Güldalı COŞKUN
Yine terör... Bir kez daha Ankara... Yine kıyılan canlar, çalınan yaşamlar, yine acı, yine keder... Ne uğruna bunca cinayet?.. Nedir söylenemeyen de bu yolu seçtiren!
Türkiye iç siyasetine bakıldığında, TBMM’de bile terörü savunma cüreti gösterebilen, seçilmiş (defalarca üstelik) bir lidere diktatör diyen, “sarayın askeri”, “sarayın polisi” gibi zırvaları siyaset sanan şımarık, pişkin ve ne istediği belli olmayan bir terör örgütü sözcüsü, siyasi parti rolü yaparken bile, ceza almıyorsa, konuşulmayan ne var da bu yola başvuruluyor…
Yok ve mesele de zaten bu. Yok ve bu onların varlık nedenlerini ortadan kaldırıyor. İşte bu yüzdendi, Cumhuriyet tarihinde ilk kez paradigma değişikliğine giden ve sorunları çözme gayreti gösteren AK Parti Hükümetleri ve Erdoğan’a karşı top yekün bir savaşın başlatılması. Bunu yaparken da ideolojilerinin beyinlerine enjekte ettiği kibirle, kendileri dışında herkesi aptal yerine koyarak, açık etmekten kaçınmıyorlar. Kandil’in ağalarınca, “bizim T.C. ile bir sorunumuz yok, asker ve polis Erdoğan’ı yalnız bırakırsa mesele biter” anlamında sözler söylendi... Yani bunun anlamı, “neden darbe yapmıyorsunuz”du. Yani;“biz darbecilerle, derin çetelerle, anlaşıp gidiyorduk”du. Yani; “ölen Kürt ya da Türk çocukları, bizim paşa keyfimiz için ölüyordu” demek istediler.
Yani; mesele Kürt halkı ve özgürlüğü değildi. Şayet böyle olsaydı, bugün bunu başarmış olan, Irak’taki Kürdistan Federe Devleti ve Barzani’ye de tıpkı burada yaptıkları gibi benzer dille savaş açmazlardı. İran kolu PJAK fesh edilmezdi, Suriye’deki kolu PYD, Esad’ın yanında yer almazdı, mesele gerçekten Kürt hakkı olsaydı.
Gelelim Suriye iç savaşı ve bize olan etkilerine. 1946 yılında Fransız mandasından kurtulan Suriye, 1971’den beri Arap milliyetçiliğine dayalı BAAS rejimi ve babadan oğula geçen Esad ailesi tarafından idare ediliyordu. Halkını, güçlü bir istihbarat ağıyla kontrol eden, telefon görüşmelerinde dahi aleyhinde bir söylemi cezalandıran, 2001’den sonra oğul Esad’ın göstermelik birkaç demokratik hamlesinin yetersizliğinden bunalan halk, 2011’de Arap Baharı’nın etkisiyle protesto yürüyüşleri yaptı. Ancak her defasında yakalanıp hapse atılan ve işkence görenlerin artması, halkın tepkisini artırarak protestocu sayısının çığ gibi büyümesine neden oldu.
Bu durumda, en azından seçime gitmeyi bile çok gören Esad, Suriye Ordusuna silahsız ve sivil halkın üzerine havadan bombalama emrini verdi. Binlerce ölü ve yaralının olması ve durumdan rahatsız olan Suriye Ordusundaki üst düzey bazı komutan ve askerlerin ayrılıp ÖSO’yu kurmasıyla iç savaş başladı. Esad zulmünden bezmiş Arap, Kürt, Türkmenlerden oluşan birçok grup birlikte ya da ayrı ayrı muhalifler adı altında, iç savaşın tarafı oldular. Kimyasal silaha maruz kalanlar, insanlık dışı işkence yöntemleri, İran’ın açık, Rusya’nın başta gizli desteği yüzünden 7 milyon insanın göçüyle, gerçek bir diktatör ve bağnaz ideolojisinin ülkesini ne hale getirdiğini hep birlikte izledik.
Bütün bunlar yaşanırken, tek karşı çıkan Türkiye idi. İlişkilerin iyi olduğu dönemde Erdoğan tarafından yapılan uyarıların hiç biri işe yaramamış, zaten problemli olan Irak’ın yanına bir de Suriye eklenmişti. Bu durum, ABD ve Batı için bulunmaz bir fırsattı. Bir taşla birkaç kuş vurulup, yeni düzenlerini inşa edeceklerdi. Ancak, bu kez “hasta adam” yoktu karşılarında. O halde planlı davranıp, mülteci akınlarına göz yumarak önce ekonomik ve sosyal karışıklıklarla Türkiye’de sorun çıkmasını bekleyeceklerdi. Bu olmayınca sırada, kadim sorunumuz bekliyor olacaktı.
İlk başlarda Esad’a karşı olan PKK’nın Suriye kolu PYD ve türevlerine, bir iki yerleşim yeri için söz verildi. Fakat PYD, ideolojisi dışındaki Kürtleri öldürüp, Esad ile savaşanları sürüp, Peşmerge ve Barzani’ye de dolaylı savaş açarak, Kürt değil, örgüt kantonu kurmayı seçti. Esad’ı desteklemedikleri ve çözüm sürecinin olduğu dönemde Türkiye, bölgedeki tüm muhaliflerle birlikte PYD’ye de yardımcı oldu. Ancak PYD, Esad’ın peşinden gidince Türkiye’de iç savaş çıkartmak için, Rusya ve İran (Kürt düşmanı) gibi ülkelere hizmeti seçti. PKK’ya son olaylarda dışarıdan silah ve eleman gönderdi.
PKK, Kürt asabiyetini kullanarak, iç savaşı başlatamadı, çünkü Kürtlerin en iyi yaşadıkları ülke Türkiye’dir. Küçümsenen süreç ve atılan adımlar sayesinde, amaçlarına ulaşamadılar.
PYD terörist mi değil mi! Keyfi yöntemleri ortada. Hem yeni ilkeyi de ABD koydu. Marjinal fayda belirliyorsa artık kimin terör örgütü olup olmadığını…
Madem, çocukları balıklara yem edenlerin hizmetine amadeyse, terör örgütü hafif kalır. Çünkü, onların bile bir ilkesi vardır.
Bu coğrafyanın insanını, hep kendi insanı, Batılıların oyununa gelip, sırtından vurmuştur.
Yazık, tarih yine tekerrürde…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
24.06.2018
3.02.2018
27.05.2018
21.05.2018
14.05.2018
29.04.2018
23.04.2018
15.04.2018
9.02.2018
2.02.2018