Yıldıray OĞUR
Meclis’te kan dökülen son kavga pek çok insanın aklına 1968’deki ünlü kavgayı getirdi.
Tuhaf bir tesadüf yine kavganın ortasında Türkiye İşçi Partisi vardı.
Bu kez hapisteki bir milletvekili değil, doğrudan partinin kendisi.
1965’de Meclis’e 15 milletvekiliyle giren TİP’i devlet için o günlerde o kadar tehlikeli hale getiren Kemalizmle uyumlu sosyalistlikleri değildi.
1967’deki Doğu Mitingleri’ydi.
Parti programında Kürt kimliğinin tanınması gibi o günler için ileri bir maddenin olduğu TİP’in öncülüğünde Silvan. Diyarbakır, Siverek, Batman, Dersim, Ağrı, Erzurum ve Ankara’da yapılan mitinglere o günlerde adına Kürt denemediği için Doğu denmişti ama mitinglerle Kürt meselesi uzun yıllar sonra uykusundan uyandırılmıştı.
Bu mitingler 1971’de TİP’in kapatma gerekçelerinin başında yer alacaktı.
Tabii bu mitinglerin en fazla tedirgin ettiği isim dönemin Adalet Partili İçişleri Bakanı Faruk Sükan’dı.
Sükan, Meclis’te milletvekillerinin odalarını dahi aratmış zehir hafiye lakapli bir bakandı.
Konya’da belediye başkanlığı yapmış, ardından vekil olmuş bir taşra politikacısıydı.
Ama 19 Şubat 1968 günkü Meclis’te bütçe görüşmelerinde yaptığı konuşma çok iyi hazırlanmış, iddianame gibi bir konuşmaydı.
İddianamede yargılanan da TİP’ti.
O günün Meclis zabıtlarını okurken Sükan’ın neredeyse bütün konuşmasında baştan aşağıya TİP’i hedef aldığı görülüyor.
TİP’i proleter diktatörlük kurmaya çalışmakla yani o zamanlar büyük bir anayasal suç olan komünistlikle, Avrupa’daki sosyalist partilerle değil, AKEL, İtalyan Komünistleri gibi komünist partilerle işbirliği yapmakla, Moskova’dan talimat almakla, Baas Partisi ile görüşmekle suçlamıştı.
Referansları, verdiği isimler, literatüre hakimiyeti şaşırtıcıydı.
O iddianameden okur gibi suçlamalarda bulundukça TİP’liler yerlerinden kalkarak itiraz ediyorlardı.
Ama Sükan daha da ileri gidip doğrudan TİP’i yargılamakla da tehdit etmeye başlamıştı:
“İÇİŞLERİ BAKANI FARUK SÜKAN: Mahkemeye de tevdi ettik. Doğu mitinglerinin hepsi T. i. P. tarafından tanzim edilmiştir ve Doğulu masum Türk vatandaşlarına, her zerresinde Türklük kokan ve millî tarihte büyük hissesi bulunan Doğulu vatandaşa ırk ayrımını telkin suretiyle siyasi istismar vasıtasıyla anarşi yaratmak maksadıyla bu işi tertib edenler Türkiye İşçi Partisidir, mahkemelerce tesbit ve tescil edilmiştir, mahkemeleri derdesti rüyettir. 33 dâva açılmıştır haklarında 76 kişi konuşmuştur, 63 ü T. i. P. lidir. Bunlar aynı zamantd mitinglerin tertipçisi bulunan kimselerdir. Tarık Ziya Bey, bunları bilmekte fayda vardır.”
Doğrudan isim vererek suçladığı kişi TİP’in geçen hafta 99 yaşında vefat eden Diyarbakır Milletvekili Tarık Ziya Ekinci’ydi.
Açık bir tehditti bu.
Kavgayı başlatan ise yine Sükan’ın sözleri oldu.
ÇETİN ALTAN (İstanbul) — Böyle konuşamazsın. (Soldan, bağrışmalar)
İÇİŞLERİ BAKANI FARUK SÜKAN (Devamla) — Siz Türk mahkemelerinin...
ÇETİN ALTAN (İstanbul) — Böyle konuşamaz.
BAŞKAN — Efendim, böyle konuşur, öyle konuşur, konuşmayı biz mi öğretelim?
İÇİŞLERİ BAKANI FARUK SÜKAN (Devamla) — Çetin Altan siz, Türk mahkemelerinin mahkûm ettiği...
ÇETİN ALTAN (İstanbul) — Evet.
İÇİŞLERİ BAKANI FARUK SÜKAN (Devamla) — Nazım Hikmet'i, millî şair, vatan şairi olarak gösterdiniz mi?
ÇETİN ALTAN (İstanbul) — En büyük şairdir Nazım Hikmet.
AP sıralarından bağrışmalar ve T. i. P. sıralarına doğru koşuşmalar, kavga, bağırmalar ve bir karışıklık.. TİP sıraları önünde döğüşmeler, yumruklaşmalar..”
Zabıtlarda neredeyse linçe dönen olaylar bu cümleyle özetlenmişti.
Kavganın bilançosu ağırdı o günlerin Alpay Özalan’ı Malatya Milletvekili Hamido’nun silahın kabzasıyla başlarına vurduğu TİP’liler yaralanmıştı. Çetin Altan’ın üzerine 20 kişi atlamıştı.

Başbakan ve AP lideri Demirel’in savunması da çok tanıdıktı:
“Meclis’e yakışmayan her tür beyanda bulunuyorlar. Bunların maksadı AP’lileri tahrik etmektir. Bir üye Cumhuriyet’i ve onun hakimlerini hiçe sayarak Nazım Hikmet’e vatan şairidir demiştir. Bunun adına tahrik denir. Yapmayınız.”
Ertesi gün Meclis’te pek de rutin olmayan bir şey oldu ve 84 yaşındaki CHP lideri İsmet İnönü söz istedi.
Kürsüye çıktı ve ders gibi bir konuşma yaptı:
“Dün gece olan hâdiseler her mânasiyle esef vericidir, her hangi bir sebep, bahane ve ittiham ile izah olunacak, hazm olunacak yeri yoktur. Hükümet tasmim ettikleri, zararlı gördükleri bir partinin hareketi aleyhinde Meclisi tahrik etmek için bütün çabasını sarf etmiştir. İçişleri Bakanı bu kürsüde türlü misaller getirmeye çalışarak bir partiyi insanları ile, mevcudiyeti ile ittiham etmiştir. Bu ithamlar vicdanının hâkimiyeti altında bulunan aklı başında hiç kimseyi ikna etmez. Sebep aşikârdır. Anayasamız siyasi partilerin kaderi nasıl hallolunur, bunu tâyin etmiştir. Her memlekette, her Mecliste vazifesini aşan, iyi niyetten uzak insanlar bulunabilir, bu şüphe altında olanlar bulunabilir. Bunların kaderi ve mesuliyetinin nasıl tâyin olunacağını Anayasa bir büyük Mahkeme kurarak halletmiştir. Anayasa Mahkemesinden karar alınmıyan, oradan bir hüküm istihsal edilmiyen hiçbir itham meşru değildir ve böyle bir itham zor kuvveti ile yürütmeye çalışan bir idare mahkûmdur.
(C. H. P. ve T.İ.P sıralarından alkışlar ve bravo sesleri)
“Bizim miletin tekâmülü, demokratik rejim içinde milletin kalkınmasını, idaresini arzu etmesi arzusu, istidadı bu istikamettedir, insaf etmez misiniz, bu istidatta olan milletin kaabiliyetini irticaın taarruzu ile, Anayasa Mahkemesinin vereceği hükümleri zorla Meclis içinde vermek hevesiyle, tamamiyla iptidai bir cemiyet haline getirinceye kadar zorlıyacaksınız. Ayıp değil mi? Günah değil mi? Millete acımaz mısınız? Memleketi idare edenlere söylüyorum. (C. H. P. sıralarından «bravo» sesleri, alkışlar) idare eden partiye soyluyorum. (C. H. P. sıralarından alkışlar). Yol haksızdır, itham hiçbir vicdan sahibini ilzam etmez. Mahkeme vardır, oraya gidersiniz.”
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde ilk kez kan akmadı. Daha önce üç cinayet işlendi, yumrukla adam öldürüldü. Kalp krizi geçirenler, silahla yaralananlar oldu.
Tabii bolca yumruk ve kan.
1968 ile 2024 arasındaki en büyük benzerlik ise TİP’liler ve yumruklar değil, Meclis ile mahkemeler arasındaki özellikle Anayasa Mahkemesi arasındaki yetki tartışmalarıydı.
İki kriz de siyasetin mahkemenin yerine geçmesinden çıkmıştı.
Ama 1968 ile 2024 arasında büyük bir fark var.
Şiddete karşı tavır.
Parlamento gibi adı konuşmadan gelen siyasetin merkezinde yumrukları konuşturmak ilkel bir davranış. Ama bir yerden sonra fevrilik, anlık bir patlamayla açıklanabilir.
Ama serin kafayla, sonradan, oturup düşünerek yumruğu savunmak, hatta övmek…
İşte en korkutucusu o.
O sınır geçildikten sonra Meclis’te oturup konuşmanın, siyaset yapmanın bir anlamı da kalmaz.
İsmet İnönü’nün dediği gibi; Ayıp değil mi? Günah değil mi? Millete acımaz mısınız?
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.12.2025
6.12.2025
3.12.2025
1.12.2025
24.11.2025
22.11.2025
19.11.2025
17.11.2025
15.11.2025
10.11.2025