Ayşe HÜR
2011 yılında Anayasa referandumu kampanyası sırasında, dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘ucube fetvası’ sonucu Kars’ta Mehmet Aksoy’un Türk-Ermeni barışına adadığı İnsanlık Anıtı’nın kafası ‘Allahüekber!’ nidaları arasında koparılmıştı. Anıtın yıkımı için gerekçe gösterilen yakınındaki Ebu'l-Hasen el-Harakânî Türbesi söz konusu zatın gerçekten gömülü olduğu yer değil, sadece bir ‘makam’ yeriydi. İslam alimi Kazvînî’ye (ö. 682/1283), göre gerçek kabir, Horasan’da, Bistâm yakınlarındaki Harakân’daydı ama ne gam… Anıt yıkılırken Erdoğan İstanbul’da ‘Çılgın Projesi’ açıklıyordu. Karadeniz’le Marmara Denizi’ni Çatalca üzerinden birleştirecek Kanal İstanbul’du bu ‘çılgın proce.’ Arkasında ne bilimsel araştırmalar, ne fizibilite çalışmaları, ne fayda-zarar analizleri vardı. Erdoğan düşünmüştü ve ilan etmişti: “Kanal İstanbul açılmalı, açılacak!”
(Çizim, Muhammed Kürşad Sucuoğlu’nun İstanbul Üniversitesi/Fen Bilimleri Enstitüsü’nde 2014 yılında kabul edilmiş “Kanal İstanbul Projesi'nin Türk Denizciliği açısından SWOT analizi” adlı tezinden alınmıştır.)
PROJE İNTİHAL Mİ?
‘Ferman’ın okunmasından sonra yapılan ateşli ama sığ tartışmalarda ne bilim adamları böylesi bir kanalın yer, çevre, deniz, iklim, bitki ve hayvan dokusu, sosyal doku, ekonomik yapı, denizcilik hukuku vb. açısından neler getireceğini, neler götüreceğini açıkça ortaya koyabildiler, ne de Erdoğan bu projeden muradının ne olduğunu anlatabildi.
Dahası projenin Erdoğan’ın (veya ekibinin) özgün fikri olmadığı ortaya çıktı. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Karadeniz’i Silivri’ye bağlamak üzere bir kanal yapılması fikrini ilk kez 1994 yılında CHP’nin eski genel başkanlarından Bülent Ecevit’in dile getirdiğini söylerken, Ecevit’ten de önce, 1990 yılında, dönemin Enerji Bakanlığı Müşaviri Yüksel Önem’in Tübitak’ın Bilim ve Teknik Dergisi’nin Ağustos 1990 tarihli sayısında “İstanbul Kanalını Düşünüyorum...” başlıklı bir makale yayımladığı anlaşıldı.
İstanbul Kanalı fikrine son sahip çıkan ise Trabzonlu esnaf Bilal Özyurt oldu. 8 Mayıs 2011 tarihli Cumhuriyet gazetesinin “Kanal’ın gerçek sahibi” başlıklı yazısından öğrendiğimize göre Bilal Özyurt hazırladığı projeyi 2004 yılında, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne göndermiş, Belediyeden gelen 23 Şubat 2005 tarihli yazı ile “Teklifiniz çalışmalarımızı kapsamıyor” cevabı alınca yılmamış ve projesini 21 Ekim 2010’da bizzat Başbakan Erdoğan’a göndermişti. Yerel basına yaptığı açıklamada “Kafa yorarak bu kanalın açılmasını ve çevresinde modern bir şehir kurulması projesini yazıya döktüm. Ne olur olmaz diye de notere onaylattım” diyen Özyurt, Başbakan’ın ‘Çılgın Proje’yi açıklamasından sonra yerel gazetelere açıklamalar yapmaya başladı ancak projenin asıl sahibi olduğunu ispatlayamadan 7 Mayıs 2011 tarihinde hayata gözleri yummuştu.
KANAL TEZ ZAMANDA YAPILA!
Aradan geçen dört yılda Erdoğan projeden vazgeçmediğine dair ipuçlarını açıkça verdi ama hep bu projeyi unutmuş olmasını diledim. Ancak, geçtiğimiz günlerde CB Erdoğan, Alevilerle alay edercesine ‘Yavuz Sultan Selim Köprüsü’ adının verileceği ilan edilen 3. köprünün inşaatında çalışan işçilere verdiği iftar yemeğinde kendime getirdi beni. Erdoğan "Bizim Kanal İstanbul'u da ne yapıp gerçekleştirmemiz gerekiyor. Bunu bitirdiğimiz andan itibaren İstanbul farklı bir cazibe merkezi haline gelecektir her yönüyle. Bakın şimdi şu yatırımın maliyeti 12 milyar avroyu bulacak. Devlete KDV'si hariç. 22 milyar avro gelir sağlayacak. Fakat bunu hazmedemeyenler var. Ama biz ne diyoruz 'At denize balık bilmezse halik bilir' ve böylece yola devam ediyoruz.” dediği an içim cız etti. “Ben yaptım, oldu” zihniyetinin doğurabileceği korkunç sonuçları düşündüm ve ürktüm… Bakalım bu sefer ne kadar sürecek bu uyanıklık halim… Bu uzun girizgahtan sonra tarihe dönelim ve Erdoğan’a ilham veren Osmanlı kanal projelerinin akıbetine göz atalım.
DON-VOLGA KANAL PROJESİ
Osmanlı döneminde, Karadeniz’i Marmara’ya bağlamak için ilk girişim, Kanuni Sultan Süleyman döneminde (1520-1566) yapılmış, padişah bu iş için Mimar Sinan’ı görevlendirmişti. Amaç, konut ve gemi yapımı için Eskişehir, Bolu ve Kocaeli’nden getirilen kerestenin İstanbul’un şehir düzenini bozmadan başkente ulaştırılmasıydı. Ancak fikir kâğıt üzerinde kaldı.
Kanuni döneminin bir başka projesi, Karadeniz’le Hazar Denizi’ni birbirine bağlayacak Don-Volga Kanal Projesi idi. Kanalı padişaha öneren 1568 yılında Kanuni’nin son sadrazamı Sokollu Mehmet Paşa idi ama fikir ilk kez 1563’te bir önceki sadrazam Semiz Ali Paşa’nın aklına gelmişti. Amaç, Don ve Volga nehirlerini bir kanalla birleştirerek Rusların güneye doğru inmesini engelleyecek bir set çekmekti. Bu sayede Altın Orda devletinin yıkılmasından sonra ortaya çıkan Astrahan Hanlığı’nı Osmanlı egemenliğine alarak hem Volga boyundaki hanlıkları hem de Orta Asya’ya giden ticaret yollarını kontrol etmek mümkün olacaktı. Bu kontrol, Gürcistan, Azerbaycan ve Şirvan üzerindeki Rusya-İran-Osmanlı rekabeti açısından hayati öneme sahipti. İkincil amaçlar arasında, İpek Yolu ticaretini canlandırma, İran ile yapılan savaşlarda donanmadan yararlanma ve Orta Asya’daki Türk hanlıklarıyla irtibat sağlamak da vardı. Sokollu düşmanları padişahı projenin faydasız ve masraflı olduğu yolunda iknaya çalışmışlardı ama esas engel Kanuni’nin 1566 yılındaki Zigetvar Seferi’nde vefat etmesi oldu.
Yerini alan oğlu II. Selim, babasının yadigari Sokollu’nun projesiyle ilgilendi. Halil İnalcık’tan öğrendiğimize göre, Sokollu, Kefe Beylerbeyliği’ne Çerkez Kasım Paşa’yı tayin etti. Paşa kanal kazılacak yeri tespit etti. Burası Perevolok (bugünkü Stalingrad) mevkiindeki altı deniz millik bölgeydi. Osmanlı vak’anüvisleri kanal açılan bölgede Ejderhan adında “camiler, hamamlar ve medreselerinin izleri meydanda olan ve içinde hiçbir insan bulunmayan eski bir İslam şehri olduğunu” düşünüyorlardı. Halil İnalcık’a göre bunu düşündüren Volga civarındaki harap şehir Yeni-Saray olabilirdi. Yeni-Saray Altınordu devletinin başkentiydi ve yeri 1940’larda Rus arkeologlar tarafından tespit edilmişti. Astrahan Hanlığı’nın orijinal adı Ejderhan Hanlığı idi ve Astrahan denmesi Rusların işiydi.
KANAL SEFERBERLİĞİ
1569 yılında hazırlıkların son aşamaya geldiğini gören Kırım Hanı Devlet Giray, Osmanlı Devleti'nin kendisine olan ihtiyacının azalacağı, hatta özerkliğini kaybedileceği endişesiyle ikili bir oyuna kalktı. Bir yandan Rus Çarı IV. (Korkunç) İvan’a ‘Osmanlı Astrahan’ı zaptederek beni buranın hanı ilan edecek, en iyisi siz savaşa hacet kalmadan Astrahan’ı bana teslim edin” diyordu. Bir yandan Osmanlı sultanına, ‘Çar Astrahan’a büyük bir ordu gönderecek, siz susuzluk, kıtlık, soğuk yüzünden bu orduyla başedemezsiniz, Azak Denizi sığdır, fırtınalıdır, gemilerinizi buraya sokamazsınız, yapacağınız kanal da en çok Moskof’un işine yarar, en iyisi ikimiz güçlerimizi birleştirip Moskof’a sefer edelim’ diyordu. İki taraf da bu oyuna gelmedi. 1569 yılının ilkbaharında donanma Osmanlı ordusu (kaynaklarda sayı birkaç binden 200 bine kadar değişir ki, Halil İnalcık sayıyı 13-14 bin sipahi ve yeniçeri olarak tahmin ediyor) Kefe sahillerine çıktı. Bunlara Kırım Hanı ordusuyla (50 bin civarındaydı) katıldı. Ameleler, silah, mühimmat ve erzak Perevolok mevkine taşındı ve kanalın kazılmasına başlandı. Bu faaliyet neticesinde üç ay içinde iki nehir arasındaki mesafenin üçte biri kazıldı.
EJDERHEN SEFERİ VE HEZİMETİ
Ancak konunun böyle dallanıp budaklanması, İran ve Rusya’nın Osmanlı’ya karşı ittifak kuracağı endişesi, Kırım Hanı’nın ikircikli tavrı, Tatar ordusundaki huzursuzluklar ve en çok da mevsimin kışa dönmesi, sert şimal rüzgarları, bataklıkların zorlaması kanal kazımını iyice yavaşlattı. (Rivayete göre Kırım Hanı, askerlerine kanal setlerini yıktırtmıştı.) Sonunda Kırım Hanı, Kasım Paşa’nın kanal işini bırakıp doğrudan Astrahan üzerine yürümesi konusunda II. Selim’i ikna etti. Böylece kanal projesi çöktü. Ancak Ejderhan Seferi de başarılı olmadı. İddialara göre mevcudu 60-70 civarında olan Osmanlı-Kırım ordusuyla 130 bin mevcutlu Moskof ordusu arasında ciddi bir çarpışma olmadığı halde, Kasım Paşa’nın ordusu gerilemeye başladı. Bir ay süren ricat sırasında, ordunun yarısı (resmi tarihe göre Tatar kılavuzların yanlış yönlendirmesiyle girilen) çöllerde ve bataklıklarda telef oldu. Öyle ki tarihçi Hammer’e göre İstanbul’a ancak 7 bin kişi dönebilmişti. Bu arada mühimmat ve erzak depolanan Azak kalesi isyancı Yeniçeriler tarafından barut deposunun patlatılmasıyla yerle yeksan edildi. Kısacası tam bir bozgun yaşanıyordu. Padişah bütün bunlardan elbette Sokollu’yu sorumlu tuttu ancak onu herkesin önünde azarlamaktan daha ileri gitmedi. Eğer teselli edecekse söyleyelim, Korkunç İvan, Kırım Hanı’nın korkusundan Astrahan’da oturmadı, onun yerine Volga’nın ortasındaki bir adaya Yeni Astrahan’ı kurdu. Ardından Osmanlı-Rus ilişkileri (1587’ye kadar) duruldu. (Osmanlı-Rus ilişkileri konusundaki yazımı okumak için tıklayın) Osmanlı dikkatini Kıbrıs’ın fethine verirken, Rusya ile mücadele Kırım Hanlığı’na kaldı. (Don-Volga Kanalı’nı açmak, o da 16 yıl süren çabalardan sonra, ancak 1953 yılında, Stalin’in SSCB’sine nasip oldu.)
(Don-Volga Kanalı’nın 1953’te açılması şerefine basılan pul.)
SOKOLLU’NUN SÜVEYŞ KANALI GİRİŞİMİ
Karadeniz’i Marmara’ya bağlama konusundaki ikinci girişim de Sokollu Mehmed Paşa tarafından, ancak bu sefer III. Murad döneminde (1574-1595) yapılmıştı. (Anlayacağınız Sokollu, üç padişah döneminde 14 yılı aşkın sadarette bulunmuştu. En uzun süre rekoru 22 yılla Çandarlı Halil Paşa’ya aitti ama 2 metre boyuyla Sokollu tartışmasız en uzun sadrazamdı.) Paşamız, Don-Volga Kanalı dışında, Süveyş Kanalı ve Sakarya Nehri-Sapanca Gölü-İzmit Körfezi Kanalı projelerinin de müellifi idi.
Konumuzla dolaylı ilgili ama ilginç bir hikayesi olduğu için Süveyş parantezi açmak istiyorum. Akdeniz’le Kızıldeniz’i birleştirme fikrinin tarihi M.Ö. 2 binli yıllara kadar gider ama Sokollu’yu Süveyş’e kanal açmayı düşündüren somut olayın Sumatra’daki Açe hükümdarı Sultan Alaeddin’in Kanuni’den, Portekizli sömürgecilere karşı savaşında yardım istemesi, ancak bu yardımın Zigetvar Seferi yüzünden geç ve yetersiz gönderilmesi olduğunu söyleyenler var ancak Sokollu’nun vizyonunun bundan geniş olduğu belli. Kaynaklara göre, Sokollu, Aralık 1568’de Mısır Beylerbeyi’ne bir ferman gönderip, Süveyş’te bir kanal açılıp açılamayacağını, açılabilirse bunun için ne kadar para harcanacağını, ne kadar gemi, işçi, malzeme vs. gerekeceğini sormuştu. Ancak muhtemelen Don-Volga Kanalı’nı da akamete uğratan Astrahan hezimeti yüzünden Sokollu’nun itibarı sarsıldığı için bu işin arkası gelmedi.
MÜHENDİSLERİN YANLIŞ HESABI
Sadece Akdeniz’le Kızıldeniz’i değil aynı zamanda (Cebelitarık Boğazı yoluyla) Atlantik Okyanusu ile (Babü’l-Mendep Boğazı yoluyla) Hind Okyanusu’nu bağlayan Süveyş Kanalı projesini gerçekleştirmek yaklaşık 3 asır sonra Fransızlara nasip oldu. Fransızlar da bu işi bir hamlede yapamadılar. 1798-1802 arasında Mısır’ı işgal eden Napolyon Bonapart’ın bu iş için görevlendirdiği Lepere adlı mühendis, denizlerin kabardıg?ı bir anda zamanlama hatası yapmış, bu yüzden Kızıldeniz’in Akdeniz’den 10 metre yüksek olduğunu sanmıştı. Bu yüzden kanalın inşaasının çok zor olduğuna karar verilmişti. Yaklaşık yarım asır sonra, Kahire’deki Fransız Konsolosu M. Ferdinand de Leseps (ki mühendis değildi) konuyu dikkatle incelemiş ve kanalın açılmasının mümkün olduğunu anlayınca ülkesini ikna etmiş, Mısır Hıdivi Kavalalı Mehmed Said Paşa’dan ilk resmi izni koparmıştı. İlk kazma 25 Nisan 1859’da vuruldu, kanal 17 Kasım 1869’da trafiğe açıldı. Kanal inşaatında 2 milyon 400 bin Mısırlı işçi çalışmış, bunlardan 125 bin kadarı hayatını bu yolda kaybetmişti. Bu arada Başbakan Benjamin Disraeli’nin usta manevrasıyla kanalın hisseleri Britanya’nın eline geçti çünkü Süveyş Kanalı Britanya’nın dominyonlarına giden yolun tam ortasındaydı, kısacası Fransızlara bırakılamayacak kadar stratejik öneme haizdi!
AİDA OPERASI, EUGENİE VE ABDÜLAZİZ
Siyaseti bırakıp daha eğlenceli konulara bakalım derseniz, dönemin Hıdivi İsmail Paşa, Avrupa’yı dolaşarak açılış törenine imparator ve imparatoriçeleri, kral ve kraliçeleri, prens ve prensesleri, bilim adamlarını, şairleri, velhasılı Avrupa'nın ünlü isimlerini bizzat davet etmekle kalmamış, bu iş için Kahire’de bir opera evi yaptırmış, İtalyan besteci Giuseppe Verdi’ye de bir opera ısmarlamıştı. Açılış törenine yetişmeyen (ilk temsili yine Kahire’de ama 24 Aralık 1871’de gerçekleşecekti) ama ileriki yıllarda büyük üne kavuşan Aida operası böylece ortaya çıkmıştı. Açılış töreninde Fransa’yı temsil edecek olan İmparatoriçe Eugenie’nin gidiş yolunda İstanbul’a uğraması ve padişah Abdülaziz’le küçük bir macera yaşadığı dedikodusu da günümüze kadar geldi… Lesseps 1880’lerde Panama Kanalı’nı açmaya niyetlendi ancak projeyi tamamlayamadı. Cemal Paşa’nın Birinci Dünya Savaşı sırasındaki Kanal hezimetlerini ise bir başka yazıya bırakalım.
(Aida Operası’nın ABD-Ohio’da 1908’deki temsilinin taşbaskısı afişi.)
SAKARYA-SAPANCA-İZMİT KANALI
Tekrar konumuza dönersek, III. Murad, Don-Volga ve Süveyş kanalı önerilerine sıcak bakmamıştı ama Sakarya Nehri-Sapanca Gölü-İzmit Körfezi Kanalı projesini beğenmişti. Öyle ki, 21 Ocak 1591 tarihinde İznikmid (İznik) ve Sapancı (Sapanca) kadılarına gönderdiği fermanda günümüz Türkçesiyle şunlar yazılıydı: “Sakarya Nehri’ni Sapanca Gölü’ne ve Sapanca Gölü’nü de İzmit Körfezi’ne akıtmak muradımdır. Gerekenler yapılsın, bu hususta ihmal ve gevşeklik gösterilmesin. Sakarya’dan göle ne kadar mesafe vardır ve gölden körfeze kaç arşındır, ölçülsün. Bu arada değirmen, mandıra, çiftlik, vesaire var mıdır, varsa başka yere nakli kabil midir, acilen geniş ve doğru bir şekilde yazılıp bildirilsin.”
Kanalın sorumluluğu elbette Sokollu Mehmed Paşa’ya verildi. Kanal Eminliği’ne Budin’in eski hazinedarı Ahmed Efendi atandı. Ardından bölgeye mimar ve ustalar gönderildi, Anadolu, Karaman, Sivas, Maraş ve Erzurum beylerbeyliklerine ve Eyüp kadısına, inşaatta çalışacak 30 bin amelenin toplanması emredildi. Ancak bütün bu hazırlıklar sonuç vermedi, iddialara göre devlet adamlarının birbiri aleyhine çevirdiği entrikalar sonucu bu proje de akim kaldı!…
ÜÇÜNCÜ VE DÖRDÜNCÜ GİRİŞİMLER
Karadeniz’i Marmara’ya bağlamak konusundaki üçüncü girişim, IV. Mehmed döneminde (1648-1687) yapıldı. Yine Karadeniz’i Sakarya Nehri ve Sapanca Gölü ile İzmit Körfezi’ne bağlamak hedeflenmişti. Padişahın emriyle bölgede keşif yapan Hindioğlu adlı mimarın bazı zorluklardan bahsetmesi üzerine kanalın açılması üçüncü defa ertelendi.
Dördüncü girişim ‘ıslahatçı padişah’ III. Mustafa döneminde (1757-1774) yapıldı. Ancak bu sefer mali sıkıntılar yüzünden Karadeniz’le Sapanca Nehri’nin birleştirilmesinden vazgeçilmiş, sadece Sapanca Gölü’yle İzmit Körfezi’nin birleştirilmesi hedeflenmişti. Amaç Sakarya ve çevresindeki ormanlardan elde edilen kerestenin İstanbul’a daha hızlı ulaştırılmasıydı. Padişahın 1759 ve 1761 yıllarında çıkardığı iki ferman da yetmedi, hafriyat işlerine başlandığı halde, bölgedeki eşrafın projeye destek vermemesi üzerine bu girişim de sonuçsuz kaldı.
KANALIN MAKUS TALİHİ
Konunun yeniden gündeme girmesi 1813 yılında Kocaeli ve Hüdavendigar (Bursa) sancaklarında mutasarrıflık yapan Vezir Hacı Ahmed Aziz Paşa’nın kanalın ekonomik anlamda ne kadar faydalı olacağına dair bir raporu dönemin padişahı II. Mahmud’a (1808-1839) sunmasıyla oldu. Aziz Paşa raporunda Sakarya’nın çıktığı yere veya Beypazarı taraflarına kadar arazinin temizlenmesi ve nehre komşu olan yerlerin her türlü mahsulünün kolayca Marmara’ya naklinin mümkün olduğunu yazıyordu. Ayrıca İstanbul’dan bölgeye arazinin tetkiki, ölçümlenmesi ve resimlerinin çizilmesi için uzmanların gönderilmesini talep ediyordu. Bu sefer iş ciddiye alınmış olmalı, çünkü projenin başına Aziz Paşa getirildi, emrine mimarlar ve ustalar verildi, eski Çavuşbaşı Abdullah İffet Bey arazideki işleri takiple görevlendirildi. Ancak, talihsizlik yine kendini gösterdi. Aziz Paşa’nın görev emrini almasından 20 gün sonra vefat etmesi üzerine hafriyata başlanamadı. Ardından ‘devletin içinde bulunduğu buhranlı ve sıkıntılı günler’ bahane edilerek proje tekrar rafa kaldırıldı.
Abdülmecit (1839-1861) ve Abdülaziz (1861-1876) dönemlerinde talihsiz kanal projesi yine raftan indi. Ancak 1845, 1857 ve 1863’teki girişimler sonuç vermedi.
Erdoğan, belki de bu uğursuzluğu yenmek için kanalı Sakarya bölgesinden Çatalca bölgesine aldı ve sekiz padişahın başaramadığını başarmanın hırsına kapıldı. Böyle hesapsız kitapsız girişilen çılgın projelerin sonunun hiç de hayırlı olmadığını ona hatırlatacak kimse de yok etrafında. Hesap kitap demişken, İstanbul ve Çanakkale boğazlarının statüsünü belirleyen Montreux (Montrö) Antlaşması’nın (ayrıntılı bilgi için tıklayın) bu projeden nasıl etkileneceği de meçhul. Kısacası, halk deyişiyle “bindik bir alemete, gidiyoruz kıyamete”…
Özet Kaynakça: Beş Asırlık Sakarya-Sapanca-Marmara Kanal Projeleri, Hazırlayan: Ömer Faruk Yılmaz, Çamlıca Basım Yayın, 2010; Halil İnalcık, "Osmanlı-Rus Rekabetinin Menşei ve Don-Volga Kanalı Teşebbüsü (1569)", Belleten, 1948, C.12, s. 349-402. (İnternette:http://www.inalcik.com/images/pdfs/48778970OSMANLIRUSREKABETiDONVOLGAKANALITESEBBUSU.pdf ), Durmuş Akalın, Süveyş Kanalı, Yeditepe Yayınları, 2015.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
-
Serdar ESEN"Herşey Çok Güzel Olacak" mı? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Celal DENİZIRKÇILIĞIN TEDAVİSİ VAR MIDIR? 9.06.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet AY14 Mayıs güzellemelerinin anlamı 15.05.2019 Tüm Yazıları
-
Salih TunaZincir sesleri 23.04.2019 Tüm Yazıları
-
Beril DEDEOĞLUİflas eden tüccar, eski defterleri karıştırırmış 27.02.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TığlıBu ne iki yüzlülük!... 26.02.2019 Tüm Yazıları
-
Nermin ALPAYİNSAN VE EKONOMİK DEĞERİ 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKSUUDİLER UNUTMAK İSTİYOR AMA OLMUYOR 8.02.2019 Tüm Yazıları
-
Ümit FıratBir mahalli seçim hatırası 15.01.2019 Tüm Yazıları
-
Murat AKSOYUnutmayalım yerel seçime gidiyoruz 11.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ekin GÜNBİR… İKİ… İZMİR MARŞIYLA KOŞ! 4.01.2019 Tüm Yazıları
-
Ahmet SeverTürkiye bu kadar tehdit ve hakaret eden bir Cumhurbaşkanı görmedi 18.12.2018 Tüm Yazıları
-
İbrahim SEDİYANİKirletme 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
Nadi ÖZTÜFEKÇİUlusal mı Ulusalcılık mı? 15.12.2018 Tüm Yazıları
-
M.Şükrü HANİOĞLUDünya “biz”i parçalamak için mi savaştı? 26.11.2018 Tüm Yazıları
-
Cemil ERTEMEkonominin geleceğini simgeler anlatır! 31.10.2018 Tüm Yazıları
-
Amberin ZAMANCemal Kaşıkçı ve Türkiye’nin itibarı 10.10.2018 Tüm Yazıları
-
Mete YararCastle International 28.09.2018 Tüm Yazıları
-
Mehmet CANFilistin ulusal sorunu-II 25.09.2018 Tüm Yazıları
-
Leyla İPEKCİAile içi eğitimin maneviyatı (1) 18.09.2018 Tüm Yazıları
-
Ümit KurtTarihçi Kieser: Modern Türkiye'nin eş kurucusu Talat Paşa 17.09.2018 Tüm Yazıları
-
Güngör UrasABD’DE BORÇ KRİZİ 10.08.2018 Tüm Yazıları
-
Serpil Çevikcan24 Haziran sonrasındaki şema 30.05.2018 Tüm Yazıları
-
Hüseyin ÇAKIRVaatlerinizi sözleşme olarak imzalayın… 27.05.2018 Tüm Yazıları
-
Kürşat BUMİNLGS Türkçe: Çocuklarla dalga mı geçiyorsunuz? 7.02.2018 Tüm Yazıları
-
Yusuf Ziya DÖGERTürkiye Seçimlerinin Kilidi Kürdler 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Aslı AydıntaşbaşYaklaşan facia 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Özgür MumcuTutuklu yargı 6.02.2018 Tüm Yazıları
-
Arife KÖSEHawaii’den sonra nükleer savaş tehdidini yeniden düşünmek 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Güldalı COŞKUNSeçim kritiği desem de…. 1.02.2018 Tüm Yazıları
-
Ergün Diler23 gizli toplantı. 8.01.2018 Tüm Yazıları
-
Ceren KENARMusul sonrası DEAŞ 14.07.2017 Tüm Yazıları
-
Okay GÖNENSİNSertleşme mi normalleşme mi? 11.07.2017 Tüm Yazıları
-
İhsan ELİAÇIKDini çoğulculuk gereği kadından imam olabilir 23.06.2017 Tüm Yazıları
-
Adil GÜRHay Allah yine çenemi tutamadım! 16.04.2017 Tüm Yazıları
-
Hüseyin SARIBAŞHAYIR, YETER ARTIK! 18.02.2017 Tüm Yazıları
-
İlhan ÇETİNFiliz 22 gündür hayata tutunmaya çalışıyor... 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Mustafa ARMAGANÇankaya’nın karakutusu Latife Hanım mı? 7.02.2017 Tüm Yazıları
-
Süleyman YAŞARVatandaşın dövizini devlete dört katı faizle satıyorlar 26.07.2016 Tüm Yazıları
-
A.Turan ALKAN40 $, hem de ‘döge döge’ 15.07.2016 Tüm Yazıları
-
İhsan YILMAZÜmmetin ortak dili: İngilizce 13.07.2016 Tüm Yazıları
-
Bülent KORUCUÖzel haber bayramı 11.07.2016 Tüm Yazıları
-
Gökhan ÖZGÜNBen HDP’ye oy veriyorum… 28.06.2016 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLUYazmaya kısa bir mola veriyorum 17.04.2016 Tüm Yazıları
-
Cemil KOÇAKVe Türkiye ‘hayır’ diyor! 16.04.2016 Tüm Yazıları
-
Sema İZOLCennette de hendek var mı anne? 15.02.2016 Tüm Yazıları
-
Lale KEMALMİT-Mossad kırılganlığı, Rusya ile IŞİD gerilimi 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Birgül HAKANAli Demirsoy 9.02.2016 Tüm Yazıları
-
Sanem ALTANAcılar usta, bizler çırağız.. 6.02.2016 Tüm Yazıları
-
Hadi ULUENGİNOtoriterlik yükselirken 4.02.2016 Tüm Yazıları
-
Demiray ORAL‘Serbest kötülük ortamı’nı icat ettik / Hep birlikte - Tev bi hev re* 2.02.2016 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARANSUYasadışı dinleme suç değilmiş! 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Enver SEZGİNEkrem Sezgin 1.02.2016 Tüm Yazıları
-
Gülay GÖKTÜRKAYM’den AİHM’e cevap 12.01.2016 Tüm Yazıları
-
Yasemin YILDIRIMSayın Kılıçdaroğlu elinizi yükseltin ve “Demirtaş 15 Temmuz gecesi neredeydi?” diye sorun 5.01.2016 Tüm Yazıları
-
Ayhan BİLGENYalanın gücü tükenir, onur kavgası tükenmez 30.12.2015 Tüm Yazıları
-
Zeliha AKPINARNefretiniz elektriğe dönüştürülebilseydi bütün dünyayı aydınlatırdı 29.12.2015 Tüm Yazıları
-
Umur COŞKUNSöz Geçmez, Top Mermisi İşlemez 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Abdülkadir Küçükbayrak“Analar ağlamasın”dan “Analarını ağlatacağız”a nasıl gelindi! 28.12.2015 Tüm Yazıları
-
Ekrem DUMANLIGeç kaldın ey Müslüman 17.11.2015 Tüm Yazıları
-
Semra POLATFransa'nın mülteci ayarlı bombaları 14.11.2015 Tüm Yazıları
-
Ferdan ERGUTHDP içi bir PKK eleştirisi mümkün müdür? 12.11.2015 Tüm Yazıları
-
Nejat ERDİMIŞİD,KÜRTLER VE KAPIMIZDAKİ TEHLİKE! 22.07.2015 Tüm Yazıları
-
Mazlum ÇETİNKAYAEşitlik yoksa kardeşlik de yok! 26.06.2015 Tüm Yazıları
-
Hakan DEMİRCANKoalisyon hava durumu 3 21.06.2015 Tüm Yazıları
-
Tuncay TOPCamide propaganda ve ucuz taşra siyasetçiliği 27.05.2015 Tüm Yazıları
-
Mithat SANCARİnkarın bedeli 30.04.2015 Tüm Yazıları
-
Bülent KARATAŞBirol Başören 28.03.2015 Tüm Yazıları
-
Hasan ÖZTÜRKİLMİK İLMİK 26.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kelemet Çiğdem TÜRKMUNZUR’UN ŞİFASI 6.02.2015 Tüm Yazıları
-
Gürbüz Çimen2 Dil 1 Bavul 2.02.2015 Tüm Yazıları
-
Kerem ALTANHayaller duşakabin 20.01.2015 Tüm Yazıları
-
Mehmet YILDIZEnseyi karartmamalı ama nasıl? 8.01.2015 Tüm Yazıları
-
Eylem YILMAZDemokratı az olan toplumlar az demokrasi ile yönetilirler! 3.01.2015 Tüm Yazıları
-
Muhteşem ÖZDAMARHDP'yi BEKLEYEN TEHLIKE 29.12.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet DOĞANHADİ KALK 7.08.2014 Tüm Yazıları
-
Haydar TOPAYSevgili Yoldaşımız, ağabeyimiz Burhanettin Çetinkaya... 13.07.2014 Tüm Yazıları
-
Erdal TALUPolitikada Yeni Paradigmanın Doğuşu 7.06.2014 Tüm Yazıları
-
Mehmet KIRARSLANHalklar nasıl karar verir? 20.04.2014 Tüm Yazıları
-
Yasemin ÇONGARKiev’den notlar: Avrupalılaşmak ile güdülmek arasında… 4.02.2014 Tüm Yazıları
-
Zülfikar ÖZDOĞANTarih, Tarih Olalı... 2.01.2014 Tüm Yazıları
-
Neşe DüzelHata ve devlet gazetecileri 11.12.2013 Tüm Yazıları
-
Selçuk UZUN1915/16´da Erzurum Vilayeti Valisi Tahsin Uzer (1) 25.07.2013 Tüm Yazıları
-
Dr.Sivilay GENÇSibirya ablası 2.05.2013 Tüm Yazıları
-
Nihat TAŞTANBU GÜNÜN MÜŞRİKLERİ MEKKE MÜŞRİKLERİNİ ARATMIYOR 16.03.2013 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCI-Taraf YazılarıBelirsizlikler zamanı ve ütopya zamanı 21.10.2012 Tüm Yazıları
-
Orhan MİROĞLU-Taraf yazılarıESAT’IN YENİ HAMLESİ.. 8.10.2012 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜR-Taraf yazıları1922’de Güzelim İzmir’e Kimler Kıydı? 9.09.2012 Tüm Yazıları
-
Cevdet AŞKINŞiddetli çatışma dönemi başladı 22.05.2012 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtTüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.09.2024
9.09.2024
17.11.2022
6.11.2022
7.06.2019
26.12.2017
21.03.2016
13.03.2016
6.02.2016
28.02.2016