Vahap COŞKUN
Önce küçük ortak Bahçeli verdi sinyali ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e “Evine dön” çağrısı yaptı. “Ev”den kastının MHP mi yoksa Cumhur İttifakı mı olduğu açık değildi. Akşener, “Zaten kendi evimdeyim” dedi, çağrıyı pek kâle almadı ve Bahçeli’yi “Ortağınla alakadar ol, yeterli ilgiyi görmeyince bize sarıyor” notuyla Erdoğan’a havale etti.
Ardından Erdoğan devreye girdi. Bahçeli’nin davetini yadırgamadığını ve “olabilecek en makul çizgideki” bu davetin birlik ve beraberliğe vesile olmasını temenni ettiğini bildirdi. “Çünkü dağınıklıkta bir şey yok. Hele hele HDP'yle, terör örgütleriyle el ele olmak milli ve yerli olarak düşündüğümüz İYİ Parti'ye hiç uygun da düşmeyebilir. Bu sıkıntı hasebiyle böyle bir davet gerçekleşmiştir diye düşünüyorum.”
KIYMETE BİNEN AKŞENER
Daha kısa bir süre önce iktidar cenahı tarafından türlü ithamlara maruz kalan Akşener ve partisinin birden kıymete binmesi, siyasi arenayı hareketlendirdi. Cumhurbaşkanı’nın daveti yinelemesinden sonra İYİ Parti davete daha ciddi bir içerikle karşılık verdi. Parti Sözcüsü Yavuz Ağıralioğlu, önce bu gibi mühim meselelerin bu şekilde tartışılmasını doğru bulmadıklarını söyledi ve hemen arkasından da özenli bir dille “Cumhur İttifakı’na” katılmayacaklarını ifade etti.
“Toptan ret cephesi değiliz. Memleketin hayrına olan işleri destekleriz. Ne AK Parti'nin düşmanı ne Sayın Erdoğan'ın hasmıyız. Elinde büyük bir siyasi kuvvet ve kudret varken ülkeyi bu duruma düşürmüş bir sistemin, siyasi hesabına ortak olmayacağız. Cumhur ittifakının içine girmeyiz. Sadece, bu kötü sistemden, iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönüş olursa bir katkı sağlarız.”
Siyaset borsasında ve bilhassa iktidar tahtasında İYİ Parti’nin hisselerin bu kadar prim yapması, boşuna değil elbette. İktidar güç kaybettiğini görüyor. Güç kaybeden bir siyasi yapı, bunu telafi etmek için iki yola başvurabilir:
Biri, külahı önüne koyup kuvvet yitimine neden olan arızaları tespit etmek, eksik ve yanlış giden hususları düzeltmek, halkın taleplerine uygun politikalar geliştirmektir. Lakin mevcut iktidar, hem zihniyet hem de kadro bakımından böyle bir müspet dönüşümü gerçekleştirecek kudrette görünmüyor.
SİYASET MÜHENDİSLİĞİ
Diğeri ise siyaset mühendisliğinden medet ummaktır. Cumhur İttifakı, hâlihazırdaki iktidar-muhalefet bloklaşmalarının devam etmesi halinde seçimi kazanmasının tehlikeye girdiğinin farkında. Bir seçim yenilgisinin önüne geçmek için de çareyi, kendi zaaflarını gidermekten ziyade, muhalefet cephesini parçalamakta buluyor. İYİ Parti’ye zeytin dalı uzatmanın, Muharrem İnce’yi sempati halesi içine almanın sebebi hikmeti bu.
Erdoğan, İYİ Parti’yi kendi saflarına çekerek CHP ve HDP’yi tek başına bırakmayı tasarlıyor. Bir kefesinde AK Parti, MHP ve İYİ Parti’nin, diğer kefesinde ise CHP ve HDP’nin bulunduğu bir seçim terazisi kurguluyor. “Milli ve yerli” olarak tanımlanacak sağ kefenin “şer ittifakı” olarak damgalanacak sol kefeye karşı her daim ağır basacağını düşünüyor. Bir başka ifadeyle Erdoğan, seçimi sağ ve sol ayrışmasına sıkıştırmayı, seçim yarışını sağcıların ve solcuların kellelerinin sayılmasına indirgemeyi planlıyor. Dolayısıyla, onun bundan sonraki bütün hamlelerini bu planı gözeterek atacağını söylemek mümkün.
SOSYOLOJİK TÜRDEŞLİK
Nitekim Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın ifadeleri de bunu doğruluyor. Kalın, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin kabaca iki ittifakın arasındaki mücadeleyi öngördüğünü belirtiyor. İttifakların bir tarafında “sağ muhafazakâr kesim” duruyor, diğer tarafını ise “geleneksel olarak sol dediğimiz CHP ve HDP” oluşturuyor.
Kalın’a göre, bugün İYİ Parti ayrı bir siyasi hareket olarak örgütlenmiş olabilir. “Ama bu, onun AK Parti ve MHP ile olan sosyolojik türdeşlik gerçeğini ortadan kaldırmıyor.” Gerek sosyolojik temel ve gerek siyasi rasyonalite açısından olması gereken, İYİ Parti’nin (ve Saadet Partisi’nin de) Millet İttifakı’ndan çıkması ve Cumhur İttifakı’na dâhil olmasıdır.
“İYİ Parti’nin bu sosyolojiden kopup başka bir siyasal blok içerisinde yer alması, siyasetin ve sosyolojinin tabiatına aykırı bir şeydi. Devlet Bey’in ‘eve dön’ çağrısı, ‘Sen kendi doğal mecranda ak, senin ait olduğun doğal siyasal blok Cumhur İttifakı’ demiş oldu. Cumhurbaşkanımız bundan sadece memnuniyet duyar. Doğal olarak bir siyasi lider kendi ittifakını genişletmek, büyütmek ister.”
AKŞENER’İN HAREKET ALANI
Kalın’ın bu tahlili tartışmaya açık, gerçeği yansıttığı şüpheli. Günümüz dünyasında sağ-sol ayrışmasının ve siyasal mücadeleyi bu ayrışmanın üzerine oturtmanı ne kadar anlam ifade ettiği bir yana AK Parti ile İYİ Parti arasında sosyolojik bir türdeşliğin olduğu iddiası da dayanaktan yoksun. Aksine nitelikli araştırmalarda, AK Parti seçmeni ile İYİ Parti seçmeni arasında keskin bir farklılık var. Hatta İYİ Parti tabanında bazı konularda Ak Parti ve Erdoğan’a olan karşıtlık derecesi, CHP tabanından bile daha yüksek çıkıyor.
Toplumsal Etki Araştırmaları Merkezi’nin İYİ Parti seçmenlerine yönelik yaptığı araştırma, bu meyanda çarpıcı ve önemli sonuçlar ihtiva ediyor. Araştırma, İYİ Parti seçmenlerinin farklı siyasal geçmişlerden geldiğine dikkat çekiyor. Bu partinin seçmenlerinin 90’lı yıllarda yaklaşık %40’ının MHP ve BBP’yi, %32’sinin CHP, DSP ve SHP’yi, %20’sinin merkez sağ partileri, yaklaşık %10’unun da dindar-muhafazakâr partileri tercih ettiği görülüyor.
2018 seçimlerinde ise, İYİ Parti’ye oy vermiş seçmenler arasında CHP potansiyeli %48, MHP’ye yakın olanlar %25, AK Parti’ye yakın olanlar ise %10 civarında. Araştırmaya göre, İYİ Partililerin %90’ı AK Parti’ye, %75’i de MHP’ye kendini uzak hissediyor.
İYİ Parti seçmenin bu profili, parti yönetiminin kararlarını da doğrudan etkiliyor. Tavanın Cumhur İttifakı rotasında ilerlemesine müsaade eden bir taban yok. Ortada bir emaresi görülmüyor ama Akşener çok istese bile gönül rahatlığıyla ittifak değiştirebilecek bir konumda değil. Eğer Millet İttifakı’nı terk edip Cumhur İttifakı’na geçerse, seçmenlerinin önemli bir kısmını kaybeder.
MAKBUL BİR ADRES
Zannımca Akşener, kendisini ve partisini hırpalama ihtimali yüksek böyle bir riskin altına girmez, davete yüz vermez. Sahibine fayda sağlamayacak bu davet, iki sebepten ötürü, Akşener’e yarar:
İlki, “milli ve yerli” ilan edilen Akşener hakkında daha önce ileri sürülen bütün suçlamaların anlamını kaybetmesidir. Bizzat iktidar eliyle temizlendiğinden artık ne “FETÖ’nün piyonu olmak” ne de “teröristlerle işbirliği yapmak” suçlamaları bir hüküm ifade eder.
İkincisi ise, kafası karışık seçmen için Akşener’in makbul bir adrese dönüştürülmesidir. AK Parti ve MHP’nin İYİ Parti ısrarı, bu partiye dönük tereddütlerin tesirini kaybetmesini ve bu partinin meşruiyet alanını genişletmesini sağlayabilir. Böylece İYİ Parti, iktidardan rahatsız olup da hangi partiye oy vereceği noktasında kararını kesinleştirmemiş seçmen için, doğrudan iktidarın yönlendirmesiyle, güvenilir bir mekâna dönüşebilir. Tanju Tosun’un sözleri tabloyu güzel resmediyor:
“İYİ Parti’yi Cumhur İttifakı’na davet girişimleri, bu partiye altın tepside sunulmuş oylar şeklinde işlev görebilir. Bu davet, İYİ Parti’nin Cumhur İttifakı’ndan kopan kararsız seçmenler nezdinde siyasal meşruiyetlerini pekiştirebilir. Her koşulda davetin kazananın İYİ Parti olacağına şüphe yok.”
Hülasa oyunu Cumhur İttifakı kurdu ama kazanan Akşener oldu.
*kurdistan24.net/tr’de yayımlanan yazılar, yazarların görüşlerini yansıtmaktadır. Yazılar K24 Medya’nın kurumsal bakışıyla örtüşmeyebilir. Yazıların tüm hukuki sorumluluğu yazarlarına aittir.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları






















































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.09.2025
3.09.2025
27.08.2025
23.08.2025
19.08.2025
14.08.2025
5.08.2025
29.07.2025
22.07.2025
15.07.2025