Gülay GÖKTÜRK
Bu malzemeden Mandela çıkarmak...
2.03.2013
4429
Kendimi daha fazla tutamayacağım.
Bugün biraz "sorumsuzluk" yapacağım; "siyaseten" doğru olmayan ama içimin şişkinliğini rahatlatacak bir yazı yazacağım. Benim etim budum ne ki; bir yazıyla süreci çökertemeyeceğime göre, biraz iç dökebilirim.
Konumuz elbette İmralı tutanakları... Ama ben şu son iki günde herkesin yaptığı gibi, "Sayın Öcalan"ın söylediklerini tek tek analiz edip derin manalar çıkaracak, o saçma sapan cümlelerin içinde inci bulacak değilim.
Aslında her şey ortada; Öcalan, Kandil'de ve belki BDP içinde bir kesimde ortaya çıkan "Başkan Apo çıtayı çok düşük tuttu; uğruna savaştığımız her şeyi, federasyonu da, özerkliği de unuttu"rahatsızlığını gidermek için esip savuruyor işte... Dilin kemiği yok ya, AK Parti'yi de o iktidar etmiş; 7 Şubat MİT krizini de o yönetmiş. Havasına bakarsanız, şimdi de bütün inisiyatif onun elinde. Anayasa'yı da o dikte ediyor; on bin KCK tutuklusunu da o salıveriyor. Hele şu silahlı güçler bir dışarıya çıksın, işler yolunda gitmezse tekrar 50 bin kişiyle Türkiye'ye döner, ortalığı cehenneme çevirir, halk savaşı başlatırlarmış.
Sanki şimdiye kadar hiç 50 bin kişiyi bir arada görmüş gibi... 50 bin silahlı adamın vardı da, neden Şemdinli'de kurtarılmış bölge kurmaya giriştiğinde oraya yığmadın? Neden orada ancak birkaç hafta dayanabildin?
Önemli olan mektuplar
Aslında ben onun bunları söylemesine değil; bu söylediklerini sanki hükümetle Öcalan arasındaki mutabakatın çerçevesi gibi okuyanlara, böyle değerlendirenlere şaşıyorum. Adamın ağzı torba değil ki büzesin, bulmuş karşısında baş sallayıcıları konuşuyor işte... Siz neden bu kadar ciddiye alıyorsunuz?.. Ortada üç cenaha yolladığı mektuplar, çizdiği yol haritası var. Henüz içinde ne olduğunu tam olarak bilmiyoruz. Ama ortaya çıktığı zaman, işte onu ciddiye alacağız. Müzakerelerin doğru platformda yürüyüp yürümediğini o zaman anlayacağız.
Ayrıca, eğer Kandil, o mektuplarda ortaya konan mutabakata razı gelmezse, o zaman Öcalan'ın sandığımız ya da umduğumuz gibi PKK'ya hakim olamadığı; dolayısıyla bu görüşmelerle de bir yere varılamayacağı çıkar ortaya. O zaman hep birlikte başa döneriz...
Ama o zamana kadar, muhatap aldığımız kişi ne kadar tutarsız ne kadar güvenilmez olursa olsun barışı zorlamaya, kanı durdurmaya çalışmaktır yapılması gereken.
"Köşe bucak saklayın"
Evet, durum gerçekten zor.
Ne talihsizmişiz ki, elimizdeki kumaş bu ve biz bu kumaştan bir "Mandela" çıkarmaya çalışıyoruz. Yunan Mahkemesi'nin önüne çıktığında "Kürt ve Helen kültürlerinin akraba olduğunu, İslamiyet'in Kürtler'i köleleştirdiğini, kapsamlı bir Kürdistan savaşını bütün dünyanın destekleyeceğini" söyleyen, Türkiye'de mahkemeye çıktığında ise "Atatürk milliyetçiliği çerçevesinde kültür milliyetçisiyim"diyebilen; düşük olmayan tek bir cümle kuramayan, ne dediği asla anlaşılmayan abuk sabuk tahliller yapan bir fikir fukarasını muhatap almak zorunda kalıyoruz.
Peki buna mecbur muyuz? Evet, kayda değer bir kitle onu önder belledikçe, mecburuz.
Kim bilir belki bir gün şiddet biter de siyaset dönemi başlarsa, işte o zaman göreceğiz "önderliğin" karizmasının üç günde ne hale geldiğini...
İhsan Dağı'nın Zaman'daki yazısının son cümlesini çok sevdim, onunla bitireyim: "Bu işi yürütenlere benim tavsiyem şu; barış için elinizdeki malzeme buysa onu kamuoyu önüne çıkarmak yerine köşe bucak saklayın.
"
Konumuz elbette İmralı tutanakları... Ama ben şu son iki günde herkesin yaptığı gibi, "Sayın Öcalan"ın söylediklerini tek tek analiz edip derin manalar çıkaracak, o saçma sapan cümlelerin içinde inci bulacak değilim.
Aslında her şey ortada; Öcalan, Kandil'de ve belki BDP içinde bir kesimde ortaya çıkan "Başkan Apo çıtayı çok düşük tuttu; uğruna savaştığımız her şeyi, federasyonu da, özerkliği de unuttu"rahatsızlığını gidermek için esip savuruyor işte... Dilin kemiği yok ya, AK Parti'yi de o iktidar etmiş; 7 Şubat MİT krizini de o yönetmiş. Havasına bakarsanız, şimdi de bütün inisiyatif onun elinde. Anayasa'yı da o dikte ediyor; on bin KCK tutuklusunu da o salıveriyor. Hele şu silahlı güçler bir dışarıya çıksın, işler yolunda gitmezse tekrar 50 bin kişiyle Türkiye'ye döner, ortalığı cehenneme çevirir, halk savaşı başlatırlarmış.
Sanki şimdiye kadar hiç 50 bin kişiyi bir arada görmüş gibi... 50 bin silahlı adamın vardı da, neden Şemdinli'de kurtarılmış bölge kurmaya giriştiğinde oraya yığmadın? Neden orada ancak birkaç hafta dayanabildin?
Önemli olan mektuplar
Aslında ben onun bunları söylemesine değil; bu söylediklerini sanki hükümetle Öcalan arasındaki mutabakatın çerçevesi gibi okuyanlara, böyle değerlendirenlere şaşıyorum. Adamın ağzı torba değil ki büzesin, bulmuş karşısında baş sallayıcıları konuşuyor işte... Siz neden bu kadar ciddiye alıyorsunuz?.. Ortada üç cenaha yolladığı mektuplar, çizdiği yol haritası var. Henüz içinde ne olduğunu tam olarak bilmiyoruz. Ama ortaya çıktığı zaman, işte onu ciddiye alacağız. Müzakerelerin doğru platformda yürüyüp yürümediğini o zaman anlayacağız.
Ayrıca, eğer Kandil, o mektuplarda ortaya konan mutabakata razı gelmezse, o zaman Öcalan'ın sandığımız ya da umduğumuz gibi PKK'ya hakim olamadığı; dolayısıyla bu görüşmelerle de bir yere varılamayacağı çıkar ortaya. O zaman hep birlikte başa döneriz...
Ama o zamana kadar, muhatap aldığımız kişi ne kadar tutarsız ne kadar güvenilmez olursa olsun barışı zorlamaya, kanı durdurmaya çalışmaktır yapılması gereken.
"Köşe bucak saklayın"
Evet, durum gerçekten zor.
Ne talihsizmişiz ki, elimizdeki kumaş bu ve biz bu kumaştan bir "Mandela" çıkarmaya çalışıyoruz. Yunan Mahkemesi'nin önüne çıktığında "Kürt ve Helen kültürlerinin akraba olduğunu, İslamiyet'in Kürtler'i köleleştirdiğini, kapsamlı bir Kürdistan savaşını bütün dünyanın destekleyeceğini" söyleyen, Türkiye'de mahkemeye çıktığında ise "Atatürk milliyetçiliği çerçevesinde kültür milliyetçisiyim"diyebilen; düşük olmayan tek bir cümle kuramayan, ne dediği asla anlaşılmayan abuk sabuk tahliller yapan bir fikir fukarasını muhatap almak zorunda kalıyoruz.
Peki buna mecbur muyuz? Evet, kayda değer bir kitle onu önder belledikçe, mecburuz.
Kim bilir belki bir gün şiddet biter de siyaset dönemi başlarsa, işte o zaman göreceğiz "önderliğin" karizmasının üç günde ne hale geldiğini...
İhsan Dağı'nın Zaman'daki yazısının son cümlesini çok sevdim, onunla bitireyim: "Bu işi yürütenlere benim tavsiyem şu; barış için elinizdeki malzeme buysa onu kamuoyu önüne çıkarmak yerine köşe bucak saklayın.
"
Yazarlar
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları























































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.01.2016
8.02.2016
3.02.2016
31.12.2015
29.12.2015
27.12.2015
25.12.2015
22.12.2015
21.12.2015
18.12.2015