Fehmi KORU
Ne zaman İngilizce hukuki-siyasi bir metin okusam mutlaka karşıma çıkan bir sözcük var; metni okurken anlamını zihnimde canlandırabilsem bile sözcüğün içinde yer aldığı cümleyi dilimize çevirmem gerektiğinde zorlanırım.
Her dile ait sözcüklerin bir başka dilde ifadesi her zaman tatmin edici olmayabilir; ancak yine de ‘inpunity’ sözcüğünün tam bir karşılığının her dilde bulunması gerekir.
Türkçede yok galiba.
Açın, herhangi bir sözlüğe bakın, o sözcüğün Türkçe karşılığı olarak ‘cezasızlık’ veya ‘cezadan muaf olma’ anlamının verildiğini görürsünüz.
Ne demek cezasızlık, ne demek cezadan muaf olma?
ABD’de ve başka ülkelerde çeşitli örneklerini gördük; güvenlik güçleri toplumsal olaylarda orantısız güç kullanabiliyor, ölümlere bile yol açabiliyor; neden? Kendisine ceza verilmeyeceğini bildiği için; yani ‘inpunity’ sayesinde… Majestelerinin hizmetinde bazı istihbarat ajanlarının öldürme izni var; yani kendisine “Gerekli gördüğünde silahını kullanıp hedefi ortadan kaldırabilirsin, merak etme yargılanmayacaksın” güvencesi veriliyor.
Fakat bu James Bond filmleri ile bizde son zamanlarda ekranlara gelen bazı dizilerde oluyor. ABD’de bir siyahiyi öldürdüğü için yargılanmayacağını sanan bir polis memuru yargılandı ve ağır cezalara çarptırıldı.
Demokratik toplumlar ‘inpunity’ sözcüğüyle ifade edilen muafiyetleri kabul etmez. Suçu kim işlerse işlesin, hangi amaçla işlemiş olursa olsun olayın üzerine gidilir ve suçlu yasalarda karşılığı bulunan cezaya çarptırılır.
Siyasetçinin kural dışı işlemleri de sorgulamaya tabidir.
İsrail’in şimdiki başbakanı yolsuzluk iddialarıyla yargı önünde; cezalandırılma ihtimali büyük. Bir süre önceki İsrail cumhurbaşkanı cinsel taciz suçlamasıyla yargılandı ve hapse girdi. Fransa’nın eski bir cumhurbaşkanı da yolsuzluktan yargılandı ve hapis cezası aldı. İngiltere’de çeşitli sebeplerle parlamento üyeleri aleyhine açılmış sorgulamalar sona varmak üzere. Lordlar Kamarası üyesi ünlü bir romancının da yolu İngiltere’de hapse düştü.
Büyük ihtimalle Donald Trump da benzer bir akıbete uğrayacaktır ABD’de…
Konuyu aklıma getiren, hakkında çıkan yolsuzluk iddiaları üzerine hükümetteki koltuğunu terk etmek zorunda kalmış bir eski bakanla ilgili CHP tarafından Meclis’e sunulan araştırma önergesinin, dün, AK Parti ve MHP oylarıyla reddedilmesi oldu.
Neden?
Görevinden af edildiğine göre bakanla ilgili medyanın diline düşen iddialar ciddiye alınmış demektir. Bakanı atayan irade onu görevden de aldı. Ancak aynı irade bakan hakkında ayyuka çıkmış iddiaların doğru olup olmadığının araştırılması yolunda hiçbir çaba göstermedi. Dünkü red kararı, iktidarı oluşturan iki partiye mensup milletvekillerinin de, iddiaların araştırılmasına izin vermeye niyetli olmadıklarını gösteriyor.
Bu da, siyasiler için bizde ‘inpunity’ zırhı olduğunu akla getiriyor.
Daha önce de, yine görevlerinden başka iddialar yüzünden alınmış bakanlar vardı; onlar da siyasi ve hukuki soruşturmalara uğratılmadılar. O eski bakanlardan biri bugün ülkemizi önemli bir başkentte büyükelçi olarak temsil etmekte.
Neden demokratik ülkeler ‘inpunity’ sözcüğü ile ifade edilen bir işlem ve eylem genişliğine geçit vermiyor?
Anlaşılabilir sebeplerle: Yapanın yaptığının yanına kar kaldığı bir siyasi ortam, başkalarının da benzer yanlışlıklara sapabilmesini teşvik edebilir. ‘Temiz toplum’ olma ideali yara alır ve bu durum toplumun bütün katmanlarına sirayet eder.
Hatasız kul olmadığı gibi, hata yapanların cezalandılmadığı bir düzen de olmaz.
Toplum bu durumu kaldıramaz.
İktidar partisinin genel merkezinde işe alınmış birinin lüks araç içerisinde madde keyfi yaptığının videosu zihinlerde hala canlı; o kişiyle ilgili herhangi bir cezai işlem yapıldı mı? Bu sorunun cevabı bilinmiyor.
Cezalandırılmayan her hata ve onu yapan her kişi toplum nezdinde o hatayla hiç ilgisi olmayanların bile suçlanmalarına yol açabiliyor.
Dün bir başka gelişme daha yaşandı. Muhalefet partilerinden birinin lideri, siyasi tutum açısından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile İsrail başbakanı Benjamin Netanyahu’yu karşılaştırdığı için zehirli okların hedefinde.
Konunun bu biçimde ele alınması, AK Parti çevresinden yönetilen kınamalar, basit ve fazla önemsenmeyecek bir benzetme olduğundan muhtemelen hiç iz bırakmayacak bir cümleyi üzerinde tartışılır hale getirdi.
Galiba bunun da bir hata olduğu iktidar saflarında fark edilmiyor.
‘Inpunity’ anlamını karşılayacak bir Türkçe sözcük ararken aklıma ‘yasaksavar’ geldi; fakat onun da farklı anlamlara çekilebilme ihtimali var.
En iyisi o sözcüğü dilimizden uzak tutmak…
Yazarlar
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.08.2025
5.08.2025
3.08.2025
27.07.2025
25.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025
17.07.2025