Alper GÖRMÜŞ
Başbakan Erdoğan’la yardımcısı Bülent Arınç arasındaki gerilimi, temennileri (“yaşasın, AK Parti dağılıyor”) ya da korkuları (“eyvah, AK Parti bu işten zarar görecek”) üzerinden okuyanların yol açtığı sis perdesinin gizlediği hayırlı bir tartışmadan söz ediyorduk...
Geçen yazımda, Gülay Göktürk’e (Bugün, 13 Kasım) katılarak, bu sis perdesinin altında, muhafazakârlar arası, “damardan” ve çok hayırlı bir tartışmanın bulunduğunu söylemiştim.
Tartışmayı, en içte “Erdoğan-Arınç”, dışa doğru AK Parti ve geniş muhafazakâr kitle olmak üzere üç halkada özetlemeye çalışacağımı söylemiş, “Erdoğan-Arınç” halkasını ilk yazıda ele almıştım. Şimdi sıra sonraki iki halkada...
***
İnsanların özel hayatlarına “meşruluk” ve “gayrimeşruluk” standartları koyma eğiliminin AK Parti içinde yol açtığı sıkıntıyı şimdilik ancak “kulis” bilgilerine dayandırabiliyoruz...
Fakat AK Parti yetkililerinin, Başbakan’ın ilk sözlerinden usulca gerilemesini imâ eden “nerelere çektiler” şikâyetini izleyen beyanları, “kulis” bilgilerinden çok daha net işaretler sayılmalı; bu beyanların neredeyse tümü, çok güçlü “legalist” vurgularla devletin hiç kimsenin özel hayatına müdahale hakkının olmadığına ve konut mahremiyetine odaklanmıştı.
AK Parti içindeki sıkıntıyı, Arınç’ın TRT’ye verdiği ünlü söyleşideki bir cümleden de çıkartabiliriz...
Arınç, o ünlü konuşmasında, “en az dört bakandan teşekkür aldığını” belirtmişti... Peki, teşekkür hangi bağlamda dile getirilmişti? Hatırlayalım:
"(...) Biz de evlat babasıyız, bizim de bir yaşantımız var. Toplumun da bir değerleri var. Bu değerlere uygun ne yaparsak ne konuşursak toplum bunu destekler ama bir de hukuk devletiyiz. Hukuk devletinde bu söylediklerimizi ne kadar yapabiliriz?"
Tamam, “en az dört bakan”ın kimler olduğunu bilmiyoruz ama, dördünün de bu “teşekkür”le Başbakan’ın yaklaşımını onaylamadıklarını güvenle öne sürebiliriz, değil mi?
***
Geldik en dıştaki üçüncü halkaya... Acaba geniş muhafazakâr kitleler, “başkalarının hayat tarzları” söz konusu olduğunda devlet müdahalesine karşı nasıl bir tavır benimsiyorlar? “Öğrenci evleri” konusundaki tartışma, bu soruyu cevaplamada anlamlı veriler sundu mu?
Bence sundu... Muhafazakâr kitlelerin düşüncelerini ve duygularını yansıtan aydınların neredeyse tamamı, reşit insanların nasıl yaşayacakları hususunda devlete hiçbir sorumluluk ve görev düşmediğini yazdılar.
Çoğunluğun hassasiyetlerini gözetmeksizin, kendi bildikleri gibi yaşayan azınlıkların “mahalle baskısı”na hazır olmaları gerektiğini yazan ve sert eleştirilerle karşılaşan Hayrettin Karaman dahi devlet müdahalesine net bir biçimde karşı çıktı.
Eski Mazlum-Der Başkanı Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun Karaman’a cevap verirken çok daha özgürlükçü bir muhafazakârlık tarifi yaptığını da burada not edelim:
“Artık isteseniz de saf aynı ilkeleri benimseyen, aynı açıdan hayatı benimseyen bir toplum oluşturamıyorsunuz. Farklılıklarla beraber yaşamak durumundasınız ve eğer çoğunluksanız zulmetmemeniz ve azınlığa düştüğünüz durumlarda zulme uğramamanız için ilkesel düşünme ve uygulama konusunda herkesle mutabıklaşmalısınız.” (“Hayrettin Karaman yanlış düşünüyor”, T24, 14 Kasım).
Muhafazakârların, kendi ahlaklarının devlet zoruyla başkalarına da dayatılmasına karşı çıkmaları, Türkiye’nin iç barışı için sağlam bir sigorta olacaktır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
17.06.2025
8.06.2025
1.06.2025
11.05.2025
8.05.2025
4.05.2025
29.04.2025
25.04.2025
21.04.2025