Fehmi KORU
Başka bir şeye yanmıyorum da, dünyada dengelerin yeniden oluştuğu şu günlerde, Ankara tarafından savunulan ve geçmişte kendisinin karşı çıktığı bir çizgiye Washington’un oldukça yaklaştığı bir ortamda, Türkiye’nin yeniden belirlenmekte olan dengelerin dışında kaldığı görüntüsüne yanıyorum...
Ülkemiz, uzun yıllar, şimdilerde bazılarının alay ettiği ‘komşularla sıfır sorun’ politikasının bir uzantısı olarak, İran ile iyi ilişkileri savunageldi. Ambargolara karşı çıktı, konulurken yumuşatmaya çalıştı, tavrı değer taşırken bütün uluslararası platformlarda ‘Hayır’ oyu kullandı. Nükleer konusundaki farklı yaklaşımın müzakereler yoluyla ortadan kaldırılabileceği görüşündeydi Türkiye...
Ortadoğu’da İran’ın varlığından huzursuzluk duyan ülkeler var; Tahran’ın rejim değişikliği zorlamasından çekinen, ülkelerindeki Şii azınlığı ‘tehdit’ olarak gören ülkeler... ‘Arap Baharı’ başladığında, Körfez’deki bazı ülkeler, kendi halklarını tahrik ettiğine inandılar Tahran rejiminin...
İran’ın nükleer çalışmaları konusunda ABD ile ters düşmeyi göze alan Türkiye, Körfez’deki dostları üzerindeki etkisini, İran’a ortak cephe oluşturulmasına karşı çıkarak kullandı. Cumhurbaşkanı, başbakan, dışişleri bakanı düzeyinde Ortadoğu başkentlerine çıkılan gezilerin temel amacı, bir ‘Sünni-Şii’ çatışmasını önlemeye yönelik stratejik arayışlardı.
Şimdilerde birileri dış politikamızı fazla ‘Sünni eksenli’ gösterme derdinde, ama gerçekler bu tezle örtüşmüyor...
Washington’da politika üretenler Türkiye’nin İran politikasına hoş bakmadılar; İsrail’le kötüleşen ikili ilişkilerimiz buna ayrıca tuz biber ekmiş oldu. ‘Eksen kayması’ lâfları biraz da onların yönlendirmesiyle gündemimize girmişti.
Peki ABD dış politikası bugün ne halde?
Olanı hatırlayalım: BM genel kurulunun ilk toplantısıyla başlayan İran’ın yeni Cumhurbaşkanı’yla telefon diplomasisi müzakereler yoluyla çözüm arayışına, müzakereler de bir anlaşmaya dönüştü. Bu gelişmeden cesaret alan İran bölgede ürküttüğü ülkelere sempati atağı başlattı. Türkiye’nin “İran’ı ihmal etmeyin” tavsiyelerine dudak büken Körfez ülkelerini İran’ın yeni dışişleri bakanı komşu kapısı yapmakta...
İsrail? İsrail ile ABD’deki destekçileri bu gelişmeleri dehşet içerisinde izliyor...
Mark Stein, National Review dergisinde, Bernard Lewis’ten “ABD’nin bir düşman olarak ‘zarar vermez’, bir dost olarak da ‘hain’ görünme riskini üstlendiği” görüşünü aktardıktan sonra, “Obama yönetimi düşünceyi doktrin düzeyine yükseltti; bilemediğimiz, bunun planlı programlı bir gelişme mi, yoksa beceriksizlik yüzünden mi olduğudur” diyor...
Jerusalem Post’tan Martin Sherman yazısının başlığıyla diyeceğini özetliyor: “İslâm’ı güçlendirme: Beyaz Saray ‘takiye’ mi yapıyor?”
ABD ile İsrail yakın tarihlerinde hiç olmadığı kadar birbirlerinden uzaklaşıyorlar...
Ve Türkiye ortada yok...
Hazin, ama gerçek...
Türkiye’de iktidar partisinin yıllardır savunageldiği, bu yüzden zorluklara katlandığı çizgi bugün ABD’nin zorlamasıyla ‘global denge’ halini alıyor...
Kartlar henüz bütünüyle karışmadığı için bunun ne kadar kalıcılık kazanabileceğini görmüyoruz.
Bu köklü değişimi zorlayarak gerçekleştiren Barack Obama ne tür engellere muhatap hale gelecek, bunu da bilmiyoruz. Bildiğimiz, gelişmeleri kolaylaştırabilecek özelliklere sahip Türkiye’nin denklemdeki yokluğunun hissedildiğidir...
Zor görünüyor, ama İran’ın denklemi lehine çevirmeyi tek bir hamleyle sağladığını unutmayalım.
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.08.2025
5.08.2025
3.08.2025
27.07.2025
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025