Yıldıray OĞUR
İktisat, sosyal bilimler içindeki en matematiksel, objektif bilim dalı.
O yüzden objektif ve matematiksel iktisadi gerçeklerle sübjektif siyasi, sosyal, dini, ideolojik gerçekler sık sık çatışma içine girebiliyor.
Türkiye tarihine baktığımızda bu çatışmaları; kriz, iflas, yokluk, yoksulluk kendini dayatmadıkça iktisadi gerçeklerin kazandığı pek vaki değil.
Zaten kısayolunu bulma, yırtma merakı yüzünden de iktisat gibi sabır, emek isteyen işler Türkiye’de çok popüler olamadı.
Yurtdışına giden Yeni Osmanlılar, Jön Türkler siyaset, hukuk, felsefe, edebiyat ile ilgilendiler, hatta bazıları Paris Komünü’nde bariyerlerde bile görüldü ama iktisat, maliye merak eden, eğitimini alan pek çıkmadı.
O yüzden de 1908’den sonra ekonomi, maliye deyince değişen iktidarlara rağmen herkesin aklına gelen tek isim Cavid Bey oldu.
İktisadi meseleler üzerine kafa yormuş, dergi çıkarmış, makaleler yazmış, Osmanlı maliyesini modernleştirmiş, bütçesini yapmış, devrin diğer ülkelerdeki Maliye bakanlarından daha ileri fikirlere sahip bir serbest piyasacı olan Cavid Bey’in hayallerine önce savaşlar ket vurdu, sonra da muhalefet korkusu.
İdamı büyük bir aile trajedisine dönmüş, haberi olan eşi akıl sağlığını kaybetmiş, iki yaşındaki evlatları evlatlık verilmişti.
Savaş şartlarındaki Birinci Meclis’te Maliye Vekaleti Hasan Saka’ya emanet edilmişti.
Cavid Bey’in Paris’e iktisat eğitimine gönderdiği, sonra birlikte bütçe yaptığı, Darülfünun’da iktisat hocalığı yapan Trabzon mebusu Saka, savaşa para bulmak için çıkarmak istediği yeni vergi kanunu Meclis’ten dönünce istifa etti.
Dönemin hatıratlarına bakılırsa savaş şartlarında bütçe harcamalarında bir “maliyeci” freni istemeyen Mustafa Kemal Paşa’nın yeni maliye bakanında aradığı tek bir kriter vardı: ‘Maliyeden anlamayan bir Maliye Bakanı istiyorum.’
Gümüşhane mebusu Hasan Fehmi (Ataç) Bey’in “Paşam, ben maliyeden anlamam’ diyerek bu makama geldiği söylenir.
Bu kısmı yine anılardaki bir tevatür olsa da Cumhuriyet’in ilk maliye bakanı bırakın ekonomi eğitimini, düzenli olarak okula bile gitmemişti.
İktisadi gerçeklerle, ülkenin yerli gerçekleri arasındaki büyük çatışmalar 1929 Ekonomi Buhranı zamanlarında tekrar arttı.
Aslında çatışmalar Buhran’dan önce başlamıştı.
Ankara’da iktisadi gerçeklerin bayraktarlığını yapan İş Bankası’nın kurucusu ve genel müdürü Celal Bayar’ın davetiyle 1927’de Türkiye’ye gelen Hollanda Merkez Bankası Meclis Üyesi Dr. G. Vissering, şirket statüsünde, devletten bağımsız bir Merkez Bankası önermiş, Bayar’ın da desteklediği bu FED tarzı tam bağımsız Merkez Bankası fikri önce Ankara bürokrasisinin tüylerini diken diken etmiş, sonra öneri benzer korumacı reflekslere sahip Başbakan İnönü’den dönmüştü.
Ancak iki yıl sonra 29 Buhranı dünyayı sarsınca, Türk lirası hızla değer kaybetmeye başlayınca bir Merkez Bankası’na yeniden ihtiyaç duyuldu.
Bu kez Alman Merkez Bankası (Reichsbank) Başkanı Hjalmar Schacht’ten yardım istendi. O da yerine yardımcısı Doktor Karl Müller’i Ankara’ya gönderdi. Müller, üç ay boyunca Türkiye’yi gezdi, rakamları inceledi.
Ve nihayetinde “Türkiye’de Nakit İstikrarı ve Bir Merkezî İhraç Bankasının Tesisi Hakkında Mütaleaname” adlı raporunu yazdı.
Rapor, Türkiye ekonomisinin o ana kadar çekilmiş en dürüst fotoğrafıydı.
Türkiye, ihracından fazla ithalat yapıyordu. Uzun vadeli ve dalgalı borçlara girilmişti. İktisaden dönüşü zor yatırımlar bütçe dengelerini bozmuştu.
Yüzde 90’ı tarım ürünleri olan ihracat sürekli düşüşteydi. Bütçenin yüzde 45’i savunma harcamalarına gidiyordu. Krizle dövize ihtiyaç artacaktı. Ama TL’nin değeri İngiliz Sterlin’i karşısında her yıl yüzde 3.7 değer kaybediyordu. 1 İngiliz Sterlini’nin değeri 816 TL’den 943 TL’ye çıkmıştı.
Rapordaki en sert eleştiri ise Müller’in kendisine verilen resmi rakamlar ile ilgili söylediğiydi: “Bu rakamların mutlak sıhhatine itimat edilemez.”
Müller, bir Merkez Bankası için sağlam bir devlet maliyesi, ödemeler dengesi, dış ticaret fazlası, zengin bir üretim şartı olması gerektiğini yazmış ve hüküm cümlesinde de şöyle demişti: “Yukarıdaki izahata nazaran hüküm, bu iptidaî ve zarurî şartların Türkiye’de henüz mevcut olmadığı merkezindedir.”
Yani ülkedeki ekonominin hali bir Merkez Bankası kurulmasını kaldıracak durumda değildi.
“Peki ne yapılmalı” sorusuna da cevapları vardı Müller’in: Zaruri olmayan masraflardan kaçınılmalıydı. Bütçe iktisadi olmayan sanayi tesislerine ve savunmaya değil, sağlık, eğitim, ziraate gitmeliydi. Kamu yönetiminde reform yapılmalı, memur sayısı azaltılmalı, Kurumlar uzmanlaşmalı, tarım sektöründe ihracatın artırılması hedefine yoğunlaşmalı.
Hükümetin pek hoşuna gitmeyen rapor gazetelere sızdı. Üzerinde büyük bir tartışma koptu.
O tartışmalardan biri Türk lirasının değer kaybı üzerine Haziran 1930’da Meclis’teki bir müzakerede yaşandı.
O oturumun başında Maliye Bakanı Şükrü Saracoğlu, Türk lirasındaki değer kaybı için çok tanıdık bir açıklama yapmıştı:
“Memleketin iktisadi istiklaline hasım olan düşmanların kulaktan kulağa fısıldadıkları zehirli propagandalardır.”
Sonra kürsüye yeni kurulan liberal Serbest Cumhuriyet Fırkanı’nın lideri Fethi Okyar çıktı.
Konuyu hükümete yazılan ama Meclis’le paylaşılmayan kamuoyunun gazetelerden okuduğu Müller raporuna getirdi:
“…Efendiler, bu rapor bütün iktisadi bünyemizi tamamile tetkik etmiş, tahlil etmiş, hastalığımızı meydana koymuş ve bu hastalığın tedavi çarelerini ileri sürmüştür. Bu raporun dikkatle ve ehemmiyetle bütün arkadaşlar tarafından okunması pek istifadeli olur mutaleasındayım. Müsyü Müllerin raporu bu suretle hasır altı edildikten sonra bazı arkadaşlar – meclis müzakeratından hasıl ettiğim intıba üzerine söylüyorum – Hükümete vaziyetin vehametini söylemekte, Hükümeti ikaz etmekte kusur etmemişlerdir. Fakat o zaman Hükümetçe bütün bu mutaleat reddedilmiş, paramız gayet sağlamdır. Siz bir takım ecnebilerin, haricin propağandasına kapılıyorsunuz. Bunlar hükümsüzdür paramız böyle kuvvetli, şöyle kuvvetli yolunda beyanatla bütün bu endişeler izale edilmek istenilmiştir”
Fethi Bey’in konuşmasından sonra Bakan Saracoğlu tekrar kürsüye çıktı:
“Müller’in raporuna gelince arkadaşlar; Devlet idaresinde zaman zaman birçok adamlar birçok kıymetli sözler söylerler. Her söylenen sözü hakikati mutlaka ve mahza telakki ederek derhal tatbika geçmek bir az ihtiyatsız adamların, bir az kendi kafasından ziyade başkalarının fikirlerine tevdii nefseden kimselerin karıdır… Bizce herhangi bir rapor üzerinde uzun tahkikat yapmadan, onun hakkında şahsi vicdanî kanaatlerimiz tebellür etmeden onun icra safhasına konulmasında hayırdan ziyade tehlike olur kanaati vardır.”
“Yalnız çok tetkikli, çok kıymetli diye ballandırdıkları bu rapor maliyeci arkadaşların ifadelerine bakılırsa o kadar kıymetli değildir…”
Daha sonra Serbest Fırka’nın iki numaralı ismi Ahmet Ağaoğlu söz aldı ve raporda devletin rakamlarının güvenilmez olduğuyla ilgili eleştiriye ne cevap verildiğini sordu:
“Müller raporunda bütçe muvazenesinin hakiki olmadığını ve bütçeye ait Maliye vekâletinin verdiği rakamların muhtelif olduğunu ve verilen rakamlar arasında münasebet olmadığını binaenaleyh bu memleketin bütçesi hakkında sarih ve muayyen bir fikir edinmeğe imkân olmadığını sarahaten yazıyor, bu tekzip edildi mi, edilmedi mi. Maliye vekâletinden soruyorum? Bunlar çok büyük ithamlardır ve bir Hükümet için, bilhassa maliye için muhtelif rakamlar verilmişse ve o muhtelif rakamlar arasında nisbet yoksa , ( – ki bunu alemşumul bir mahiyeti haiz olan bir âlim yazıyor) ve bu tekzip edilmemişse cidden şayanı dikkattır.”
Maliye Bakanı Saracoğlu tekrar kürsüye çıktı:
“Ağaoğlu Ahmet Bey, Müller denilen adamın, Rist denilen adamın veya herhangi bir hariçteki adamın kanaatlerini bilâkaydüşart buraya gelip müdafaa etmekle kendisini mükellef mi addediyor, orada gördükleri tamamen kendi kanaatine mutabık ise bu noktayı izah etsinler.”
Ve cevap için Ağaoğlu tekrar kürsüde:
“Efendiler, Müller’i ve Risti ne Fethi Bey ne de muhalefet fırkası davet etti. Hükümet davet etmiştir. İlmi salahiyeti haizdir diye buraya davet etmişlerdir. Hakikaten bu adamlar alemşumul bir şöhreti haizdirler. Bütün dünya bunların Türkiye’ye geldiğini biliyorlar. Bizim maliyemizi tetkik ettiklerini medeni dünya öğrendi. Bu mütehassısları kadar salahiyeti ilmiyeyi haizdirler ki; bütün cihanda dikkatla dinlenen fikir ve mutalealarını Maliye vekil Beyefendi gibi istihfaf etmek doğru olamaz. Bunların bu raporunu hiç şüphe yoktur ki; Avrupa’nın muhtelif aksamı okumuştur. Türkiye ile alakadar her memleket okuyacaktır. Efendiler! Bu raporlardan alınan intiba (impresyon), Türkiye’nin yolunda olmadığı merkezindedir.”
Müller’den istediği cevabı alamayan hükümet bu kez Faşist İtalya’dan Maliye eski Bakanı Kont Volpi’yi davet etti.
O hemen milli bir banka kurulmasını önerdi. Ama onun önerisi de tutulmadı.
1930’da Şükrü Saracoglu bu kez para basma yetkisine sahip Osmanlı Bankası’ndan görüş istedi. Osmanlı Bankası devrin ünlü iktisatçılarından Prof. Charles Rist’e öneriler hazırlattı. O öneriler de Ankara’dan olur almadı.
1930’da bu kez eski Ziraat Bankası Umum Müdürü Lozan Üniversitesi’nden iktisat profesörü Léon Morf bir Merkez Bankası kanun taslağı hazırladı.
Ama kanun Meclis’te görüşülürken Türkiye’de bulunan Fransız iktisatçısı Profesör Charles Rist kanunun bazı maddelerine itiraz etti. Kanun çekilip, yeniden düzeltildi.
Nihayet Merkez Bankası, ilk önerilmesinden üç yıl sonra 11 Haziran 1930’da kurulabildi.
Ama tam Merkez Bankası da kurulmuşken 1930’larda CHP liberal ekonomi tezlerden, mutedil devletçiliğe doğru kaymaya başladı.
Yakup Kadri’nin sahibi olduğu Kadro dergisi etrafında toplanan sosyalistler, CHP’ye Türkiye’ye özgü bir sosyalist devletçi ekonomik model önerirken önce desteklendi.
İnönü derginin ilk sayısına yazı yazdı, Atatürk “Kadro intişar ederken maksadının Türk milletine hâs meslek ve metodun millet ve memlekette teessüs ve inkişafına hizmet olduğunu yazmıştı. Kadro’ya bu maksadında geniş muvaffakıyet temenni ederim” diye tebrik gönderdi.
Ama dergi ikinci sayısının başyazısında yayınlandığı “Üç Yüzük Hikayesi” ile önce Recep Peker’in düşmanlığını kazandı.
36 sayı devam eden iktisadi üçüncü yolculuk, Atatürk’ün sofralarında “iktisadi siyasetimizi baltalayan ve rejimin temellerini sarsan neşriyat” olarak şikayet edilmeye başlanınca son buldu.
Atatürk’ün talimatıyla derginin sahibi Yakup Kadri, Tiran’a zoraki diplomat olarak tayin edildi.
1947’de savaşın ardından ekonomiyi toparlamak için iktidar tekrar iktisatçılara bir plan hazırlattı.
İktisat Vekaleti Başmüşaviri Süleyman Vaner başkanlığındaki bürokratların hazırladığı, Vaner Planı olarak bilinen “Türkiye İktisadi Kalkınma Planı”nda yatırımların yüzde 60’nın altyapı, yüzde 16’sının tarım ve yüzde 8’inin sanayiye yapılması öngörülüyordu.
Ama o planın kapağı bile açılmadı. Savaş sonrası ekonomisi Truman Doktrini çerçevesindeki Marshall Yardımları ile toparlanmaya, gün kurtarılmaya çalışıldı.
Hatta Marshall yardımları ile ilgili Amerikalılarla yapılan uluslararası bir toplantıda Türk heyeti Vaner Planı’ndaki verilerle Türk ekonomisinin ne kadar güçlü olduğunu anlatmaya başlayınca, toplantının başkanlığını yapan İngiliz Sir Oliver, Türk heyetinin başkanını bir kenara çekip “Böyle konuşmaya devam ederseniz, bu adamlar size neden yardım yapsın” diye uyarmıştı.
1950’de DP’nin iktidara gelmesinden sonra da iktisatçıların kaderi değişmedi.
Ülkenin ekonomik durumu hakkında rapor yazdırılan isimlerden biri Harvard Üniversitesi’nin ünlü ekonomi profesörü ve Amerikan yardım kuruluşu USAİD’in başkan yardımcısı Hollis Chenery’di.
Chenery, hükümete bir program teklif etmiş, önlem alınmazsa ekonominin devalüasyona doğru gittiği uyarısı yapmıştı.
Ama Menderes fazla Sovyetik bulduğu raporu tozlu raflara kaldırtmıştı.
Chenery’nin uyardığı kriz 1954’de geldi. Türk lirasının değeri hızla düştü. Acil krediye ihtiyaç vardı.
Acil kredi bulmak için ABD’ye giden Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın Dünya Bankası’yla yaptığı görüşme ise yeni bir krize neden oldu.
İstenilen kredi rakamını yüksek bulduğunu söylemek isteyen Dünya Bankası başkan yardımcısının “But this is beyond Turkey’s credit worthiness” sözlerini çevirmen “Ama Türkiye’nin itibarı yok ki” diye çevirince Bayar küpleri binmiş, derhal yanındakilere bir talimat vererek Dünya Bankası’nın Türkiye temsilcisi “persona non grata” yani istenmeyen adam ilan edilmişti.
İstenmeyen adam ilan edilen Dünya Bankası Türkiye temsilcisi Piet Lieftinck, Hollanda ekonomisini savaşın sonunda ayağa kaldıran eski Maliye Bakanı’ydı.
Türkiye’den kovulduktan sonra Dünya Bankası’nda uzun yıllar yöneticilik yaptı, bu muamele yüzünden en yakın kredi kaynağı olan Dünya Bankası’nın kapıları DP iktidarına kapanmıştı.
O kapılar ancak 1958’de IMF ile ilk Stand-by anlaşması imzalanarak açılabildi.
Ama program yine delindi, ekonomik sorunlar arttı.
1959 yılında artık tüm kredi kapıları üzerine kapanmış hükümet tavsiyeler üzerine Prof. Tinbergen’i bulmuştu.
Jan Tinbergen, Hollandalı Nobel ödüllü bir iktisatçıydı. Savaşta yıkılmış Hollanda’dan bir tarım mucizesi yaratan mimarlardan biriydi. Merkez bankalarının “bir enstrüman yalnız bir amaç için kullanılır” kuralı hâlâ Tinbergen Kuralı olarak anılıyor.
Sosyalist olan Tinbergen’in Türkiye gelirken para istememesi o günlerde hükümet çevrelerinde “herhalde işe yaramaz bir adam” dedikodularına neden olmuştu.
Tinbergen, önce ön çalışmaları yapması için yardımcısı Koopman’ı Türkiye’ye yolladı. Koopman, çuvallar içerisindeki belgeleri, rakamları, Başbakan’ın odasına kaldırılmış projeleri inceleyerek Türkiye’nin ekonomik tablosunu çıkarmaya çalıştı.
Hatta ona ayrılan bir bütçe olmadığı için bir keresinde Ankara’daki otelde rehin bile kalmıştı. O günlerin genç ve parlak bürokratları olan Özal ve Demirel ile yakın çalışmıştı.
Tinbergen ve ekibinin çalışmalarına önce anlam verilemedi, bürokrasi yine ayak sürttü. Ama onun 1959’da başlattığı çalışmalar sayesinde darbeden sonra DPT kuruldu.
1960’ların başlarında DP iktidarı, yeni bir Stand-by için tekrar IMF’nin kapısını çaldı.
Nazilerden kaçıp Amerika’ya göç etmiş bir Çekoslavak Yahudisi olan IMF Avrupa Direktörü Prof. Sturc, Türk dostu olarak biliniyordu.
Ama Türkiye’ye destek için ise bir şart koşmuştu: “Sizinle Stand-by anlaşması yapabilmemiz için kaypak zemini ortadan kaldırmalısınız, seçime gidin iktidarda kalıcı olduğunuzu gösterin.”
Öneri Türk heyetine de makul gelmişti. Maliye Bakanı Polatkan ve Dışişleri Bakanı Zorlu, Kütahya’da yakaladıkları Menderes’i erken seçime gitmeye ikna etmişlerdi. Ama sonra devreye İçişleri Bakanı Namık Gedik girdi, bu fikre karşı çıktı ve Menderes’i ikna etti.
Böylece Türkiye bir IMF ekonomistinin önerisini dinlemeyerek ekonomileri mahveden darbelerden ilkini engelleme fırsatını kaçırdı. Menderes, Zorlu, Polatkan, Gedik de darbeden sonra aynı acı kaderi paylaştı.
Daha sonra da Türkiye’de ekonomistlerin başına pek iyi şeyler gelmedi.
1971’de muhtıra sonrası kurulan hükümetin Dünya Bankası’ndan ekonomiyi kurtarması için göreve çağırdığı Atilla Karaosmanoğlu, darbecilerin teknokrat hükümetini bile ekonomik reformlara ikna edemeyince, bir yıl sonra epey de düşman kazanmış olarak ABD’ye geri dönmüştü.
Ankara’ya ilk geldiğinde kitap kutularını açan işçiler, bir yıl sonra kitapları tekrar kutulara doldururken aralarındaki konuşmaları duymuştu: “Ben geldiğinde söylemiştim, bu kadar kitabı olan adamı bu memlekette tutmazlar diye.”
1970’lerin başlarında gelmekte olan ekonomik krizi gören Hazine ve DPT’nin dünya görmüş bürokratları, hiçbir hükümeti acı reçete içmeye ikna edemeyince kriz 1970’lerin sonlarında patladı, buna rağmen ancak 1980’de 24 Ocak Kararları ilan edilebildi.
Daha sonra darbecilerin bu kararları uygulamak için yola Özal ile yola devam etmelerinin sebebi ise yine ekonominin aciliyetiydi.
Zaten kısa bir süre sonra darbeciler de iktisatçıların söylediklerinden hoşlanmamaya başladılar ve yollar ayrıldı.
Bu uzun tarihin en çarpıcı örneği şüphesiz bugün kimsenin adını fazla hatırlamadığı Kemal Derviş.
Kötü yönetimle batırılmış bir ekonomiyi toparlayan ve bu yüzden neredeyse “vatan haini”, “Amerika’nın adamı” ilan edilen Derviş, sonradan girdiği CHP’de başörtüsü yasağına karşı çıkmak gibi o günkü CHP’nin kaldıramayacağı liberal bir pozisyon takınınca da siyasette tutunamayıp ABD’ye dönmüştü.
AK Parti iktidarının ekonomide başarı yıllarının mimarlarından Ali Babacan, Mehmet Şimşek, Erdem Başçı zaten gözlerimizin önünde “Faiz lobisinin adamları”, “Bilderbergçi” ilan edilip tasfiye edildiler.
Önceki günkü Karar’ın manşetinde toparlandığı gibi son beş yılda dört Merkez Bankası başkanı değiştirildi, son iki yılda değiştirilen Hazine ve Maliye Bakanı sayısı ise üç.
Ayrıca son iki yılda iki Borsa başkanı, iki TÜİK başkanı, üç Merkez Bankası başkan yardımcısı da görevden alındı.
Olan biteni yorumlamak için çok derin analizlere artık gerek yok.
İktisat ilminin gerçekleri ile iktidarın mutlak hakikatleri, önyargıları, bagajları ve siyasi ihtiyaçları çarpışıyor, bu çarpışmada şanslı olanlar görevden affını isteyip affedilirken, biraz direnenlerin üzerine ise “faiz lobisinin adamı”, “Bilderbergçi”, “finans çevrelerinin hizmetinde”, “zihnen yerli ve milli değil” yaftaları asılarak hedefe konuyor.
Yeni ekonomik modeli savunmamakta direnen Lütfi Elvan da az kalsın hedef menziline giriyordu.
AK Parti grubunda karşısında konuşan Cumhurbaşkanı’ndan “Beraber yürüdüğümüz arkadaşlarımızdan faizi savunanlar kusura bakmasın ben faizi savunanla beraber olmam, olamam” sözlerini bizzat işitmişti.
Neyse ki yardımcısının heveskarlığının da katkısıyla son anda yerli ve millilik dışına itilmekten kurtuldu.
Affının ardından İslami camianın Whatsapp gruplarından birinde hala şöyle mesajlar dolaşıyordu:
“Affını isteyen bakan DPT orjinli. Kısacası bizim mahallede yetişmiş birisi değildi. O da çabucak bizim mahalleden & 2023 diye bir derdi olmayan Ziya gibi su kaynattı. Seçim yaklaştıkça taarruzlar artarak sürecek. Bu da geçer yahu.”
120 yıl önce Maliye Bakanlığı koltuğunda Cavid Bey’in oturduğu bir ülkenin bugün geldiği yer artık Cübbeli Ahmet Hoca’ya bile irrasyonel geliyor.
Kendi ideolojik kalıplarını kırarak büyümüş yenilikçi bir hareket herkesin gözleri önünde kozasına doğru büzüşüp küçülüyor.
İktisatla savaş sürüyor, kaybedenin kim olduğu ise malum.
Kaynaklar:
Kaya Erdem, Demokrasinin ilk 50 Yılı, Doğan Kitap.
Aytekin Ersal, Karl Müller’in Türkiye’de bir Merkez Bankası Kurulmasına İlişkin Raporu’nun Siyasi Yansımaları
Günal Kansu, Planlı Yıllar, İş Bankası Yayınları.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
-
Serdar ESEN"Herşey Çok Güzel Olacak" mı? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Celal DENİZIRKÇILIĞIN TEDAVİSİ VAR MIDIR? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet AY14 Mayıs güzellemelerinin anlamı 15.05.2019 Tüm Yazıları
-
Salih TunaZincir sesleri 23.04.2019 Tüm Yazıları
-
Beril DEDEOĞLUİflas eden tüccar, eski defterleri karıştırırmış 27.02.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TığlıBu ne iki yüzlülük!... 26.02.2019 Tüm Yazıları
-
Nermin ALPAYİNSAN VE EKONOMİK DEĞERİ 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKSUUDİLER UNUTMAK İSTİYOR AMA OLMUYOR 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Ümit FıratBir mahalli seçim hatırası 15.01.2019 Tüm Yazıları
-
Murat AKSOYUnutmayalım yerel seçime gidiyoruz 11.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ekin GÜNBİR… İKİ… İZMİR MARŞIYLA KOŞ! 4.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet SeverTürkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi 18.12.2018 Tüm Yazıları
-
İbrahim SEDİYANİKirletme 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
Nadi ÖZTÜFEKÇİUlusal mı Ulusalcılık mı? 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
M.Şükrü HANİOĞLUDünya “biz”i parçalamak için mi savaştı? 26.11.2018 Tüm Yazıları
-
Cemil ERTEMEkonominin geleceğini simgeler anlatır! 31.10.2018 Tüm Yazıları
-
Amberin ZAMANCemal Kaşıkçı ve Türkiye’nin itibarı 10.10.2018 Tüm Yazıları
-
Mete YararCastle International 28.09.2018 Tüm Yazıları
-
Mehmet CANFilistin ulusal sorunu-II 25.09.2018 Tüm Yazıları
-
Leyla İPEKCİAile içi eğitimin maneviyatı (1) 18.09.2018 Tüm Yazıları
-
Ümit KurtTarihçi Kieser: Modern Türkiye'nin eş kurucusu Talat Paşa 17.09.2018 Tüm Yazıları
-
Güngör UrasABD’DE BORÇ KRİZİ 10.08.2018 Tüm Yazıları
-
Serpil Çevikcan24 Haziran sonrasındaki şema 30.05.2018 Tüm Yazıları
-
Hüseyin ÇAKIRVaatlerinizi sözleşme olarak imzalayın… 27.05.2018 Tüm Yazıları
-
Kürşat BUMİNLGS Türkçe: Çocuklarla dalga mı geçiyorsunuz? 7.02.2018 Tüm Yazıları
-
Yusuf Ziya DÖGERTürkiye Seçimlerinin Kilidi Kürdler 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Aslı AydıntaşbaşYaklaşan facia 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Özgür MumcuTutuklu yargı 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Arife KÖSEHawaii’den sonra nükleer savaş tehdidini yeniden düşünmek 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Güldalı COŞKUNSeçim kritiği desem de…. 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Ergün Diler23 gizli toplantı. 8.01.2018 Tüm Yazıları
-
Ceren KENARMusul sonrası DEAŞ 14.07.2017 Tüm Yazıları
-
Okay GÖNENSİNSertleşme mi normalleşme mi? 11.07.2017 Tüm Yazıları
-
İhsan ELİAÇIKDini çoğulculuk gereği kadından imam olabilir 23.06.2017 Tüm Yazıları
-
Adil GÜRHay Allah yine çenemi tutamadım! 16.04.2017 Tüm Yazıları
-
Hüseyin SARIBAŞHAYIR, YETER ARTIK! 18.02.2017 Tüm Yazıları
-
İlhan ÇETİNFiliz 22 gündür hayata tutunmaya çalışıyor... 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Mustafa ARMAGANÇankaya’nın karakutusu Latife Hanım mı? 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Süleyman YAŞARVatandaşın dövizini devlete dört katı faizle satıyorlar 26.07.2016 Tüm Yazıları
-
A.Turan ALKAN40 $, hem de ‘döge döge’ 15.07.2016 Tüm Yazıları
-
İhsan YILMAZÜmmetin ortak dili: İngilizce 13.07.2016 Tüm Yazıları
-
Bülent KORUCUÖzel haber bayramı 11.07.2016 Tüm Yazıları
-
Gökhan ÖZGÜNBen HDP’ye oy veriyorum… 28.06.2016 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLUYazmaya kısa bir mola veriyorum 17.04.2016 Tüm Yazıları
-
Cemil KOÇAKVe Türkiye ‘hayır’ diyor! 16.04.2016 Tüm Yazıları
-
Sema İZOLCennette de hendek var mı anne? 15.02.2016 Tüm Yazıları
-
Lale KEMALMİT-Mossad kırılganlığı, Rusya ile IŞİD gerilimi 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Birgül HAKANAli Demirsoy 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Sanem ALTANAcılar usta, bizler çırağız.. 6.02.2016 Tüm Yazıları
-
Hadi ULUENGİNOtoriterlik yükselirken 4.02.2016 Tüm Yazıları
-
Demiray ORAL‘Serbest kötülük ortamı’nı icat ettik / Hep birlikte - Tev bi hev re* 2.02.2016 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARANSUYasadışı dinleme suç değilmiş! 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Enver SEZGİNEkrem Sezgin 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Gülay GÖKTÜRKAYM’den AİHM’e cevap 12.01.2016 Tüm Yazıları
-
Yasemin YILDIRIMSayın Kılıçdaroğlu elinizi yükseltin ve “Demirtaş 15 Temmuz gecesi neredeydi?” diye sorun 5.01.2016 Tüm Yazıları
-
Ayhan BİLGENYalanın gücü tükenir, onur kavgası tükenmez 30.12.2015 Tüm Yazıları
-
Zeliha AKPINARNefretiniz elektriğe dönüştürülebilseydi bütün dünyayı aydınlatırdı 29.12.2015 Tüm Yazıları
-
Umur COŞKUNSöz Geçmez, Top Mermisi İşlemez 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Abdülkadir Küçükbayrak“Analar ağlamasın”dan “Analarını ağlatacağız”a nasıl gelindi! 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Ekrem DUMANLIGeç kaldın ey Müslüman 17.11.2015 Tüm Yazıları
-
Semra POLATFransa'nın mülteci ayarlı bombaları 14.11.2015 Tüm Yazıları
-
Ferdan ERGUTHDP içi bir PKK eleştirisi mümkün müdür? 12.11.2015 Tüm Yazıları
-
Nejat ERDİMIŞİD,KÜRTLER VE KAPIMIZDAKİ TEHLİKE! 22.07.2015 Tüm Yazıları
-
Mazlum ÇETİNKAYAEşitlik yoksa kardeşlik de yok! 26.06.2015 Tüm Yazıları
-
Hakan DEMİRCANKoalisyon hava durumu 3 21.06.2015 Tüm Yazıları
-
Tuncay TOPCamide propaganda ve ucuz taşra siyasetçiliği 27.05.2015 Tüm Yazıları
-
Mithat SANCARİnkarın bedeli 30.04.2015 Tüm Yazıları
-
Bülent KARATAŞBirol Başören 28.03.2015 Tüm Yazıları
-
Hasan ÖZTÜRKİLMİK İLMİK 26.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kelemet Çiğdem TÜRKMUNZUR’UN ŞİFASI 6.02.2015 Tüm Yazıları
-
Gürbüz Çimen2 Dil 1 Bavul 2.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kerem ALTANHayaller duşakabin 20.01.2015 Tüm Yazıları
-
Mehmet YILDIZEnseyi karartmamalı ama nasıl? 8.01.2015 Tüm Yazıları
-
Eylem YILMAZDemokratı az olan toplumlar az demokrasi ile yönetilirler! 3.01.2015 Tüm Yazıları
-
Muhteşem ÖZDAMARHDP'yi BEKLEYEN TEHLIKE 29.12.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet DOĞANHADİ KALK 7.08.2014 Tüm Yazıları
-
Haydar TOPAYSevgili Yoldaşımız, ağabeyimiz Burhanettin Çetinkaya... 13.07.2014 Tüm Yazıları
-
Erdal TALUPolitikada Yeni Paradigmanın Doğuşu 7.06.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet KIRARSLANHalklar nasıl karar verir? 20.04.2014 Tüm Yazıları
-
Yasemin ÇONGARKiev’den notlar: Avrupalılaşmak ile güdülmek arasında… 4.02.2014 Tüm Yazıları
-
Zülfikar ÖZDOĞANTarih, Tarih Olalı... 2.01.2014 Tüm Yazıları
-
Neşe DüzelHata ve devlet gazetecileri 11.12.2013 Tüm Yazıları
-
Selçuk UZUN1915/16´da Erzurum Vilayeti Valisi Tahsin Uzer (1) 25.07.2013 Tüm Yazıları
-
Dr.Sivilay GENÇSibirya ablası 2.05.2013 Tüm Yazıları
-
Nihat TAŞTANBU GÜNÜN MÜŞRİKLERİ MEKKE MÜŞRİKLERİNİ ARATMIYOR 16.03.2013 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCI-Taraf YazılarıBelirsizlikler zamanı ve ütopya zamanı 21.10.2012 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLU-Taraf yazılarıESAT’IN YENİ HAMLESİ.. 8.10.2012 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜR-Taraf yazıları1922’de Güzelim İzmir’e Kimler Kıydı? 9.09.2012 Tüm Yazıları
-
Cevdet AŞKINŞiddetli çatışma dönemi başladı 22.05.2012 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtTüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
15.06.2025
11.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
1.06.2025
26.05.2025