Yıldıray OĞUR
ABD’deki valilik seçimlerinde gözler en çok çıkardığı üçü ”kurucu baba”, sekiz başkan yüzünden Başkanların Anası diye bilinen ABD’nin Virginia eyaleti üzerindeydi. George Washington, Thomas Jefferson, James Madison’un memleketi, Washington’un yanı başında CIA’ye, Pentagon’a ev sahipliği yapan eyaletteki seçimlerde ibre Newsroom’da Willi McAvoy’un tabiriyle “Amerikan Taliban”ı Tea Party’nin adayını gösteriyordu çünkü.
Telaşın sebebini anlamak için Amerikan değerlerinin, insan hakları bildirgesinin mimarı Jefferson’un da bir zamanlar oturduğu valilik koltuğuna talip olan Tea Party kökenli Cumhuriyetçi Cuccinelli’nin vaatlerinden birkaçına bakmak yeterli; Doğum kontrol merkezlerini kapatmak, kadınların doğum kontrol haplarına ulaşmasını zorlaştırmak, vajinal yoldan yapılan ultrason tedavileri yasaklamak, anti-sodomy diye bilinen yasayı çıkarıp oral, anal seksi cinsel suç saymak, okullarda cinselliği sadece evlilik içinde anlatan eğitimi vermek, tabii ki eşcinsellere ve göçmenlere karşı yasalar çıkarmak.
İlk açılan sandıklar yüzünden saatlerce eyalette Cumhuriyetçi aday önde gitti, yürekler ağza geldi. Günün sonunda kazanan ise çok az farkla (Yüzde 48’e, yüzde 46) Obama’nın bizzat gidip kampanyasını desteklediği Demokrat aday oldu da Amerikan değerleri şimdilik kurtuldu.
Türkiye olarak şanslıyız. Böyle vaatlerin toplumda da siyasette de bir müşterisi yok. O yüzden Türkiye’de selefilik diğer Müslüman toplumlarda gördüğü ilgiyi görmüyor. Cemaatler, tarikatler modern hayatla uyumlu, demokratik sistemle uzun yıllardır barışık. Belki ülkenin en selefi grubu 1930’lardaki altın çağlarına dönmek isteyen Kemalistler.
1950’lerden bu yana merkez siyasetleri desteklemiş dindar kitlelerin bir partiden beklentisi iktidara gelip dini imanı ahlakı kurtarmaları değil, Müslümanların hayatını katı laik devlete karşı kolaylaştırmaları oldu.
Ahlaki kalkınma vadeden Milli Görüş çizgisi uzun yıllar bu yüzden marjinal kaldı. AK Parti 11 yıldır girdiği beş seçim, iki referandumu da muhafazakârlık vaadiyle değil, pragmatik bir liberal program, iyi yönetim, daha fazla demokrasi, değişim vaadiyle kazandı.
AK Parti’nin ‘muhafazakâr demokratlığı’ndaki muhafazakârlık, bu 11 yıl boyunca politikalarda aile değerlerini savunmak gibi genel sloganlar dışında AK Partilileri dindar kitlelere “bizden” hissi veren kimliklerini temsil ediyordu.
Bu, AK Parti’nin merkez siyaseti yeniden tarif etmesinin, yüzde 50’nin sırrıydı. AK Parti 11 yıl boyunca bunun farkında olarak siyaset üretti. 11 yıl boyunca beklenen "şeriat" gelmedi, Türkiye askerî vesayet düzeninden kurtuldu, darbeleri yargıladı, Kürt sorununu çözmeye başladı.
11 yıldır insanların özel hayatına müdahale eden, laikliğe aykırı, muhafazakârlaşma denecek hiçbir adım atılmadı. Zina yasası, kürtaj gibi kimi girişimlerde ise kamuoyundan gelen sesler dinlendi, sağduyu hakim geldi ve geri adım atıldı. AK Parti, seçmenlerini, en temel başörtüsüne özgürlük taleplerini karşılamak için bile 11 yıl bekletti.
Ama laik cephe kendilerinde olmayan her zaman konuşulabilir, geri adım atabilir hasletlerine sahip AK Parti’yi muhafazakâr, dinci, bağnaz, yobaz ilan etmek için hiçbir fırsatı kaçırmadı, sonucu görmek için beklemedi, konuşmak yerine itham etmeyi tercih etti. İnternete yasak gelmedi, zina AK Parti iktidarında suç olmaktan çıktı, alkol düzenlemesi hayatı felç etmedi, kürtaj yasaklanmadı.
Belki de arada Saadet Partilileri dinlemeliler. Orijinal Millî Görüş çizgisi, AK Parti’yi tam da tersten vuruyor çünkü: 2005’te zinayı serbest bıraktılar, Avrupa istedi diye kanun çıkararak domuz etini kasaplara soktular, 11 yılda içki kullanımı üç katı arttı, Patrikhane’ye, gayrimüslimlere tavizler verdiler.
Başbakan Erdoğan’ın kapalı bir toplantıda, Denizlili vekilin “zinalar binalar arttı” tadındaki şikayetlerine verdiği kabul edilmez cevabı düzeltmek için AK Partili politikacıların daha sonra onları zor durumda bırakan tevil tefsir çabaları, öneriye AK Parti’nin doğal tabanından çevresinden gelen tepkiler bile geldiğimiz ve geri döndürülmez noktayı anlatıyor.
Türkiye’nin hâlâ endişe edilecek Talibanları, selefileri varsa herhalde bu sosyolojik değişimi anlayacağına çiçekli dar pantolanlarla ormanlarda öpüşen başörtülü kızları dikizleyen Kemalistler olsa gerek.
Apartheid rejimi bittikten 1 hafta sonra Güney Afrika’daki beyazlar, siyahların ilk muktedir demecini gösterip “bak işte bu da siyahların Apartheid rejimi” demeye utanmışlardır herhalde. O yüzden 90 yıldır herkesin özel hayatına karışmış, bunun için yasalar çıkarmış, darbeler yapmış, partiler kapatmış bir rejimin tarafında olmuşlara düşen, Kemalist Apartheid rejiminin yıkıldığı bugünlerde somut karşılığı olmadığı açık bir sözün arkasına takılıp ilk fırsatta yağ gibi üzere çıkmak değil, mahcubiyet içinde nerede hata yaptık diye düşünmek olsa gerek.
AK Parti’ye düşen de enerjisini giremeyeceği kapıları zorlamak için değil, Ankara’da hâlâ açamadığı devlet kapılarını zorlamak için kullanması. Muhafazakâr kitlelerde bile “ne gereği var şimdi” hissi uyandıran “binalar, zinalar arttı” türü klasik bir muhafazakâr söylemi sevenler için Saadet Partisi, butik bir Millî Görüş partisi olarak orada duruyor.
Bu 11 yılda AK Parti politikalarıyla AK Parti tabanı da, dindarlar da değişti. Tanzimat’ın popüler Batı taklitçisi teması artık o kadar popüler değil. Felatun Bey ile Rakım Efendi artık o kadar farklı bir hayat yaşamıyor. AK Parti iktidarında sadece Üsküdar-Eminönü arası değil, Fatih-Harbiye arası da kısaldı. Bu tren o freni çekerek durdurulamaz artık...
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları










































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.12.2025
23.12.2025
17.12.2025
15.12.2025
10.12.2025
9.12.2025
6.12.2025
3.12.2025
1.12.2025
24.11.2025