Pelin CENGİZ
İklim değişikliğinin etkileri ve iklim sisteminde yaşanan değişikliklerin tamamına insan faaliyetlerinin sebep olduğunu ortaya koyan IPCC’nin (Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli) 5’inci Değerlendirme Raporu’nun yeni açıklanan ikinci çalışma grubu bölümünden geçen hafta söz etmiştim. Bugün, raporun bu bölümünde en çok vurgu yapılan iklim değişikliğinin tarımsal üretim, gıda ve su kıtlığı, gıda fiyatları üzerindeki etkilerinden bahsetmek istiyorum.
İklim değişikliğiyle ilgili çalışan sivil toplum örgütlerinin oluşturduğu İklim Ağı’nın düzenlediği panelde raporun yazarlarından Greenwich Üniversitesi’nden Prof. Dr. John Morton ve Boğaziçi Üniversitesi’nden Doç. Dr. Barış Karapınar’ın, iklim değişikliğinin yarattığı sosyal ve ekonomik etkiler arasında en çok üzerinde durduğu konular da bunlar oldu.
Rapordaki çarpıcı tespitlerden bazıları şöyle: İklim değişikliğinin en önemli etkileri insan sağlığı, küresel gıda güvenliği ve ekonomik kalkınma üzerinde olacak. İklim değişikliğinin etkisiyle su kıtlığı ve kuraklık artarken, tarımsal verimlilik düşecek, gıda fiyatlarında 2050’den sonra yüzde 85’e varan artışlar görülecek. Bu olumsuzluklardan en fazla çocuklar, kadınlar, yoksullar ve siyasal, sosyal ya da ekonomik sebeplerle dışlanmış gruplar etkilenecek. İklim değişikliği 21. yüzyılın en büyük sosyal adaletsizlik kaynağı olacak.
Bu yüzyılın insanlığın açlık, kıtlık ve gideren artan bir gıda kriziyle baş etme mücadelesine sahne olacağını rahatlıkla söylemek mümkün. İklim değişikliğinin ekstrem iklim olaylarını, açlığı, kıtlığı yaygınlaştırarak, gıdaya erişimi zorlaştırmasının yanı sıra çatışma riskini de artıracağı beklentisi var. IPCC’nin iç karartan tespitlerine göre, dünyanın pek çok bölgesinde tarımsal üretim yüzde 15’ten fazla düşecek, yüksek verimli tarım arazilerinin yüzde 25’i yok olacak, buğday ve mısır üretimi hâlihazırda yüzde 2 oranında düşmüş. Dünyanın gıda talebi her on yıllık dilimlerde yüzde 14 artacak. Dünyayı sera gazlarıyla böyle kirletmeyi sürdürdükçe, dünyada mısır ve pirinç üretimi yüzde 12, buğday üretimi ise yüzde 13 azalacak. Balıkçılık ve çiftçilik çok olumsuz etkilenecek, hayvancılıkta et ve süt veriminde çok ciddi düşüşler olacak.
Elbette, yoksul ülkeler daha fazla etkilenecek ancak, zenginler de bu durumdan muaf değil. Karapınar’ın verdiği bilgiye göre, 2010’daki kuraklık ve gıda fiyatları artışıyla 44 milyon kişi yoksulluk sınırının altına inmiş. “Bize bir şey olmaz” aymazlığı için çarpıcı bir örnek. İklim değişikliğine adaptasyon için, yılda 100 milyar dolar harcanması öngörülüyor ki, bu da dünyadaki en zengin 100 kişinin sahip olduğu zenginliğin sadece yüzde 5’i...
Yedi milyar insanın yaşadığı dünyada bir milyar insan açlıkla mücadele ederken, 1,5 milyar insan fazla beslenmekten kaynaklı hastalıkların pençesinde. 2050’de dünya nüfusunun dokuz milyar olacağı, bu nüfusun gıda ihtiyacını karşılamak için de gıda üretiminin artması gerekiyor. FAO (BM Gıda ve Tarım Örgütü) verilerine göre, dünyada her yıl 750 milyar dolarlık gıda çöpe gidiyor, gıda üretim ve tedarik zincirlerinde 680 milyar dolarlık kayıp oluyor. Açlığı azaltmak için hem tüketimi efektif kılmak hem de gıda kayıplarının önüne geçmek zorundayız, gıdaya erişimin her bireyin hakkı olduğunu unutmadan...
Bunlar uzak bir gelecekte olacakmış gibi davranmanın, kafayı kuma gömmenin ve önlem almaktan kaçınarak, dünyayı kirletmenin bir hak olduğu iddiasını sürdürmenin bedelini bugün farklı şekillerde ödüyoruz. Günümüzde yaşanan afetlerin boyutu meseleyi kavramak için yeterli olmalı. Robin Sharma’nın, “Hâlâ açlıktan ölenler varsa bu dünyada, aslında ölen insanlar değil, insanlıktır” sözünün aklınızın bir köşesinde kalmasını tavsiye ederim, zira bu yaşanan iklim değişikliği krizi aynı zamanda bir insanlık sınavıdır çünkü...
[email protected]
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.03.2025
29.12.2024
14.10.2024
27.09.2024
23.08.2024
26.07.2024
21.05.2024
13.02.2023
10.02.2023
15.11.2022