Ceyda Karan
Türkiye'nin Batı ile ilişkilerinde; AKP hükümetinin mütemadiyen 'böbürlenme' hali trajikomik görünümlere sebep olurken, muhalefette genel olarak 'işte şimdi köşeye sıkışacaklar' halet-i ruhiyesi hakim oluyor. Bu döngü hiç bitmiyor. Sonuçta her şey mütemadiyen 'pazarlığa' bağlanıyor. En son Halkbank dosyasında tanıklık edilen heyecan bu kez S-400 savunma sistemleri üzerinden yaşanmakta.
Hayret verici ama yine hükümetin temin etmesine rağmen 'Türkiye'nin Batı eksenindeki yeri' sorgulamaları üzerinden...
CAATSA'YA BOYUN EĞMEYEN TAM BAĞIMSIZLAR...
Amerikan halkının seçtiği bir Kongre, ABD'nin hegemon olduğu neoliberal düzenin çıkarları için bir yasa çıkartıyor. Bu ABD yasasının tüm ülkelerin hükümetlerini bağlaması söz konusu oluyor. 'ABD'nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele', kısa adıyla CAATSA'nın özü bu.
CAATSA için 'uluslararası yasalara aykırı' cümlesi kadar beyhude bir laf olamaz. Zira 'meşruiyetini' oradan değil, ABD emperyalizminden alıyor. Emperyalizm başka ülkelerin siyasi, mali ve askeri sistem ve tercihlerinin ana belirleyeni olmakla mümkün. Biat etmeyeni cezalandırmanın önünü açarken, ondan pay talep etmeye devam edebilmenin de çerçevesi var.
CAATSA, Kongre'den Temmuz 2017'de çıktı. Geçmişte başkanlık kararnameleriyle konulan küresel yaptırımları Amerikan yasallığı içine soktu. Biat etmeyen asli hedefler tam bağımsız ülkeler: Rusya, Çin, İran, Kuzey Kore. ABD'nin çok taraflı nükleer anlaşmadan üç yıl sonra 2018'de çekilmesi ile her yönüyle açık savaş ilan ettiği İran. 2014'de Ukrayna'daki Meydan darbesi sürecinde 1990'lardaki dağılma ile kurgulanan denklemi bozmak zorunda kaldığı ve cihatçılık tehdidi eşliğinde Suriye'ye yardıma koştuğu için Rusya Federasyonu. CAATSA Kuzey Kore'ye yaptırımlar için ABD Başkanı'nın elini güçlendirecek şekilde güncellendi. Ve Çin Rusya'dan SU-35 ve S-400 sistemleriyle bağlantılı olarak CAATSA şemsiyesine alındı.
ABD, enerji/LNG hamlesi çerçevesinde Almanya (Avusturya'ya uzanan Kuzey Avrupa) hattını da hedef aldı. Almanya elçisi Richard Grenell aracılığıyla Berlin'i Rusya ile yüzde 90'ı bitmiş Kuzey Akım-2 boru hattından ötürü alenen tehdit etti ve Avrupalı firmaları durdurdu. Almanlar ve Avusturyalılar çok bozuldular ve ABD'yi Avrupa'nın enerji politikalarına karışmakla suçladılar. Ama o kadar. ABD'de Biden'ın başkanlığıyla birlikte Washington'ın rolünün ne olacağını, hattın planlandığı gibi 2020 ortasında bitip bitmeyeceğine bakarak anlayacağız.
CAATSA'YI DENEYİMLEYEN NATO ÜYESİ OLARAK TÜRKİYE
Türkiye, CAATSA'yı ilk deneyimleyen NATO üyesi. Gerekçesi askeri tercihler, sonuçları mali. Ankara, NATO askeri kulübünün 'düşman' bellediği Rusya'dan füze sistemi alarak ABD emperyalizminin tahayyülünü aştı. Sürekli NATO üyesi Yunanistan'ın elindeki S-300'ler örneği veriliyor. Öncelikle 90'ların ortalarında koşullarda siparişi veren Rum Yönetimi'ydi. Türkiye'nin başarılı baskı siyasetiyle bu sistemler adanın güneyine konuşlandırılamadı. Yunanistan arabuluculuk yaptı, sistemi Girit'te depoya koydu. Sonrasında İsrail ve ABD'nin katıldığı tatbikatlarda test edilen oyuncağına çevirerek kullandı. Türkiye 'çok ihtiyacı olduğunun' sürekli altını çizdiği S-400'leri 2.5 milyar dolarlık bir tatbikat oyuncağına çevirecekse, sorulacak soru çok.
'BEYNİ ÖLMEYEN' NATO
Washington Türkiye'ye yönelik CAATSA'yı Biden ile ABD'nin uluslararası sisteme 'dönüşüne' hazırlık için kullanıyor. ABD Hazine Bakanlığı'nın 12 önlemden en hafif 5'ini 14 Aralık'ta devreye sokması ve şimdilik 'savunma sanayi' ile sınırlaması akıllıca. Uzmanlara göre zaten, Türkiye için geçen sene S-400 teslimatı sonrası F-35 program ortaklığından çıkarılmanın maliyeti daha büyük. Elbette ABD Dışişleri yetkilileri NATO müttefiki Türkiye'ye yönelik bu yasal çerçevenin uygulanmasının hedefini de 'Rusya'nın engellenmesi' olarak koydu. Rusya'ya vuruyorlar, sesi Türkiye'den işitiliyor. Çünkü ABD Trump'dan kurtulup Biden'a hazırlanıyor.
TÜRKİYE'NİN KOZU
Türkiye'de kimileri ABD ile 1970'lerdeki ambargo maceralarını anımsıyorlar. Haklı olarak o dönem çok daha zayıf bir ülkeyken egemenlik haklarının kullanıldığını söylüyorlar. Unutulan şu ki, Türkiye bugün tam bağımsız ve egemen olduğu için S-400 sistemleri almaya cüret etmedi. Hükümet bu sistemi iktidarda kalabilmenin aracı ve bir ABD'ye bir Rusya'ya oynama siyasetinin sonucu olarak aldı. Bu siyaset Batı ile mali bağımlılık ilişkisiyle rasyonel bağlantısı da bulunmayan bir siyasettir. Tehditler karşısında direnç kabiliyeti zayıf ve emperyalizmden daha güçlü rol ve pay istemeye odaklıdır. "Türkiye, dış politikasında barış ve istikrara katkıda bulunmak için üzerine düşeni yapan bir ülkedir" cümlesini içeren bir bildiriye imza atan bir muhalefetin bulunduğu ortamda hükümetten somut adım beklemek zordur.
Geçen sene Macron'un 'beyin ölümünden' söz ettiği NATO'nun aralık zirvesinde 2030-Yeni bir Çağ için Birliktelik belgesi gündeme taşındı. İttifak, bitmeyen Soğuk Savaş'ın ismini bir kez daha 'Rusya ve Çin' olarak koyarken, 'akil adamların' hazırladığı reform belgesi Biden'ı bekliyor. CAATSA pazarlığında Biden'ın kozu çok, Türk hükümetinin elinde bir tek jeopolitik var. O jeopolitiğin mali çerçevesi ise ortada.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları








































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.05.2023
27.12.2021
12.10.2021
24.05.2021
19.05.2021
12.05.2021
29.04.2021
23.04.2021
1.02.2021
25.01.2021