. Tek bir hücreden başlayan süreç, çok hücreli bir organizmaya, oradan da doğaya yöneldi. Derken sonunda tarihsel toplumsal evrim sürecinin açıklamasına geldi sıra...
Bu çalışmanın ana hatlarını daha önce online olarak yayınlanan çalışmalar oluşturuyor (www.aktolga.de), ama elinizdeki kitap bir yerde onlardan bağımsız; yeni bölümler ve ilavelerle kendi başına bir bütün...
Çalışma bittikten sonra redaksiyon sürecinde en büyük katkıyı Zeki Alptekin yaptı. Onun önerilerini mümkün olduğu kadar dikkate almaya çalıştım. Ama bütün bunlara rağmen halâ eksikler, hatalar varsa bunlar bana ait... Hani bir söz vardır ya, “en iyi iyinin düşmanıdır” derler, ben biraz da böyle düşünür oldum artık! Elli yıllık bir sürecin içinden çıkıp gelirken daha mükemmelini beklemeye pek zaman kalmadı!..
Başlarken, önce esasa ilişkin bir noktanın altını çizmek istiyorum:
Bu çalışmada konumuz “Bilişsel Tarih ve Toplum Bilimlerinin” esasları... Sonra, bu zeminden yola çıkarak, “Batı’da kapitalizm gelişti de bizde neden gelişemedi” sorusuna cevap ararken, “Osmanlı’dan bu yana Türkiye’de kapitalizmin gelişme diyalektiğini” ele almaya çalışıyoruz.
Yani bu çalışma klasik anlamda bir “Türkiye’de kapitalizmin gelişmesi” çalışması değil! Dikkat ederseniz başlıkta da zaten, “Osmanlı’dan bu yana Türkiye’de kapitalizmin gelişme diyalektiği” deniyor. Buradaki ayırdedici kavram, “kapitalizmin gelişme diyalektiğidir”!..
Yanlış anlaşılmasın, böyle bir ayrım yaparak konuya ilişkin diğer çalışmaları küçümsüyor falan değilim! Tam tersine, onlardan çok yararlandım, onlar olmasaydı böyle bir çalışma da ortaya çıkamazdı zaten!.. Kitabı okurken sık sık karşılaşacağınız -hatta bazan biraz uzun kaçan- alıntılar bu gerçeğe işaret ediyor. Ben “tarihçi”, ya da “ekonomist” olmadığım için benim görevim olayları ve süreçleri aktarmak değil. Benim için kaynakça olan bu çalışmalar, değerlendirilip işlenilmesi gereken birer enformasyon -hammadde kaynağı- olarak önem kazanıyor!.. Benim görevimin bunları Bilişsel Tarih ve Toplum Bilimleri süzgecinden geçirerek yaşanılan tarihsel-toplumsal süreçlerin diyalektik akışını bilince çıkarabilmek olduğunu düşünüyorum...
Evet, insan toplumsal-tarihsel bir varlık, yani kendi tarihinin içinden süzülüp geliyor. Geliyor ama, eğer söz konusu toplum, bizimkisi gibi, tarihsel gelişme süreci içinde belirli kırılma noktalarını yaşamışsa ve her seferinde, neredeyse sil baştan, yeni bir kulvarda kendini -kendi kimliğini- yeniden üretmeye çalışarak bugünlere gelmişse, burada tarihsel toplumsal gelişme sürecini -ve de tabi kapitalizmin gelişmesi sürecini- öyle Batı toplumlarının tarihsel gelişme sürecini açıklar gibi, “onlarınkini örnek alarak” açıklayamayız demiştik!.. Sadece bugüne, yani şu an görünene bakınca “evet, bu da gene -bizdeki de- son tahlilde bir kapitalizm değil midir” diyebilirsiniz! Ama onu açıklamak için bu tesbit yetmiyor; çünkü sistemin inşa zihniyeti ve malzeme farklı! Benzer görünüşlere sahip iki bina eğer farklı zamanlarda, farklı anlayış ve malzemelerle yapılmışsa sadece görünüşle yetinirseniz yanılırsınız!..
Bir toplum mühendisliği harikası olarak ortaya çıkan toplumsal dokumuz, insan yapımız ve zihniyetimiz farklı olduğu için, bizdeki insan ilişkileri de buna göre oluyor! Evet, “burjuvaysa” burjuva, “işçiyse işçi”, bunların hepsi bizde de var; yani Batı’da olup da bizde olmayan bir şey yok neredeyse, ama işte aradaki farkı açıklayabilmek için sadece bu yüzeysel tesbit yetmiyor! Yetmiyor, çünkü bu çalışma boyunca göreceksiniz ki, tarihsel gelişme sürecimizin sonucu olarak, sistemin bütünü açısından esasa ilişkin niteliksel bir değişim yaşanılmadığı için (ve tabi buna bağlı olarak da, sistemin “merkezi varoluş instanzı” olan Devlet[5] özünde niteliksel olarak değişmediği için) bizde neredeyse “toplum” içinde iki kültürel “Mahalle”-toplum, buna bağlı olarak da iki farklı insan tipi ortaya çıkmıştır.[6] Ben bunları, kendilerini “Batıcı” olarak gören Devletçi-laik-“Beyaztürkler ve Kürtler”- ve de gene Devletçi, ama kendilerini diğerlerinden farklı gören dinci-İslamcı-“Siyahtürkler ve Kürtler” olarak ifade ediyorum... Bu gerçek, bu toplumsal doku, bizim henüz daha tek bir toplum haline gelemeyişimizin sonucudur...
Hal böyle olunca tabi, siz tutar da bizi bu noktaya getiren süreci her durumda geçerli olan belirli ideolojik şablomların içine sığdırarak açıklamaya kalkarsanız olmuyor! Bu türden çabalarla bütün bir toplumun değil ama, belki sadece içinde bulunduğunuz “Mahallenin” -kendi toplumunuzun- tarihsel gelişme sürecini açıklamış oluyorsunuz!! Çünkü, yola çıkarken koordinat sisteminin merkezini koyduğunuz yer burası!.. Bir kere yola böyle çıkınca tabi bu durumda artık “öteki Mahalle” diye bir şeye de yer kalmıyor; o andan itibaren “onlar” artık sizin için “dış güçlerin içerdeki uzantıları” olarak görünmeye başlıyorlar![7] Bu durumda, daha işin başında, sizin tarihsel göreviniz de, “bir kurtuluş savaşı vererek” “Devleti kurtarmak” -“ötekilerin” elinden almak-, sonra da “yeni nesiller yaratarak, yeni bir toplum-millet yaratmak” olarak belirleneceği için,[8] ortaya bir türlü tarihsel-toplumsal bir sentez çıkmıyor...
Alın işte size “tarih” ve “karşı tarih” adı verilen duygusal tarih anlayışlarının varacağı yer! Bu hep böyle olmuş; Bolşevikler gelmiş kendilerine göre bir Rus Tarihi yazmışlar, sonra onlar gitmiş başka bir “karşı tarih” çıkmış ortaya!.. Aynı durum Çin’de de böyle... Bizde de böyle olmamış mı? “Beyaztürklerin” yazdığı tarih şimdilerde “Siyahların” yazmaya çalıştığı bir “karşı tarihle” değiştirilmeye çalışılmıyor mu!.. Buna bakarak şimdi öyle “tarih” diye bir bilimin olmadığı, tarihin daima güçlü olanın yazdığı ve diğerlerine kabul ettirdiği bir hikaye olduğu sonucu çıkarılabilir mi!?. İşte, “Bilişsel Tarih Bilimi” anlayışı tam bu noktada ortaya çıkıyor ve bütün o “duygusal tarih” anlayışlarının yanı sıra bilişsel bilim zemininde kendine yer açıyor...
Şimdi, daha ileri gitmeden önce, bir an için Batı’yı falan bir yana bırakarak kendimize dönelim ve şu soruya cevap arayalım: Ülkemizde, tarihsel olarak yaşanılan travmalar sonucunda girilen farklı kulvarların ürünü olarak ortaya çıkan farklı kimlikler arasında geçiş nasıl sağlanacaktır; kültürel “Mahalle” kimliklerini aşarak “tarihsel bir uzlaşma” anlayışı içinde tek bir kimliğe sahip bir toplum haline nasıl geleceğiz?..
Bunun tek bir yolu olduğunu düşünüyorum: Toplumsal olarak yaşanılan sürecin diyalektiğini duygusal düzeyden bilişsel düzeye çıkararak bir tür TOPLUMSAL PSİKOTERAPİ sürecini başlatmak!.. İşte, bu çalışmanın amacı budur!.. Daha önce birey olarak bizzat yaşadığım süreci, toplumsal boyutlarıyla ele alarak varılan sonuçları açıklamaya çalışacağım. Kolay iş değil tabi bu!.. Ama işte hayat bazan insanların önüne daha önceden hiç hesapta olmayan bu türden “zor” görevleri de çıkarıyor!..
İlk yola çıkışımızda, önümüzdeki yolda yürümenin ne kadar zor ve zahmetli olacağının farkında olan dört kişi idik; İrfan Uçar, Ulaş Bardakçı, Necmettin Giritlioğlu ve ben...(aslında tabi bu dörtlüye hep benim arkamda duran ve beni destekleyen annemi de ilave etmem lazım...) Müthiş bir arayış ve kararlılık içinde yol almaya çalışıyorduk.. Şimdi onlardan geriye bir tek ben kaldım... Bu çalışmayı onların hatırasına adıyorum...
ALTER YAYINCILIK:
https://www.kitapyurdu.com/index.php?route=product/product&product_id=609564
[1] Bu süreci daha önce bütün ayrıntılarıyla anlatmıştım. M.R.Aktolga, „Hatıralar, Nereden Başlamıştık, Nerelere Gitti İşin Ucu- 68’den bu yana ideolojik, teorik bir arkeoloji çalışması“, https://www.kitapyurdu.com/kitap/hatiralar-amp-nereden-baslamistik-nerelere-gitti-isin-ucu-/487478.html
[2] Ben, fedakarlıklarından olsa gerek, hayatta iki kişiye hep “Fukara” derdim; bunlardan biri annemdi, diğeri de Ulaş... ikisine de Allah’tan rahmet diliyorum...
[3] „Marksizmin ve Diyalektik Materyalizmin Eleştirisi“.. M.R. Aktolga, http://www.aktolga.de/m23.pdf
[4] M. R. Aktolga „Herşeyin Teorisi-Sistem Teorisinin Esasları, Varoluşun Genel İzafiyet Teorisi ve Tasavvuf“, Alter Yayınları…https://www.kitapyurdu.com/kitap/herseyin-teorisi-amp-sistem-teorisinin-esaslari-varolusun-genel-izafiyet-teorisi-ve-tasavvuf/583860.html&filter_name=M%C3%BCnir%20aktolga%20herseyin%20teorisi
[5] Bakın, buradaki „Devlet“ ve „Devletçilik“ kavramını bile, bunun Batı toplumlarına özgü devletten ve devletçilikten farkını ortaya koyabilmek amacıyla büyük harfle yazıyorum!.. Lütfen dikkat edin, bu basit bir imla olayı değil!..
[6] Eğer Batı’daki gibi bir süreç yaşanmış olsaydı, kapitalist bir toplum haline gelişe paralel olarak, antika toplumsal yapıya ilişkin bu türden bütün o kültürel-“Mahalle” farklarının da ortadan kalkmış olması gerekirdi!..
[7] Altını çiziyorum, bu durum her iki „taraf“ için de geçerli; çünkü her iki „tarafın“ ideologları da diğerlerini “emperyalizmin içerdeki işbirlikçileri” olarak görüyorlar!.. İki „tarafın“ da kullandığı o “ikinci kurtuluş savaşı” kavramının altında yatan bu anlayış değil midir!..
[8] Yalan mı!? Önce, “Kemalist nesiller yetiştirerek yeni bir “ulus” yaratmaya çalışmadık mı!? Şimdikiler de, aynı toplum mühendisliği anlayışını, “İslami nesiller yetiştirerek yeni bir millet” yaratma şekline dönüştürmediler mi!? Dikkat ederseniz aradaki tek fark, birinin „yarattığı Mahalleye“ “ulus” denirken, ötekilerin yarattığı „Mahalleye“ “millet” denmesi o kadar!! Sonuç ise, ne „ulus“, ne „millet“, iki „Mahalle“den oluşan bir karışım!.. Bu çalışmanın sonuç bölümünde benim „tarihsel uzlaşma“ olarak ifade etmeye çalıştığım süreç ve çözüm yolu aslında tek bir toplum haline gelme sürecinden ve anlayışından başka bir şey değil!..
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
-
Celal DENİZIRKÇILIĞIN TEDAVİSİ VAR MIDIR? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Serdar ESEN"Herşey Çok Güzel Olacak" mı? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet AY14 Mayıs güzellemelerinin anlamı 15.05.2019 Tüm Yazıları
-
Salih TunaZincir sesleri 23.04.2019 Tüm Yazıları
-
Beril DEDEOĞLUİflas eden tüccar, eski defterleri karıştırırmış 27.02.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TığlıBu ne iki yüzlülük!... 26.02.2019 Tüm Yazıları
-
Nermin ALPAYİNSAN VE EKONOMİK DEĞERİ 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Ümit FıratBir mahalli seçim hatırası 15.01.2019 Tüm Yazıları
-
Murat AKSOYUnutmayalım yerel seçime gidiyoruz 11.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ekin GÜNBİR… İKİ… İZMİR MARŞIYLA KOŞ! 4.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet SeverTürkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi 18.12.2018 Tüm Yazıları
-
İbrahim SEDİYANİKirletme 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
Nadi ÖZTÜFEKÇİUlusal mı Ulusalcılık mı? 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
M.Şükrü HANİOĞLUDünya “biz”i parçalamak için mi savaştı? 26.11.2018 Tüm Yazıları
-
Cemil ERTEMEkonominin geleceğini simgeler anlatır! 31.10.2018 Tüm Yazıları
-
Amberin ZAMANCemal Kaşıkçı ve Türkiye’nin itibarı 10.10.2018 Tüm Yazıları
-
Mete YararCastle International 28.09.2018 Tüm Yazıları
-
Mehmet CANFilistin ulusal sorunu-II 25.09.2018 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
16.11.2024
9.11.2024
31.07.2024
3.06.2024
9.04.2024
20.07.2023
18.07.2023
17.07.2023
20.06.2023
18.06.2023