Yasin AKTAY
Külyutmaz o.
Demokrasinin hakemi, adabı muaşeretin gözeticisi, burjuva yaşam tarzının bekçisi, etiğin filozofu, hukukun hakimi, sanatın eleştirmeni, yemeğin gurmesi, siyasetin de bilim adamı. Hiçbir alanı boş bırakmaz, hiçbir alandaki hiçbir aksaklığı, hiçbir ihmali, hiçbir ihlali boş geçmez, hemen yakalar, gerekirse köşesinden cezayı basar, raconu keser.
Külyutmaz o.
Külyutmama performansında yeni nesil bir Uğur Dündar. Bir tık ilerisinde veya gerisinde değil. Sadece yeni nesil; bohemi, sakallısı, kibirlisi…
Hababam Sınıfı'nın Külyutmaz hocası, kimseye göz açtırmadığını sanırken sırtına bitirim öğrencilerinin yapıştırmış olduğu kopya kağıdıyla hiç farkına varmadan bütün külü yutar ya.
Bizim Ahmet Hakan o hesap. Sanırsınız FETÖ'nün bütün numaralarını önceden görmüş, bilmiş, anlatmış da kimse anlamamış. Sanırsınız o şeytani, sinsi örgütün hiçbir numarası gözünden kaçmamış, onu aldatamamış, ona hiç dokunduramamış.
Bize bunları büyük bir şecaatle ve CHP genel başkanının grup konuşmalarını sadece tekrarlayarak anlatırken bile FETÖ'nün sadece oyununun içinden hiç çıkmamış olduğunu değil, bile bile onlarla işbirliği yapıyor olduğunu itiraf etmekten yine geri durmuyor.
Kalkmış tekrarladığı dar açıdan bir ezberi üşenmemiş dörde ayırmış, dört açıdan cevap yetiştiriyor. O dört açının toplamından görmeyi sağlayacak bir zaviye bile çıkmıyor. Her söylediğiyle kendi suç dosyasını kabarttığının farkında bile değil.
Benim sorduğum bir tek soru var halbuki Ahmet:
Şimdi bu yazında da FETÖ'nün bir terör örgütü olduğunu eskiden beri bildiğini bize anlatıyorsan, 17-25 Aralık'tan sonra ne oldu da onların bir anda terör örgütü olmadığına kanaat getirdin?
Bizi onların ne mal olduklarını eskiden beri bilmediğimiz için saf olmakla suçluyorsun ya, belli ki sen onların ne mal olduğunu pek bilmişsin, eskiden beri hiç kül yutmamışsın. Bütün yazında bunları anlatıyorsun. İyi de suç örgütü olduğunu bu kadar yakından bildiğin, ne numaralar, ne fırıldaklar çevirdiğini bize çok bilmiş bir edayla anlattığın bu örgütle neden bir anda 17 Aralık'ta “ittifak” kurdun?
Bu örgütün bir fırıldağı da Gezi hadisesiydi, gayet iyi biliyorsun. Her fırıldağına bu kadar vakıf olduğun örgüt sana Gezi'nin külünü nasıl yutturdu? Ne oldu da Gezi Parkı'nda devrim arayışına çıkmış ergen bir militana dönüştürdü seni? Çok saf olduğundan mı? Yoksa onlarla açık bir “ittifak” içinde olduğundan mı? O külü kaç paraya, kaç tomar menfaate yutturdular?
Bir başka fırıldağı da geçtiğimiz son seçimlerde öncülüğünü yaptıkları ittifaklardı. O seçimlerin hepsinde bagajında Yasin Börü'nün ve Kobani'de dökülen kanların olduğu Selahattin Demirtaş'ı cümle alemin gözü önünde allayıp pullarken, oyunu kendin mi kuruyordun, kendi isteğinle mi katılıyordun? Bir yerlerde yakılmış ateşin külünü mü yutuyordun?
Tekrar ediyorum, söyleyecek sözün yok, verecek hesabın var. Hadi başla bir yerden.
Haa, Eylül'de yazmış olduğun bir yazıyla kendinle yüzleşmiş olduğunu söylüyorsun. Bu da iyi numara valla. Yap bütün kirli ittifaklarını, katıl bütün karanlık oyunlara, sonra boşa çıktığında patlat bir özeleştiri yazısı, elini yüzünü yıka bütün kirlerden? Kendi yuttuğun külü herkese de yuttur. Oh ne ala memleket! Bu hesap öyle ucuz taktiklerle kapanır mı sanırsın? Köşenden höykürmekle kendi suç dosyanı bizim sırtımıza atabileceğini mi sanırsın?
Ahmet Hakan'a bu vesileyle küçük ama önemli dersler:
1- Öfkelenince açılmışsın, beş kelimeyi aşan cümleler kurmuşsun. Ha şöyle, diyecem, ama saçmalama düzeyin azalmamış artmış. Be adam, bir bilgiyi de doğru hatırla, doğru ver okuyucuna. Misal ben siyaset bilimi değil, sosyoloji profesörüyüm.
2- FETÖ ile geçmişteki ilişkimize “ittifak” diyorsun. Biz ona sadece “sızıntı” diyoruz. Kendilerini daha önceki iktidarlar gibi bu dönemde de iktidarın ortağı hatta sahibi gibi görme gafletine girince olanlar oldu. İttifak sizin Gezi'de, 17-25 Aralık sonrası süreçlerde yaptığınıza denir.
3- 50 yıldır faal olan, devletin her kademesine sinsice sızmış bir yapıyla AK Parti'den ve tabii ki Cumhurbaşkanından başka kimse baş edemezdi. O bizi çok uyardığını söylediğiniz tiplerin hareket noktası bütün dindarları hedef alan bir mücadeleydi. Onların kafası ve yaklaşımıyla FETÖ ile mücadele etmek bir yana, onu daha da fazla palazlandırmaktan ve üstelik onu bütün mütedeyyin insanlar nezdinde meşrulaştırmaktan başka bir şey yapılamazdı. Bunu hatırlamadığın sosyoloji müktesebatımla sarahaten söylüyorum.
4- Birinden üstelik tırnak içinde alıntı yapacaksan kelimesi kelimesine onun söylediklerini aktaracaksın, öyle kendi anladığın şekli onun ifadesi diye kurmayacaksın. Yazında bana atfettiğin cümlelerin çoğu böyle çarpıtma. Misal ben hayatımın hiçbir döneminde Fetullah'ın bir melek, hatta takip edilmesi gereken biri olarak görmedim, söylemedim. Bilakis bir sürü gazeteci yazarla birlikte onu ziyaret ettiğim tek seferde bile ona dair duyduğum tek duygu merak olmuştur. O dönemde yazdığım yazılar da ortada.
5- Can Dündar'ın ucuz taktiğine sen de başvurmuşsun. Fetullah'la resmimi koymuş, ucuz algı oyunu denemişsin. Belli ki ona söylediğimi üstüne alınmamışsın, peki sana da söyleyeyim aynı şeyi. Seninle de çekilmiş çok resmim var Ahmet Hakan. Bu ne seni aklıyor ne de beni kirletiyor. Aynı şekilde Abant'ta çaldığım uddan fazlasını senin bulunduğun ortamda çaldım söyledim. Onu da hesaptan düş.
6- Son olarak, seni tebrik ederim. Kendini bana muhatap ettirmeyi başardın. Böyle bir duruma düşmemek için ne kadar direndiysem boş çıktı. Ne diyelim, Allah beni affetsin.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları

















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.06.2020
6.01.2019
16.10.2019
14.10.2019
9.09.2019
8.07.2019
8.07.2019
22.04.2019
1.02.2019
25.02.2019