Elif ÇAKIR
Hiçbir suç eylemi olmayan masum 14 er, darbeye katılma suçundan müebbet hapis cezasına çarptırılmışlardı.
İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nin bu haksız kararını İstinaf’ta doğru bularak onamıştı. (15 Şubat 2019)
Adı üstünde er, rütbesiz asker. Yirmili yaşlarda vatani hizmetlerini yerine getirmek için evlerinden, ocaklarından, mahallelerinden, arkadaşlarının omuzları üstünde, davullarla zurnalarla asker ocağına gönderilen, devlete emanet edilen gençlerimiz.
Sadece bu 14 Er mi? Hayır böyle haksız mahkumiyetlerin sayısı az değil.
Silivri Cezaevi’nde yatan ağırlaştırılmış müebbet hapis mahkumu er Mustafa Polat’ın gönderdiği mektubu okuduğumda derin bir acı duymuştum. Yargıtay’ın bu kararı üzerine er Mustafa Polat’ın mektubunu yeniden okudum. Kayseri’de doğup büyümüş. Kendi ifadesiyle “Hayaller şehri İstanbul’a” hayatında ilk olarak askerlik görevi nedeniyle adım atmış. Sonrası oldukça acı. Polat başına gelenleri bakın şöyle anlatıyor:
“10 Temmuz 2016’da askerlik görevim için Metris Kışlası’na teslim oldum. Daha askerlik nedir anlayamadan ve hatta silahım bile olmadan tatbikat var denilerek İstanbul Büyükşehir Belediyesinin önüne götürüldüm. Tatbikat diyerek götürüldüğüm belediye önünde darbe girişimin içinde olduğumu öğrendim, yanımdaki diğer er arkadaşlarım gibi. Darbe olduğunu öğrenince güvenlik güçlerine teslim olduk. Yargılandım. 15 kez müebbet ve 186 kez 13.6 yıl cezaya çarptırıldım. Yaklaşık, 4,5 yıldır Silivri’de yatıyorum. İstinaf dosyamı onayladı, dosyam Yargıtay’a gitti. Yargıtay’ın kararını bekliyorum..”
Mustafa Polat 1996 doğumlu, 15 Temmuz’da henüz 20 yaşında bir gençmiş. Kışlası’na teslim olmasının üzerinden daha 10 gün bile geçmemiş. Düşünün ki daha eline silah verilmemiş. Tatbikat var denilmiş, kışlasından götürülmüş. Beş günlük bir erin, başındaki Albaya, Astsubay’a, Komutana, Tuğgenerela karşı çıkma şansı var mı? Bir yıllık er olsa ne değişir ki; üstlerine karşı çıkma, verilen emre itiraz etme hakkına mı kavuşuyor, bir yıl dolunca? Elbette yok. Olamaz da zaten. Ama mahkeme daha eline silah verilmemiş, beş günlük ere 15 kez müebbet veriyor, 186 kez 13.6 yıl cezaya çarpıtıyor. İstinaf Mahkemesi de bu cezayı noter gibi onaylıyor.
Mustafa Polat’ın mektubu gelen onlarca er mektubundan sadece biri.
Adı üstünde er, rütbesiz asker demem bundandır.
Bu gencecik çocukların müebbet hapis cezalarına çarptırılmalarının kendilerinde, ailelerinde nasıl bir ıstıraba yol açtığını anlatmak müm
kün mü?
15 Temmuz kanlı darbe kalkışması, maalesef toplumun geniş kesimlerine yayılan mağduriyetleri de beraberinde getirdi, yargı sistemi on binlerce mağdur yarattı.
Yerel mahkemelerin verdikleri kararlarla bir uçtan bir uca savrulduğu, AİHM kararlarının, AYM kararlarının yerel mahkemelerce uygulanmadığı bir dönemde Yargıtay 16. Ceza Dairesi hukuk içerisinde kalmaya özen gösterdi. Yerel mahkemelerin “terör örgütü, örgüte yardım, darbeye teşebbüs” kavramlarını yerli yersiz kullanarak, ağırlaştırılmış müebbet kararları verdikleri böylesi bir dönemde Yargıtay 16. Ceza Dairesi verdikleri kararlarla adeta hukuk manifestoları yazdılar, bu ülkede hakimlerin olduğunu gösterdiler.
İşte Yargıtay’ın verdiği bu son “14 Er Kararı” da hukuk manifestolarından biridir. Bu kararın önemi bir içtihat niteliği taşımasıdır: Yargıtay bu kararıyla “orduda mutlak itaat” kavramını ceza hukuku açısından değerlendirdi. TSK’nın İç Hizmet Kanunu’nun 14. Maddesine referans yapan Yargıtay, “Bir hukuk devletinde prensip olarak konusu suç teşkil eden emir hiçbir surette yerine getirilmez ancak askerlik hizmeti, diğer hizmetlerden farklı olarak, fertlerden daha tam, daha kesin ve daha çabuk bir itaat bekler, hatta böyle bir itaate askerleri zorlar” diyerek mutlak itaate mecbur olan askerin davranışının suç oluşturmayacağını hükme bağladı.
Sanıkların vatani görevlerini yapmakta olan erler olduklarını, bunun dışında bir bilinçle hareket etmediklerini, darbe girişimin amacını anlayabilecek durumda olmadıklarını ve erlerin kendi iradesi ile değil komutlarının emirleriyle bir kamu kurumunu bastıklarını, dolayısıyla erlerin suçlu sayılamayacağını belirtti.
Yargıtay kararında 14 Er’in durumuna ilişkin şu tespitte bulunuyor, diyor ki: “Harbiye’deki TRT binasına gelen erler, darbe girişiminden habersiz, iletişim ve haberleşme imkanlarından yoksun ve tamamen izole durumda oldukları anlaşılmaktadır. İddianamede belirtildiğinin aksine emre rağmen silah kullanmamışlar, emre itaatsizliğin sonuçlarıyla tehdit edildikleri halde polis araçlarına ateş açmamışlar, havaya ateş ettikleri kamera görüntülerine de girmiştir.”
Görüyorsunuz değil mi? Darbe girişiminden habersiz, bilgi alma imkanlarından yoksun ve mutlak itaate mecbur olan bu erler 4 buçuk yıl boyunca haksız yere cezaevinde yattılar. Yargıtay’ın gördüğünü İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi görmemiş olabilir mi? Yargıtay’ın gördüğünü İstinaf Mahkemesi görmemiş miydi? Gördü ama müebbet hapis cezaları verdi. İstinaf’ta bu haksız cezaları onadı. Ve bu haksız cezalar Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nden döndü. Bu yüzden Yargıtay’ın 16. Ceza Dairesi’ni alkışlıyorum.
Umarım askeri öğrencilerle ilgili de adalet bir an önce tecelli eder.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları






















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.11.2025
17.10.2025
8.10.2025
7.10.2025
4.10.2025
30.09.2025
24.09.2025
19.09.2025
14.09.2025
9.09.2025