Yıldıray OĞUR
Avrupa Parlamentosu dün 479’a karşı 37 oyla Türkiye ile müzakereleri dondurma tavsiye kararı aldı. Ama ondan önce gelin Avrupa Parlamentosu’nun bir gün önce aldığı başka bir karara bakalım.
Karar 304 evet, 179 hayır ve 208 çekimser oyla verildi.
Tasarıda Rusya, think tankler, İngilizce yayın yapan gazeteler, internet siteleri, sosyal medya üzerinden “AB’ye karşı düşmanca propaganda yapmak, AB kurumlarını itibarsızlaştırmak, üye ülkeler arasındaki farklılık ve çatışmaları kullanarak AB’yi bölmeye çalışmak, AB-ABD ilişkilerine zarar vermek, gerçekleri bozup, kuşkuyu provoke” etmekle “birlik içinde siyasi parti ve organizasyonlara destek vererek propaganda yapmakla” suçlandı.
http://www.europarl.europa.eu/news/en/news-room/20161118IPR51718/meps-sound-alarm-on-anti-eu-propaganda-from-russia-and-islamist-terrorist-groups?utm_campaign=engagor&utm_content=engagor_Mzg5ODEwMw%3D%3D&utm_medium=social&utm_source=twitter
Son suçlamanın ne kadar etkili sonuçları olduğu, tasarının görüşülmesi ve oylanması sırasında ortaya çıktı.
Görüşmeler sırasında söz alan Avrupa’daki aşırı sağ ve radikal sol partilerden milletvekilleri tasarıyı eleştirdi. Marine Le Pen’in partisi Ulusal Cephe’li üye Jean-Luc Schaffhauser "AB’de Amerikan görüşleri hâkim ve Rus propagandasından endişe edecek bir durum yok” dedi. Ve oylamada 751 üyeli parlamentoda 304 evet 179 hayır ve 208 çekimser oy çıktı.
Bu, sadece AP’de aşırı sağ partilerin oluşturduğu 76 üyeli bloktan değil, merkez partiler ve radikal sol partilerden de tasarı aleyhine oy verenler olduğunu gösteriyor.
23 Nisan’da Fransa’da yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turundan ilk sırada çıkacak gibi görünen aşırı sağcı Le Pen’in partisinin Rusya ve Putin aşkı malum. Ama Fransız merkez sağı onun karşısına merkez sağ Halk Partisi’nin ön seçiminden birinci çıkan eski Başbakan Fillon’u koyacak. O da en az Le Pen kadar Putin sevdalısı, Suriye’de Rusya ve Esad’la çözüm yanlısı, göçmen karşıtı.
Daha geçen hafta AB üyesi olan Bulgaristan'da seçimleri eski bir Sovyet yanlısı havacı general olan; Rusya ve Putin’e çok yakın Rumen Radev kazandı. Aday ülke Moldova’da ise seçim kampanyasını Putin’le fotoğraflarıyla yürüten Igor Dodon devlet başkanı seçildi.
Brexit, Trump’ın seçilmesinden sonra Avrupa’yı sarsacak bir seçimde aralık ayında Avusturya’da olacak. İptal edilen devlet başkanlığı seçimlerinin en güçlü adayı aşırı sağcı Hofer da göçmen karşıtı ve Rusya yanlısı bir isim.
En son Alman Şansölyesi Merkel de Moskova’yı 2017 yılı yaz sonu yapılacak Almanya seçimleri öncesinde Almanya’daki seçimlere müdahalelerinden dolayı uyarmak zorunda kaldı. Merkel’in seçimlerde altını oyacak, göçmen karşıtlığıyla oylarını yükselten iki aşırı sağ, ırkçı parti NPD ve AfD’nin Rusya’dan parasal destek aldığı artık bilinen bir gerçek. Pegida’nın benzer destekler aldığı biliniyor. Sadece aşırı sağ partiler değil. Eski bir KGB ajanı olan Putin, Yunanistan’da hem aşırı sol Syriza’ya hem de aşırı sağ Altın Şafak Partisine destek veriyor. İspanya’da ana muhalefet partisi olan aşırı sol Podemos’un da hem Rusya’dan hem de İran’dan yardımlar aldığı iddia edilmişti.
Britanya’da UKIP’in Brexit’e kadar varan artan gücü, Muhafazakâr Parti’de göçmen karşıtı, Rusya yanlısı, Suriye’de Esad’la çözüm arayan politikaları savunan görüşlerin de Boris Johnson gibi isimlerle yükseldiği biliniyor.
İtalya da sona doğru yaklaşıyor. AB ve ABD yanlısı merkez sol Mateo Renzi’nin merkezî hükümeti güçlendirecek 4 Aralık’taki referandumu, geleceğini belirleyecek. Eğer referandumdan hayır çıkarsa Obama’nın kankası Renzi istifa edecek ve muhtemelen gidilecek seçimde iktidara eski komedyen Beppe Grillo liderliğindeki AB karşıtı 5 Yıldız Hareketi gelecek. Ve onların ilk işi de AB’den çıkış için referanduma gitmek olacak. 5 Yıldız Hareketi’nin de pro-Putin olduğunu söylemeye gerek yok.
Tabii bu arada Avrupa’da dolaşan en korkutucu hareket de AB kriterlerinin yarısına küfrederek başkan seçilmiş Trump’ın hayaleti. Trump’ın Avrupalı müttefiklerini para ve asker vermeyen asalaklar olarak gördüğü konusunda kimsenin şüphesi yok.
Yaşlı, yorgun, az paralı, korkak ve fazla snob Avrupalı müttefikler yerine Rusya’yla iş yapmak Trump’ın tarzına daha yakın duruyor. Tabii 2017 yılı içinde Fransa, ardından Almanya, İtalya, Britanya’da 'küçük Trumplar' iktidara gelmezse veya mevcut iktidarlar 'Trumplaşmaya' başlamazsa...
İşte Avrupa, Brexit’ten sonra böyle sallanırken, daha 5 ay önce darbe atlatmış Türkiye’yi de kaybetmeyi göze almaya karar verdi.
Avrupalı solcuların ve liberallerin reel politiği göz ardı eden bu snobluk ve jakobenizmi yüzünden, sadece Avrupa’da seslerinin duyulmadığını düşünenlerin oylarıyla ırkçılar, aşırı sağcılar yükselmiyor ayrıca Avrupa Birliği de bir zamanlar girmeyi çok isterken sık sık örnek gösterdiğimiz bir "tenis kulübü" olmaya doğru ilerliyor.
Mısır’ın darbeci diktatörünü bağırlarına basan, Suriye’de Esad’a yanlayan, Türkiye’de her gün katliamlar yapan PKK ve darbe girişiminde bulunmuş FETÖ’yü, onlarla mücadele eden Türkiye’ye tercih eden bu Avrupa snobizmi sadece Türkiye’yi Batı ittifakı içinden uzaklaştırmıyor ayrıca Avrupa Birliği’ni de bitiriyor.
Eski KGB ajanı Putin’in oyuncak gibi oynadığı bu Avrupa bir zamanlar bizim girmeye çalıştığımız; onlara özenip reformlar yaptığımız Avrupa’ya hiç benzemiyor.
2004 yılında 79 yıl önce İtalyan ceza yasasından kopya edip aldığımız tecavüzcülerle evlilik yasasını AB uyum reformları çerçevesinde ceza yasamızdan çıkarmıştık. Türkiye o yıllarda AB çıtasıyla demokraside önemli mesafeler aldı.
Ama Türkiye’de Avrupa Birliği’nin dönüştürücü etkisi uzun yıllar önce miadını tamamladı. Türkiye, kendi dinamikleriyle reformlar yaptı, çözüm sürecini işletti, yasakları kaldırdı, geçmişiyle hesaplaştı.
Yine de AB hedefi -hem ekonomik hem de siyasi olarak- bir kenarda durmasında mahzur olmayan bir hazır reçeteler havuzuydu.
Ama Avrupa sağ iktidarların Türkiye’nin üyeliğini blokajıyla, Mısır darbesine destek, Suriye’deki çifte standartlı politikalarla Türkiye’de inandırıcılığını azaltan, PKK tavrıyla eğreti hislerine neden olup ve en son 15 Temmuz darbesi sonrası gösterdiği tavırla mide bulandıran “bir değerler sistemi” artık.
Avrupa kendi eliyle Türkiye’yi dönüştürme gücünü kaybetti. O yüzden Türkiye’de Avrupa Parlamentosu’ndan çıkan karar kimsenin umurunda olmadı.
Avrupa birliği snob bir "tenis kulübü" olacaksa zaten başta kendisi olmak üzere kimseye bir faydası yok. Ama onun alternatifi de her gün Halep’te insanları bombalayan Rusya’yla ve kimseyle iş birliği yapamayacak kadar dev bir ekonomik kara delik olan Çin’le ve onların uydu devletlerinin yer aldığı Şanghay Beşlisi olmasa gerek. Zaten daha internet sitesi bile yeni açılmış Şanghay İşbirliği Örgütü’nün de böyle büyük bir iddiası yok. Suriye ile Mısır’ın da girmeye çalıştığı böyle bir örgütün üyesi olduğumuzda hayatımızda çok büyük bir değişiklik olmayacak.
Batı’yı korkutmak içinse şahane bir blöf. "Tenis Kulübü"nüze bizi almazsanız biz de en yakınlardaki "Boks Kulübü"ne gireriz.
Belki de kulübün bir sonraki üyesi de Trump’ın ABD’si olur.
Yine de biz Doğu'nun ve Batı'nın ortasında olan jeopolitik önemimizin keyfini çıkaralım. Bisiklete binelim, ağırlık kaldıralım, güçlenelim, evimizi tamir edelim.
Bu yeni ve cesur dünyada müttefiklerden çok buna ihtiyacımız var...
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.11.2025
8.11.2025
3.11.2025
1.11.2025
29.10.2025
27.10.2025
21.10.2025
18.10.2025
13.10.2025
11.10.2025