Mustafa Karaalioğlu
İçinde bulunduğumuz atmosfere bakalım… Birkaç senedir bir türlü üstesinden gelinemeyen ekonomik kriz ve beraberinde gelecek yılları tüketen bir verimsizlik halindeyiz.
Yıllar akıp geçiyor, milli hasıla geriliyor ve pek iddialı olduğumuz dünya liginde yer bulamıyoruz. Bu tabloya eşlik eden ağır bir siyasi gerilim ve kutuplaşma var. Kuralların sürekli olarak bozulması yeniden yazılması ve en nihayetinde hukuk prensibinden uzaklaşma...
İhtiyacımız olan, her şeyden önemli ve öncelikli olarak gerilimin düşmesi ve insanların yaşadığı günden ve yarından emin olması iken geçen her saat tersine işlemeye devam ediyor. Ülke dünden daha gergin ve endişeli; yarın ise bugünü de arayacağı duygusuyla yaşıyor. Öyle de oluyor. Her an yeni bir şok, her gün yeni bir kuralsızlık hayatı kuşatıyor. Bitmiş seçim iptal edilir mi, ediliyor. Hayret. Lakin bitmiyor. Tamı tamına sene-i devriyesinde de o seçimin en önemli aktörlerinden birisi hapis cezası alıyor. Yine hayret!... Bir vakit belediye başkanları teker teker görevden alınmıştı. Unutulan hayret. Geçenlerde banka idaresine bir şampiyon atandı, hayret. Lakin ondan sonra kimler nerelere atandı. Hayret yorgunluğu… Daha bitmedi. Seçim kanunu öyle bir değişecekmiş ki, yine herkes hayret kalacakmış!
Bir hışımla yüzlere çarpan bugünün “Bu kadar olmaz”ı, yarının “Bu da oldu”suna mağlup oluyor. Hayret hayrete galebe çalıyor. Halkalar birbirine eklendikçe zincir uzuyor, şakladıkça şaklıyor.
Siyaset, hukuk, ekonomi aynı ocakta eritilip su verilen sağlam bir gürz gibi seçilen hedeflerin tepesine iniyor.
İndikçe çıkardığı sese kulak veren olmuyor. Kötülük; umursamazlık, korku ve bencillik üzerinden her sahaya nüfuz ediyor. Ne kimse bir başkasının yaşadığı haksızlık, hukuksuzluğa dertleniyor, ne de oradan çıkan menfaate çöreklenmekten haya ediyor.
Fikir, düşünce, yenilik bir işaretle suç aletine dönüşüyor. Yalan, çarpıtma, hile ve hamaset, aklı kovalıyor.
Sıradanlık, yardakçılık, seviyesizlik kurum kurum kurulurken, akıl, bilim ve kalite çile çekiyor. Çabalayanın, direnenin canı yanıyor, onları canı yandıkça iyilik için çabalamak acizliğe dönüşüyor. Seviyesizlik, kalitesizlik ve sırtını güce dayayan yılışıklık kolaylıkla zaferden zafere koşuyor.
Hukuksuzluk, kuralsızlık sıradanlaştıkça hukukun, kuralın, bilhassa hakikatin nasıl bir şey olduğu hafızalardan siliniyor. Sınır tanımaz bir kazanma arzusu ve güç toplama iştahı insanı insan yapan, insanları bir arada tutup toplum haline getiren bütün değerleri kemiriyor. Bu karşı konulmaz iştahtır ki hayadan, ahlaktan, edepten gelen şaşırma hissini yok ediyor. Şaşırmaktan çekinen, hayretini gizleme zaruretine mahkum bir toplum olur mu, oluyor.
Adım adım, yavaş yavaş, sessiz sessiz…
Atmosfere bir daha bakalım… Bakalım da meselenin gündelik hay huydan daha derinde olduğunu, kayıtsız bir alışkanlıkta toplumu kemirdiğini görelim. Ezberdeki değerler, zihinlerden siliniyor, sahipsizlikten bir köşeye siniyor.
Ayağa kalkması gereken, sahteleri pazarı doldurmuş o kadar değer ve prensip var ki; onlar yerde sürünürken sonunda kimse kazanamayacak. Hakikat eli kolu bağlı dururken kimse aralıksız tebessüm edemeyecek. Hiçbir şeyi umursamayan bari bu hakikati umursasın. Bakarsınız kaybetme korkusu vicdanlara söz geçirir.
Yazarlar
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.08.2025
2.08.2025
21.07.2025
17.07.2025
14.07.2025
13.07.2025
26.06.2025
23.06.2025
21.06.2025
8.06.2025