Yıldıray OĞUR
Önce bildiklerimizi toparlayalım.
Oğul (Tale) Köyü, Hakkari Merkez’e bağlı, Hakkari’ye 25 kilometre uzaklıkta, Zap suyunun kenarında, o bölge için oldukça yeşil, içinde piknik alanları olan, ceviz ağaçlarıyla meşhur, hayvancılıkla da uğraşılan bir köy.
Hakkari’ye doğru göç veren köyde son referandumda 103 kayıtlı seçmen varmış. Köy HDP’li bir köy. Zap’ın kenarında olduğu için kırsal bölgeleri Zap’ın aktığı Irak’tan sınırı geçen PKK’lıların geçiş güzargahında.
Sadece son dört aylık bir haber taraması yapıldığında köyün kırsalında güvenlik güçleriyle PKK’lılar arasında çatışmalar olduğu anlaşılıyor. Örneğin, 7 Hazira’da Oğul Köyü kırsalında tespit edilen PKK’lılara, F-16larla hava harekatı olmuş ve bir PKKlı öldürülmüş. 20 Haziran’da yine Oğul yol ayrımında PKK’lılar askeri konvoya saldırmış ve 1 yüzbaşı şehit olmuş. Oğul Köyü kırsalında 27 Haziran’da PKK’lılarla çatışmada özel harekat polisi Muhammet Ali Mevlüt Dündar yaralanmış ve kaldırıldığı hastanede şehit olmuş. Dündar, aynı zamanda bir 15 Temmuz gazisiydi.
Şehit polisi öldüren PKK’lılara yönelik takipte çok sayıda silah ve mühimmatın bulunduğu bir sığınak tespit edilmiş. 7 Temmuz’da Oğul kırsalındaki bir mezradaki Zap nehri üzerinde bulunan köprü, PKK’lıların geçişini engellemek için sökülmüş.
***
Yani bütün bu haberlerden köyün kırsalında PKK’ya yönelik, özellikle de bir yüzbaşı ve özel hareket polisinin şehit edilmesinden sonra operasyonların sürdüğünü anlıyoruz.
Fakat buna rağmen köy güvenlikli bölge ilan edilmemiş, köyde insanlar günlük hayatlarına da devam etmekteydi. Ayrıca Hakkari’den köye gidebilmek için karayolu üzerindeki Depin Polis Kontrol Noktası’ndan geçmek gerekiyordu.
Olayla ilgili ilk haberler, 31 Ağustos 2017 günü, yani arafe günü saat 16.30’dan sonra (Açıklamada saat yok, fakat çıkan haberlerin saati 16.45 olduğu için öyle olduğunu tahmin ediyoruz) İçişleri Bakanlığı sitesine konan açıklamaya dayanıyor.
“Hakkari/Merkez/Oğul Köyü kırsalında yapılan operasyonda, Piro AMED kod adlı Abdullah SÖNMEZ ve beraberindeki Mordem (K), Zağros (K) ve Cemal (K) isimli (4) terörist etkisiz hale getirilmiştir. Piro AMED (K) Abdullah SÖNMEZ isimli örgüt mensubunun; 28 Haziran 2017 tarihinde Hakkari/Oğul köyü kırsal alanında Özel Harekat Polisi Muhammet Ali Mevlüt DÜNDAR'ın şehit edilmesi; 19 Haziran 2017 yılı Haziran ayında Hakkari/Çukurca yolu üzerinde askeri konvoya yönelik yapılan ve (2) askerin şehit edildiği eyleminin faili olduğu bilinmektedir.”
Açıklamada PKK’lıların Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA) ile yapıldığı bilgisi yer almamış. Doğrudan öldürülen PKK’lıların isimlerinin açıklanması ise bir tespite işaret etmekteydi. Bu tespit ya da cenazelerden ya da istihbarattan yapılmış olmalıydı.
Aynı günün akşamı HDP’ye yakın hesaplar ve gazeteciler köyde sivillerin öldüğüyle ilgili haberler paylaşmaya başladılar.
Tartışmalar üzerine, 1 Eylül, yani Bayramın birinci günü bu kez Hakkari Valiliği açıklama yaptı:
“Hakkâri-Merkez İlçe Oğul Köyü Kanireş Çeşmesi bölgesinde tespit edilen (1) dinamik hedefe [(4) BTÖ mensubu], 31 Ağustos 2017 Perşembe günü saat 15.30 sıralarında, SİHA (BAYRAKTAR) ile (1) bomba atılmıştır.
Söz konusu atış neticesinde, (4) BTÖ mensubunun etkisiz hale getirildiği değerlendirilen bölgede, teröristlerle toplantı halinde bulundukları sonradan anlaşılan İbrahim SAK ve Musa TARHAN isimli işbirlikçiler hafif şekilde, Mehmet TEMEL ve İsmail AYDIN isimli işbirlikçiler ise ağır şekilde olmak üzere toplam (4) işbirlikçinin yaralandığı, kendi imkânları ile Hakkâri Devlet Hastanesine giderek tedavi altına alındıkları tespit edilmiştir. Söz konusu yaralanan işbirlikçilerden Mehmet TEMEL, Hakkâri Devlet Hastanesinde tedavi altında iken vefat etmiştir.Konu ile ilgili adli tahkikat devam etmektedir.”
http://www.hakkari.gov.tr/basin-aciklamasi-2017285
Açıklamada, bombanın SİHA ile atıldığı, öğleden sonra 15.30’da atıldığı bilgileri yer alırken, bu kez öldürülen PKK’lıların isimleri yerine daha az kesin olan bir ifadeye yer verilmişti: “4 BTÖ mensubunun etkisiz hale getirildiği değerlendirilen”. Açıklamada “teröristlerle toplantı halinde bulundukları sonradan anlaşılan işbirlikçiler” in ikisinin hafif ikisinin ağır yaralandığı, birinin hastanede “vefat ettiği” bilgisine de yer verilmişti.
Son olarak valilik 8 Eylül’de bir açıklama daha yaparak, hastaneden taburcu edilen “bölücü terör örgütü mensuplarıyla toplantı halindeyken yaralanan İbrahim Sak ve Musa Tarhan’ ın “Terör örgütü üyeliğinden” tutuklandıklarını açıkladı.
http://www.hakkari.gov.tr/basin-aciklamasi-2017294
Buraya kadar resmi açıklamalara yer verdik. Şimdi CHP milletvekili Sezgin Tanrıkulu, HDP heyeti raporu, İHAK raporundan karşı iddiaları okuyalım.
Önce resmi açıklamalara göre “PKK’lılarla toplantı halinde oldukları için SİHA’nın bomba attığı işbirlikçi” bu dört kişi kim?
Tanrıkulu’nun tweetlerinden aktaralım:
“Ölen Mehmet Temel (37) Hâkkari Şehit Selâhattin İlk Öğretim Okulu ve Hâkkari Ağız Diş Hastanesi tesisat işlerini yapıyordu. 3 çocuğu vardı.”
“İsmail Aydın, 43 yaşında,5 çocuğu var, biri 4 gün önce doğdu. Köyüne arada ot biçmeye, onları toplamaya gidiyor. Şu an ağır yaralı.”
“İbrahim Sak (54), devlette Defterdarlık'tan, vergi şefliğinden emekli. 6 çocuklu.Kendi Köyüne her bayram tarlasına her zaman giden bir yurttaş.”
“Musa Tarhan, 54 yaşında,Hakkari'de bulduğu her işte çalışıyor. AK Parti Hâkkari önceki İl Başkan'ın akrabası.Şu an yaralı ve gözaltında.”
Bu dört isim Oğul Köyü’nden ama aileleriyle birlikte Hakkari merkezde yaşıyor ve çalışıyorlardı. Sabıkaları bulunmuyordu.
Arafe günü Hakkari’den Oğul Köyü’ne giderken yolda Depin polis kontrolünde kimlik kontrolünden geçmişlerdi. (İHAK raporu)
(Buraya hep birlikte mi tek tek mi geldiklerini bilmiyoruz.)
***
HDP raporunda yer alan yakınlarının ifadelerine bakalım.
Mehmet Temel’in annesi Sina Temel: “Bayram arifesinde köydeki evdeydim. Oğlum Mehmet Temel beni almaya gelecekti. Bir gün sonra Van T tipi Cezaevi’nde bir yıldır tutuklu olan eşim Mustafa Temel’in görüş günü ziyaretine gidecektik. Mehmet beni aradı, ben erken olduğunu söyledim, akşamüstü şehre gideriz dedim. O da Kanireş Çeşmesi’nde öğlen yemek yiyeceğini, sonra gelip beni alacağını söyledi. Namaz kılıyordum ki, bir bomba sesi duydum, aşağı indim.
Mehmet Temel’in eşi Naciye Temel: “Eşim Mehmet Temel saat 13:00 sıralarında evden çıktı, köye annesini almaya gidiyordu. Bayram günü Van’da tutuklu olan kayınpederimin görüşüne gideceklerdi.
(Tutuklu olan babanın PKK ile ilgili bir soruşturmadan tutuklu olduğu, daha önce bir kaç kez gözaltına alındığını not düşelim)
Musa Tarhan’ın oğlu Leşker Tarhan: “Ben ve babam seyyar kebapçılık yapıyoruz. Arife günü babam köye bayram için koyun almaya gitmişti. Biz Tale Kanireş’e bomba atıldığını duyduk, babamın da orada olduğunu bildiğim için hemen hastaneye gittim.
İsmail Aydın’ın kardeşi Suphi Aydın: Arife günü kurban almaya köye gitmişlerdi. Köylülerle beraber kurban alacaklardı, Kanireş’te piknik yapıyorlarmış. Koyunların otlamadan inmesini beklerken bomba atılmış.
Bilgileri toparlarsak, Oğul Köyü yakınlarında piknik alanı olarak kullanılan Kanireş Çeşmesi’ne saat 15.30’da SİHA’lardan bir bomba atılıyor. Resmi açıklamalara gore 4 PKK’lı ölüyor ve dört sivil de yaralanıyor. Olay yerine savcı gelmiyor. Köylüler, yaralananları kendilerinin hastaneye taşıdığını söylüyorlar. Yine HDP raporuna gore hastane önünde toplanan, yaralananların yakınlarına polis müdahalesi oluyor, Ölen Temel’in cenazesi için de araç ve imam verilmiyor.
Sorulara geçmeden Hakkari Valiliği’nin 9 Eylül 2017’de yaptığı bir açıklamayı daha hatırlayalım:
“İlimiz Merkez Buzul Dağları bölgesinde SİHA ile tespit edilen 4 bölücü terör örgütü mensubu, SİHA ile yapılan hava harekâtı neticesinde etkisiz hale getirilmiştir. Etkisiz hale getirilen bölücü terör örgütü mensuplarının daha önceden Hakkari Çukurca yolunda askeri konvoya roketli saldırı ve Piyade Yüzbaşı Murat ÜÇÖZ’ün Şehit edilmesi olaylarının failleri olduğu değerlendirilmektedir. Konu ile ilgili adli tahkikat devam etmektedir”
http://www.hakkari.gov.tr/basin-aciklamasi-2017295
Buzul Dağları bölgesi, Oğul Köyü’nün doğusunda yer alıyor.
Yaralı olan sivillerin verdiği ifadelerle ilgili ulaştığım bilgiler ise gerçeğin daha ortada olduğunu söylüyor. İfadelere göre bu dört kişi, çeşme başı denen yerde piknik yapmak için buluşuyor, ki daha önce de orada piknik yaptıklarını gösteren fotoğraf çıktı. Burada PKK’lılarla karşılaşıyorlar. PKK’lılar “burada ne işiniz var” diyor. “Yemeğimizi yiyip hemen gideceğiz” diyorlar. PKK’lılar “Başka bir yer bulamadınız mı “diye çıkışıyor. SİHA’nın bombası da bu sırada geliyor. PKK’lılardan da iki teröristin burada öldüğü söyleniyor. Bu PKK’lıların cenazelerinin ne olduğu ise belirsiz. Hastaneye götürüldüğü de söyleniyor, götürülmediği de. Ama sivillerin burada PKK’lılarla karşılaştıklarını kendilerinin saklamadan anlatması önemli.
Ve şimdi sorular.
İçişleri Bakanlığı’nın olaydan en fazla 1 saat sonra yaptığı ilk açıklamasında adları verilen dört PKK’lının cenazesi nerede?
İçişleri Bakanlığı’nın teröristlerinin isimlerini vermesinden bir gün sonra Valilik açıklamasında neden “BTÖ mensubunun etkisiz hale getirildiği değerlendirilen” ifadesi kullanıldı? Bu cenazeler kaçırıldı mı saklanıyor mu?
Öldürüldüğü söylenen PKK’lıların isimleri nasıl tespit edildi? Bu isimler tespit edilirken, onların toplantı halinde olduğu söylenen ‘işbirlikçi’ siviller de tespit edilmiş miydi? Bu bilinerek mi atış yapıldı?
Neden bölgede operasyonlar sürerken, PKK’lılar, işbirlikçi olan sivillerle 15.30 gibi bir saatte toplandılar?
Bu toplantının istihbaratı varsa, Hakkari’den köye gelirken geçtikleri polis noktasındaki aramada neden durdurulmadılar? ‘İşbirlikçiler’ eğer silahsızlarsa onların SİHA’yla bomba atılması yerine gözaltına alınması mümkün olabilir miydi?
Valilik açıklamasında “Yaralanan işbirlikçilerden Mehmet Temel, Hakkâri Devlet Hastanesinde tedavi altında iken vefat etmiştir” ifadesi kullanıldı.
Eğer SİHA ile yukardan vurulacak kadar tehlikeli bir işbirlikçiyse neden bu ilk açıklamada, “ölmüştür” değil de “vefat etmiştir” denildi?
Yine valilik açıklamasına göre “teröristlerle toplantı halinde oldukları daha sonra anlaşıldı” Eğer SİHA ile tespit yapılıp, atış yapıldıysa neden sonra anlaşılsın?
Ve tabii bütün bu tartışmaları ve iddiaları bitirecek SİHA’nın boma atılmadan önce çektiği görüntüler var mı?
Son olarak Hakkari Valiliği’nin 9 Eylül’de SİHA’larla Oğul Köyü’nün doğusundaki dağlarda vurulduğunu söylediği ve yüzbaşının şehit eden teröristler oldukları açıklanan dört PKK’lının bu olayla bir ilgisi olabilir mi?
***
Ve sonra olarak bir kaç da tespit.
Türkiye’de son bir yılda terörle mücadelede çok önemli başarılar sağlandı. Bugüne kadar girilmeyen kamplara girildi, PKK’nın dağda ve şehirlerdeki hareketliliği engellendi. Bu hakkı teslim edilmesi gereken bir başarıdır.
Bu yapılırken bütün dünyada terörle mücadelede kullanılan teknolojik imkanlardan kullanılması kayıp sayısını azalttı. Bu açıdan yerli teknoloji olarak SİHA’ların geliştirilmesi ve kullanılması ancak takdir edilebilir. Tartışmayı bir insan hakları ihlali tartışmasından çıkarıp, Cumhurbaşkanı’nın damadının şirketinin ürettiği yerli SİHA üzerinden yürütmenin kimseye bir faydası olmadığı gibi, büyük bir haksızlıkta.
Varsa bir hata varsa bunun suçu cihazlara ya da bunu üretmeyi başaran yerli bir firmaya çıkarılamaz. Bu bir ihlalin tespitini engelleyen, müzakereyi zorlaştıran, belden aşağı bir saldırı olur ancak.
Silahlı insansız hava araçlarıyla ilgili başta ABD olmak üzere pek çok ülkede yaşanan sivil kayıplar nedeniyle zaman zaman tartışmalar yaşanıyor. Örneğin ABD, Yemen’de El Kaide liderlerinden Evlaki’ye yönelik bu araçlarla yaptığı suikast sırasında ABD vatandaşı olan 9 yaşındaki oğlunu da öldürmüş, bu olay uzun süre ABD’de tartışılmıştı, yoğun bir şekilde eleştirilmişti.
Tabii HDP ve yakın çevrelerinin bu tarz insan hakları ihlali iddialarına kamuoyunun şüpheyle bakmasından daha doğal birşey de olmadığını da söylemeliyiz. Hem fikri ve siyasi bağlantıları itibarıyla hem de en son devlet tarafından kaçırıldı diye aylarca kampanya yapılan ama Kuzey Irak’ta çıkan Hurşit Külter ve benzeri pek çok olayda, bu çevreler yalancı çobanlıklarını defalarca ispatladılar, defalarca insan hakları ihlali argümanını PKK propagandası için kullanarak kirlettiler. Söyledikleri doğru olduğunda bile seslerinin duyulmamasından şikayet etmeye pek hakları yok.
Şehirlerin ortasında otobüs bekleyen insanların üzerine bile tonlarca yüklü araçlarla, “Doğa” kod adlı kadın teröristleri yollayabilen bu acımasız örgütün hayatımızdan çıkması hepinizin dileği.
Ama unutmamak gerekir ki devlet PKK’yı eski Genelkurmay Başkanı’nın tespitiyle daha önce 6 kez bitirmişti.
Örneğin 1995’te PKK’nın bittiği manşetleri dahi atılmıştı. Ama kısa bir süre sonra PKK’nın siyasi kanadı olan parti seçimlerde yine milyonlarca oy almayı başardı. PKK yeniden canlandı.
Çünkü PKK bitirilirken, onun üzerinden mağduriyet devşirip yeni militanlar bulacağı büyük hatalar yapılmıştı.
Bugün PKK’nın 7. Kez değil, tamamen bitirilmesinin yolu da mücadeleyi en az hatayla yapmak, hatalar olduğunda da gelen insan hakları ihlali itirazlarına kimden geldiğine bakmadan kulak kabartmak, mutlaka ikna edici açıklamalar yapmak ve “güvenlik güçlerinin moralini bozmamak” tezine sığınmadan gerekiyorsa soruşturmalarla devletin sicilini temiz tutmaktan geçiyor.
Ancak insanlı araçlar yardım ederse, o insansız araçlarla sonuç alınabilir.
Hakkari Oğul Köyü’nde olan olayla ilgili serinkanlılıkla konuşmayı başararak başlayabiliriz.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları















































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.12.2025
23.12.2025
17.12.2025
15.12.2025
10.12.2025
9.12.2025
6.12.2025
3.12.2025
1.12.2025
24.11.2025