Fehmi KORU
Geçenlerde, dün geceki Fenerbahçe-Galatasaray derbisi kadar önemli bir başka maçı izlerken sahada kaydedilen harika bir gol, beni sonradan çok düşündürdü.
Kazanma iddiasıyla sahaya çıkan takım, oyununu, karşı tarafın golcüsünü sakatlayıp en büyük tehdidi böylece saf dışı etmek üzerine kurmuş olmalıydı. Fırsat yakalanacak gibiydi de. Golcü, karşı savunma cephesini darmadağın etmiş, kaleye yaklaşmıştı. Kaleci bunu fırsat saydı ve golcünün üzerine sakatlama amacıyla geliyordu.
Oyunu bozan golcünün zekasıydı. Durdu ve ayağındaki topu kalecinin üzerinden aşırtıverdi.
Hem golünü attı, hem de karşı tarafın oyun planını bozdu.
Devletler arasında da oyun kuruluyor, oyun bozuluyor…
[Farkına varılmasa bile, iç politika da öyledir…]
Bir ‘oyuncu’ olarak İsrail
“Uluslararası alanda ‘oyun’ nasıl oynanır?” sorusuna cevap için İsrail’in Lübnan’ı cehenneme çeviren son teknolojik cihaz saldırılarına bakmak yeterli.
Yıllar önce bazı gündelik cihazların bombalama yetenekleri keşfedilmiş; bunun bir gün ‘silah’ olarak gerekeceği düşünülerek birkaç ülkede görüntüde işyeri oluşturulmuş. İki yıl önceden beklenmeye başlanmış…
Gazze olayı çıkıp Hizbullah’ın ülkenin kuzeyindeki yerleşimleri hedef alan füzeleri yüzünden Lübnan’ı kana bulması gerektiğinde, uluslararası hukuk dinlemeyen İsrail, uyuyan hücreleri uyandırdı.
Bu arada, “Haberleşirken yalnızca çağrı cihazı ve telsiz kullanalım” fikrininin dolaşım sürecinde rol almış olmaları da mümkün.
İsrail böyle ‘oyunlar’ oynadığını pek belli etmezdi; elinin altında başka ‘oyuncaklar’ da bulunduğunu hissettirmek istemiş olmalıdır.
[Bu oyunu teknoloji-öncesi dönemde ABD’nin nasıl oynadığıyla ilgili pek çok eser var. Bir CIA ajanı olan Miles Copeland’ın dilimize de çevrilmiş bayağı eski ‘Devletler Oyunu’ adlı kitabını özellikle tavsiye ederim.]
Türkiye’nin BRİCS üyeliği
Önce şaka sandığım, Türkiye’nin BRİCS’e girme niyetinin ciddiliği, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın açıklamalarıyla ciddiyet kazandı. Niyet gerçekleşirse, Türkiye, bugüne kadar pek çok alanda ortaklık kurduğu Batılı kurumları boşlayıp, Rusya ve Çin’in başını çektiği bloka dokuzuncu ülke olarak katılacak…
Niyeti ilk kez Rus sözcülerin ağzından işittiğimde, bunun, bir ‘oyun’ olabileceğini düşünmüştüm.
Galiba niyet ciddi.
Türkiye uzun yıllardır Batı ile sorunlar yaşıyor. Beklediği ilgiyi görmediği gibi, bir ara (2010-2012) Parlamenter Meclisi’ne bir Türk milletvekilini -Mevlüt Çavuşoğlu’nu- başkan seçmiş Avrupa Konseyi’nden çıkarılma tehdidi ile karşı karşıya.
Avrupa Birliği (AB) ile tam üyelik amaçlı ilişkinin yerini azarlamalar aldı. Türkiye’nin AB üyeliğine hemen bütün üyelerinin coşkuyla ‘Evet’ oyu kullandığı Avrupa Parlamentosu da birbiri ardına hoş olmayan raporlar çıkarıyor…
BRİCS’e üyelik niyetinin ciddiliğini öğrenmemi sağlayan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın şu cümlelerine birlikte bakalım:
Şu cümlesine: “Avrupa Birliği ile ekonomik entegrasyonumuz üyelikle taçlansaydı, belki birçok konuda arayış içerisinde olmayacaktık.”
Ve de şu: “Avrupa Birliği ile ilişkilerin duraksadığı bir yerde ekonomik alternatiflere bakmamız normal.”
Uzak komşu Amerika ile yaşanan zikzaklı süreci hatırlatmam gerekmez herhalde.
Türkiye bir ara resti çekmiş ve Washington yerine Moskova’yı kapı komşusu yerine koymaya başlamıştı. Büyük para ödendiği halde halen ambarda tutulan S-400 savunma sistemini satın almak da o restin bir parçasıydı.
İlk işittiğimde BRİCS’e girme niyeti bana şaka gibi gelmişse, o hisse kapılmamın sebebi, S-400 ile Ankara’nın kurduğu pahalıya patlayan oyunda istenen sonucun alınamamasının görüldüğünü sanmamdı.
Türkiye’nin kurmaya çalıştığı oyun muhatapları tarafından kolayca fark ediliyor ve umursanmıyor.
Türkiye böyle oyunlara neden ihtiyaç duyuyor?
Çok açık: 2014’ten sonra güçlenen, 2017 referandumunun sağladığı sistem değişikliği ile zirveye çıkan zemin kaymasının kalıcılık kazanması isteniyor.
Yeni sistem ile geleneksel ittifakları sürdürmek kolay değil.
Her adımda sorunla karşılaşılması bu yüzden…
Oysa BRİCS ülkelerin içerisinde hiç zorlanmayacağı bir birlik. Hak ve özgürlükler konusunda kendilerinden biraz daha iyi olduğumuz iki ülke -Rusya ve Çin- BRİCS’te kurucu üye.
Tek sorun şu: Türk ekonomisi geleneksel dış politikasıyla paralel bir yapıya sahip. İhracatımızın neredeyse yarısı Batılı ülkelere. Kamu kurumları ve özel sektör Avrupa ve Amerika’daki mukabilleriyle ilişkide.
Yönünü AB ve NATO’dan BRİCS ile farklı bir yöne çeviren Türkiye’nin hareket kabiliyeti bayağı azalır.
Daha önce S-400 ile kurulan oyun sonuç vermediği gibi F-35 projesindeki konumun yitirilmesine de yol açmış, bize verilmeyen son model jetler, ABD tarafından, İsrail ve Yunanistan’a kaydırılmıştı.
Oyun kurulacaksa, geçenlerde izlediğim maçta, golcü oyuncunun karşı tarafın niyetini erken fark edip davrandığı türden galibiyet getirici bir hamle olmalı.
Acaba Batı’nın oyununa mı geliyoruz?
Batı’nın Türkiye ile ilgili oyununa maruz bırakılmış olabilir miyiz?
Fark etmediğimiz için, oyun bozalım derken, niyetimiz flörtle sınırlı olduğu halde, BRİCS ile evlenmeye -yeni ittifaka- mecbur edilerek Batı’nın oyununa geliyor olabilir miyiz?
Halkı fukara, beşeri değerlerini yurtdışına kaptırmış, güçsüz bir Türkiye Batı’nın daha fazla işine gelebilir…
Bizi BRİCS’e onlar itiyor olmasın?
Okumuş yazmış, istihbarat deneyimi de bulunan Hakan Fidan bu ihtimali de düşünmeli.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.09.2025
26.09.2025
19.09.2025
18.09.2025
16.09.2025
22.08.2025
19.08.2025
17.08.2025
15.08.2025
14.08.2025