Yıldıray OĞUR
Ardarda yaşanan konser iptalleri üzerine tarih üstü süper haklılık ve kar beyazı temizlik iddiasındaki ‘devrimciler’den biri yine o bilindik “haklı çıktık” tezini tekrarladı:
“Z kuşağı bilmez. 2000'li yıllarda 'bakın bunlar konserleri-şenlikleri yasaklayacak, kamusal alanda içkiyi yasaklayacak, kazanılmış hakları teker teker geri alacak' dediğimizde şimdinin çokça muhalifi, 'hayır o bizi AB'ye sokacak, vesayeti kaldırıp, demokrasi getirecek' diyordu.”
Z kuşağının 2000’li yılları hatırlamamak gibi haklı ve meşru bir mazereti var.
Ama akıl baliğken yaşadığı yılları hatırlamayan kuşağın mazereti herhalde yaşlılık olamaz.
Olsa olsa öngörü zannedip gurur duyduğu şeyin, aslında önyargı olduğunun farkında olmaması olabilir.
O önyargı 2000’li yıllarda yaşanmış olayları, 90’lı yıllarda yaşanmış zannetmek gibi hafızalarda zamansal sıçramalara bile neden olabiliyor.
Bugünkü AK Partili yılları, 90’ları överek yerme sporunun en popüler egzersizlerinden biri eski Türkiye’nin laik, eğlenceli günlerini hatırlatmak.
Sırf bu nostalji için “Old laik days” gibi popüler hesaplar bile var.
Bu alternatif anlatıya göre AK Parti’den önce Türkiye’ye dünya yıldızları akıyor, büyük konserler düzenleniyor, açık hava festivallerinde içkiler su gibi akıyordu. Ama AK Parti iktidara gelip bu eğlenceli Türkiye’nin üzerine turp sıktı.
Bu tezin delilleri Madonna, Metellica’nın 90’ların başında verdiği stadyum konserlerinin görüntüleri, ODTÜ stadyumunda eğlenen gençlerin videoları, One Love, Rock’n Coke Festivali hatıraları, belki biraz da İstiklal’in eski ağaçlı fotoğrafları…
Ama bu politik hafızayı biraz deşince karşınıza anakronik bir laik Kadir Mısıroğlu tarihinden başka bir şey çıkmıyor.
Mesela İstiklal Caddesi’nde tarih boyu hiç ağaç olmadı. Ta ki 1995 yılında Refahlı belediyenin caddeye ağaçlar dikmesine kadar. O ağaçları 2005 yılında da AK Partili belediye kaldırdı.
ODTÜ Bahar Festivali, sadece o 90’lardan kalma videoda kalmadı, her yıl Devrim stadında kesintisiz aynı konserler yapılıyor, bu yılki festival şehit haberleri yüzünden ertelenmişti, ama önceki gün başladı.
Türkiye’nin en büyük müzik festivali olan Rocke’n Coke ilk olarak 2003 yılında düzenlendi. Yani AK Parti’nin iktidara gelmesinden bir yıl sonra. Festival 2013 yılına kadar yani yine AK Parti iktidarının ilk 10 yılında kesintisiz yapıldı.
Coca Cola’nın sponsor olduğu Rocke’n Coke’un anti-kapitalist alternatifi Barışa Rock da 2003-2008 yılları arasında düzenlendi.
Türkiye’ye dünyanın en popüler müzik gruplarını getiren Efes Pilsen’in sponsorluğundaki One Love Festivali ise ilk olarak 2002 yazında yapıldı. Ama festival esas olarak 2003 yılından itibaren büyük bir organizasyona döndü ve 2017’ye kadar her yıl sürdü.
90’lar hatırası zannedilen Madonna konserlerinin ilki 1993 yılında yapıldı ama Madonna 19 yıl aradan sonra 2012’de tekrar Türkiye’ye gelip konser verdi.
İlk kez 1993’de Türkiye’ye gelen Metallica, 1999, 2008, 2010, 2014’de dört kez daha konserlerde Türkiye’deki hayranlarıyla buluştular, bunun üçü yine AK Parti iktidarı yıllarındaydı.
Onedio sitesinin derlediği “ülkemizde gerçekleşmiş 24 efsane konser” listesindeki 24 konserden 20’si AK Parti’nin iktidar yıllarında düzenlenmiş.
Onedio’nun listesinden birkaç örnek: Roger Waters (2006), Justin Timberlake ( 2014), Rihanna ( 2013), Prodigy (2009), Limp Bizkit (2011), Red Hot Chili Peppers (2012), The Offsping (2005), The Cure (2005), Elton John (2011), Bon Jovi (2011), Lana Del Rey (2013), Justin Bieber ( 2013), Rammstein (2010)…
Listeyi daha da uzatmak mümkün.
Muhalif U2 ilk kez Türkiye’ye 2010 yılında geldi. 1995 yılında kaybolan Fehmi Tosun’u, 1997’deki albüm kapağına koyan U2, Tosun için şarkı söyledi, Bono Tosun’un eşiyle buluştu.
Muhalif Galli grup Manic Street Preachers de ilk kez 2012’de Türkiye’de sahne aldı, “If you tolarete this”i seslendirdi.
Şili’nin ünlü devrimci grubu Inti- illimani Pinochet darbesine karşı 1975’de yaptığı meşhur “El Pueblo unido jamas sera vencido”yu Türkiye’de ilk kez ancak 28 yıl sonra 2003’de verdikleri konserlerinde söyledi. Grup daha sonra defalarca Türkiye’de sahne aldı.
Grup Yorum bile tarihinin en büyük konserini 2012’de 25. yıldönümünde İnönü Stadı’nda verdi.
Kasetleri yıllardır yok satan Civan Haco ilk kez 2003’de Şivan Perwer ise 2014’de Türkiye’de şarkıların söyleyebildi.
Kürtçe konserlerin de çok uzun bir tarihi yok.
90’larda hayal olan bu konserler, 1999’da yapacağım dediği için bile Ahmet Kaya’ya çatal bıçak fırlatılan Kürtçe klipler yine ancak 2005’lerden sonra mümkün olabildi.
Türkiye Eurovision Şarkı Yarışması’nı ilk kez 2003 yılında, ilk kez İngilizce katıldığı bir şarkıyla kazandığında da, 2004 yılında Eurovision’a İstanbul ev sahipliği yaptığında da, TRT Eurovision’a Athena, Sibel Tüzün, Hadise, Kenan Doğulu, Manga, Yüksek Sadakat, Can Bonomo’yu seçip gönderdiğinde de iktidarda AK Parti vardı.
İlk Onur Yürüyüşü 2003 yılında İstanbul’da yapıldığında da…
2015 yılına kadar kesintisiz yapılan Onur Yürüyüşleri, 7 Haziran seçimlerine giderken AK Parti gençlik kollarının hazırladığı bir seçim broşürüne iktidarın hoşgörüsünün bir delili olarak bile girmişti.
Ama tarih üstü süper haklı devrimcinin hafızasından silinmiş bütün bu ilkler tabii ki iktidarın “yılgın hoşgörüsü”nün eseri değil.
Türkiye, 2002’den sonra krizden çıkarak zenginleşti, milli gelir 2013’de 13 bin dolarla kadar çıktı, Türkiye dünyayla daha entegre hale geldi ama esas olarak bütün bu ilkler AK Parti’nin uzun yıllar boyunca izlediği kapsayıcılık siyasetinin eseriydi.
Peş peşe başlayan açılımlar da bu kapsayıcı olma çabasının bir sonucuydu.
Örneğin 2011 yılında seçimlerden yüzde 49’la çıkmış iktidar Meclis’teki bütün partilere eşit sandalye vererek Meclis’te yeni anayasa komisyonu kurmuştu.
Kapsayıcılık, 2013 Gezi olaylarına rağmen 2014 yılında yayınlanan bir Dünya Bankası raporunda AK Parti iktidarının 2002- 2014 yılları arasındaki başarısı tarif edilirken seçilen üç anahtar sözcükten biriydi: “Türkiye’nin Deneyimleri: Entegrasyon, Kapsama ve Kurumlar”
AK Parti, bu kapsayıcılık sayesinde Fazilet Partisi’nden kopmuş yenilikçi hareket olarak ilk seçimde aldığı yüzde 34 oyu, 2007’de yüzde 47’ye, önce 2011’de ardından 2015 1 Kasım seçimlerinde yüzde 50’ye çıkardı.
2010 referandumunda ‘Evet’e verilen yüzde 58 oy AK Parti’nin 20 yıllık tarihinde bir seçimden aldığı en büyük destek hala.
Bu kapsayıcı politikaların terk edilmeye başlandığı 2015’den sonra AK Parti seçimlerde, ancak MHP desteğiyle yüzde 50’nin bir-iki puan üzerine çıkabildi.
Nihayet 2019 yerel seçimlerinde bu ittifak da seçimi kazandırmaya yetmedi.
Seçimlere bir yıl kala anketlere göre ittifakın oyu yüzde 40’ı ancak geçebiliyor.
2015’den itibaren oylarda yaşanan bu düşüş ile siyasi, kültürel, sosyal alandaki kapsayıcılığın bitmesi, iktidarın içine doğru kapanması ve yıllardır yapılabilen konserlerin, festivallerin yavaş yavaş sönümlenmesi herhalde sadece bir rastlantı değil.
Bu içe doğru büzüşmenin, milliyetçiliğe mahkumiyetin, daha muhafazakar parti, tarikat ve İslami grupların mahalle baskısına kolayca teslim olmanın son sonuçları belediye ve valilikleri konser iptalleri…
AK Partili Isparta Belediyesi’nin Gül Festivali’ne davet ettiği Melek Mosso’nun konserini Yeniden Refah Partisi ve Saadet Partisi’nin gençlik kolları olan Anadolu Gençlik Derneği’n başını çektiği çevrelerin mahalle baskısıyla iptal etti. Eskişehir Valiliği, şehirde yapılacak AnadoluFest müzik festivalini yine bazı İslami dernek, vakıf ve cemaatlerin oluşturduğu Kardeşlik Platformu’nun baskısıyla yasakladı. bir K-pop grubunun konseri sosyal medya mücahitlerinin tepkileriyle yapılamadı.
İlginç olan iptal edilen etkinliklerin aslında öncesinde bizzat AK Partili belediyeler tarafından düzenlenmesi ya da valiliklerden izin almış olmasıydı.
Karşısında direnilemeyen mahalle baskılarına karşı bulunan pratik çözümler de ülkedeki sekülerleşme trendinin iptal edilemeyeceğinin bir ispatı.
Örneğin AK Partili Isparta Belediyesi, “Milli manevi değerlere zarar veren” Melek Mosso’ya alternatif olarak Gül Festivali’ne yerli ve milli Seda Sayan’ı davet etti.
Muhafazakar mahalle baskısıyla konser avcılığı yapanların işi hiç de kolay değil.
Çünkü Eskişehir’deki AnadoluFest’i iptal etmekle festivaller bitmiyor.
Eskişehir’de EskiFest, MilyonFest adlı başka festivaller de var.
Eskişehir’i ‘kurtarmak’ da yetmiyor.
Bu yaz sadece tek bir organizasyon şirketinin düzenlediği Türkiye’nin farklı şehirlerinde 10’un üstünde müzik festivali düzenlenecek.
Büyükşehirlerde duyulmasa da bu festivaller yıllardır yapılıyor.
Bu şehirler arasında Denizli, Samsun, Kayseri gibi AK Partili başkanları olan şehirler de var.
Mesela AK Partili bir belediyenin yönettiği Denizli’deki MilyonFest dün itibarıyla başladı.
Yağmura rağmen festival alanını dolduran her kesimden gençlerin nasıl eğlendikleri bu hesaptan izlenebilir.
https://www.instagram.com/stories/milyonfest/2847653291890203137/
Önümüz yaz Türkiye’nin her şehrinde üç yıldır pandemi yüzünden iptal edilmiş başka festivaller de yapılacak ve bu festivallerin önemli bir kısmında da ev sahibi AK Partili belediyeler olacak.
AK Partili belediyeler de eğer daha muhafazakar çevrelerden mahalle baskısı gelmezse gençlerin eğlenmesinden pek de rahatsız görünmüyor.
Zaten mesele muhafazakar, ahlakçı konser iptalciliğinden ibaret değil.
İlki kadar tepki çekmese de bir de milliyetçi konser iptalciliği, yasakçılığı var.
Bu iptalciliğin öncüsü iktidara alternatif olması beklenen muhalefet cephesinin aktörleri.
Hedefteki isimlerin başında Aynur Doğan geliyor.
1999’da Ahmet Kaya’ya yapılan ve faillerinin yıllardır özür dilemekten bitap düştüğü lincin tıpatıp aynısı Aynur Doğan için yapılıyor.
Gerekçe yine Almanya’daki bir konserde sahnede arkasında Öcalan resimleri ve PKK bayrakları olan bir fotoğraf karesi.
10 yıl önceki Türkiye’nin şartları, TRT’nin Öcalan resimli sahnelerden, Öcalan’ın mektubunun okunmasını canlı yayınladığı unutularak Aynur Doğan’ın önce AK Partili belediye tarafından afişleri asılan Derince’deki konseri iptal edildi, yine AK Partili Bursa Belediyesi’nin ev sahipliğini yaptığı konseri iptal oldu.
Başını Zafer Partili ve İYİ Partili sosyal medya fenomenlerinin ve siyasetçilerin çektiği ve iktidar medyasının da destek verdiği linç ekibinin son hedefi İstanbul Belediyesi’nin ev sahipliği yaptığı Açıkhava’daki Aynur Doğan konserini iptal ettirmek.
Bizzat Ümit Özdağ ve ODA TV’nin başını çektiği iptalcilikle Trabzonspor kutlamalarına davet edilen, Trabzon asıllı ve sıkı Trabzonsporlu Yunanlı kemençe sanatçısı Matthaios Tsahouridis ve yıllardır Türkiye’de konserler veren Apolos Lermi’nin Trabzonspor kutlamalarında sahneye çıkması da engellendi.
Gerekçe iki sanatçının tarih sınavını geçememesi.
Özdağ, ODA TV’nin “Pontusçu” dediği Lermi’nin başka konserleri de iptal oluyor.
Kültür Bakanlığı’nın Türkiye’ye davet ettiği Ermeni keman virtüözü Ara Malikian’ın konseri de “Ermeni Soykırımı diyor” kampanyasıyla iptal oldu.
Yine benzer milliyetçi, ulusalcı muhalif çevrelerin yürüttükleri iptal kampanyasıyla Bursa Valiliği Mem Ararat’ın konserini, Muş Valiliği Metin-Kemal Kahraman’ın konserini iptal etti. Pendik’te Niyazi Koyuncu’nun vereceği konser de Koyuncu’nun 2013’de çıktığı Nevruz mitinginde sahnede arkasında Öcalan resimleri olduğu ifşasıyla iptal oldu.
Halbuki o konser yapıldığı yıl böyle haber yapılmıştı.
Muhafazakar iptalciliğe haklı tepkiler verenler, mesela Melek Mosso konseri iptaliyle ilgili Meral Akşener’in yaptığı gibi, muhalefetin de içinde olduğu bu milliyetçi iptalcilik dalgasını ise genelde görmezden geliyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.06.2025
18.06.2025
16.06.2025
15.06.2025
11.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
1.06.2025
26.05.2025