Osman CAN
Mısır Anayasa Mahkemesi Başkanı Sami, “devrimci asker, Mısır’ın inanmış oğlu” olarak lanse ettiği Sisi’nin, geçen haftaki yemin törenindeki konuşmasında, “karşı kaşıya kalınan tehlikeler ve muhataralar karşısında Mısır’ın kurtulması için zor olanı tercih” ettiği için minnettar olan Mısırlıların, Sisi’de “parlak bir gelecek ve yeni bir başlangıç” gördüğünü söylüyordu.
Türkiye’nin çok iyi tanıdığı ifadeler...
Türkiye’de gezi olaylarıyla 27 Mayıs 1960 darbesinin öncesinde başarıyla denenmiş bir siyasal hareketlenme, demokrasiyi koruya dinamikler 50 öncesine göre çok daha güçlü olduğu için, başarısızlıkla sonuçlanırken, 3 Temmuz 2013’te Mısır’da benzeri bir hareket başarıya ulaştı. Batı demokrasilerinin pek çoğu bu harekete darbe demekten kaçınırken, Gezi olaylarına “özgürlük ve çevre” duyarlılığından hareketle sempati duyanlar dâhil olmak üzere, Türkiyelilerin ezici çoğunluğu, bunun bir darbe olduğunu gördü.
Batılı demokrasilerin Mısır’daki darbeye karşı tutumuna da Türkiyeliler şaşırmadı. Zira NATO’nun ikinci büyük ordusuna sahip Türkiye’deki tüm darbelerin Batı’nın açık veya örtülü desteği olmadan başarılı olamayacağını anlamak için uzman olmaya gerek yok.
Ulusal demokrasiler çağında, bir ülkenin kendi ulusal düzenini demokratikleştirmesi, uluslararası düzlemde de demokrasiyi savunmasını gerektirmiyor. Avrupa’da ekonominin ve buna bağlı olarak demokrasinin gelişiminde dünyanın geri kalan bölgelerine ödetilen faturanın katkısı tartışılmaz. Ulusal ölçekte demokrasi-ekonomik gelişme arasındaki doğrusal ilişki, uluslararası düzlemde pek çok kez tersinden işleyebiliyor.
Mısır darbesinin ardından da bu gerçeği görmek mümkün. Örneğin inşa edilen anayasal düzen Türkiye’de 53 yıl önce yine bir askeri darbenin hayata geçirdiği ve bugünlerde Türkiye’nin aşmaya çalıştığı anayasal düzenle neredeyse bire bir benzeşiyor.
Yemin törenindeki konuşmalar Türkiyelilerin oldukça aşina olduğu bir siyaset felsefesini tüm çıplaklığıyla ortaya koydu.
Batılı bazı aktörlerin ılımlı bir din adamı olarak görmek istediği Gülen’in 12 Mart ve 28 Şubat darbelerine karşı tutumu ve 12 Eylül’den sonra darbecilere dizdiği övgüler, Ezher Şeyhi’nin Sisi’ye verdiği destekten geri kalmıyor.
Üyelerinin tamamı Mübarek tarafından atanmış Mısır Anayasa Mahkemesi’nin, Mısır’ın demokratik seçimle gelmiş ilk parlamentosunu sudan bir gerekçeyle feshedip, yasama ve bütçe yetkisini generallere vermek suretiyle Mursi’yi iş yapamaz hale getirmesi ve sonuçta darbe için gerekli zemini oluşturması da oldukça tanıdık bir yöntem. Sisi’nin seçilmesinin ardından mahkemede “ulusal kurtarıcı” olarak selamlanması da ha keza...
Zira Türk Anayasa Mahkemesi de 1970’lerin başından itibaren tüm yapısal reformları, anayasayı ihlal etmeyi göze alarak, durdurmuştu. Bu şekilde demokratik siyasal aktörlerin sorun çözme kabiliyetini yitirmesiyle, 12 Eylül darbesi meşruiyet (!) kazanmıştı. Darbenin ardından Anayasa Mahkemesi üyelerinin generalleri ziyaret edip bağlılıklarını bildirmesi de başka bir acı tesadüf.
Mısır Anayasa Mahkemesi Sisi’nin başkanlığından önce Müslüman Kardeşler ile liberallerin Meclis’ten dışlanmasını sağlayan bir yasayı çıkarırken de, Türkiye’deki darbelerden sonra takip edilen yasama politikalarını bire bir taklit etmiş oluyor. Sami’nin “ülkenin anayasal yapısını zedelendiği ve bu yüzden devrime karşı bir devrimin zaruri hale geldiği” şeklindeki konuşması da, 27 Mayıs darbesinin “anayasal düzene aykırı tutumları nedeniyle meşruiyetini yitirmiş bir iktidara karşı Kemalist devrimin restorasyonu” olarak nitelendirilmesini hatırlatıyor.
Türkiyelilerin bu hafızası, onları 2013 yılındaki darbe girişimleri karşısında başarılı kıldı.
Umarım Mısırlılar bu deneyimi ve hafızayı çok kısa sürede ve fazla bedel ödemeden kazanırlar. Zira İslam coğrafyasında demokrasinin kök salması, Mısır’ın demokratikleşmesine de bağlı.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.03.2021
9.01.2021
20.07.2020
12.07.2020
23.06.2020
20.06.2020
20.06.2020
24.04.2019
18.01.2017
1.02.2015